Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Hac Rehberi ! (1 Kullanıcı)

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
Selamünaleyküm...


Hac Dönemi yaklaştıkça , tüm yayın kuruluşlarında ummalı bir çalışma başlıyor.
Amaç , '' Hacı Adayları '' na , Haccın önemini ve gereklerini anlatmak ; Rabbimizin izniyle Hac Vazifelerini en güzel şekilde eda edebilmelerine vesile olmaktır.

Biz de inşaAllah bu konuda birbirinden değerli büyüklerimizin ve alimlerimizin yazılarını paylaşacağız.
Sizlerin bu Kutsal Yolculuğuna bir nebze de olsa katkımız olursa ne mutlu bizlere.
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
1. Hac Rehberi


Hac, İslâm'ın rukünlarından yani beş temel esasından birisidir.
İslâm'ın rukünlarının tamamlanması ve kemale ermesi hac ile olmuştur. Çünkü Veda haccında, Cuma günü ikindiden sonra Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz Arafat meydanında devesinin üzerindeyken:

"... İşte bugün size dininizi ikmal ettim, kemale erdirdim. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı beğendim, razı oldum..." (Maide sûresi:3)
âyet-i kerimesi nazil olmuştur.

Bu sebeple kişi farz haccını yapmadıkça, dinini kemale erdirmiş olamaz. Hac, ne büyük ibadettir ki, eda edilmezse din kemâlini kaybediyor.

Hac, dinen belli bir zamanda Mekke-i Mükerreme'de bulunan Kâbe, Arafat, Müzdelife ve Mina gibi kutsal mekânlarda, mübarek yerlerde ve milyonlarca Müslümanla birlikte, hem mal hem de bedenle yapılan ve aynı zamanda birçok zorluklara katlanmayı gerektiren ve farz olarak ömürde bir defa yerine getirilen bir ibadettir.
Asr-ı saadetten günümüze kadar her ülkeden Müslümanlar, her türlü meşakkati göze alıp kutsal topraklara gelerek hac ibadetlerini sabırla, aşk ve şevkle ifa etmişlerdir.

Hac anlatılamaz, târif edilemez, yaşanır.

Kısaca şu kadarını söyleyelim ki:
'' Kefen misali giyilen ihrâmlarla dünya malının, mülk ve servetinin geçici olduğunu telkin eden, âhiretteki mahşeri hatırlatan, aynı kıyafet içinde zengin-fakir, şehirli-köylü ayırımını ortadan kaldıran, "ben"liği yıkıp "biz"i öne çıkaran, helal olan bazı şeylerin ihrâma girdikten sonra haram kılındığı ve böylece nefis terbiyesi, irade ve sabır eğitiminin yapıldığı, ALLAH Teâlâ'ya açılan ellerin boş çevrilmediği, dînî duyguların, ihlas ve samimiyetin doruk noktaya çıktığı bir ibadettir. ''

Hac, bir Müslümanın ruh ve şahsiyetinde önemli değişim ve gelişmeler meydana getiren ve dünya hayatında yaşayabileceği en saadetli, en hoş, en mutlu bir hâdisedir.
Maddi ve manevi hayatını gözden geçirmek, günahlardan arınmak için çok büyük, çok önemli bir fırsattır.
Tüm dünyevî kayıtları ve kaygıları bir kenara bırakıp her şeyi arkasına atarak kefen misali bir giysi içerisinde Yüce Rabbimizin huzurunda olmanın zevkine erebilmektir.
Cenab-ı Hakka ve O'nun gösterdiği dosdoğru yola yönelmektir, manevî hayatın azığı takvayı kuşanmaktır.

İşte bu manevi iklimi yaşayabilmek için hacca ayrılan zaman dilimini çok iyi değerlendirmek gerekir. Bu nedenle, daha işin başında iken kendimizi, niyetimizi ve kalbimizi başka işlerle meşgul etmeden "sadece hac ve ibadet yapma" niyet ve arzusuyla hazırlamamız önem arz etmektedir. Sadece ve sadece hac ibadetine yoğunlaşmalıyız.

Hac, tek başına ifası çok güç bir ibadettir. Ayrıca haccın ifası sırasında yapılabilecek bir hata veya yanılgı, hacı adaylarının maddî ve manevî açıdan mağdur olmalarına sebep olmaktadır. Bu sebeple hac, bilgi ve rehberliğe dayalı, devamlı dikkat, takip ve kontrol isteyen bir ibadettir.

Fakat ne yazık ki, hacca giden Müslümanlar, genellikle hacla ilgili bilgilere oldukça yabancı kalmakta, bu önemli ibadeti yerine getirme fırsatını bulduklarında pek çoğu, yeterli temel bilgilere sahip olmadıklarından, kısa bir sürede konuya ilişkin bilgileri kâfi derecede öğrenme imkânını bulamamaktadır.

Halbuki bütün ibadetler gibi, Haccın da ALLAH Teâlâ katında makbûl ve sevabının daha çok olması için, usûlüne uygun olarak Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin yaptığı ve öğrettiği şekilde, eksiksiz yapılması gerekir.

( Mehmet Talu - Milli Gazete )
 

gurbette

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2008
Mesajlar
2,850
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
49
Ve aleykum selam
Allah razi olsun cok önemli konu takip edecegiz insALLAH
kolay gelsin
Allah Celle Celaluh yar ve yardimcimiz olsun
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
Ve aleykum selam
Allah razi olsun cok önemli konu takip edecegiz insALLAH
kolay gelsin
Allah Celle Celaluh yar ve yardimcimiz olsun


Rabbim cümlemizden razı olsun kardeşim.
İnşaAllah faydalı olacak bir paylaşım oluştururuz.

Rabbim tüm müslümanlara Kutsal Mekanlarımızı ziyaret etme ve HACI olma mutluluğunu bahşetsin.

Allah Celle Celalühe emanet olunuz değerli kardeşim.
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,042
Puanları
113
Yaş
42
Selamün Aleyküm Gevher kardeşim
Hayırlı bir çalıma başlatmışsınız,
Mevla razı olsun inşaAllah
Selam ve dua ile
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
Selamün Aleyküm Gevher kardeşim
Hayırlı bir çalıma başlatmışsınız,
Mevla razı olsun inşaAllah
Selam ve dua ile

Ve aleykümselam Yusuf kardeşim...

Rabbim hepimizden razı olsun.
Sizlerin de katkı ve yardımları ile inşaAllah faydalı bir çalışma oluştururuz.

Allah Celle Celalühe emanet olunuz değerli kardeşim.
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
2. Hac rehberi II


Hac, turistik bir gezi olmayıp bir ibadettir.Her bir ibadetin ise kendisine mahsus bazı özellikleri ve hikmetleri olup, bunların bilinerek yapılması o ibadetleri daha da anlamlı kılar.
Özellikle, neredeyse tamamı sembolik eylemlerden oluşan haccın, tarihî, ahlâkî ve kültürel boyutlarının bilinmesi, hikmetlerinin ortaya konulması, haccın ruhunun yakalanabilmesi açısından çok önem arz etmektedir.

Bu sebeple bu kadar maddî-manevî birçok zorluklara katlanarak hacca giden bir Müslümanın, haccını noksansız eda edip "mebrûr yani ALLAH Teâlâ katında makbûl, kabul olunmuş bir hac" yapabilmesi ve ALLAH Teâlâ katında en yüksek ecri kazanabilmesi için bu kutsal ibadetin nasıl yapılacağını, hac esnasında nelere dikkat etmesi gerektiğini, hangi fiil ve davranışların suç sayıldığını, kısaca erkânından adabına kadar, bu ibadetle ilgili hükümleri, kendisine yetecek kadar iyi bir şekilde öğrenmesi gerekir.

Farzlarını, vaciplerini, sünnetlerini ve pratiğini bilmeden, uydum kalabalığa şeklinde "mebrûr bir hac" yapmak mümkün değildir.
Ayrıca her türlü külfete ve maddî fedakârlığa katlanarak bu yolculuğu tamamlayan ve yurduna dönen bir kimse, bazen hacı olmadan da dönebilmektedir.
Çünkü bilemediği için haccını ya eksik, ya da hatalı yapmıştır.

Cenab-ı Hakka sonsuz şükürler olsun ki, görevli olarak birçok kere hacca, umreye gitmek nasip oldu. Bu vesile ile hacı adaylarımızın karşılaştıkları ve çektikleri sıkıntıları, yaptıkları hataları yakînen müşahede ettik.
Nafile sa'y yapanları, sünneti işleyeceğim derken haram işleyenleri ve farzı, vacibi terk edip bid'atleri farz telakki edenleri çok gördük.
İşte bu durum, memleketten çıkıldığı andan itibaren uygulamaya yönelik olarak nerede ne yapılacağını adım adım anlatan bir Hac Rehberine ihtiyacı ortaya çıkarmıştır.

Elinizdeki bu kitap, söz konusu ihtiyacı karşılamak ve mebrûr bir hac yapmak isteyenlere, rehber olması maksadıyla hazırlanmıştır.
Bu kitapta sadece HAC ile alakalı konulara yer verilmiştir.
İstifadesi kolay olsun diye, hacla ilgili olmayan hususlara temas edilmemiştir. Çünkü yaygın olan Hac-umre rehberlerinde, genellikle hac-umre ve diğer konular iç-içe işlendiğinden, pek istifade edilemediği görülmektedir.

Kitap, tamamen fıkıh kaynakları esas alınarak, Hac konusunda yazılmış, ulaşabildiğimiz eski-yeni bütün eserler gözden geçirilerek ve yapmış olduğumuz hac ve umrelerde yaşadığımız tecrübelere dayanılarak hazırlanmıştır.
Konular işlenirken fıkhî görüşe dayanak teşkil eden bir kısım delillere imkân dahilinde yer verilmiş, çoğu kez âyet-i kerime ve hadîs-i şeriflerin metinleri yazılmıştır. Dipnotta istifade edilen kaynaklar verilmiştir.

Kitapta Hanefî mezhebi esas alınmıştır. Bazen diğer hak mezheplerin farklı görüşleri de zikredilmiştir.
Hadîs-i şerif ve fıkıh kitaplarımızda haccın yapılışı ile ilgili bilgiler, tamamen Hacla ilgili âyet-i kerime ve Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimizin hac konusundaki hadîs-i şeriflerine ve uygulamasına dayanmaktadır.
Mezhepler arasındaki farklı görüşlerin bulunması, konu ile ilgili âyet-i kerime ve hadîs-i şeriflere farklı yorumlar getirilmesinden ve bazen de Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimizden aynı konuda aktarılan değişik rivayetlerin bulunmasından kaynaklanmaktadır.

Mezhepler arasındaki farklı görüşler, zaruri hallerde Mü'minler için bir kolaylık sağlamaktadır. Bu itibarla keyfi değil, zaruret halinde diğer hak bir mezhep ile amel edilebilir.
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
3. Hac Rehberi III


Muhterem Hacı Adayları!

Maddi-manevi birçok zorlukları yenerek hac farizasını eda edeceksiniz.
Hac yolculuğu bir Müslümanın manevî dünyası açısından belki de hayatındaki en önemli olaydır.
Muhtemelen ömrü boyunca bir defa gerçekleştirebileceği bu kutsal yolculuğu Rabbimiz, hayırla ve "mebrûr bir hac"la tamamlamayı, o kutsal toprakların manevî ikliminden en iyi şekilde istifade etmeyi ve hac dönüşü hacı olmanın anlam ve önemine uygun bir hayat sürmeyi nasip etsin. Amin.

Bu duygu ve düşünceler ışığında hacca gidecek kardeşlerimize "mebrûr hac" diliyoruz.

Bilindiği gibi, "mebrûr hac", bütün günahları silip süpürüyor.İnsan, adeta günahsız olarak dünyaya yeniden geliyor.
Ama bunun için asgari şu beş şarta riayet edilmesi gerekiyor:

1- Hacca son derece halis bir niyetle, yani sadece ALLAH Teâlâ için, adeta ALLAH Teâlâ'yı ziyarete gidiyor gibi gitmek.

2- Tayyib yani helal, tertemiz bir para ile hacca gitmek.

3- Üzerindeki kul haklarını ödemek ya da helallık almak, ALLAH Teâlâ'ya olan namaz ve oruç gibi borçlarını da kaza etmek ya da kaza etmeye kesin karar verip başlamak.

4- Hac boyunca boş ve çirkin söz, niyet ve davranışlardan uzak durmak.

5- Haccı diğer zahir ve batın şartlarına uygun olarak tamamlamak. Buna da kısaca, birkaç cümleyle işaret etmek gerekirse:
Yapılacak hac çeşidine göre ihrâma girilerek hacca başlanır.
Kâbe tavaf edilir, gerekiyorsa sa'y yapılır.
Zamanında Mina'ya, oradan Arafat'a çıkılır ve Arafat vakfesi yapılır.
Oradan Müzdelife'ye intikal edilir ve Müzdelife vakfesi yapılır.
Sonra Mina'ya gelinir ve cemerata taş atılır.
Sonra temettü' ve kıran haccı yapanlar hac kurbanı keserler ve ihrâmdan çıkarlar.
Kâbe'ye gelinerek ziyaret tavafı yapılır.
Mina'da üç-dört gün kalınır. Sonra Mekke-i Mükerreme'ye dönülür.
Mekke-i Mükerreme'den ayrılmadan önce de Veda tavafı yapılır.

Şu veya bu iddiadan uzak olarak hazırladığımız bu mütevazi eserin, yüce Rabbimizin rızasına muvafık olmasını ve hacca giden bahtiyar kulların istifade etmesini ümit etmekteyim.
Yüce Rabbimizin rızasına uygun bir hac ibadeti yapabilmede bu kitabın katkıda bulunması bizi mutlu edecektir.
Hidayet ve başarı ancak ALLAH Teâlâ'nın lütfu ile mümkün olur.
Gayret bizden, hidayet ve tevfik ALLAH Teâlâ'dandır.

Haccımız mebrûr, umremiz makbûl, sa'yimiz meşkûr, dualarımız müstecab olsun. Amin.
 

hayri07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
çok güzel bir konuya değinmişsiniz emeğinize sağlık kardeşim selametle kalın.
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
4. Hacca hazırlık, Haccın adabı

Hac yolcuları, büyük bir sevinç ve heyecan içinde hac hazırlığı yapmaktadır.
Hacca ilk defa gidecekler, bunun heyecanını yaşarlarken, ikinci ve üçüncü defa gidecekler de o muhteşem Mü'minler seline bir kere daha katılmanın sevinci içindeler.

Hac mevsimi yaklaşınca zengin ve fakir her Müslümanın gönlüne bir ateş düşer.
Her Müslüman, o mukaddes beldeyi görmeyi ve bu farzı yerine getirmeyi ister. Fakirliğinden dolayı hacca gidemeyen ve fakat:

''Ah imkânım olsaydı da hacca ben de gidebilseydim '' diye içten yalvarmaları, imanlarının kuvvetli olmasına delil olurken ; bütün imkânlara sahip olduğu halde, haccetmeyi aklına bile getirmeyen kimselerin halleri ise , ALLAH Teâlâ korusun, imanlarının zayıflığına bir işarettir.
ALLAH Teâlâ'ya ve Resûlüne inanan her Mü'min, hacca gitmeyi can ü gönülden ister.

Bu sebeple hacca büyük önem verilmiş; her devirde hac, Müslümanın dinî ve ahlâkî hayatında en derin anlamı olan, en kalıcı tesirler bırakan bir ibadet olarak anlaşılmış, anlatılmış ve yaşanmıştır.
Bilhassa âlimler, zâhidler ve sûfiler için hac, mânalar ve sırlarla yüklü, bir ömre bedel ibadettir; kişinin ALLAH Teâlâ'ya yolculuğudur.
Beytullah, bir sembol olup asıl ziyaret edilen, etrafında dönülen, istikbal ve istilâm edilen maksud ve mahbub: Ev'in Sahibi'dir.
Bu yüzden ALLAH Teâlâ dostları için hac, ömür boyu hissedilen büyük hasretin sonundaki kavuşma olayı olarak algılanmış; hacca böyle bakılmış, böyle değer verilmiştir.

Hac, Müslümanın hayatında böylesine bir dönüm noktasıdır.
Onun için, daha hacca gitmeye karar vermesinden itibaren insanın dinî ve ahlâkî davranışında köklü ve derinden bir değişiklik başlayacak, artık geçmişteki cahillikler terkedilecek, hacca gitmenin icabı olarak daha olgun bir dinî hayat dönemi başlayacak. İbadetlerimiz daha muntazam, duygularımız daha temiz, kalplerimiz daha şefkatli, merhametli, affedici olacak; sözlerimiz daha güzel ve hayırlı, işlerimiz daha düzgün olacak; âhir ve akıbetimizi daha çok düşüneceğiz; ahiretimiz ve ölüm ötesi için daha çok hazırlık yapmaya gayret edeceğiz.
Hacca başkalarının kusurlarını değil, kendi kusurlarımızı görmek ve düzeltmek için gideceğiz.
Orası, başkasından değil, kendimizden şikâyet etme; tövbe, istiğfar ve dua etme yeridir.
Elbette sorumlu kurum ve kişilerin görevi hacıları imkânlar ölçüsünde rahat ettirmektir.
Ancak hacının görevi de orada bedeninin rahatını değil, ruhunun huzurunu aramasıdır; orada zamanını zayi etmeyip her saniyesini tavaf, namaz, tevbe-istiğfar, dua, zikir ve Kur'an-ı Kerim tilaveti gibi ibadetlerle zenginleştirmesidir.

Doğrusunu söylemek gerekirse, günümüz insanı bedensel rahatına çok fazla düşkün hale gelmiştir. Bu durum onda manevî bir rehavet doğurmakta; ALLAH Teâlâ'nın rızasını ve ruhunun selametini kazanmak için gerektiğinde fedakârlıkta bulunmasını, zahmete katlanmasını zorlaştırmaktadır.

Bu husus, hac gibi ruhânî ve manevî boyutuyla zirvede olunması gereken bir ibadet esnasında dahi gözlenebilmektedir.
Yaşanmış bir olaydaki şu iki kişiden hangisinin haccı ALLAH Teâlâ'nın rızasına daha uygun olmuştur dersiniz:

İkisi de 50 yaş civarında olan, yüksek mevkili bu kişilerden biri; tamamen o anki şartlar gereği Müzdelife'den Mina'ya 5-6 km. kadar yürütüldüğü için içi öfke dolu. İlgili kuruma ateş püskürüyor.
Diğeri ise olaya bambaşka bir dünyadan bakıyor: "Ben üzülmedim, tam tersine mutlu oldum. Ömrümüz arabaya binmekle geçiyor. Ne mutlu bana ki, Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin yürüdüğü bu yollarda ben de yürüdüm, O'nun ayağının değdiği yerlere basmak bana da nasip oldu, bu yüzden sevinçten uçarak yürüdüm o yolu!"
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt