Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

haydi arkadaşlar peygamberimiz ile ilgili şiir yazı paylaşalım (1 Kullanıcı)

mervenur1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Haz 2008
Mesajlar
2,302
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
35
canan1ft3.jpg

selamün aleyküm arkadaşlar
bildiğiniz gibi kutlu doğum
yaklaşıyor
konularda peygamberimiz(s.a.v)e
hatim, salavat vs. baslanmış
bende bu konu içinde
peygamberimz(s.a.v)için şiir yazı resim vs.
seyleri paylaşmak istiyorum katkılarınızı bekliyorum
 

Kur'ana sevdalı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
2,706
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
48
S.a .Emeğinize sağlık,yüreğinize sağlık kardeşlerim.Efendimiz S.A.V için herşey feda olsun.
CANIM KURBAN OLSUN SENİN YOLUNA
ADI GÜZEL KENDİ GÜZEL MUHAMMED
GEL ŞEFAAT EYLE KEMTER KULUNA
ADI GÜZEL KENDİ GÜZEL MUHAMMED
 

mervenur1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Haz 2008
Mesajlar
2,302
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
35
S.a .Emeğinize sağlık,yüreğinize sağlık kardeşlerim.Efendimiz S.A.V için herşey feda olsun.
CANIM KURBAN OLSUN SENİN YOLUNA
ADI GÜZEL KENDİ GÜZEL MUHAMMED
GEL ŞEFAAT EYLE KEMTER KULUNA
ADI GÜZEL KENDİ GÜZEL MUHAMMED
as kardesim saol allah razı olsun
 

katrenur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Güle Döktüm Göz Yaşımı

Güle döktüm
göz yaşımı;
Buldum
ezel sırdaşımı!..
Söküp nefsin
her taşını;
Ocak ocak
nâra verdim!..
Ney misâli yana yana;
Kalp acısı indi cana…
Kaç kez çekildim divâna;
Kaç kez nefsi dara verdim..!..
Gülden aldım
edep, arı;
Candan sevdim
cümle varı.
Çöktü nefsin
dört duvarı;
Enkazını
hâra verdim!..
Yâ Rab bir can
istedim ben;
Alan da Sen
veren de Sen!..
Can yaprağım
desen desen
Esrârını
nûra verdim!..
Gül büründüm adâbından;
Can okudum hitabından
İçim yandı hicâbından;
Yüreğimi, kara verdim!..
Bu ten mülküm
talan oldu;
Yalan dünya
Kime kaldı?..
Gönül canda
Hakkı buldu;
Varım yoğum
Y
â
r
a
v
e
r
d
i
m

Alıntı
 

katrenur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
EY BENİ EN ÇOK SEVENİN EN SEVDİĞİ
Bilirim. her gün…
doğmadan kızıllığına yazar adını..
Bilirim her martı dokunmadan denize
Kendi dilince tekrarlar duanı..
Ve her gül açmadan kollarını
Bu dünyaya
Senin kokunu bular yüreğine..
Bilirim düşmez güneş
Toprağın hiçbir zerresine…
Hatırlamadan seni…
Bilirim seversin sen seni seveni….
Ey beni en çok sevenin en sevdiği…
Ey gönlümdeki sevgiye bengisuyunu, okyanus diyarından yudum yudum damlatan…
Kar suları yıkarken ruhumu, ılık bir yağmur damlasının sevdasında, yürek atışlarıma merhamet denizinden katreler düşüren…
Ey kalbimin en derin toprağına, avuçlarımda biriktirdiğim dualarıma kattığım, kirpiklerimin ıslaklığı ile bezediğim, nazenin çiçeğimin adı…
Sonra, yalnız karanlıklarımın donduran soğukluğunda , yapraklarının gölgesinde bakışlarımı ısıttığım …
Adıyla,en tenha zamanların karmaşasında, içimin dalları kıran fırtınalarını durulttuğum…
Her uyanışımda sabaha, gurubun kızıllığına taze açmış yaseminler aklığında ismini yüreğimle yazdığım…
Ey adıyla, serin rüzgarlarında bedenimi üşüten eylülü, nisanın yeni açmış badem ağaçlarına döndüren… içimin dermansız bildiğim dertlerine, sonsuz bir iyileşmeyle deva olan…
Ey seher vakitlerinde soğuk gül yapraklarına ılık dokunuşlarla konan, şebnemlerin nazlı terennümü…
Bütün kar taneleri erguvan dalında çiçek oluyor kökünü ruhuma salan…adının gölgesine sığınınca günahlardan bizar olmuş yüreğim…
Sana gönderdiğim selamların kabul olma umudunun heyecanıyla, dağbaşlarımı kuşatan bencillik dumanlarının arasında, sevmeye dair al laleler açtıran…
İçimde dünyalık nefesler adına r büyüttüğüm bütün mavi kuşları salıyorum semaya… uğruna, kendi içimde kendimi tutsak ettiğim her anın zincirlerini koparıyorum zihnimden… teselliyi sana yolladığım selamın kabul edilmesi umudunda buluyorum… bilir misin Ya Resulullah? Her yıkılışında içimin kaleleri, kalbimin kırıklarını bu umutla sarıyorum… yüzüme kapanan kapıların dibinde gözyaşımdan bir ırmakta boğulurken, bana uzanan elin sıcaklığı bu umuttan… bütün alınmışlıklarımın, tek başına bırakılmışlarımın, darmadağın oluşlarımın sessizliğine düşen tatlı bir terennüm oluyor bu umut… içimin burukluğunda, merhametsizlik dağlarken yüreğimin her bir zerresini, sabah ezanlarına kadar kapanmayan gözlerimin aminlerine dost ediyorum bu umudun varlığını…
Ey bütün çiçeklerin naif susuşlarının ardında, hiç durmadan söylenip duran sevda ikliminin şanlı adı…
Ey ılık gamzeleri gibi toprağın, ruhumun buz tutmuş dehlizlerine merhametle inen bahar…
Gül kokusunda içime çektiğim şefkatin, eşsiz timsali…..
Uzak zamanlarında ömür tüketiyoruz saadet asrının… bir tek kalbimde büyüyen sevgi aşabiliyor zamanı, mesafeleri, asırları… donup kalıyor zaman, içimdeki özlemin sıcaklığında… çözülüyor imkansızlıklar, sessiz eriyişlerde… zaman susuyor kör kuyuların diplerinde… tarihler ses vermiyor gizli köşelerde… ve bir tek özlemim aşıyor zamanı, mesafeleri… bir tek gözyaşımdan bir kuşun kanadı bırakıyor beni, senin yürüdüğün çöl zerrelerin arasına… bir tek özlemin dev bir dalga olup, sürüklüyor bedenimi, Sevr mağarasında yuva yapan güvercinin kanat çırpmayışlarına… bir tek dualarımın kabulü taşıyor beni yaşadığın zamanların kıyısına… hıçkırıklar kesiyor nefesimi, yüzümde pişmanlıkların buyun eğişleri… anlatamıyorum… sevmekten uzak seslenişlerim susuyor iç yangınlarımda… senin adını yüreğime mühürleyip dönüyorum amin deyişlerime…
İçimin ülkelerine çöreklenmiş menfaat bulutlarından kaçıyorum..kaçıyorum kibirden yalnız kendine istiyor olmaktan, öfkeden… kaçıyorum ne varsa faniliğe dair… pişmanlıkla ıslanmış bir hıçkırıkta, selamlarımın kabul edilmesi umudunda yeniden geliyorum hayata…kan revan oluyor aklımda hüzünler… yağmamış yağmurlar kadar latif şimdi kalbimde devleşen sıkıntılar…
Korkularımı emziren bütün gecelerin siyahı, yeni açmış bir karanfil kokusu oluyor… bulunca seni…
Benliğimin kuytularında sızlayan yalnız kalmışlıklar, kayan dev bir yıldız oluyor… anınca seni…
Bütün sessizlikler rahmet oluyor… bütün çaresizlikler gündoğumu... bütün boyun büküşler amin oluyor dudaklarımda… bütün amin deyişler gül adında… seni ta içimde taşıdığım zaman bu ömür türküsünde…..
Yalnız kalıyor bazen aminler…gecenin sakinliğinde usulca hayat bulan aminler uykuya yenik düşüyor çoğu zaman…daha derinden dua etmeye susuz dudaklarım… Zaman merhametsizlikte hüküm sürüyor ya Resulalah… mazlumun ayaklar altında ezilen yüreğiyle besleniyor zalim kalp atışları… şefkate kanat çırpan kırlangıçların kanatları isyandan devleşen tel örgülere takılıyor… kanatlarından sızan kana bulanıyor ruhum… belki her gün bir günahsız yavrunun bedeni, hain bir merminin kılıcından geçiyor… günahsızların iniltileri içimde yankılanıyor… semayı sarsıyor annelerin ağıtları… gözlerimizin önünde yüreklerimizin dibinde inliyor nefesleri günahsızların… insanlar çoktan sökmüş gibiler köklerini, içlerindeki merhamet adlı çınarın… babaları ölmeden miras derdinde birbirine düşer olmuş kardeşler… duaya açık kapılarından dudakların, gıybet yükselir olmuş… yalansız konuşmalar azalmış… herkes birbirinin kuyusunu kazıyor… ve ölümü unuttu sanki kalpler… ölümü anmaktan aciz zihinlerimiz… İçim acıyor Ya Resulullah… her haksızlığın ardında tükeniyor nefeslerim… içim kanıyor… her acının ardında çaresizlik yağmamış bir bulut gözlerimde… bir tek silahım var… ona sarılıyorum gece yarıları… duaya…

Sevmek çekince dalgalarını bir zamanlar hiç durmadan dövdüğü kıyılarımızdan, okyanus ortasında su arar olduk… öldük hatta susuzluktan… yağmur sağanak sağanak boşanırken bedenlerimize… Adını unuttukça anmayı, dudaklarımızdan, başka isimler söyler oldu dillerimiz… başka sevdalar salınır oldu bakışlarımızda… içimize yabancı hevesler ,içimizde… hasretleri bile yabancılaştı dünyamızın… sevgi uzaklaştığımız hatta kaçtığımız bir hastalık gibi…ben böyleyken… hala umudu var mıdır sana olan selamlarımın kabulünün?… bu kadar kendimi bulanmışken sensizliğe…

Aynı zaman diliminde atsaydı kalplerimiz seninle… Yüreğimiz hissetseydi seni bir kere görmüş olmanın bahtiyarlığını… oysa şimdi hercai sevgilerde kanıyor ümitlerimiz… Varsa zihnimin kirli dumanları arasında ,dünyaya bel bağlamış iniltili hayatımın ortasında,hala sevmeye dair kımıldayan bir tomurcuk sana olan özlemimin sıcaklığındandır…
Ya Resulullah bu özlemimizin sınırsızlığına bakıp dua eder misin yüreklerimize? secdenin izi alınlarımızdan, amin deyişler gece uyanışlarımızdan ve sana olan sevgi solmayan yediverenler gibi hiç silinmesin gönüllerimizden…
Ey beni en çok sevenin en sevdiği…
Bir lale vakti… bir bahar gecesi… dudaklarımda sana selamlarla göz kapayışlarım var geceye… herşeye rağmen sevilme umuduyla bükülüyor boynum… sevginin sonsuzluğuna açılıyor avuçlarımda ruhum…
Ey Rabbim,
en sevdiğinin sevgisini artır ki kalbimde…
senin yanına sevdiğinin sevgisiyle dolu bir yürekle varabileyim son nefesimde…

İskender Pala
 

katrenur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
***
Hatırımıza düştün hatırına düşür bizi. Sevdik seni, sevindir bizi. Uzaktayız yakınına vardır bizi; yandık pınarına kandır bizi. Sıcak yaz günlerinde yaş dalların titreyişi gibi yandır bizi serin kuyulardan; koyu gecenin yıldızlarına karşı uyandır bizi derin uykulardan. Gözyaşı değil nice demdir gözümüzden akan; belki eriyip biten ruhumuzdur damlayan!.. Gül sözleri edelim çok çok, ve gonca sükutu az az. Gül düşleri görelim gül gecelerinde, Gül’ün aşkını derelim gül hecelerinde. Gözü sürmeli ile ağlayanın arasına gül serpelim, güle yeminler edip. Gönülleri yıkayalım gül suyuyla. Gönüldendir şikayet kimseden feryâdımız yoktur.

Gönlüm ki Gül’e hasret… Üçüncü halin imkansızlığında… Ve kozanın amansız yırtılışında…

Cevher Gül’e düştü, mıknatıs bana, güzellik Gül’e, sevgi bana… Güzeller güzelleri severmiş ve sadıklar sadıkları… Güzelliğimi arttır benim Gül’üm, ve arındır ayrık güzelliklerden sevgilerimi… Senden yüzüne bakma lezzetini isterim ve titrerim vefadan sonra ayrılığına düşme dehşetiyle. Genişlet sana indirilene yaslanmakta sinemi, ve sade kıl sensiz düşüncelerden gönül ayinemi. Bir yankı ol, ses kat sesime; bir nazar kıl can ver nefesime. Düşümde ya hayalde gel, bitirdi gerçek beni; geldir bizi her halde gel ya yanına çek beni!. Gel Efendim! Sen gelmeyince hatıra bilsen neler gelir!..

Gönül ki Gül’e hasret…

Güzellik kendisine sıfat değil ad olan… Gül olmayınca bahçeler berbad olan…

Bakışındandır başlangıcı bütün hadiselerin; ve en büyük yangın aşkının bir kıvılcımından… Dönüyorsa gökler bir yüzük halkasınca, ve dönmedeyse içinde ne varsa, kaşındandır yüzüğün, inci tanesi kaşından… İyi hal de hatırlatıyor seni bize, kötü hal de; korktuğumuzda da sevgin var içimizde, umduğumuzda da… Gözyaşlarımız gözbebeklerimizi boğazlıyor sensiz, duru şaraplar içinde zehirler yutuyoruz… Gökkuşaklarını toprağa gömenler de, nurunu ağızlarında söndürmek isteyenler de senden öte sınavlarda değiller aslında. Nefis kendini içine üflemekte daim. Gülü kendi sesinde solduranların seni beklemekle geçecektir yüzyıllar süren ömürleri. Ah bir bilseler!.. Hâb-ı gaflette geçen ömrümü rü’yâ gördüm.

Gönüller ki Gül’e hasret…

Gönül ki kana boyandı, ve Gül’ün aşkına yandı…

Aşk, bir Gül’ün adıydı… İmdat ki seven unuttu, vefa yine sevgiliye düştü!.. Gel ey, unutma bizi!… Seni bir seven aşkına sev hepimizi!.. Kararlıyım bu gece, bütün varlığımla seni öveceğim… Seni sevdiğim gibi…
 

katrenur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Gülü kokladım terindir diye

Seyrine daldım yüzündür diye

Yaprağına dokundum tenindir diye

Ben Gül'e vuruldum

"Sana" benziyor diye..
 

katrenur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
SEVGILI
Sevgili!Sen gitmistin...Koyup bir basimiza, birakip pak ellerimizi,
gurbetlerine salmistin bizi.Yetim kaldik, öksüz kaldik ve ellerimiz kirlendi
yoklugunda...Sen gitmistin...Ayriliklarin dilini hece hece agliyoruz
simdi.Aksamlar iniyor daglara ve hasretimiz yankilaniyor
yamaçlarda.Sevgili!Nasil iltica edelim sana ;huzuruna nasil varalim,
yalvaralim?!.Ve duyurabilsin mi sesini!?.Efendim, duyar misin
sesimizi?..Sevgili!Sen ask ikliminde sultan, sen güzellik sahikasinda
dolunay, sen vefa gögündehilal.Biz bir bakisinin dilencisi,biz dolunay
tutkunlari,biz bayrami gözleyen oruçlar.Güzellik ordusunun hakani sen, gam
ruzigârinda gedalar biz.Sen imrenme, biz ayiplanma.Sen özüsün varligin ve
biz varlik iddiasinda küstah yoksullar.Sen sabah yildizlarinin isigi, biz
gaflet uykusunda kervanci.Dert ve keder denizinde çiglik çigligayiz
biz,kumrular ve bülbüller seni bestelemekte oysa.Çigliklarimizi bestelere
karistiriver efendim,düskünlerine, savrulmuslarina kulak ver.Itivermezsin
elinin tersiyle bizi, degil mi efendim?..Sevgili!Sen gitmistin...Yoklugunda
kaybettik önce varligimizi ve sonra yok eyledik aklimizi da.Hasretinle akan
zamanlarda cevherimiz özden, madenimiz miknatistan ayrildi.Sen
gitmistin...Gönüllerimiz billur kadehler gibi çalindi
sengsarlara;irmaklarimiz mecralarinda susuzluga mahkum edildi.Sen
gitmistin...Çelik mermere çarpti, iradeye ates düstü yoklugunda.Hasretinden
akillar yitirildi efendim,gönüller gölgelere düstü.Kucak kucaga güneslerimiz
söndü,dudak dudaga denizlerimiz kuruduve sen gitmistin efendim.Sen
gitmistin...Seninle birlikte her seylerimiz gitti.Sehitlerimiz kefenlerinden
siyrildi senden sonra;kanlarimiz sahralar doldurdu.Kelimelerimiz anlamlarini
yitirdi,kutlu erlerimiz tutsak oldu nefis ordularina...Hiçbir sey kazanmadik
ayriliginda, efendim,hiç kâr elde edemedik.Aldandik, hep aldandik.Delilimizi
yitirdik, delillerimizi yitirdik.Dillerimiz dilim dilim edildi efendim.Bize
sevmeyi unutturdular ilkin;sonra sevginin ne oldugunu...Kendi gönlüne ihanet
edenlerimiz, gönlün kendisine ihanet ediyorlardi artik.Vurgunlar yedik pes
pese efendim...Ve sen gitmistin.Sevgili!Sen gitmistin...Biricik siginagimiz,
varligimizin övüncü, yüz akimizdin.Hayirlari söyleyip gitmistin,biz ser
isler olduk.Uzun uzun emellere kapildik,kapilanip kaldik umutlarin
kapisinda.Yolunda yürümekten üzerimize düsen,bas kaldirdik önce ve sonra
yikilislar gördük hep efendim.Ellerimiz vardi açildikça dolan, uzandikça
verilen;bögrümüzde kaldi ellerimiz.Hanim idik halayik olduk;bay idik köle
edildik.Sen gitmistin...Yanmis igsilerle kara bahtimiza kara resimler
çizdiler.Ask dervisleri avare, pejmürde, hercâyî rüzgârlara
kapildilar,dönüslerinin ahengini kirdilar.Bölük bölük kadinlarimiz,grup grup
erlerimiz,demet demet çocuklarimiz,kimi güler, kimi aglarken yitirdiler
kendilerini.Ve sen gitmistin efendim...Sevgili!Hani bir ask idin, bir
güzellik idin sen, güzellikle askin kesistigi prizmada.Güzelligin cihani
gösteren bir ayna;askin o aynanin cilasi idi hani.Güzelligin olmasa
efendim,aski hiç bilmeyecekti cihan;askin olmasa güzelligi hiç
anlamayacakti.Ask pazarinda mezat hep güzelligine; güzellik yurdunda yollar
hep askinadurmustu efendim...Ve sen gitmistin...Sevgili!Derd ile aglayandin;
hem derde salandin!..Gönül yurdunda çaresizlerin çaresi, hastalarin
merhemiydin.Saadetle yasamis, saadet çagini yasatmistin.Suretleri ve canlari
iman ile sen sekillendirmis,"Lâ" ile "Illa"yi i' câz ile sen
dillendirmistin.Sen gidince, ey sevgililer sevgilisi, güvercinlerimiz
tuzaklara esir düstü;Hüdhüdlerimizin mil çekildi gözlerine.Artik
düsmanlarimiz dostlar arasinda;dostumuz düsman içinde.Divanelere döndük,
yaya kaldik yolunda.Kendimizi unuttuk, seni bilmez olduk...Sana
muhtaciz!..Sana en fazla muhtaciz.En fazla sana muhtaciz.Uyandir bizi
uykumuzdan...Gel ey sevgili!Bir gelisle gel, bir gülüsle gel.Dog ufkumuza,
sar dünyamizi, gir gönlümüze yeniden...Sana muhtaciz...Sana en fazla
muhtaciz...
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Sevgili!
Ümmü Mektum gibi
Seni görmeden sana sesleniyoruz
Alıp verdiğin nefesi duyar gibi
Sanki açınca gözlerimizi
Seni görecekmişiz gibi
Sana sesleniyoruz.
Senin huzurunda ses yükselmez.
Edeple konuşulur; edeple susulur.
Hele biz ki bu kapının dilencileri,
El açıp beklemekten başka
Bize bir şey düşmezdi ama
Şu araya giren yıllar olmasa
Medine’ne uzak yollar olmasa
İsmin anılınca yürek yanmasa
Kapında beklemekten başka
Bize bir şey düşmezdi.
Bekliyoruz Sultânım!
Rüyada olsa bile
Belki teşrif edersin diye
Hem de hiç kimseyi beklemediğimiz gibi.
Seni bekliyoruz.
Gelseydin,
Bizim için cennet olurdu gelişin.
Gelseydin,
Saadetli asrından gönderdiğin selâmını,
'Kardeşlerim' deyişini
Birbirimize nasıl anlattığımızı görürdün.
Gelseydin,
Dolaşsaydın sofralarımızı,
Bir tabak fazla görecektin,
Bir bardak, bir kaşık fazla...
Ve sofrada bir yer boş,
Baş köşe! ..
Ola ki Sen(A.S.M.) lutfeder gelirsin diye.
Gelseydin,
Dolaşsaydın gecelerimizi,
O 'Kutlu Doğum' gecelerini,
Anneler görecektin.
Yeni doğmuşsun gibi,
Yeryüzünü yeni teşrif etmişsin gibi,
Mışıl mışıl uyuyasın diye
Seni sabahlara kadar
Hayalen ayaklarında sallayan anneler görecektin.
Sevgili!
Gelseydin,
Medine-i Münevvere'den dünyaya yayılan Ashabın gibi,
Eyyüb Sultan gibi,
Kab bin Malik gibi,
Bir fecir vaktinde,
Henüz yirmisinde yirmi beşinde,
Bırakarak yurtlarını ocaklarını,
Hedeflerine ilahi rızayı koyan,
Arkalarına bakmayı ar sayan,
Yiğitler görecektin.
Onlar senin yiğidin,
Elleri, o öpülesi elleri,
Kimbilir hangi memleketin zemheri soğuklarında üşürken,
Senin köyünün hayaliyle ısındılar.
Gelseydin,
Gecenin zifiri karanlığında,
Uykunun en tatlı aralığında,
Rabiatül Adeviyye gibi Rabbiyle başbaşa
Gençler görecektin.
Gözyaşı dökerken günahlarına,
Veysel Karani'den istediğin gibi,
İnsanlığa dua eden gençler görecektin.
Gelseydin,
Asr-ı saadet gibi olmasa da,
Koklanmaya değer güllerimiz vardı.
Yine senin ikliminde yetişen.
Ama sen gelseydin,
Dikenler bile gül kokardı EFENDİM(A.S.M.) ! ! !
Seninle göz göze gelmeden gizli gizli seni seyretmek...
Hz.Vahşi gibi...
Hani sen Hane-i Saadet'ten Mescid-i Nebevi'ye giderken
Aişe annemiz ardından hayran hayran bakardı.
Seni mescidin önünde bekleyen Ashabı'nınsa
Bakışları yerdeydi.
Edepten göz göze gelmezlerdi.
Sende(A.S.M.) tebessüle nazar ederdin.
Mütebessim çehreni bir Ebu Bekir(R.A.) görürdü,
Bir de Ömer(R.A.) ...
Şimdi okununca Ezan-ı Muhammedi
Pencerelerde, kapı önlerinde,
Seni(A.S.M.) bekleyen nemli gözler var.
Gelseydin,
Ve yürüyüp geçseydin önümüzden,
Gülleri bayıltan o enfes kokunu çekerdik içimize.
Sevgili!
Hakiki aşıkların sana doğru uçarken
Bizim bu yaptığımız yolda emeklemekti.
Dünya güzelliğiyle kollarını açarken
Bize düşen el açıp kapında beklemekti.
Sevgili!
Bekliyoruz! ...
 

katrenur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Ben böyle olmamalıydım
İsmini duyunca boynum düşmeliydi omzuma.
İçime bir ateş düşmeliydi
Ayaklarımın feri kesilmeliydi.
Kendimden geçmeliydim sonra...
Adını sayıklamalıydım adımı unuttuğumda
Ama bunu kimse duymamalıydı
Seni mahşere kadar saklamalıydım.
Ben böyle olmamalıydım

Nisan akşamlarını ıslatırken yağmur
Bahar şarkıların söylerken karanlığa
Çalan her kapıya `sensin` diye koşmalıydım.
Ayak sesleri gelmeliydi uzaktan
Ben hep sana yormalıydım.
Gece, yıldızlarını serpince göğe
Seni görmek için uyumalıydım.
Sarkılar kime söylenirse söylensin
Sana diye dinlemeliydim.
Türküler dolmalıydi odama
Ben bir selvi boylu yârdan ayrıldım deyince bir ses
Selvi boylu yâr sen olmalıydın
Kömür gözlüm ateşine düşeli
Senin için söylenmis söz olmalıydı.
Bir mey yokluğuna ağlamalıyd delice
Bir keman incecik çığlık olmaliydi
Ama bunu kimse bilmemeliydi
Seni mahsere kadar saklamaliydim.
Böyle olmamaliydim

Kelimeler taifi taşıyınca kulaklarıma
Daha yüzüme çarpmadan taif rüzgarı
Taşlarin izi çikmalıydı yüzümde.
Uhud anılırken dişlerime sızı düşmeliydi.
Haremde bir ikindi vakti
Kem gözler çevrilince sana
Ve vefasiz eller uzanınca yakana
Içim daralmalı nefesim kesilmeliydi.
Sen ötelere hazırlanırken
Öteler senin için süslenirken
Son kez baktığın pencerede hayal edip seni
Perdenin son kez kapanması gibi
Kapanmalıydı gözlerim.
Sonra içime dogru gerilip
Seni bize lutfedenin ismini haykirip
'ALLAH (c.c.) ' deyip
Düsmeliydim yere.
Ama bunu kimse bilmemeliydi.
Seni mahşere kadar saklamaliydim.
Ve mahşer günü...
Uzaktan seni seyretsem.
Sana yakin olmak için can atsam.
Beni engelleseler
'sen kim yakinlik kim? ' deseler.
Ben aglamaktan konusamasam.
Gözlerini çevirsen bana.
'benim cennetim bana bakan gözlerindir.'
Ve tebessüm etsen.
Ama bunu kimse görmese
Seni ebede kadar saklasam
DURSU ALİ ERZİNCANLI
 

katrenur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Yıllar geçiyor ki, yâ Muhammed,
Aylar bize hep muharrem oldu!
Akşam ne güneşli bir geceydi...
Eyvah, o da leyl-i mâtem oldu!.
Âlem bugün üç yüz elli milyon
Mazlûma yaman bir âlem oldu!
Çiğnendi harîm-i pâki ser'in;
Nâmûsa yabancı mahrem oldu!
Beyninde öten çanın sesinden
Binlerce minâre ebkem oldu.
Allah için, ey Nebiyy-i ma’sûm,
İslâm'ı bırakma böyle bîkes,
İslâm'ı bırakma böyle mazlûm.


M.Akif Ersoy
 

kasım hadi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Kas 2007
Mesajlar
5,714
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
56
Canlara cansın
Dertlere dermansın
Sen her yerde varsın
Hoş geldin YA RESULALLAH
 

katrenur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 May 2009
Mesajlar
113
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
DÜRR-İ YETİM’E

Beyhude geçen yıllarımın ahına mı yansam
Yoksa hakikat yüzüme kışın ayazı kadar sert çarparken,
Teselli arayan aciz yüreğimin nihayete hızla yol alışına mı?
Yüreğime giden her bir yolun patikalarına taşlar döşerken,
Umarsız bakışların sineme ukde olur.
Bir günlük yaşama inat kanat çırpan kelebek,
Baharına kem gözler değse hadsiz hesapsız sitem etmez misin?

Saklasan beni,
İçinde sen olan sayfalara, mısralara.
Suretin yüzüme aksetse
Ben, ben olmaktan çıkıp sen olsam.
Varlığın bu canı yakıp kavururken
Yok, mu Yüreğinde bir dulda?
Yaban ellere bırakılanı ümmetinden sayar mısın?
Rabbime benim içinde bir katre sunar mısın?
Paylaştığımız ana can;
Gözyaşlarımı akıttığım ana yâr derken
Dilbeste eyledin bu yeminli yüreği.

Çekilen her meşakkat değil midir seni bana yakın eden,
Yâr eden.
Yüreğim meçhule açılan bir kapı;
Aşım, ekmeğim, ışığım SEN.
Sensizlik benim öğrenilmiş çaresizliğim
Yıkamadığım, aşamadığım surlarım.
Gel saatlere inat bir dakikamız asra dönüşsün
Kisranın sarayına doğan nur gibi doğ bizim yüreklerimize,
Güneşin ruhlarımıza bir ok boyu mesafede olsun ki
Günahlarımız gözyaşlarımızla yıkansın.
Bu ölü canlar seni bekler dirilmek için.
Sonsuzluğa seninle yol almak,
Seni sende yaşamak için .


Sensiz bu sevda yükünü yüklenmek öyle zor ki,
Bu dil sessiz, hece hece seni öğrenmek ister;
Bu gönül susuz her bir yudumda kanmak ister.
Yüreklerimiz iki parça ay misali,
Âhir zamanın ahını yaşıyoruz.
Nasuh tövbelerimiz dikiş tutmaz oldu.
Gönüllerimiz hüzün yılının hazanında.
Bir tek rüyalarımız bayram yeri,
Olur ya gelirsin diye her güne bir gül ekledik.
Eceli boyunlarına asılı ümmetin,
El değmemiş yürekleri, doymak bilmeyen bir iştahla yerken;
Masumiyetimizi kırk yamalı bohçaya sardık.


Hezimete uğramış sevaplarımın azlığı ile
Mahcup bu yürek,
Sevildiğini düşününce
Yüreğimdeki çöllere nisan yağmuru sevinci düşer.
Bir katre gözyaşı…
Senin yolunda ayağıma bulaşan bir zerre toz…
Bazen de satırlarıma dökülen
Bir damla mürekkep sen olsaydın.
Canım, sevdiğim her şeyim diyebildiğim.
Aşk ve çile hamurunda yoğrulurken,
Tüm hücrelerim sana teslim.
Tutuşur yüreğim yüreğinde,
Biraz ter bir tutam tebessümdür varlığın.

Kaç yürek yetimliliğinin acı dokunuşlarını iliklerinde hissetti.
Kaç sevda duruldu huzur ikliminde.
Kaç bakış eridi varlığının hissiyatıyla.
Ötelerden yüreğime yetim dokunuşlarıyla gel.
Satırlara sevdam dar gelir.
Bırakmamacasına sar ruhumu, kat yüreğine.



Bu yürek ki…
Aşkı sende bulmuş, hayatı sende görmüş,
Sana tutulup kalmış bir can.
Sakla beni yüreğindeki sonsuzlukta.
Seni görmediğim bir göz,
Seni hissetmediğim bir yürek,
İçinde sen olmayan bir canı neylesin bu yâr.
Vursam kendimi bilinmezliğe,
Sonsuzluk sonum olsa dönüp dolaşıp sende dursam.
Dualarım hayallerin ötesini ister,
Seni bende ister.
Gelir misin Can?
Kalemimin izi,
Yüreğimin tını seni bulamasa katrenur neylesin bu canı YÂR.
[/COLOR]
 

haticeislam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ara 2006
Mesajlar
407
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
-sallâllâhu aleyhi ve sellem- hayâtına dâir eserler okunur ve böylece değerlendirilir.
 

nur..

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2011
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
64
CANIM EFENDİM

Yıllarca ufkuna bakan gözlerim,
Cemalini ister , canım efendim.
Seni anlatmaktan aciz sözlerim,
Her an erimekte , canım efendim.

Hayat eksenimin sonsuz odaĝı,
Ŏksüz ve yetimlerin sıĝınaĝı,
Sen sabah yıldızlarının ışıĝı,
Sen şefkat elçisi , canım efendim.

Lahuti bir sefer olsa da gitsem...
Kumlara batsam , ayaĝına düşsem,
Gül Ravzan'a varıp kendimden geçsem,
Sen sevda iksiri , canım efendim.

Ay yüzlü , güzel sözlü hem sultanım,
Fedadır can , canan ve bütün varım,
Seninle olmaktır en güzel kararım,
Sen güllerin şahı , canım efendim.

Buzlar erir içimde bitmez savaş,
Gönlümde bir hüzün , gözümde yaş,
Sensizlik içimde kordan bir telaş,
Kalbimin barışı , canım efendim.

Alemlere rahmet rüzgarısın sen,
Kur'an kiliminde en güzel desen,
Benim de rüyama bir defa gelsen,
Can dayanmaz oldu , canım efendim.
 

nur..

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2011
Mesajlar
5
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
64
Şefaat senindir ya Resul Allah.

Ehli imanlar saf saf durmuşlar
Mahkameyi kibriyada hesap sormuşlar
Günahı olanlar af dilemişler
Şefaat senindir ya Resul Allah..

Onların yardımcısı cümle enbiya
Onların serdarı habibi Kibriya
Onlar için rica ediyor hatımel enbiya
Şefaat senindir ya Resul Allah.

Günahı olmıyan ağlayıp geziyor
Günahkar dostunun afını istiyor
Kelimeyi tevhit bülbül gibi okuyor
Şefaat senindir ya Resul Allah.

Aşıklar feryadı arşı titretti
Cabrail onların aşkından gürledi
Yer gök onların azameti dinledi
Şefaat senindir ya Resul Allah.

Rica ediyorlar ehli imanı
Onların boynunda berat fermanı
Muhammed Mustafa’dır onların din imanı
Şefaat senindir ya Resul Allah.

Ehli aşk orda ediyor niyazı
Feryadı fiğanı türlü avazı
Hakk huzüründe ediyorlar nazı
Şefaat senindir ya Resul Allah.

Saf saf durmuşlar ne güzel canlar
Yüzünde parlıyor nurun imanlar
Hakk’ından bekliyor büyük fermanlar
Şefaat senindir ya Resul Allah.

Diyer yarab çaresiz derdimin dermanı
Senin lütfündür emru fermanı
Nuri Ahmed aşkına yürüt bu aşkın kervanı
Şefaat senindir ya Resul Allah.

Ehli imanın nuru parlıyor
Fatma anam hüngür hüngür ağlıyor
Ehli imanı rica ediyor
Şefaat senindir ya Resul Allah.

Bir yanında Muhammed bir yanında o şahi Haydar
Hatice anamız elinde ferman
Günahkar ümetimin derdine derman
Şefaat senindir ya Resul Allah.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt