BİRDÜNYAUMUT
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 3 Haz 2010
- Mesajlar
- 236
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 53
Yağmur...
Sonbahar...
Otuzlu yaşlar...
Varolan ama ısıtmayan güneş...
Tüm sahne ve dekor hazırken;
Hüznün depresyonla kol kola verip yaşamdan karelerde can bulmasına...
Tam da düşüyorken dipsiz kuyulara...
Karanlık koyu kara ihtişamıyla perdelemekteyken düşleri...
İşte tam da o anda...!!!
Yanıldınız...!!!
O anda biri çıkmıyor...
Tutmuyor ellerinizden...
Beyaz atıyla gelip çekip almıyor sizi tahammülü zor bu hayattan...
Yollarınıza güller dökmüyor...
Dağları filan delip çöllere de düşmüyor...
Almıyor dünyayı karşısına...
Gökten üç elma düşmüyor...
Kötüler belalarını bulup;
İyiler sonsuza dek mutlu yaşamıyor...
Bulmuyor olmuyor değişmiyor...
Sadece biraz daha büyüyorsunuz...
Biraz daha alışmış oluyorsunuz bu şekilde yaşamaya...
Biraz daha şüpheci...
Biraz daha sessiz...
Biraz daha mutsuz...
Biraz daha aynı...
Yaşayıp gidiyorsunuz...
Bir gün dünya nüfusunu bir eksiltip çok şey başardım şimdi farkedildim sanıyorsunuz...
ama kimseler bu yokluğun farkına varmıyor...
kimsecikler siz yoksunuz diye eksilmiyor...
dünya dönmeye devam ediyor...
farkınızı farkedememişler için ömrü heba etmeden fazla da beklentiye girmeden ;
henüz +1 ken
kendimiz için birşeyler yapmalı...
pencerede niye gelmiyor diye beklemek yerine...
seni bekleyenlere gitmeli belki de...
çok şey varken yapacak
çok şey yapmak için hayalî imkansız kahramanları beklemek niye...
belki de kader bizleri düşmüştür nicesinin kahramanı diye ömre...
Sonbahar...
Otuzlu yaşlar...
Varolan ama ısıtmayan güneş...
Tüm sahne ve dekor hazırken;
Hüznün depresyonla kol kola verip yaşamdan karelerde can bulmasına...
Tam da düşüyorken dipsiz kuyulara...
Karanlık koyu kara ihtişamıyla perdelemekteyken düşleri...
İşte tam da o anda...!!!
Yanıldınız...!!!
O anda biri çıkmıyor...
Tutmuyor ellerinizden...
Beyaz atıyla gelip çekip almıyor sizi tahammülü zor bu hayattan...
Yollarınıza güller dökmüyor...
Dağları filan delip çöllere de düşmüyor...
Almıyor dünyayı karşısına...
Gökten üç elma düşmüyor...
Kötüler belalarını bulup;
İyiler sonsuza dek mutlu yaşamıyor...
Bulmuyor olmuyor değişmiyor...
Sadece biraz daha büyüyorsunuz...
Biraz daha alışmış oluyorsunuz bu şekilde yaşamaya...
Biraz daha şüpheci...
Biraz daha sessiz...
Biraz daha mutsuz...
Biraz daha aynı...
Yaşayıp gidiyorsunuz...
Bir gün dünya nüfusunu bir eksiltip çok şey başardım şimdi farkedildim sanıyorsunuz...
ama kimseler bu yokluğun farkına varmıyor...
kimsecikler siz yoksunuz diye eksilmiyor...
dünya dönmeye devam ediyor...
farkınızı farkedememişler için ömrü heba etmeden fazla da beklentiye girmeden ;
henüz +1 ken
kendimiz için birşeyler yapmalı...
pencerede niye gelmiyor diye beklemek yerine...
seni bekleyenlere gitmeli belki de...
çok şey varken yapacak
çok şey yapmak için hayalî imkansız kahramanları beklemek niye...
belki de kader bizleri düşmüştür nicesinin kahramanı diye ömre...