Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Başka Mezhebi Taklit (1 Kullanıcı)

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
Dünyalığa, şehvetine kavuşmak için, başka mezhebi taklit caiz değildir. (Ukud-üd-dürriyye)

Muhammed Bağdadi hazretleri buyurdu ki:
Başka mezhebi taklit etmek için üç şart vardır:
1– Kendi mezhebine göre başladığı bir işi, başka mezhebe uyarak tamamlayamaz. Mesela, Şafii’nin şartlarına uymadan, sadece Hanefi’ye göre aldığı abdestle, Şafii’ye göre namaz kılamaz.
2– Taklit ettiği iki mezhep de, bu işe bâtıl dememeli. Bir Şafii, (Şafii’de abdestte uzuvlarını ovmak farz değil, Maliki’de de kadına dokunmak abdesti bozmaz) diyerek, yabancı kadına dokunarak ve uzuvlarını ovmadan aldığı abdestle namaz kılarsa, bu iki mezhebe göre de namazı sahih olmaz; çünkü yabancı kadına dokunmak Şafii’de abdesti bozar. Ovmak ise Maliki’de farzdır.
3– Mezheplerin kolaylıklarını toplamak caiz değildir. Mesela, Hanefi’de velisiz veya Maliki’de şahitsiz yapılan nikâh sahihtir; ama hem velisiz, hem de şahitsiz olan bir nikâh sahih olmaz. (Taklid risalesi)

Taklidin zaruret olduğu durumlara örnek:
1–
Şafii’ye göre zekâtın, Kur’an-ı kerimde bildirilen sekiz sınıfın her sınıfına verilmesi gerekir. Bunlardan, müellefe-i kulub sınıfı [ve zekât toplayan memur sınıfıyla, kölelikten kurtarılacak borçlu sınıfı] bugün yoktur. Bunları bulup zekât vermek imkânsız olduğu için, Şafiilerin bu sınıflardan sadece birine verebilmek için, Hanefi’yi taklit etmeleri gerekir. (Mektubat-ı Rabbani 3/22)

2– Hacda kadınlara dokunarak, abdestinin bozulma ihtimali olan Şafiilerin, Hanefi veya Maliki’yi taklit etmesi gerekir.Zaten tatbikat da böyledir.

Taklidin caiz olduğu durumlara örnek:
1–
Şafii’de sütkardeş olmak için, ayrı ayrı 5 kere, doya doya emmek gerekir. 1–2 kere emen bir Hanefi, (Şafii’de sütkardeş olmaz) diye, sütkardeşiyle evlenemez; ancak evlendikten sonra sütkardeş oldukları meydana çıkmışsa, o zaman bir yuvanın yıkılmaması için, Şafii taklit edilerek evliliğe devam edilebilir.

2– Üç talakla boşanan kadın, başka bir erkekle evlenip, o erkek de, bunu boşamadıkça, eski kocasıyla evlenemez. Böyle bir durumda, ilk nikâhları Şafii’ye uygun yapılmamışsa, Şafii mezhebi taklit edilerek, Şafii’ye uygun nikâh yapmaları caiz olur. (Redd-ül-muhtar)

3– Şafii’de, fitre için, buğdayın veya diğer maddelerin kıymeti kadar altın, gümüş vermek caiz değildir. Hanefi taklit edilerek, buğday yerine, değeri kadar altın veya gümüş vermek caizdir. (Şemseddin-i Remli fetvası)

4– Hanefi’de lavman, orucu bozar. Ancak şiddetli kabızlık çeken, Maliki’yi taklit ederek, oruçluyken lavman yaptırırsa, oruca devam edebilir; çünkü Maliki’de lavman orucu bozmaz. (Mizan-ül-kübra)

5– Hanefi’de, ödünç verirken ödeme tarihi belirlemek caiz değildir. Ödeme tarihi koyabilmek için, Maliki’yi taklit etmek caiz olur. (Eşbah)

6– Şafii’de, ölü için iskat yapılmaz. Hanefi taklit edilerek iskat yapılabilir. (Neful-enam)

7– Şafii’de, oruca imsak vaktinden önce niyet etmek şarttır. Uyumak, unutmak gibi herhangi bir sebeple bunu yapamayan bir Şafii, hatırlayınca, orucunu kurtarmak için, (Bu orucumu Hanefi mezhebine uyarak tuttum) derse oruç sahih olur.

8-
Bir işi yapmakta harac olursa, zayıf kavle uyulur. Buna uymakta da harac olursa, başka mezhep taklit ederek yapılır. (İbni Abidin, Hadika)

Zaruret halinde taklit gerektiği gibi, ihtiyaç halinde de taklit gerekir. Bir farzı yapmanın veya bir haramdan sakınmanın imkânsız veya meşakkatli, güç olması durumunda, önce kendi mezhebimizde çare aranır. Kendi mezhebimizde çare yoksa, diğer üç mezhebe bakılır. Hangi mezhepte çare varsa, o iş için, o kohnuda o mezhep taklit edilir. Bu konuda muteber kitaplardaki bilgiler şöyledir:
Bir kimse, kendi mezhebine göre yapamadığı veya güçlükle yaptığı bir işi, o işin başka bir mezhepte yapılması kolaysa, o mezhebin şartlarına uyarak, o mezhebe göre yapması caizdir. (Redd-ül-muhtar, Mizan, Hadika, Berika)

Zaruret olsa da, olmasa da, harac [zorluk, sıkıntı] olduğu zaman, diğer üç mezhepten biri taklit edilir. (Redd-ül-muhtar)

Zaruret olmasa da, bir ibadeti yapmakta güçlük olunca, bunu yapmak için, başka mezhebi taklit caizdir. (Mizan, F. Hayriye, F. Hadisiye, Mafüvat)

Tâbi olduğu mezhebe uyarak bir işi yaparken harac hâsıl olursa, bu iş, diğer üç mezhepten, harac bulunmayan birini taklit ederek yapılır. (İbni Emir Hac)

Bir Hanefi’nin kendi mezhebine göre yapamadığı bir işi yapabilmesi için, Şafii’yi taklit etmesinde bir mahzur yoktur. (Bahr-ür-raık, Nehr-ül-faık)

Âlimlerimiz, zaruret olunca, Maliki’ye göre fetva verdi. Bir mesele Hanefi’de bildirilmemişse, Maliki taklit olunur. (Redd-ül-muhtar)

Şafii âlimleri, kendi mezheplerinde yapılması güç olan şeylerin, Hanefi’ye göre yapılmasına fetva vermişlerdir. (Mektubat-ı Rabbani)

İkinci mezhebe göre de özrü olanın, üçüncü mezhebi taklit etmesi caizdir. (İ. Hümam)

Abdest ve gusülde, başka mezhebi taklit etmek için, o mezhebin o konudaki şartlarına da, mümkün olduğu kadar uymak gerekir. Sebepsiz uymazsa, taklit caiz olmaz. Kendi mezhebine uymayan işi yaptıktan sonra bile, taklit yapmak caiz olur. İmam-ı Ebu Yusuf’a, Cuma’yı kıldıktan sonra, abdest aldığı suyun necis olduğu söylenince, (Şafii kardeşlerimize göre, guslümüz sahihtir) buyurdu. (Hadika) [Müctehid, müctehidi taklit edemez. Bir müctehid olan İmam-ı Ebu Yusuf’un ictihadı, burada İmam-ı Şafii’ye uygun gelmiştir.]

Herkes, kendine kolay gelen, dilediği bir mezhebe uyabilir. İhtiyaç halinde, bir işini bir mezhebe, başka işini başka mezhebe göre yapabilir. Ancak bir işin hepsini, bir mezhebin o konudaki bütün şartlarına uyarak yapması gerekir. (Redd-ül-Muhtar)

Bir işi bir mezhebe göre yaparken, bu mezhebin, bu işin sahih olması için koyduğu şartlardan, yapılabilmesi mümkün olanların hepsini yapması gerekir. Bunlardan biri yapılmazsa, bu iş sahih olmaz. (Hulasat-üt-tahkik)

Bir işi bir mezhebe göre yaparken, başka bir mezhebi de taklit etmek gerekiyorsa, iki mezhepte de bâtıl olacak bir şey yapmamak şarttır. Mesela abdestte, Şafii mezhebini taklit ederek uzuvlarını ovmayan kimse, kadına eli dokununca, Maliki’ye göre abdest bozulmaz diyerek namaz kılsa, bu namazı batıl olur; çünkü kadına dokunduğu için Şafii’ye göre, uzuvlarını ovmadığı için de Maliki’ye göre abdesti sahih değildir. (Tahrir)

Bir iş için, başka mezhep taklit edildiği zaman, o mezhebin bu iş için koyduğu şartların hepsine uymak gerekir. Bu şartlardan biri eksikse, ibadet sahih olmaz; çünkü meşakkat olunca, mezheplerin kolaylıklarını yapmak, zaruret olmadıkça, ancak bütün şartları yerine getirmekle caiz olur. (Mizan-ül-kübra)

İsmail Nablüsi hazretleri buyuruyor ki:
İhtiyaç olunca, başka mezhebi taklit ederek işini yapabilir; fakat bu iş için, o mezhepte olan şartların hepsini, uyabildiği kadar yerine getirmesi gerekir. (İkd-ül-ferid)
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
herhalde bunu benim mezheb hakkında belirttigim yazı için asdın kardeşim...ama bu konuda tartışamam senle..zira farklı anlamlar çıkarmış olmalısın bu yazıyı asmak için...
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Bu konuda ben de konu açmıştım. Tartışmalara yol açacağını düşündüğüm için konuyu kapattırdım..
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
herhalde bunu benim mezheb hakkında belirttigim yazı için asdın kardeşim...ama bu konuda tartışamam senle..zira farklı anlamlar çıkarmış olmalısın bu yazıyı asmak için...
evet bunu o yazı üzerine ekledim.
ama ne alaka siz mi yanlış anlıyorsunuz yoksa ben de var bir hata ben anlamıyorum.
burada taklit olabilir diyor zaten.siz de taklit edebileceğinizden bahsetmişsiniz.tamam.neresi size ters düştü anlamıyorum
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Bu konuda ben de konu açmıştım. Tartışmalara yol açacağını düşündüğüm için konuyu kapattırdım..

dgerli abla, bu konuda hiç bir tartışma olması söz konusu degil...zira kimse mezhebe uymayana İSlam dışı bakmıyor...ama mezhepte olmayan Kuran ve sunnet ve ya degerli alimlerin goruşunu (neye dayanarak yani hangi ayet ve hadise dayanarak fetvasını, görüşünü) alıpta amel etmek mezhepsizlikse...ve böle eden müslümanlara mezhepsiz, ki kardeş başka bir yazısında İmam Rabbaniden kafirdir dige yazmış...ki İmam bunun hangi konuda soledigi bilmiyorum tam..kardeş o hissesini alarak ole aktarmış..bu insaflı bir karar mı?...

biz diyoruz ki, tevhide gelelim, tevhidi anlatalım burada ve oldugumuz her ortamda.... ama bazı kardeşler durmadan yok harici, yok mezhepsiz diyerek..ama vallahi tartışacak olsak, çogusu Tagut nedir, nasil redd edilir, kelimeyi tevhidi hangi ameller bozar bunlardan gafildirler..ama soz konusu mezhebe uymak oldumu mangalda kul birakmiyorlar...Allah rızası için adaletli olalaıım derim ben..size degil hepimize soluyorum...yoksa biz mezhep düşmanı degiliz, haşa kafir diyen de delilini getirsin yoksa bu soz kendisine doner...
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
İbni Teymiye’nin talebesi İbni Kayyım bile diyor ki:
İctihad şartı bulunmayanın, Kur'andan ve hadisten ahkam çıkarması caiz olmaz. Bir mezhebe uyması şarttır. Dört mezhepten başkasına uymak da caiz değildir. (İlamil Muvakkiin)
 

hattabi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2010
Mesajlar
22
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Dört imam kendilerinin taklit edilmesini yasaklamıştır. Sözlerini delilsiz olarak alan kişileri de yermişlerdir. Beyhaki'nin naklettiğine göre, İmam Şafii bu hususta şöyle demiştir: 'Delilsiz ilim talep eden kimsenin misali, gece odun kesen oduncunun misali gibidir. İçerisinde zehirli bir yılan olan odun destesini sırtlar, derken yılan onu sokamaya başlar fakat o kimse bunun farkında değildir.'

İsmail b. Yahya el-Müzeni 'el-Muhtasar'ının mukaddimesinde şöyle diyor: 'İşte bu muhtasar, istifade ve tetkik etmeyi dileyen kimseye onu gereği gibi yaklaştırabilmek için Şafii'nin ilminden ve görüşlerinden ihtisar ettiğim kitaptır. Bununla beraber İmam, kendisinin ve gayrının taklidini yasaklamıştır. Dolayısıyla bu kitaba bakan ona dini için baksın ve kendi nefsi için de ihtiyatlı olsun. [1]

İmam Ebu Davud şöyle diyor: İmam Ahmed'i şöyle derken işittim: 'İttiba, kişinin Rasulullah (saiiaiiahu aleyhi ve seiiem) ve sahabeden gelen şeylere tabi olmasıdır. Sonra kişi tabiin arasında muhayyerdir. Bir keresinde de şöyle demişti: 'Ne beni ne Maliki ne Sevri'yi ne Evzai'yi taklit etme. Bîr insanın dininde kişileri taklit etmesi onun fıkhının azhğındandır.' Bişr b. el-Velid'in naklettiğine göre Ebu Yusuf şöyle demiştir: 'Nereden aldığımızı bilene kadar hiç kimseye bizim görüşümüzle amel etmesi helal olmaz. [2]

İmam Malik de: 'Her kim İbrahim en-Nahai'nin sözünden dolayı Ömer (r) in sözünü terk ederse, o kimse tevbeye davet edilir' demiştir.

İbrahim'in çok gerisinde veya onun emsali bir kimsenin sözü için Allah-u tealanın ve Rasulullah (saiiaiiahu aleyhi ve senem) in sözünü terk eden kimsenin hükmü ne olmalıdır?

Cafer el-Firyabi şöyle diyor: Bana, Ahmed b. İbrahim ed-Durki rivayet etti ve dedi ki bana, el-Heysem b. Cemil rivayet etti ve dedi ki İmam Malik'e 'Ya Eba Abdillah, bizim orada bir kısım insanlar var. Kitapları önlerine koyuyorlar, sonra içlerinden biri, falan falandan o da Ömer'den şunları rivayet etti, falan da İbrahim'den şunları rivayet etti diyorlar. Ömer'in sözünü terk edip İbrahim'in sözünü alıyorlar, dedim. Malik bana: 'Ömer'in sözü onlara göre sahih midir?' dedi. Ben: 'İbrahim'in sözü onlara göre nasıl bir rivayet ise Ömer'in sözü de onlara göre bir rivayettir' dedim. Malik: 'Onlar tevbeye davet edilirler' dedi. [3
]

[1] el-Ümm Muhtasaru'l-Müzeni (S.l)

[2] İkazu'l-Himem(S:113)

[3] İbni Abdii-Ber, El-lntifa
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt