Sonra o mümin kula melekler tarafından: uyu denilir. O kul da:
Ehli iyalimin yanına geri dönüp halimi onlara haber vereyim, der.
Melekler de yerine gelmeyecek olan bu isteğe cevap vermekten yüz çevirip, o kişiye şöyle derler:
Zifaf gecesi, kendisini ancak en çok seven kişinin uykudan uyandırabileceği gelin veya dâmadın uykusu gibi uyu!
Mü’min olan kul, meleklerin Şu Muhammed Sallellahü Aleyhi ve Sellem denilen adam hakkında ne dersin? şeklindeki sualine: O’nun Allah Celle Celalühu’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim, demesinden sonra melekler Mü’ min kula: Senin böyle diyeceğini zaten biliyorduk derler! Meleklerin bunu daha önceden bilmeleri, Allah Celle Celalühunun bildirmesiyle olabileceği gibi, meleklerin, o kişinin alnında iman ve ibadet nûrunun pırıltısını görmeleri ile de olabilir. (Şerhul MişkatAliyyul Kari)
Sonra o mümin kulun kabri yetmişe yetmiş, zira kare olarak genişletilip nurlandırılır En doğrusu, bu ifadenin çok genişlikten, kinayedir. Nitekim bazı rivayetlerde gözünün görebileceği kadar genişletilir denilmiştir. Bu genişliğin herkesin kendi durumuna göre değişmesi de muhtemeldir. (Aliyyul Kari)
Sonra o mümin kula melekler tarafından Uyu” denilir. O kul da ehli iyalimin yanına geri dönüp halimi onlara haber vereyim der. Melekler de yerine gelmeyecek olan bu isteğe cevap vermekten yüz çevirip, o kişiye şöyle derler Zifaf gecesi, kendisini ancak en çok seven kişinin uykudan uyandırabileceği gelin veya damadın uykusu gibi uyu!
Peygamber Efendimiz Sallellahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki:
Neticede Allah Celle Celalühu o mümin kulu, kıyamet günü yattığı yerden kaldırır.
Sorgulanan kul, münafık olursa, meleklerin bu sualine: İnsanların bu adam hakkında bir şeyler dediğini işitir, ben de onlar gibi derdim. Ancak Onun peygamber olup olmadığını iyi bilemiyorum der.
Melekler ona
Biz senin böyle diyeceğini biliyorduk, derler.
Sonra yeryüzüne Onu sık diye emir verilir. Yeryüzü de onu sıkar. Kaburga kemikleri birbirine geçer.
Kıyamet günü, Allah Celle Celalühu, onu diriltinceye kadar sürekli azab olunur.KAYNAK: (Mişkât ve Şerhleri)
Ehli iyalimin yanına geri dönüp halimi onlara haber vereyim, der.
Melekler de yerine gelmeyecek olan bu isteğe cevap vermekten yüz çevirip, o kişiye şöyle derler:
Zifaf gecesi, kendisini ancak en çok seven kişinin uykudan uyandırabileceği gelin veya dâmadın uykusu gibi uyu!
Mü’min olan kul, meleklerin Şu Muhammed Sallellahü Aleyhi ve Sellem denilen adam hakkında ne dersin? şeklindeki sualine: O’nun Allah Celle Celalühu’nun kulu ve elçisi olduğuna şehadet ederim, demesinden sonra melekler Mü’ min kula: Senin böyle diyeceğini zaten biliyorduk derler! Meleklerin bunu daha önceden bilmeleri, Allah Celle Celalühunun bildirmesiyle olabileceği gibi, meleklerin, o kişinin alnında iman ve ibadet nûrunun pırıltısını görmeleri ile de olabilir. (Şerhul MişkatAliyyul Kari)
Sonra o mümin kulun kabri yetmişe yetmiş, zira kare olarak genişletilip nurlandırılır En doğrusu, bu ifadenin çok genişlikten, kinayedir. Nitekim bazı rivayetlerde gözünün görebileceği kadar genişletilir denilmiştir. Bu genişliğin herkesin kendi durumuna göre değişmesi de muhtemeldir. (Aliyyul Kari)
Sonra o mümin kula melekler tarafından Uyu” denilir. O kul da ehli iyalimin yanına geri dönüp halimi onlara haber vereyim der. Melekler de yerine gelmeyecek olan bu isteğe cevap vermekten yüz çevirip, o kişiye şöyle derler Zifaf gecesi, kendisini ancak en çok seven kişinin uykudan uyandırabileceği gelin veya damadın uykusu gibi uyu!
Peygamber Efendimiz Sallellahü Aleyhi ve Sellem buyurdu ki:
Neticede Allah Celle Celalühu o mümin kulu, kıyamet günü yattığı yerden kaldırır.
Sorgulanan kul, münafık olursa, meleklerin bu sualine: İnsanların bu adam hakkında bir şeyler dediğini işitir, ben de onlar gibi derdim. Ancak Onun peygamber olup olmadığını iyi bilemiyorum der.
Melekler ona
Biz senin böyle diyeceğini biliyorduk, derler.
Sonra yeryüzüne Onu sık diye emir verilir. Yeryüzü de onu sıkar. Kaburga kemikleri birbirine geçer.
Kıyamet günü, Allah Celle Celalühu, onu diriltinceye kadar sürekli azab olunur.KAYNAK: (Mişkât ve Şerhleri)