Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

''En Çok Etkilendiğiniz Sahabe'' (1 Kullanıcı)

H

hado77

selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü

hem kelam ölçülerine göre mümminlerin annelleri olmaları bakımından hem de bir çok ashab da dahil bir çok peygamberin (AS) kendi ifadesi ile iyi yapılmış bir evlilik dinin yarısına denk geldiğinden hem de o hanımlar olmasa bir çok sahabi veya insanın aslında fedekarlık adına pek bir şey yapmayacağı bilindiğinden bence en sevilen sahabiler efendimiz(SAS) İN hanımları ve bizm annelerimiz olanlar. bence en mübarek olanı ise HZ.HATİCE(ra) validemiz. ALLAH(cc) onu ve bütün annelerimizi rıza gösterdiği ve kendisinden başka kimseye muhtaç bırakmadığı bir yerde ikamet ettirsin talepleri ehl-i cennet insanlar tarafından karşılansın. dünyada ve ukbada eziyet çekmesinler ve ilklerin ilki olarak cennetlere pervaz etsinler.

ALLAH(cc) onlardan ve bizlerden razı olsun.
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Selamün Aleyküm kardesım :)

Mus'ab bin Umeyr_____Başöğretmen '',)
Allah nasıp eder de, evlenırsem de, coluk cocuga karısıp da oglum da olursa adını Musab koymayı cok ısterım;)

Selametle...

Ve aleyküm selam kardeşim..
İnşaallah canım.Ben de oğlum olursa adını Mus'ab koymayı çok istiyorum.
Rabbim nasip ederse..
Hayırlı cumalar.. Cumamız hayırlara vesile olur inşaallah..
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü

hem kelam ölçülerine göre mümminlerin annelleri olmaları bakımından hem de bir çok ashab da dahil bir çok peygamberin (AS) kendi ifadesi ile iyi yapılmış bir evlilik dinin yarısına denk geldiğinden hem de o hanımlar olmasa bir çok sahabi veya insanın aslında fedekarlık adına pek bir şey yapmayacağı bilindiğinden bence en sevilen sahabiler efendimiz(SAS) İN hanımları ve bizm annelerimiz olanlar. bence en mübarek olanı ise HZ.HATİCE(ra) validemiz. ALLAH(cc) onu ve bütün annelerimizi rıza gösterdiği ve kendisinden başka kimseye muhtaç bırakmadığı bir yerde ikamet ettirsin talepleri ehl-i cennet insanlar tarafından karşılansın. dünyada ve ukbada eziyet çekmesinler ve ilklerin ilki olarak cennetlere pervaz etsinler.

ALLAH(cc) onlardan ve bizlerden razı olsun.

Ve aleyküm selam kardeşim.
Dualarına amiiinn...
Hayırlı cumalar olsun..
 

tan_vakti

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
84
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Adalete önem vermesinden dolayı '' Hz. Ömer ''
 
H

hado77

selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü

eğer her şey yolunda gitse de her şey istediğiniz gibi olsa da bir şeyler kalbinizi hafiçe burkuyorsa, din veya dünya adına yaşadığınız şeye ve ilminize rağmen sizi bir şeyler eksik bırakmış gibi hissediyorsanız her uzandığınız güzele ait değerde şu da olsaydı demişseniz bilinki o sırada size nezaret eden bir hanım vardır ve o eksiği hissettirmemeye çalışıyordur. Hz. ÂMİNE BİNTİ VEHB (r.anha).

ALLAH(cc) bizlerden razı olsun.
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü

eğer her şey yolunda gitse de her şey istediğiniz gibi olsa da bir şeyler kalbinizi hafiçe burkuyorsa, din veya dünya adına yaşadığınız şeye ve ilminize rağmen sizi bir şeyler eksik bırakmış gibi hissediyorsanız her uzandığınız güzele ait değerde şu da olsaydı demişseniz bilinki o sırada size nezaret eden bir hanım vardır ve o eksiği hissettirmemeye çalışıyordur. Hz. ÂMİNE BİNTİ VEHB (r.anha).

ALLAH(cc) bizlerden razı olsun.

Ve aleyküm selam kardeşim
Aminn..Rabbim hepimizden razı olsun inşaallah..
 

karambuk

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Şub 2010
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
ammar bin yasir...çok etkilendiğim sahabe..
 

Werda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 May 2008
Mesajlar
226
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Kesinlikle hepsinin yeri bambaska, hepsi bizim yildizimiz ama ben tevbe suresinde "...magarada bulunan iki kisiden biri..." diye bahsedilen dürüst, sadik, emin ve iffetli olan, ayrica bütün servetini, kazancini Islâm için harcamis, kendisi sade bir sekilde yasamis olan ve ölümüne kadar Hz. Peygamber'den hiç ayrilmayan Hz Ebu Bekir e ayri bir sevgi duymaktayim.

Hz. Ebû Bekir, Hira dagindan dönen Peygamber Efendimiz ile karsilastiginda, Rasûlullah (s.a.s.) ona, "Allah'in elçisi" oldugunu söyleyip "Yaratan Rabbinin adiyla oku" (el-Alâk, 96/1) diye baslayan âyetleri bildirdigi zaman hemen ona: "Allah'in birligine ve senin O'nun rasûlü olduguna iman ettim" demistir. Hz. Hatice'den sonra Rasûlullah'a ilk iman eden odur.

Hz. Peygamber (s.a.s.), "Bütün insanlarin imani bir kefeye, Ebû Bekir'in ki bir kefeye konsa, onun imani agir basardi " diye lâtif bir benzetme de yapmistir.

Hicret sirasinda magarada iken ayagini bir yilan soktugunda ve ayagi acidiginda o sirada dizine yatip uyumus olan Peygamber'i uyandirmamak için sesini çikarmamasi, aglarken Hz. Peygamber uyanip ne oldugunu sordugunda, "Anam-babam sana fedâ olsun ya Rasûlullah" demesi olayi Ebû Bekir'in Rasûlullah'a olan bagliliginin örneklerinden sadece biridir.

Rasûlullah'in, "insanlardan dost edinseydim, Ebû Bekir'i edinirdim" (Buhâri, Salât, 80: Müslim, Mesâcid, 38: Ibn Mâce, Mukaddime, II) ve "Herkeste iyiliklerimin karsiligi vardir, Ebû Bekir hariç" demesi ve son hutbesinde, "Allah, kullarindan birini dünya ile kendi katinda olan seyleri tercih hususunda serbest birakti; kul, Allah katinda olani tercih etti'' diye Ebû Bekir'i övmesi ve mescide açilan tüm kapilari kapattirip yalniz Hz. Ebû Bekir'in kapisini açik birakmasi ona verdigi degeri göstermektedir.

Buyurmustur ki: "Rasûlullah vahy ile korunuyordu. Benim ise beni yalniz birakmayan bir seytanim vardir... Hayir islerinde acele edin, çünkü arkanizdan acele gelen eceliniz var... Allah için söylenmeyen bir sözde hayir yoktur... Herhangi bir yericinin yermesinden korktugu için hakki söylemekten çekinen kimsede hayir yoktur... Amelin sirri sabirdir... Hiç kimseye imandan sonra sagliktan daha üstün bir nimet verilmemistir... Hesaba çekilmeden kendinizi hesaba çekiniz."


Son olarak eklemek istedigim sudur ki Hz Ebu Bekir(ra) bizim hocamizdir, ve onun hocasi dahi Hz Peygamber (sas)dir.
 

arzu74

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2009
Mesajlar
2,336
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
49
hz. Osman çok etkilendiğim sahabe
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Selamun aleyküm arkadaşlar..

Buraya en sevdiğimiz sahabeyi, ona duyduğumuz yakınlığın sebebibi, onun hayatından alıntıları yazıp paylaşalım istedim..

Hayırlı cumalar olsun B)
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
Selamün Aleyküm

bu güzel soruya cevabı zor oluyor insanın
içinden bağıra bağıra hepsini ... demek geliyor.
Hz. Zeyd Bin Sabit
Hz. Talha Bin Ubeydullah
Hz. Zübeyr Bin Avvam
Hz. Ebu Ubeyde Bin Cerrah
Hz. Abdurrahman B. Avf....
...ve daha hangilerini hepsinin hayatı bir başka
okuyunca bir başka hayran kalıyorsun.
Benim hemen çoğumuz gibi Musab a bir başkadır hayranlığım Allah celle celalüh hepsinden razı olsun.

Çok ilginçtir ki bir gün daha haberimiz yokken bebeğimizden (bu arada Allah celle celalüh nasip ederse 1 buçuk ay sonra inşallah aramıza katılacak Rabbimiz o dar kapıda olan bütün Anne adaylarına Rahat bir kapı açsın.
evet daha haberimz yokken bir Rüya gördüm.
Rüyamda erkek bir bebeğimiz olmuştu ben eşime hadi isim de koyalım babamlara haber vereyim diyordum.
Eşim bana Sen o kadar MUSAB bin UMEYr i çok seviyorsun ya ismi Musab olsun diyordu.
Sabah uyandığımda eşimin doktora gitmesini söyledim. evet eşim hamile olduğunu öğrnemişti.
sonra beşinci ayda öğrendik cinsiyeti erkek olduğunu.
Artık ismi belli dedim.
Rabbim isteyen bütün kardeşlerimize hayırlı evlatlar nasip etsin inşallah ama galiba Güzel ailemizin ilk Musab bebeği bana nasip olacak.
Rabbim hayırlı evlat kılsın ismine layık kılsın inşallah amin.
selma ve dua ile
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
Bu arada yine Hayatı ibretlerle dolu olan Büyük Sahabelerden birini paylaşmak istedim inşallah okumak nasip olur.. biraz uzun ama ne olur okumaya çalışalım.



.:..:.. TALHÂ BİN UBEYDULLAH ..:..:..

Hz. Talhâ bin Ubeydullah, Resûlullah efendimizin; "Talhâ ve Zübeyr, Cennette komşularımdır" hadîs-i şerifiyle medhedilen sahâbidir.

Hz. Talhâ, ticâretle uğraştığı için sık sık Mekke dışına çıkardı. Bu seyâhatlerinden birinde Şam yakınlarında Busra kasabasında bir panayıra gelmişti. Burada bir râhip;

- Panayıra gelenlere sorun; içlerinde Mekke'den gelen var mı? diye seslendi. Talhâ bin Ubeydullah:

- Evet, ben Mekkeliyim, dedi.

- Ahmed zuhûr etti mi?

- Ahmed kimdir?

- Abdullah bin Abdülmuttalib'in oğludur. Orası O'nun zuhûr edeceği şehirdir. O, peygamberlerin sonuncusudur. Kendisi Harem-i şeriften çıkarılacak, hurmalık, taşlık ve çorak bir yere hicret edecektir.

Olan bir şey var mı?

Râhibin sözleri Hz. Talhâ'nın kalbine yer etti. Acele Mekke'ye geldi ve;

- Olan biten bir şey var mı? diye sordu.

- Evet var. Abdullah'ın oğlu Muhammed-ül-emin, peygamberliğini ilân etti. Ebû Bekir de ona uydu, dediler.

Bunun üzerine doğruca Hz. Ebû Bekir'in yanına gitti. Ona:

- Sen Muhammed aleyhisselâma tâbi' mi oldun? diye sordu. Hz. Ebû Bekir:

- Evet, tâbi oldum. Sen de hemen O'na git, huzûruna gir, kendisine tâbi ol! Çünkü O, Hak ve gerçeğe da'vet ediyor, dedi.

Bunun üzerine Talha bin Ubeydullah, râhibin söylediklerini anlattı. Sonra birlikte Resûlullaha gidip, Müslüman oldu. Râhibin sözlerini Peygamber efendimize de anlattı. Resûlullah efendimiz tebessüm ettiler.

Talhâ bin Ubeydullah, Müslüman olduğu zaman, en yakın akrabâları dâhil olmak üzere Mekke müşriklerinden çok işkence gördü. Evine hapsedildiği gibi, aç ve susuz bırakıldı. Kardeşi Osman da, onun vâsıtasıyla îmân etmiş, bu işkencelere o da tâbi tutulmuştu. Hele namazlarını edâ edecekleri zaman çektikleri sıkıntı ve kendileri revâ görülen işkence, tahammülü mümkün olmayan cinstendi.

Nevfel bin Huveylid bin Adeviyye, adamları ile birlikte Hz. Ebû Bekir ve Hz. Talhâ'yı yakalayarak iple bağladılar ve işkence yaptılar. Teymoğulları da onlara sâhip çıkmadı. Bu hâdiseden dolayı Ebû Bekir ve Talhâ'ya bitişikler mânâsına gelen karînân dendi.

Dînimden dönmem

Hz. Me'sûd bin Hırâş, gördüğü bir hâdiseyi şöyle nakleder:

Safâ ile Merve arasında dolaşırken, elleri boynuna bağlı ve kalabalık bir grup tarafından tâkib edilen bir delikanlı gördüm. Etrâfındakilere dedim ki:

- Bu kimdir, hangi suçu işledi de böyle bağladınız?
- Bu Talhâ bin Ubeydullah'dır. Atalarının yolundan saptı.
- Ya şu kadın kim ?
- Onun annesi Sa'ba binti Hadramî'dir.

Talhâ bin Ubeydullah, bütün bu akıl almaz sıkıntılara göğüs geriyor:
- Beni öldürseniz de dinimden asla dönmem, diye karşılık veriyordu.

Peygamber efendimiz, Hz. Ebû Bekir'le, Medine-i münevvereye hicret buyurduğu zaman, Hz. Talhâ ticâret için Şam'a gitmiş ve dönerken Medîne'ye uğramıştı. Peygamber efendimizin orada olduğunu öğrenince, kervandaki mallardan vazgeçip Medîne'de kaldı. Âilesini de getirterek muhâcirînden oldu.

Uhud savaşı

Uhud'da; Eshâbı kirâm, Peygamberimizin etrâfında toplanmışlar, canlarını siper edip O'nu muhâfazaya çalışıyorlardı. Hz. Talhâ bin Ubeydullah da bunlar arasında olup, Resûlulahın yanından ayrılmamıştı.

Uhudda Müslümanlar birara şaşkınlık içinde bulunup dağıldıkları zaman, sevgili Peygamberimiz;

- Ey Allahın kulları bana doğru geliniz! Ey Allah'ın kulları bana doğru geliniz! buyurarak seslenince ancak otuz sahâbî gelebilmişti ve Peygamber efendimiz müşrikler tarafından tamâmen kuşatılmıştı.

Müşriklerin iyice yaklaştıkları bir sırada, Peygamberimiz;

- Şunları kim karşılar, kim durdurur? buyurdu.

Herkesten önce...

Talhâ bin Ubeydullah hazretleri;

- Ben Yâ Resûlallah! deyip ileri atılmak istedi.

Peygamber efendimiz;

- Senin gibi daha kim var? buyurdular. Medîneli sahâbîlerden biri;

- Yâ Resûlallah! Ben! diyerek izin istedi. Sevgili Peygamberimiz;

- Haydi, sen karşıla! buyurunca Medîneli Sahâbî ileri fırladı ve müşriklerin üzerine atıldı. Eşine rastlanmadık kahramanlıklar gösterdi. Bir kaç îmânsız öldürdükten sonra şehâdet şerbetini içti.

Resûl-i ekrem efendimiz, yine;

- Şunları kim karşılar, kim durdurur? buyurdular.

Herkesten önce yine Talhâ hazretleri:

- Ben Yâ Resûlallah! diyerek ileri çıktı.

Peygamber efendimiz;

- Senin gibi daha kim var? diye sorunca, Ensardan bir mübârek;

- Ben karşılarım yâ Resûlallah! dedi.

- Haydi onları sen karşıla!

O da müşriklerle çarpışa çarpışa şehid oldu.

Bu şekilde Peygamber efendimizin o anda yanında bulunan bütün sahâbîler vuruşa vuruşa şehâdete erdiler. Kâinâtın sultânı efendimizin o anda yanında Talhâ bin Ubeydullah hazretlerinden başka kimse kalmamıştı.

Hz. Talhâ, Resûlullaha bir zarar erişir diye endişe ediyor, dört bir tarafa koşuyor, kâfirlerle kıyasıya çarpışıyordu. Onun bu kadar seri kılıç sallaması, bir anda Resûlulahın her tarafındaki düşmana karşılık vermesi, ok, kılıç darbelerine vücûdunu kalkan yapması, eşine rastlanmayacak bir hâdiseydi.

Hz. Talhâ, pervâne gibi dönüyor, kendisine değen kılıç darbelerine hiç aldırmıyordu. Dileği, Kâinâtın sultânını korumak, bu uğurda diğer kardeşleri gibi şehîd olmaktı. Vücûdunda yara almayan yer kalmamıştı, elbisesinde kandan başka bir şey görünmez olmuştu. Fakat o, buna rağmen dört bir tarafa yetişiyordu.

Sevginin işâreti

Müşriklerden çok keskin nişancı, attığını vuran Mâlik bin Zübeyr adlı bir okçu vardı. Bu müşrik Peygamber efendimize nişan alıp bir ok attı. Resûlullaha doğru gelen bu oka, başka başka hiç bir şekilde karşı koyamıyacağını anlayan Hz. Talhâ, elini açarak oka karşı tuttu. Ok elini parçaladı.

Hz. Talhâ'nın atılan oka karşı elini tutması, candan çok ötelere yükselmiş aşkın, kemâle gelmiş bir îmânın, muhabbet ile dolu bir kalbin, anlatılamıyan bir sevginin fiili olarak ortaya çıkmasıdır.

Uhud savaşında müşriklerin saldırdığı ve Resûlullah efendimiz ve Talha bin Ubeydullah'ın yanında kimse kalmadığı anda, Hz. Ebû Bekir ve Sa'd bin Ebî Vakkâs hazretleri, Resûl-i ekrem efendimizin yanına yetiştiler.

Yiğitlerin efendisi Hz. Talhâ da bu arada kan kaybından sıcak toprağa düşüp bayıldı. Her yeri kılıç, mızrak ve ok darbeleriyle delik deşikti. Altmış altı büyük yarası sayılamayacak kadar da küçük yarası vardı.

Yüzüne su serptiler

Sevgili Peygamberimiz, Hz. Ebû Bekir'e, hemen Hz. Talhâ'ya yardıma koşmasını emrettiler. Ebû Bekr-i Sıddîk, Hz. Talhâ'nın ayılması için mübârek yüzüne su serpti. Talhâ bin Ubeydullah hazretleri ayılır ayılmaz;

- Yâ Ebâ Bekir! Resûlullah nasıl?
- Resululah iyidir. Beni O gönderdi
- Allahü teâlâya sonsuz şükürler olsun. O sağ olduktan sona her musîbet hiçtir.

O sırada bir kaç sahâbi daha yetişti. Âlemlerin efendisi, Hz. Talhâ'nın yanına teşrîf ettiler. Yaralı mücâhid, sevincinden ağladı. Peygamber efendimiz, onun vücûdunu mesh ettikten sonra, ellerin açıp;
- Allahım! Ona şifâ ver, kuvvet ihsân eyle! diye duâ buyurdular.

Resûl-i ekrem efendimizin bir mu'cizesi olarak, Hz. Talhâ sapa sağlam ayağa kalktı ve tekrar düşmanla harbetmeye başladı. Sevgili Peygamberimiz onun için buyurdu ki;

- Uhud günü, yer yüzünde sağımda Cebrâil'den, solumda Talhâ bin Ubeydullah'dan başka bana yakın bir kimsenin bulunmadığını gördüm. Yeryüzünde gezen Cennetlik bir kimseye bakmak isteyen, Talhâ bin Ubeydullah'a baksın!

Yine Uhud'da İbni Kâmia kâfiri Peygamberimizi öldürmeye yemin etmiş idi. Heryerde Resûlullahı arıyordu. Peygamberimizin üzerinde iki zırh vardı. Başında da miğfer bulunuyordu. İbni Kâmia Resulullaha kılıcı ile saldırdı.

Kılıç darbesi ile Resûlullahın mübârek omuzları yaralandı. Diğer bir saldırı neticesinde Resûlullah efendimiz, Ebû Âmir tarafından kazılan çukura düştü. Miğferinin iki halkası mübârek yüzüne battı. İlk yetişen Ali bin Ebî Tâlib oldu. Talha bin Ubeydullah ile birlikte çukurdan çıkardılar.

Peygamber efendimiz bundan sonra Uhud dağındaki kayalığa çıkıp dinlenmek istediler. Fakat çok yorgun idiler. Hz. Talha:

- Yâ Resûlallah! Ben sizi çıkartayım, diyerek, hemen yere çöktü. Peygamber efendimizi sırtına alıp kayalığa kadar çıkardı. O zaman Resûl-i ekrem efendimiz buyurdu ki:

- Talha Resûlullaha yardım ettiği zaman Cennet ona vâcib oldu.

Talhâ bin Ubeydullah, Uhud Harbi'nden Mekkenin fethine kadar geçen süre içinde yapılan bütün savaşlara katıldı. Ayrıca Hudeybiye'de Bî'ât-ı Rıdvân'da ve Huneyn savaşlarında bulundu.

Feyyâz lakabını aldı

Tebük gazvesinden herkes elinden gelen gayretle orduyu techiz etmek, (donatmak) için uğraşırkan, o da, herkesle yarışırcasına, varını yoğunu nesi varsa sarfetmiş, bundan dolayı, Feyyâz lakabını almışıtır.

Hz. Ebû Bekir'in hilâfeti zamânında da bütün savaşlara katıldı. Hz. Ebû Bekir hastalandığında, yerine kimin halîfe olacağını Hz. Talhâ ile istişâre etmiş ve o da ;

- Hz. Ömer bu makâma en çok lâyık olan zâttır. Cenâb-ı Hak sana; "Müslümanların işini kime terk ettin?" derse, açık bir alınla ve müsterih olarak; "Hz. Ömer'e bıraktım" dersin, diye tavsiyede bulunmuştu.

Talhâ bin Ubeydullah, Hz. Ömer zamânında şûra meclisi üyesi idi. Halife Ömer her hususta onun re'yine mürâcaat ederdi. Hz. Ömer'in vefât etmeden önce halîfe seçilmek üzere aday gösterdiği altı zâttan birisi de Talhâ bin Ubeydullah'dır.

Talhâ bin Ubeydullah, Cemel vak'asında şehid oldu. Hz. Ali harp meydanı gezerken, Hz. Talhâ'yı ölenler arasında görünce, üzüldü ve çok ağladı. Kucağına aldı. Yüzündeki toprakları sildi ve;

- Ey Talhâ! Semânın yıldızları altında seni toprağın üzerinde serili görmek bana pek ağır geldi ve beni kalbimden vurdu. Keşke yirmi yıl önce ölseydim, buyurdu. Namazını kendi kıldırdı.

Bana eziyet veriyor

Vefâtından yirmi yıl sonra kızı Âişe, bir gece rü'yâsında babasını gördüğünde;

- Yâ Âişe! Kabrimin bir tarafından sızan su bana eziyet veriyor, beni buradan çıkar da başka yere defnet, diye tenbih buyurdu.

Bunun üzerine kızı Âişe! çok üzüldü ve akrabâlarından bâzılarını alarak kabr-i şerifini açtılar. Sızan sudan dolayı vücûdunun bir tarafı hafif yeşillenmiş, diğer yerleri yeni defnedilmiş ve bir kılına dahi zarar gelmemiş buldular ve bir başka kabre naklettiler.

Hz. Talhâ, Eshâb-ı kirâmın en üstünlerinden olup kavuşamadığı fazilet sâdece Hulefâ-î râşidin derecesi olmuştur. Peygamber efendimiz buyurdu ki:;

- Yeryüzünde Cennet'lik bir kimse görmek isteyen, Talhâ bin Ubeydullah'a baksın!

Hz. Âişe anlatır:

Bir gün Ebû Bekir-i Sıddîk Resûlulahın yanına girmişti. Resûlulah ona;

- Yâ Ebâ Bekir! Sen, Atîk ya'nî Allahü teâlânın Cehennem'den âzâd ettiği kişisin, buyurdu. Ondan önce önce kimseye böyle Atîk ismi verilmemişti.

Sonra Talhâ bin Ubeydullah içiri girdi. Resûlullah efendimiz ona da buyurdu ki;

- Ey Talhâ! Sen de şehîd olmayı bekliyenlerdensin.

Hz. Talha, Zi'l-Karâde gazvesinde mücâhidlerin susuz kalmaması için kuyu satın alıp onu mü'minlere vakfetmiş idi. O zaman kuyu satın almak ve vakfetmek çok büyük çömertlikti. Zü'l-Usra gazvesinde ise savaşa katılanları tek başına doyurmuştur.

Günlük geliri bin altın idi. Öksüzleri gözetir, fakirlerin ihtiyaçlarını görür, biçârelere yardım eder. Muhtâç olanlara para verirdi. Teymoğulları'nın bütün muhtaçları, onun yardımları altında idi. Hz. Talhâ, bunların dullarını evlendirir, borçlularının borçlarını öderdi.

Bir gün bir Bedevî, Hz. Talhâ'ya gelip, akrabâlık iddiasında bulunarak yardım istedi. Hz. Talhâ akrabâlık bağının çok önemli olduğunu söyleyerek, bir arâzisi bulunduğunu istediği takdirde onu almasını, veya satıp parasını vermeyi teklif etti. Bedevî, parasını almak isteyince, arâziyi Hz. Osman'a satıp parasını Bedevîye verdi.

Ahlâkını bilirim

Eshâb-ı kirâmdan bir çok zât, Ümmi Ebân hâtunla evlenmek için teklifte bulunmuşlardı. Fakat o hiç birisini kabûl etmedi. Talhâ bin Ubeydullah, teklifte bulununca kabûl etti. Sebebi sorulduğu zaman;

- Onun ahlâkını bilirim. Evine girerken güler yüzle girer, evinden çıkarken mütebessim çıkar, Kendisinden istenildiğinde verir, kendisine bir iyilik yapıldığı zaman teşekkür eder. Bir kusûr görünce affeder, diye cevap vermiş ve onunla evlenmişti.

Hz. Talhâ ticâretle ve zirâatle meşgûl olup, büyük çiftlik sâhibi idi. Kendisinin Hayber'de ve Irak'ta çok arâzileri vardı. Böyle büyük bir zenginliğin içinde bulunmasına rağmen, gâyet az yer, israf etmez ve isrâf edenleri sevmezdi.
 

Gülfidan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2008
Mesajlar
679
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
meleklerin imrendiği sahabe en sevdiğim sahabeler arasındadır.

Hazreti ALİ

Azrailin imrenerek baktığı adam
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,432
Tepki puanı
5,314
Puanları
163
Yaş
50
Hz. Ömer (Radıallahu anh) adaleti ve hiçbir şeyden hiç bir zaman ödün vermediğinden dolayı keşke herkes onun gibi adeletli olabilirse:(
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Selamün Aleyküm

bu güzel soruya cevabı zor oluyor insanın
içinden bağıra bağıra hepsini ... demek geliyor.
Hz. Zeyd Bin Sabit
Hz. Talha Bin Ubeydullah
Hz. Zübeyr Bin Avvam
Hz. Ebu Ubeyde Bin Cerrah
Hz. Abdurrahman B. Avf....
...ve daha hangilerini hepsinin hayatı bir başka
okuyunca bir başka hayran kalıyorsun.
Benim hemen çoğumuz gibi Musab a bir başkadır hayranlığım Allah celle celalüh hepsinden razı olsun.

Çok ilginçtir ki bir gün daha haberimiz yokken bebeğimizden (bu arada Allah celle celalüh nasip ederse 1 buçuk ay sonra inşallah aramıza katılacak Rabbimiz o dar kapıda olan bütün Anne adaylarına Rahat bir kapı açsın.
evet daha haberimz yokken bir Rüya gördüm.
Rüyamda erkek bir bebeğimiz olmuştu ben eşime hadi isim de koyalım babamlara haber vereyim diyordum.
Eşim bana Sen o kadar MUSAB bin UMEYr i çok seviyorsun ya ismi Musab olsun diyordu.
Sabah uyandığımda eşimin doktora gitmesini söyledim. evet eşim hamile olduğunu öğrnemişti.
sonra beşinci ayda öğrendik cinsiyeti erkek olduğunu.
Artık ismi belli dedim.
Rabbim isteyen bütün kardeşlerimize hayırlı evlatlar nasip etsin inşallah ama galiba Güzel ailemizin ilk Musab bebeği bana nasip olacak.
Rabbim hayırlı evlat kılsın ismine layık kılsın inşallah amin.
selma ve dua ile

Okurken etkilendim Rabbim kararlamış bende büyük kızıma hamileyken rüyamda ulucaminin önünde bir sürü koçlar görmüştüm bitanesini yakaladım severken konuştu doğacak kızına kurban keseceksin dedi ve kızım dünyaya geldi kurban kestik bazen rüyalarda uyarılıyoruz

İlk kadın Sahabelerimizden olan ve çok acılar çekerek şehit olanve benim çok etkilendiğim ve sevdiğim

Ammar’ın annesi Sümeyye!..

Yasir’in sevgili eşi Sümeyye!..

Mü’minlerin cefakar annesi Sümeyye!.. Ve... Ve İslam’ın ilk şehidi Sümeyye!..

Son mübarek dinin, son mübarek peygamberin ilk şehidi...

Evet!.. Evet, türlü işkencelerden sonra Ebu Cehil’in kalbine sapladığı mızrak ile şehadet şerbetini içen Sümeyye.

Kocası Yasir ve iki oğlu ile günlerce işkenceye maruz kalan Sümeyye!

O, müşriklerden işkence gördü.

Ebu Cehil tarafından da şehid edildi. Kızgın Mekke kumlarının üzerine yatırılıp işkence edilen...

El ve ayaklarına dört deve bağlanan ve develer dört ayrı istikamete doğru sürülerek kolları ve bacakları un ufak edilen...

Lat, Menat ve Uzza putlarına imana davet edilen kadın Sümeyye! Allah ve Rasulü’ne olan imanından canı pahasına vazgeçmeyen...

Ölümü sevgiliye kavuşmak istercesine severek karşılayan...

Dünya ve dünyadaki nimetleri bir çırpıda reddeden...

Küfür nizamının yıkılışını kanı ile çabuklaştıran...

Ve bütün mü’minlerin annesi olma şerefine nail olan o güzel anne Sümeyye
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Selamün Aleyküm

bu güzel soruya cevabı zor oluyor insanın
içinden bağıra bağıra hepsini ... demek geliyor.
Hz. Zeyd Bin Sabit
Hz. Talha Bin Ubeydullah
Hz. Zübeyr Bin Avvam
Hz. Ebu Ubeyde Bin Cerrah
Hz. Abdurrahman B. Avf....
...ve daha hangilerini hepsinin hayatı bir başka
okuyunca bir başka hayran kalıyorsun.
Benim hemen çoğumuz gibi Musab a bir başkadır hayranlığım Allah celle celalüh hepsinden razı olsun.

Çok ilginçtir ki bir gün daha haberimiz yokken bebeğimizden (bu arada Allah celle celalüh nasip ederse 1 buçuk ay sonra inşallah aramıza katılacak Rabbimiz o dar kapıda olan bütün Anne adaylarına Rahat bir kapı açsın.
evet daha haberimz yokken bir Rüya gördüm.
Rüyamda erkek bir bebeğimiz olmuştu ben eşime hadi isim de koyalım babamlara haber vereyim diyordum.
Eşim bana Sen o kadar MUSAB bin UMEYr i çok seviyorsun ya ismi Musab olsun diyordu.
Sabah uyandığımda eşimin doktora gitmesini söyledim. evet eşim hamile olduğunu öğrnemişti.
sonra beşinci ayda öğrendik cinsiyeti erkek olduğunu.
Artık ismi belli dedim.
Rabbim isteyen bütün kardeşlerimize hayırlı evlatlar nasip etsin inşallah ama galiba Güzel ailemizin ilk Musab bebeği bana nasip olacak.
Rabbim hayırlı evlat kılsın ismine layık kılsın inşallah amin.
selma ve dua ile

Ve aleyküm selam erhan kardeş. Rabbim yardımcınız olsun.
Rabbim hayırlısıyla doğmasını nasip etsin inşaallah..
Ben de inşaallah ileride bir erkek çocugum olursa adını Mus'ab koymak çok istiyorum..
Kız olursa da Sümeyye : ) iLK kadın sahabemiz. Rabbim isteyen tüm kardeşlerimize hayırlı evlatlar nasip etsin. Aminn inşaallah..
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Muhacir ve Ensar'dan İslâm'a ilk önce girenlerin başta gelenleri ve iyi amellerle onların ardınca gidenler var ya, işte Allah onlardan razı oldu, onlar da Allah'dan razı oldular ve onlara, altlarında ırmaklar akan cennetler hazırladı ki, içlerinde ebedi kalacaklar.
İşte büyük ve muhteşem kurtuluş budur.
TEVBE-100
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt