Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Çocuğumuza NAMAZI nasıl SEVDİRELİM? (1 Kullanıcı)

  • Konuyu başlatan tevbekarım
  • Başlangıç tarihi
T

tevbekarım

Çocuklarımızı namaza alıştırmak ve onlara namazı sevdirmek için daha küçük yaştan itibaren bazı namazları evde cemaatle kılmalıyız. Çocuklar anne ve babalarını namaz kılarken görmeli. Büyüklerinin namazda fotoğrafını çekmeli. Sevgili Peygamberimiz de nafile namazları evde kılar, bizlere de tavsiye eder. Şöyle buyurur:

“Namazlarınızdan bir kısmını evinizde kılınız ve evinizi (içinde namaz kılınmayan) kabir haline koymayınız.”

Başka bir hadis-i şeriflerinde ise:

“Sizden biriniz namazını camide kıldığında, namazının bir kısmını da evinde kılsın. Çünkü Allah Teâlâ o namaz sayesinde o kimsenin evine hayır ve bereket ihsan eder.”

Ailenin, namazın bir davetiyesi olarak ezana ciddi bir hürmeti istikrarlı bir şekilde sergilemesi gerekir. Ezana saygı, onu duyunca susma, evde onu terennüm ve daha önemlisi, kimi randevuları ezana ayarlı yapmaktır: “Ezandan sonra gideriz, ezan okunsun konuşuruz…” gibi.

Cuma, bayram namazları, kalabalık cenaze namazları (yaşı açısından uygun ise), çocuğa namazın tanıtılıp sevdirilmesi açısından muhakkak değerlendirilmesi gereken fırsatlardır. Önceden hazırlığı

yapılarak Cuma namazına götürülmesi ve camide onun için sıkıcı olmayan bir yerde namazı kılmasının sağlanması gerekmektedir.

Evde namazı hayatın ayrılmaz parçası olarak sevdirme çalışması yapılmalı. Bunun için mesela, evde kılınan namazları, yalnız bir odada değil, çocukların da bulunduğu bir odada kılmayı tercih etmelidir. Bunu yaparken de mümkün olduğu kadar, onların namazdan dolayı azarlanabile-ceklerini hissettirmeden “biraz sessiz olun” gibi ikazlarda bulunmalı.

Çocuklara muğlâk ifadeler kullanılmamalıdır. Namazı emreden cümleler, çocuğun yaşı, tepkisi ve itaati ile orantılı tutulmaya çalışılmalıdır.

Mesela şu altı cümle söylenecekleri yer bakımından farklıdırlar:

• Namaz kıldın mı canım?

• Lütfen namazını geciktirmeden kılar mısın?

• Çıkma vaktimiz gelmeden namazı kılıver canım.

• Bak, namazı unutacaksın, hemen kılıver!

• Haydi tatlım. Namaz çok gecikti. Namaz böyle gecikmeleri kabul etmez.

• Namazı ihmal etmenin ne kadar tehlikeli olduğunu, ne büyük ecirler kaybettiğini biliyor musun? Haydi, canım davran!

Çocukların da iştirak edeceği mini cemaatlerle namaz kılınmalı. Baba bir nedenle camiye gidememişse bu fırsat olarak değerlendirilebilir. Çocuklar böyle bir cemaatle namaza iştirak etmemiş olsalar bile onlar için etkili bir iş yapılmış olur.

Namaza alıştırmada sevgi ve şefkat esastır. Katı tutumlar ikiyüzlülüğe itebilir. Ancak sevginin ölçüsü kaçırılıp, otorite kaybedilmemelidir.

Piknik ve benzeri ev dışında yapılan ve çocuklar açısından özlenen gezilerde, muhakkak bir cemaatle namaz bölümü oluşturmak gerekir. Aynı şekilde eve gelen misafirlerle ve misafirliğe gidilen yerlerde bir cemaat namazı eda edilmelidir. Gerekiyorsa bunun için o vakitte cami cemaati de terk edilebilir.

Namaz eğitimi esnasında çocuğa onu kendi emsalleri ile kıyasladığınızı söylememelisiniz. “Filanca çocuğu görüyor musun?” dememelisiniz. Gerçekte de hiçbir çocuk diğerinin aynı değildir. Ne yaş benzerliği ne de kardeşlik gibi değerler, kapasitelerinin aynı olduğu anlamına gelmez. Her çocuk ayrı kimlik kartı taşıdığı gibi, farklı kavrama yeteneği ve kapasite taşımaktadır.

Ebeveyn olarak aynı noktadan hareket etmeye çalışınız. Sizin aranızdaki fikir farklılıkları eğitiminizin en azından gecikmesine neden olur. Çok zorlanırsanız asgari müştereklerde hareket etmeye gayret ediniz.

Bu uzun süreli eğitim çalışmasında kimi zamanlar, kısa zaman dilimleri için çocuğu serbest bırakarak, verdiğiniz eğitimin ne denli iz bıraktığını deneyiniz.

Namaz eğitiminde anne babanın en büyük malzemesi sabırdır. Sabrı bile sabırla tutmaya çalışmalıdır. Çocuğun balon gibi şişmesini beklemeyin. Çınar gibi büyütün ki, ebedi iz bırakabilesiniz. Bedeninin büyümesini sabırla beklediğiniz gibi, namaza hazırlanmasını da sabırla bekleyiniz. Namaz uğruna harcanan her şey sayılamayacak kadar değerlidir. Sabredin ve çocuğu şeytana terk etmeyin. Siz onu namaz için eğitirken en büyük rakibinizi unutmayın: Şeytan o çocuk doğduğu günden beri beklemektedir. Sakın çocuğu çevrenizden uzaklaştırmak gibi bir yöntemi denemeyin. Eğer bir zaman sizden ayrı kalacaksa o da sizin yaptığınızı yapacak birisinin kontrolünde olmalıdır. Kaybettiğiniz birkaç vakit sizi yıldırmasın. Ebedi cennetler sizin olacaktır. Cennet ucuz değil. Bizden öncekilerden kazananların nasıl kazandıklarını düşünün.

Namaz eğitimi hayat boyu sürecek bir ibadet eğitimi olduğu için bir defa hatta birkaç defa aynı şeylerin tekrarından asla kaçınmayın. Her defası ilk defa imiş gibi anlatılmalıdır. Şeytan yıllardır bıkmadı, usanmadı, biz neden usanalım ki?

Çocuğun namaz için eğitilmesinde, çevresinden fazlaca etkilendiğini unutmamak gerekir. Bunun için de, çocuğun çevresinde beraber olmak istediği arkadaşlarının kimliklerine dikkat edilmelidir. Onu rahatsız etmeden, ayırma ve yeni çevre oluşturma gerekebilir.

Namaz eğitimi esnasında istikrar en çok muhtaç olacağınız araçtır. İstikrarlı tavrınız şeytanın sizden uzak durmasına yardımcı olabilir.

Sonunda hangi noktaya gelmek istediğinizi baştan biliniz:

“Namazı öğretmeyi değil, sevdirip kıldırmayı hedefliyoruz.”

...........................................................

Namaz eğitimi esnasında şunları asla yapmamaya çalışınız:

Çocuğun vazgeçmesi zor zevkleri ile namazı karşı karşıya getirmeyiniz.

Çocuğu münafıklığa itecek zorluklar çıkarmayınız.

Çocuğun yaşı ve birikimine uygun olmayan bilgiyi ve uygu*lamayı ondan istemeyiniz.

Konuşmalarınıza dikkat ediniz. Yaşına ve kapasitesine uygun konuşunuz. Azarlama hakkınız sadece, on yaşından sonradır.

Namaz konusunda eksiklerini bir dedektif gibi izlediğiniz hissi vermeyiniz.

Namaz telkinleri esnasında, namaz kılınmaması durumun*da nelerin olacağına dair ayet-hadis ve diğer bilgilerden başlamayın. Kılanın neler elde edeceğini konuşunuz.

Namaz bilgisi ve eğitimine ait konuşmalarınız tartışma şek*linde olmasın. Bir güne de sıkıştırılmasın. Aralara serpiştiril*miş konuşmalar daha etkilidir


Ahmet BULUT-Çocuklarımıza NAMAZI nasıl SEVDİRELİM
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt