Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ey müslümanlar uyanın! (1 Kullanıcı)

hafiz mehmet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ocak 2007
Mesajlar
483
Tepki puanı
0
Puanları
0
Hz. Ebubekir (ra) bir hutbesinde buyuruyor ki :
"Allah'a yemin olsun ki , ben sizin en iyiniz degilim. Bu makamimda ( hilafet makami) istemeyerek bulundum . Istedim ki bu isi baskasi yapsin (ama olmadi)siz benim size karsi Resullulah'in davrandigi gibi davranabilecegimi mi saniyorsunuz ? (öyleyse yaniliyorsunuz). Ben öyle davranamam.
Çünkü Resulullah vahiyle destekleniyordu. Ve yaninda Cebrail (a.s.) vardi. Benim yanimda da nefsimi birakmayan seytan var. Öfkelendigim zaman benden uzaklasiniz ki size zararim dokunmasin. Üzerimden gözünüzü eksik etmeyin. Sirat-i mustakim üzerindeysem bana yardim ediniz. Yoldan saparsam beni düzeltiniz. Ben bir beserim, dogruda yapabilirim, yanlis da. Eger dogru yaparsam Allah'a hamd edin. Hata yaparsam düzeltin"
O böyle dedi.
Hiç bir lider,seyh ve hoca ondan daha üstün degildir.
Hiç kimseye "isittik ve itaat ettik" demeyin, Allah'in kelamini söyleyen kisi ve onu bildiren Resul'den baskasina. Hiç bir din büyügüne ve lideri ilah ve rab edinmeyin. Size birsey söylendiginde, üzerinde düsünmeden kabul ettiginiz sözü söyleyen kisiyi Ilah ve Rab edinmis olabileceginizi unutmayin. Musalla tasinda meyyid gibi olmayin.
Güvenmek güzeldir, ama kontrol etmek daha güzeldir.
Hiç kimse gelecegi ve gaybi bilemez. Hiç kimse kader, rizik ve ecel üzerine tasarruf sahibi de degildir.
Herkes için yaptiginin karsiligi vardir. Hasa görevimiz, Allah'in yetmeyen gücüne güç, yetmeyen aklina akil, yetmeyen parasina para yetirmek degildir.
O, güç ve kudret sahibidir. O,mutlak iktidar sahibidir. Hayir ve ser onun iradesi içindedir, biz ise rizasina talibiz ve bunun için imtahan ediliyoruz.
Bize hayir gibi gelen seylerde ser, ser gibi gelen seylerde hayir murat etmis olabilir. Bu herkes için böyledir. Liderler ve seyhler de bu kapsamdadir. Biz,vahiy çerçevesindeki sorumluluklarimiz ve aklimizi bu sorumluluklarimiz paralelinde nasil kullandigimiz ya da kullanamadigimizdan sorumluyuz.
Allah bizim düsünmemizi, akletmemizi ve kendi rizasi istikametinde hareket etmemizi istiyor. Kaderde, rizikta,ecelde onun elindedir.
Görevimiz,"tanri"dan bilgiyi,ekmegi çalmak degil. Aklimiz ve sorumluluklarimiza hasa Allah'i ikna yada mecbur etmek için degil, imtihan için bir firsat,bir vesiledir.
Ey müslümanlar uyanin.!!
Allah size servet ve iktidar, ilim ve hikmet verdi. Siz ona dogru giderseniz, O size kosarak gelir.Siz bildikleriniz ile amel ederseniz, O bilmediklerinizi ögretir.
O cömerttir. Siz onun kitabina uyarsaniz, O sizin ömrünüzü ve rizkinizi bereketli kilar.
O yoktan var edendir.
Gören,bilen,isitendir.
Güç sahibidir.
Dirilten ve öldürendir.
Koruyan ve kahredendir.
Tuzaklari bozan ve tuzak kuranlari tuzaklari baslarina gecirendir.
Geceden gündüzü, gündüzden geceyi çikartan O'dur.
O din gününün sahibidir.
Herkesin yaptiginin hesabini soracak olan da odur.
o zaman!
Evet, o zaman.
Iyya kena'büdü ve iyya kenestain.
Elhamdülillahi rabbi'l alemin.
amin.
 

ŞEB-İ ARUS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Mar 2008
Mesajlar
1,904
Tepki puanı
0
Puanları
36
Yaş
36
Konum
"Lâ taknetû min Rahmetillâh"
Hz. Ebubekir (ra) bir hutbesinde buyuruyor ki :
"Allah'a yemin olsun ki , ben sizin en iyiniz degilim. Bu makamimda ( hilafet makami) istemeyerek bulundum . Istedim ki bu isi baskasi yapsin (ama olmadi)siz benim size karsi Resullulah'in davrandigi gibi davranabilecegimi mi saniyorsunuz ? (öyleyse yaniliyorsunuz). Ben öyle davranamam.
Çünkü Resulullah vahiyle destekleniyordu. Ve yaninda Cebrail (a.s.) vardi. Benim yanimda da nefsimi birakmayan seytan var. Öfkelendigim zaman benden uzaklasiniz ki size zararim dokunmasin. Üzerimden gözünüzü eksik etmeyin. Sirat-i mustakim üzerindeysem bana yardim ediniz. Yoldan saparsam beni düzeltiniz. Ben bir beserim, dogruda yapabilirim, yanlis da. Eger dogru yaparsam Allah'a hamd edin. Hata yaparsam düzeltin"

bu sese kulak vermelıyız rabbım bizi yoldan sapanlardan eylemesın
cok guzel bi paylaşımdı nasipleniriz inşa-ALLAH emegınıze saglık insan beser sasar hata yapar hatayı görüp tovbe ederiz inşa-ALLAH selam ve dua ile kalınız rahman ve rahım olan hayrınızı versın selam ve dua ile..
 

ecriteala

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2008
Mesajlar
64
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
ALLAH razı olsun emeğine sağlık kardeşim...
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Selamün Aleyküm.
Allah razı olsun kardeşim.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Aldanmak ve aldanmamak, bilmek ve bilmemek arasında hassas dengeler üzerine kurulmuş şu fânî ama bir o kadar da gerçek, dünyanın şu üzerine kurulduğu en büyük hediye, en güzel lutûf hayat…
Çözünce düğümleri bizden umutlusu yok amma bir de dönerse düğümler bir halata, kurtaramazsak denizin diplerinden o halatı; gemiyi yürütemezsek o zaman bizden harabı yok…
Uykudaydık uyandık ve tekrar bir uykuya doğru gidiyoruz.
Ama uykulu ama uyanık, ama farkında ama farkında olmadan…
Gezip dolaştığımız mekânlar, birlikte vakit geçirdiğimiz insanlar, nasıl da etkiler hayatımızı, uykularımızı.
Yaşadığımız olayların nedenini niçinini sorgularken yanlış sorulara yanlış cevaplar verince işte o zaman ararız o mekânlar da, bizi bu sorulardan kurtaracak eşsiz kişiyi.
Manasız mı acaba düşünüp, olduğumuz yerden bizi taşındırıp biraz da şaşırtıp etkilendiğimiz olaylar? Acaba neleri yakalayamıyoruz şu kısacık ömrümüzde?
Denizin içinden küçük bir balığı elimize alıp kovamıza atacakken, birden elimizden kaydığı gibi acaba hangi güzellikleri, hangi lütufları elimizden daha gönlümüze yaklaşmadan kaçırıyoruz, sırf aldatıcı zevkler uğruna…
Hep elbiselerde, hep renklerde, hep baş gözünün gördüğü güzelliklerde mi bu aziz ömrün hediyeleri?
Görülen ve görülmeyenden ibarettir insan ve gören ancak görülmeyen için vardır. Etimiz, kemiğimiz, tenimiz, bedenimizdir gördüklerimiz, gösterdiklerimiz ve ruhumuzdur, gönlümüz, kalbimizdir nedense görmek ve göstermek istemediklerimiz.
Yaratılış hamuru ezelde, görülen ve görülmeyenle yoğrulmuş bir kere. Midemiz çeker, görülen yanımızın açlığını hep ve durmadan, dinlenmeden çabalar, koşar, yorulur, bitap düşeriz onu doyurmak için. Oysa görülmeyenimizdir varlığımızın asıl hudutlarını çizen ve hiç de düşünmeyiz ihtiyaçlarını onun.
Görülen akıtır gözyaşını ama ağlayan görülemeyendir. Gülen görünendir ama güldüren görülmeyende saklıdır. Huzur ile huzursuzluk arasında acıyı görülen hisseder de, görülmeyen acının kendisidir. Sevinci ve mutluluğu yaşayan görülendir ama sevdiren ve sevindiren görülmeyende gizlidir. Araz ve cevher demişler eskiler hani, somut veya soyut deyin siz; daha doğrusu madde ve mana deyin! Sonra düşünün, hangisidir araç ve amaç hangisi? Evleri, koltukları, makamları, dövizleri hangisi ister de hangisi bundan vareste olunca hayat bulur? Hırs hangisindedir, kanaat hangisinde? Hangisi huzur verir ve hangisi huzursuzluk?
Görünene on bir ay ayırdıysak eğer, görünmeyene bir ay ayırmayalım mı şimdi? Görünen isyanlarımızı, görünmeyen yakarışlarla örtmeyelim mi biraz da? Zahirimizden batınımıza bir kapı açacağımız dem değil mi bu dem?
Her nefes daha fazla yaklaşıyor, yaklaşmakta olan…
Zaman akmakta hâlâ, tâ ki biz gafletle yemeyelim diye ekmeğimizi, ihya edilmezse gece, karanlıktan gayri nedir ki? Birdenbire eşitse eğer iki gün, yâ kârımız ne ola ziyandan öte?
Sâkiyâ mey ver ki bir gün lâlezâr elden gider
Erişir fasl-ı hazân bağ u bahâr elden gider

Saatin çaldığı evkat değildir her gâh
Müddeti ömrü gelip geçtiği eyler âh
Kaybettik zamanı, izini toza kaptırdık.
Dünde bıraktık onu, unuttuk kendimizi bu gün. İlaçtı zaman, geçtikçe yaraları iyileştiren.

Şairin dediği gibi:

Bir ırmakta yüzüyoruz;
İsmi kader!
Geri dönmek isteme, çünkü dönüş yok!
Sakın yoruldum deme, kayalıklar çok; sürüklenirken çarparsın
Attığın kulaçtan sakın pişman olma,
(Çünkü istesen de istemesen de o kulacı atacaktın zaten)
Yüzerken mutlu; ırmağın bittiği yerde başlayan hayatta rahat olmak istiyorsan;
Teslimiyet giysini giyeceksin, sabır azığını alacaksın ve rıza bayrağını açacaksın

--- Sonraki mesaj ---

SAKIN UNUTMA! Dönüş yok!
Zaman mihenkti sırlar aynalar gibi hassas… Büyük cedlerin son rüyasıydı, son uykuya Efendimizle (s.a.v) uyanmak.
Aşkının şiddetinden perişan bir hale gelen, bir yol ağzında ağlaya ağlaya uykuya dalan bir âşıktan bahsedilir eskilerde. Yoldan geçen maşuğu, onu, uyumuş, kendinden geçmiş halde görünce bir kâğıt parçasına bir şeyler yazarak aşığın üzerine bırakmış.
Âşık uykudan uyanınca kâğıdı okur ve yüreği daralır. Çünkü şöyle yazmıştı sevgilisi, “Ey susup dalmış adam, tüccarsan kalk para kazan, yok zahidsen geceleri uyuma kulluk et. İkisi de değil, âşıksan utan! Aşığın gözünde uyku ne gezer? Âşık gündüzleri yel gibi eser savurur, geceleri yanar, yakılır, âleme ay ışığı gibi ışık saçar.
Mademki bunlardan hiç biri sende yok aşktan bahsetme. Sahte davalara girişme. Âşık ölüp kefene sarılmadan yatar uyursa, ona da âşık derim. Ama o kendine âşıktır. Mademki sen, marifetsiz, bilgisiz, aşk yoluna girdin uykuların hayrolsun. Allah rahatlık versin, sen bu işin ehli değilmişsin.”
Aşk gelince burukluğun şiirinde hüzün dokur hecelerle azarlanmış kalpleri, uyandırır tam yarısında geceler. Sabah onunla sürerse ancak o vakit yeşerir taze bir başak. Atların nallarından yıldırımlar masallara dökülür ve yollanamayan mektuplarda nice kalpler sökülür.
Sabahında yanmış mı, yakılmış bu geceler
Gelmişken baharına günlerin alınmış mı bu geceler
Nasılda verilmiş yâr ağyâr üstüne
Beni benden almış da çalmış geceler
Sarhoşluktan mı yoksa bî hoşluktan mı akmakta geceler
Salıveren eşsiz âlemlere yelkenini kaptansız geceler
Bir kemân misâli her telinden ayrı ses ve ahenk veren geceler
Zemzem misali arıtın beni geceler
Burak misali çıkarın beni göklere
Ama bir daha indirmeyin geceler
Anlatın bana kendinizi anlatın bana sessizliğinizi, gizeminizi
Beni benden alın sahibime götürün geceler
Bir adamın çevik bir kölesi vardı. Bu köle bütün dünya işlerinden elini çekmiş, arınmıştı. Geceleri ta sabah vaktine kadar uyanık kalır namaz kılar dururdu. Efendisi bu köleyi bir gün, geceleyin kalkınca beni de uyandır da abdest alıp, seninle namaz kılayım dedi. Köle efendiye şu cevabı verdi.
“Kimde din derdi varsa onu kimse uyandırmasa da olur, uyandıran olmasa da uyanır. Sende de bir dert varsa, zaten uyanıksın. Gece gündüz ibadete koyulur aylak kalmazsın. Seni uyandıracak biri lâzımsa; senin için ibadet edecek bir başka adama da lüzum var demektir.”
Kim de bu hasret, bu dert yoksa kim bu gönül derdiyle yoğrulmuşsa hür olmuştur.
Sevdâ siyah etti, rüzigârım
Aşk aldı inan- ı ihtiyârım
Âşıklar en çok geceyi sever. Çünkü aşkın yalnızlığı ile ancak baş başa kalır o. Bu durumda gece aşkın sırlarıyla dolu olacaktır. Nitekim gece bütün kutsal metinlerde gizlilikleri örter diye geçer. Gecenin örtüsü saklanılacak en güzel yer. Sırların rahatça korunabileceği bir kaledir.
Sakın sen kûy-i cânânı uzakdur sanma
Seher yola giren âşık gece leylâda akşamlar.
Seherleriniz hayrolsun, geceleriniz vuslat olsun
 

hakyolu007

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2012
Mesajlar
2,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
42
Selamün Aleyküm.
Emeğinize sağlık kardeşim.. Allah c.c razı olsun paylaşımınız için.. İbretlenmek duası ile inşallah.. Rabbimize emanet olunuz..Selam ve Dua ile.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
ŞEYTAN'IN ÖZELLİKLERİ
Şeytanın görevi insanları saptırmaktır
İnsanları aldatır
Düzeni inananlar için çok zayıftır
Sadece onu dost edinenleri kandırabilir
İnkar edenlere iner
Müminlerin dışındakiler ona uyarlar
Müminler şeytanın vesveselerinden Allah’a sığınırlar
İnsanların düşmanıdır
İnsanlara kuruntu ve vesvese verir
İsrafı teşvik eder
İnsanları fakirlikle korkutup çirkin hayasızlığa ve cimriliğe iter
İnsanlara kötülüğü emreder
İnsanları hainliğe iter
İyilikten ve hayırdan yana hiç bir yönü yoktur
İnsanlar üzerine bir pisliktir
İnsanlara kötülükleri çekici göstermeye çalışır
Unutturma özelliği vardır
İnsanları uzun ve amaçsız işlerle oyalar
İnsanları Allah’a ibadet etmekten ve Allah’ı anmaktan alıkoymaya çalışır
İnsanların arasına kin ve düşmanlık sokmak ister
Allah’a karşı itaatsiz ve saygısızdır
Allah’a karşı nankördür
Yalan söyler
Allah katında kovulmuştur
 

Sedaa_*

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 May 2012
Mesajlar
2,150
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
23
Hz. Ebubekir (ra) bir hutbesinde buyuruyor ki :
"Allah'a yemin olsun ki , ben sizin en iyiniz degilim. Bu makamimda ( hilafet makami) istemeyerek bulundum . Istedim ki bu isi baskasi yapsin (ama olmadi)siz benim size karsi Resullulah'in davrandigi gibi davranabilecegimi mi saniyorsunuz ? (öyleyse yaniliyorsunuz). Ben öyle davranamam.
Çünkü Resulullah vahiyle destekleniyordu. Ve yaninda Cebrail (a.s.) vardi. Benim yanimda da nefsimi birakmayan seytan var. Öfkelendigim zaman benden uzaklasiniz ki size zararim dokunmasin. Üzerimden gözünüzü eksik etmeyin. Sirat-i mustakim üzerindeysem bana yardim ediniz. Yoldan saparsam beni düzeltiniz. Ben bir beserim, dogruda yapabilirim, yanlis da. Eger dogru yaparsam Allah'a hamd edin. Hata yaparsam düzeltin"

Ne kadar güzel yaaaaa inanamıyorum :) :) :)
 

mehtap58

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ağu 2012
Mesajlar
864
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
çok güzeldi Allah razı olsun
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
Hz. Ebubekir (ra) bir hutbesinde buyuruyor ki :
"Allah'a yemin olsun ki , ben sizin en iyiniz degilim. Bu makamimda ( hilafet makami) istemeyerek bulundum . Istedim ki bu isi baskasi yapsin (ama olmadi)siz benim size karsi Resullulah'in davrandigi gibi davranabilecegimi mi saniyorsunuz ? (öyleyse yaniliyorsunuz). Ben öyle davranamam.
Çünkü Resulullah vahiyle destekleniyordu. Ve yaninda Cebrail (a.s.) vardi. Benim yanimda da nefsimi birakmayan seytan var. Öfkelendigim zaman benden uzaklasiniz ki size zararim dokunmasin. Üzerimden gözünüzü eksik etmeyin. Sirat-i mustakim üzerindeysem bana yardim ediniz. Yoldan saparsam beni düzeltiniz. Ben bir beserim, dogruda yapabilirim, yanlis da. Eger dogru yaparsam Allah'a hamd edin. Hata yaparsam düzeltin"


Eyvallah ..
 

hudavendigar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2006
Mesajlar
735
Tepki puanı
1
Puanları
0
Hz. Ebubekir (ra) bir hutbesinde buyuruyor ki :
"Allah'a yemin olsun ki , ben sizin en iyiniz degilim. Bu makamimda ( hilafet makami) istemeyerek bulundum . Istedim ki bu isi baskasi yapsin (ama olmadi)siz benim size karsi Resullulah'in davrandigi gibi davranabilecegimi mi saniyorsunuz ? (öyleyse yaniliyorsunuz). Ben öyle davranamam.
Çünkü Resulullah vahiyle destekleniyordu. Ve yaninda Cebrail (a.s.) vardi. Benim yanimda da nefsimi birakmayan seytan var. Öfkelendigim zaman benden uzaklasiniz ki size zararim dokunmasin. Üzerimden gözünüzü eksik etmeyin. Sirat-i mustakim üzerindeysem bana yardim ediniz. Yoldan saparsam beni düzeltiniz. Ben bir beserim, dogruda yapabilirim, yanlis da. Eger dogru yaparsam Allah'a hamd edin. Hata yaparsam düzeltin"


Eyvallah ..

Günümüzde ki bazı mürailer "biz Hz Ebubekir'in yolundayız" diye herkese çalım satarlar.Bu Hz.Ebubekir eefendimizin bu tarihi sözleri makam ve koltuk için uğraşanlara büyük bir ders verme niteliğindedir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt