selamun aleykum
ayette geçen hıcaraten ayeti taş olarak çevrilmiş. bu kavim başımıza taş yağdır(hıcararten yağdır) demekte iken aynı zaman da istiğfar da etmekte.
bu açıdan muannidleşme değil bir halden şikayet var ve bu halden dolayı taş yağdır ve bunu hakedene isabet ettir deniyor.
taşın mahiyeti ayetle açıklanmış bu taş hıcaraten şeklinde bir taş olacak.
bu kimseler, biz çocuğunu cennete görüecek bir baba oldumuzu göstersek, nefsimize hakimiyeti ALLAH tealanın katına kadar çıkarsak ve bir meleğin hali gibi ona teala yönelsek de bir hayrın doğum yeri olan en içten duanın yardımını gizleyemiyoruz demektedirler.
ashab-ı kiram radıyallahu teala anhın kadınlara yaklaşım konusunda nerdeyse iğdiş olmak denen tabiri kabul ettikleri rivayetlerde mevcut. bu kimselerin dualarında 2 li bir ayrımla, taş denen şeyin kadına karşı yaklaşımın olmaması gerektiği yönünde mi olduğu ya da kadınlardan gelen menfaatlerin kesilerek sadece ALLAH tealaya mülaki mi olmak istedikleri net bir anlatım olmamıştır.
ancak ehl-i vukuf zatlar bu kimselerin evliyalıkta en üst mertebeye ulaştığını beyan etmeleri bakımından ukbayı dünyanın her şeyine değiştiklerini göstermekte ve beyan etmektedirler. üzerimize taş yağdır diyen grup ayrıca istiğfar da etmekte.
demek ki bu zatlar efendimiz aleyhi ekmeltu tehayaya ittiba etmiş kimseler olarak anılmakta.
ashab-ı kiram radıyallahu teala anh olarak da tevili mümkün görülen bu grubun ALLAH tealaya vasıl oldukları halde taş yerine ne şekilde haşr edilebileceği de beyan edilmekte.yakıtı taş ve insanlar olan cehennem tabirinde artık ins olarak o bölgede bulunmamayı ve ALLAH tealaya mülaki olmayı dua ederek ytalep etmektedirler.
çocuğunu cennete götüren nefse hakimiyeti ALLAH tealanın katına ulaştırabilen ve HZ.CEBRAİL aleyhisselatu vesselamın HZ.DIHYE radıyallahu teala anh benzeri olan bu kimseler yakıtı taş ve insanlar denen cehennemden beri kalmaya çalışmış ve istedikleri taş ile yerlerinin değişmesini murat buyurmuşlardı.
insan olarak bu dünya onlar için bir ayrılıktı ve kendileri artık taş yağsın ve biz bu dünyadaki vazifemizi bitirelim ve ALLAH teala da bilsin ki biz artık kulluk vazifemizi hıcaraten şeklinde yaptık sana teala vasıl olmak istemekteyiz denmekte.
tüm bu çerçevede ALLAH teala ile hasımlaşma yoktur ve istiğfar bir çözüm olarak görülmüştür. ancak bu kimselerin artık değiştir bizi dediği değerlerin de ateizm olduğunu başka yazılarda beyan etmiştik. ALLAH teala bu kimselere insan olarak yaşamanın zor olduğu dünyada yaşamak var demiş ve sabr denen şeyi de kainatı aynen hıcaraten haline getirerek teklif etmişti.
kainat bu kimselere bir baba gibi davranacak ve rasullerinden aleyhisselam bir olan HZ.CEBRAİL aleyhisselatu vesselamın duasını bu ashabın radıyallahu teala anh üzerine yağdıracaktı.
toplam olarak bu zatların derdini çektiği şeyin esasen kızları olan kesimin yaptığı evliliklere karşı veya eşleri ile olan münasebetleri bakımından ne kadar hassas oldukları da bu ayetten anlaşılmaktadır.
ALLAH teala efendimize aleyhisselatu vesselam olan vahyle HZ.CEBRAİL aleyhisselatu vesselamın nuzulunu o ashaba da radıyallahu teala anh bahşetmiş ve ALLAH tealanın bu kadar yakın olduğu bir vahiy alış verişi esnasında neredeyse doğma ve doğurmaya yönelik bütün eylemlerin duracağı bir alan gösterilmişti.
ALLAH teala sabredin derken ezaya veya zulme değil bana teala sabredin demektedir. zira kendisi yanında hiçbir nefsi tutum bulunmayan teala olarak zatı teala sabra kuvvet yeten değildi. ALLAH teala bir mevzuda işin başında olmayı yakınlaştırılanlara bahşederse o kimse ALLAH tealanın kim olduğunu anlayacaktır ve taş yağdır bizi taşlarla değiştir veya ancak bir taş sana dayanabilir ya rab demektedir.
bu konuda da HZ.MUSA aleyhisselatu vesselam uyarılmış ve şu dağa bak şayet o dayanırsa sen de dayanırsın denmekte ve cemalullah dağı parça parça etmektedir. bu açılardan ALLAH teala katında doğma veya doğurmaya yönelik hiçbir emmare taşımayan tealadır ve tozaklanma dahil rüzgarın aşılaması veya aşındırması dahil üremeye yönelik hiç bir şey onun teala katında yoktur.
insan ALLAH tealaya yakınlaştırılınca sabr edemez ve kul olduğunu anlatır. işte bu açıdan kadına karşı yaklaşımın yumuşak ve nefsten ari olması için nefsi tutumun düzenlenlenmesi gerekmekte. yoksa unutulup gideydim ya da ah ne olur şu yaprak gibi olaydı ya da toprak olaydım diyecektir.
ALLAH tealanın hıcaraten ayeti taşın mahiyetini geldiği yeri ve talep edenlerin ne için bu taşı istediğini anlatmakta ve ashab-ı kiramın radıyallahu teala anh vahye bu yakınlıkta ALLAH teala ile olan muhabbetini gösterirken bir peygamber aleyhisselatu vesselamda nefsin ne hale getirildiğinin de işaretlerini taşımaktadır.
ben gideyim ki o gelsin diyen zatlar aleyhisselatu vesselamlar, korkuyla ümitle karışık olarak, ya gelen başımıza taş olursa diyerek bir yere gönderilmek istenmemektedir.toplumdaki isevilikle karışık ibadet-i taat esasen bu yönde.
muhammedi ruh aleyhisselatu vesselam nefsin ALLAH tealaya bakan yönüdür ve geldiğinde taş yemişten beter eder insanı. ya dayanmak için taş olmayı ya da ancak taşlar dayanır diyerek ALLAH tealanın zatını anlatır.
bir tefekkürle bu zatlara aleyhisselatu vesselam veya radıyallahu teala anh bizlerin cehennemde taş olan diğer yarımızı insan etmektedirler de denebilir.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.
