Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ben Annemi İstiyorum (Güzel bir hikaye) (1 Kullanıcı)

Herşeye_Rağmen

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Mar 2011
Mesajlar
47
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
BEN ANNEMİ İSTİYORUM!...



Zeynep hamile olduğunu öğrendiğinde ne yapacağını şaşırmıştı; sevinmeli mi yaksa üzülmeli mi bilemiyordu. Ama anne olacaktı ; birçok kadın bunu isterdi,elbet oda anne olmak istiyordu ya eşi Kerim; Kerim bu işe karşı çıkabilirdi, elbette baba olmayı isterdi ama benim yaşayacaklarım onu korkutabilir di. Olsun bu konuda kesin kararlıydı her şeye rağmen bu çocuğu istiyordu.Hayatın insana ne getireceği belli değildi.Bazen çok kesin gözle baktığımız şeylerde bile yanılabiliyorduk.



(((Güzel annem beni istediğini biliyordum bana da şans vereceğini hissetmiştim. Çok mutluyum ,biliyorum sen endişelisin ;hepey uzun bir yolumuz var ama birlikte bu zorlukları atlatacağız.Canım annem benim endişelerini at, ben geliyorum beni kokladığında ikimizde dünyanın en mutlu insanları olacağız…)))



Zeynep çok heyecanlıydı hemen eşini aradı ve erken gelmesini istedi. Bu sürprizi nasıl anlatacağını bilmiyordu. Eve gidip hemen güzel bir sofra kurdu, eşinin en çok sevdiği yemekleri yaptı.Kerim meraklanmış ve erken çıkmıştı.Gelirken eşine çiçek almayı ihmal etmemişti.Sabırsızca zile bastı , Zeynep her zaman ki, gülen yüzüyle kapıyı açtı:



_Hoş geldin canım!

¬_Vallahi nasıl geldim bende bilmiyorum, ne söyleyeceğini merakla bekliyorum.

_Çok merak iyi değil ,gel önce güzel bir yemek yiyelim; yemek yerken sürprizimi söylerim.

_İyice meraklandırma,hadi bekletme!



Zeynep eşini sofraya zorla oturtmuştu. Önce havadan sudan bir muhabbet açtı ve durmadan konuşuyordu. Kerim merakla lafın nereye bağlanacağını bekliyordu.



(((Demek bu telaşlı adam benim babam benim geleceğimi duyunca nasıl sevinecek belki de sevinmez. Annemin kalp atışları çok hızlı sanki söylemeye korkuyor. İyi ama anne yeter, konuşmayı bırak ,beni anlat babama ;bende onun gibi merak ediyorum.Huzursuz olduğunu hissediyorum.Ama neden? Benden bahsetmek bu kadar zor mu?)))



_Zeynep yeter artık oradan buradan konuştuğun, lütfen sadede gelir misin?

_Bir şey söylemek istiyorum ama… nasıl tepki vereceğini bilmiyorum.Şunu bilki ben istiyorum, her şeye rağmen .

_Ne istiyorsun?

_Kerim, ben hamileyim!



(((Ortalık neden bu kadar sessiz , neden babam bir şey söylemiyor; tabii dili tutuldu, çok sevinmiş olmalı .Of ben yedi ay nasıl bekleyeceğim onları görmek için sabırsızlanıyorum)))



_Zeynep sen ne dediğinin farkında mısın? Hani evlenirken çocuk yapmamaya karar vermiştik. Biliyorsun bunun sonuçları…

Zeynep Selimin sözünü kesti artık başka bir şey duymak istemiyordu.

_Sen ne dersen de şu an iki aylık hamileyim kullandığım ilaçlardan dolayı biraz gecikmelerimin olduğunu düşünmüştüm. Bugün mide şikayetlerim artınca doktora gittim ve hamile olduğumu öğrendim. Ne kadar iyi korunsak ta böyle bir risk vardı.

_Peki doktorun?

_Doktorum hamileliğim boyunca sık sık kontrol edecek ve artık bu konudan bahsetmek istemiyorum.

_Zeynep iyi düşün, kendini düşünmüyorsan beni düşün!

_Hayatım ben bu bebeği ikimiz için istiyorum ve sende rahat ol inan iyi olacak.



(((Anlamıyorum neler oluyor.Babam benim gelişime mutlu olmadı ,sanki istenmeyen bir zamanda olmuşum gibi davranıyor.Olsun annem beni çok seviyor çünkü onun hissettiği her şeyi bende hissediyorum.Ondada söylemediği ve benim anlamadığım bir endişe var ama çok mutlu biliyorum)))



Günler hızla ilerliyor ve hamilelik Zeynep’i iyice yormaya başlamıştı.Bugün kontrol günü ve bebeğini ultrasonda görebilecekti. Hastahaneye gittiklerinde Kerim’in endişesi her halinden belli oluyordu. Baba olmak güzeldi ama çok acı sonlada karşılaşabilirlerdi. Doktorun odasına girdiler ve hemen ultrasona alındı. Doktor bir yandan doğum ve iyi bir hamilelik için gerekenleri anlatıyor bir yandan ultrasondaki bebek hakkında bilgi veriyordu.



(((Evet konuşmalarınızı duyuyorum beni görüyorsunuz ama anneciğim ne olur o kadar heyecanlanma sen heyecanlanınca bende rahatsız oluyorum ve tekmelemeye başlıyorum. İnan ki isteyerek olmuyor sen sakin olsan, bende sakin olurum.Biliyorum ben tekmeledikçe sen mutlu oluyorsun hiç kızmıyorsun çünkü sen benim annemsin.Oysa babam beni karnında okşarken bile endişeli; aylar geçiyor, onun endişesi azalacağına artıyor.Ben doğduğumda biliyorum gülücüklerimi gördüğünde bu endişesi azalacak)))



_Bebeğin cinsiyetini öğrenmek istemediğinizden emin misiniz?

_Evet , sürpriz olsun ;çünkü önemli olan sağlıkla doğması , değil mi hayatım?



Zeynep eşinin yüzüne bakınca ; mutsuz bir şekilde başını salladığını gördü. Hala endişeli ve bebek doğmadan endişelerinden kurtulamayacağını biliyordu. Sırf bu yüzden ne kadar rahatsızlık hissetsede her şey yolundaymış gibi rol yapıyordu.Hatahanede işleri bitmişti.

_Yemek yemek ister misin? dedi eşi,



(((Oh be sonunda yemek yemek aklınıza geldi.Ruhum sıkılmıştı konuşmadan durmanızdan .Hiç değilse karnımızı doyuralım.Annem, babam yokken bir şey yemiyor.Biliyorum anneciğim, benim verdiğim rahatsızlıktan yediklerini zor sindiriyorsun ama inan doğduğumda kendimi affettiricem.O güzel yüzüne hep neşeyle gülümseyip seni nasıl mutlu ediceğim.)))



Bebek yedi aylık olmuş ama Zeynep pek kilo almamıştı. İlaçlarını da kullanmadığı için sürekli diyet yapmak zorundaydı. Bebeğiyle sürekli konuşuyor; bazen türkü ,bazen ninni söylüyordu.



_Kız mısın erkek misin bilmiyorum ama seni çok seviyorum. Umarım yüzünü görme şansım olur. Bugün ikimizde yorulduk, ninni söylememi ister misin? Evet tekmelediğine göre istiyorsun. Sen uyuki bende dinleneyim tamam mı? ve ninni başlıyor:



Yavrum gitti teyzesine

Teyzesi çok sever onu

Altın koymuş çevresine

Annesi de över onu

Uyusunda büyüsün, tıpış tıpış yürüsün.

Ninnilerin benim olsun

Uykum,ömrüm senin olsun

Sen mutlu olunca

Benim ruhum serin olsun.

Gözlerim ah yanar gözlerim

Açmıyor baharda çiçeklerim

Günlerim solar günlerim

Aydınlık güne hasretim



Zeynep bir taraftan ninni söylüyor bir taraftan ağlıyor. Sanki bu ninnileri bir daha söyliyemeyeceğini düşünüyor.



(((Annem annem güzel annem; neyin var yine ağlıyorsun, yapma bak ben telaşlanıyorum. Yerimde duramıyorum, o zaman hızlı hareket edip canını acıtıyorum. Her şeyini hissediyorum ama neden ağladığını bilmiyorum. Sanki bir oyun oynuyorsun. Kalabalık varken mutlu gibi davranıyor, yalnız kalınca ağlıyorsun. Canım annem ağlama ben dayanamıyorum.sus! ne olursun sus!…)))



Zeynep’in doğumu yavaş yavaş yaklaşmıştı; artık iyice sararıp solmuş, nefes alışları bile iyice güçleşmişti. Artık devamlı hastahane de kalması gerekiyordu. Eşi sürekli yanındaydı. Mutlu muydular bilemiyorlardı. Hüzünlü bir mutluluk yaşıyorlardı. Sancılar yavaş yavaş artmıştı. Doktor muayene ettiğinde doğum odasına aldı ve artık orada olmalıydı. Kerim eşini sonsuzluğa uğurlar gibi bakıyor ,gözyaşlarını saklıyamıyordu. Sürekli dualar ediyordu. Yapacak başka bir şey olmadığını oda biliyordu. Zeynep doğum odasına giderken gözlerini kapattı, kötü bir şey olursa son gördüklerinin eşinin gözyaşları olmasını istemiyordu. Doktor endişeli ve ne diyeceğini bilmez bir şekilde Kerim’e baktı, ne söylemeliydi; kendilerini neyin beklediğini oda bilmiyordu



(((Of ya artık bu dar ve karanlık yerden çıkıyorum. Annemin güzel kokusuyla, koynunda uyumayı istiyorum.Hadi artık yardımcı olun, annemin ağrıları arttı. Annemin hissettiklerini yavaş yavaş kaybediyorum; bu nasıl bir şey ben doğarken, annemin derin nefes alması gerekiyor ama o zor nefes alıyor… hadi doktor amca anneme yardım et, beni de buradan çıkar, çabuk ol bende sıkılmaya başladım. Heyecandan kalbim çok hızlı atıyor, sanki annem gibi … bende de bir terslik var. Anlamıyorum neler oluyor; bu sesler ne? Herkes bir şeyler söylüyor. Neden herkes heyecanlı , evet gözlerimi açamıyorum ama ışığı hissediyorum.Ah popoma kim vurdu? acıyor ve ağlıyorum. Anne, anneciğim nerdesin beni al buradan )))



Doğum odasında yaşanan büyük telaşın ardından herkesi bir sessizlik sarmıştı. Kimse odadan dışarı çıkmak istemiyor. Beklenen, ama… belki bir umut diyerek girdikleri bu odada artık soğuk bir rüzgar vardı. Bebek sürekli ağlıyor; çok güzel bir kız çocuğu doğmuştu ama tüm çabalarına rağmen anneyi kurtaramamışlardı. Odadaki üç doktorda böyle sonuçlanacağını biliyor ama ne yaptılarsa Zeynep’i kurtaramamışlardı. Zeynep evladı için ölümü göze almıştı. Ne kalp doktoru nede epilepsisini takip eden doktoru ikna edememiş “bir kez olsun yavrumun yüzünü görsem yeter demişti” ama görmek nasip olmamıştı. Doğum gerçekleşemeden komaya girmişti. Şimdi Kerim’e haberi vermek için birbirlerine bakıyorlar. Hemşire Nazan yılların tecrübesiyle bu görevi üzerine aldı. Zaten dışarı çıktığı an bir şey söylemesine gerek kalmamıştı.Kerim sonucu anlamıştı, hemşire Nazan bebeği gösterdi ve ciyak ciyak bağırdığı için karnını doyurmaya bebek odasına götürdü.Bebek susmak bilmiyordu, ne yaptılarsa bir türlü susturamamışlardı.



(((Nerdesin anneciğim ben senin kokunu istiyorum. Ben senden başka kimseyi bilmiyorum. Bu seslerin hepsi yabancı. Hani beni görmek istiyordun; hani beni çok seviyordun, ben şimdi bu yabancı yerlerde ne yaparım. Senin içindeyken sevgin bana güç veriyordu. Hemşireler annesi öldü dediler.O nedir? Seninle olacaksam bende ölmek istiyorum. Anne bir şeyler yap… Gel beni buradan al sevgili annem , ne olur gel artık.Gel…)))



Kerim için çok zor bir gündü. Zeynep kalp hastalığını bilerek, hatta çok az yaşama şansı olduğunu bile bile bebeği dünyaya getirmişti. Şimdi kızı ile ne yapacaktı , onu nasıl büyütecekti?Zeynepsiz bir hayata katlanabilecekmiydi?

Hemşirenin sesi ile kendine geldi: Kerim bey bebeğin bir adı var mı? Evraklara ne yazalım?



_Zeynep, hayata yeni başlayan küçük Zeynep…



ALINTI....
 

melek4545

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
3,460
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
31
Konum
İstanbul
Gerçekten çok güzelmiş kardeşim emeğinize saglık

Allah razı olsun

Allaha emanet olun

Selam ve dua ile...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt