Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

HELAL Dairesi ! (1 Kullanıcı)

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
HELAL DAİRESİ

20331_256191464100_587329100_3139324_7969208_n.jpg


Bir balık, bitkilerden ve cansızlardan farklı olarak, dilediği yöne doğru hareket etme hürriyetine sahip.
Ama bu hürriyet, deniz ile sınırlı.
Ondan dışarı çıkması yasaklanmış.
Karalar, ormanlar onun için yasak bölge.
Tilkilerle, aslanlarla arkadaşlık etmesi, sanki, haram kılınmış.
O, denizde yaşayacak ve ömrünü diğer balıklarla geçirecektir.

İnsanın denizi de "helâl dairesi" dir.

"Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur."
(Sözler)

İnsan, bu daire içinde kalmak şartıyla, istediği gibi hareket edebilir, dilediği gibi safa sürebilir.
Ama bu dairenin dışı, onun için cehennem tarlasıdır.
Buna göre, hürriyeti şöyle de tarif edebiliriz:
"Hürriyet, helâl ve haram dairelerinden dilediğini seçebilme yetkisi ve netice itibariyle de cennet ve cehennem yollarından istediğine girme serbestisidir."

Kul, hür olmaz, dedik.
Nasıl olsun ki, kölenin bile hürriyeti söz konusu değil.
Kulluk ise, kölelikten çok daha ileri bir bağımlılık.
Mutlak mânâda ve sınırsız bir hürriyete sahip olmadığımızı nefsimize iyice kabul ettirmek için şöyle bir düşünelim:
İnsanoğlu, eliyle işitip, gözüyle koku alıp, kulağıyla görebiliyor mu?
Hayır.
Aklıyla hıfzedip, kalbiyle anlayıp, hafızasıyla sevebiliyor mu?
Cevap; yine hayır.

Demek ki, insan her organını ve duygusunu yerinde kullanmaya mecbur.
Onu yaratan, organlarını yerli yerine koyan ve ruh âlemini akıl almaz bir şekilde tanzim eden, her duyguyu, her hissi ayrı vazifelerde çalıştıran biri var.
Şu var ki, bu organların ve duyguların önüne iki saha açılmış:
Helâl ve haram meydanları.

Ayağıyla dilediği yere gidip gözüyle istediği yöne bakabildiği gibi, aklını her sahada kullanabiliyor ve hafızasına, olur- olmaz, her şeyi doldurabiliyor.
Bu sermayelerden her biri insanın akıl ve vicdanına emrediyorlar ki:
"Bizi dilediğin gibi yönlendiremezsin! Sen irade sıfatını doğru değerlendirmeli ve bizi yaratılış gayemizde kullanmalısın!"
İnsan iradesine tanınan bu hürriyet, bu serbesti, bu seçme hakkı, ne yazık ki, çoklarınca yanlış değerlendiriliyor.

İnsanoğlu, babasına, amirine, devletine karşı gelme hürriyetine sahip olmadığını çok iyi bildiği halde, nasıl oluyor da, Rabbine, Hâlıkına, Mâlikine karşı kendini hür ve serbest sanabiliyor!?..

Nur Müellifi, hürriyet konusunda çok önemli bir noktaya da şöyle parmak basıyor:

"Bazı sefih ve lâübaliler hür yaşamak istemediklerinden, nefs-i emmarenin esaret-i rezilesi altına girmek istiyorlar."
(Hutbe-i Şamiye)

Hür olduğunu, dilediği gibi hareket edebileceğini iddia eden bir insan, gerçekte nefsinin esareti altına girmiştir.
Nefsi ona kötülüğü emreder; o da bu emre kayıtsız şartsız itaat eder.

Ve bu esaret, rezil bir esarettir.
Bir alimin hizmetine girmiş bir insanla, bir soygun şebekesinde çalışan bir başka insan ilk bakışta aynı noktada birleşirler:
İkisi de emir altındadır.
Ama birincisi büyük bir şereftir, sonu ilim ve irfana çıkar.
Diğeri ise rezalettir; neticesi azap ve zindandır.


Alıntı: Prof.Dr.Alaaddin Başar

16765_199447934100_587329100_2896406_8263302_n.jpg
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

helal-dairesi-genistir.jpg
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

"Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur."
(Sözler)
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

Hürriyet, helâl ve haram dairelerinden dilediğini seçebilme yetkisi ve netice itibariyle de cennet ve cehennem yollarından istediğine girme serbestisidir.
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
"Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur."
ben de bu sözü gözümü haramdan nasıl korurum adlı kitapda görmüştüm.
ve mükemmel bir söz.çok hoşuma gitmişti.
şimdi tekrar hatırlamak güzel oldu.
yAzı için de Allah razı olsun .güzel bir paylaşım olmuş
Allah'a emanet olun abi.

selametle

 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Esselamûaleykum...

Esselamûaleykum...

"Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur."
ben de bu sözü gözümü haramdan nasıl korurum adlı kitapda görmüştüm.
ve mükemmel bir söz.çok hoşuma gitmişti.
şimdi tekrar hatırlamak güzel oldu.
yAzı için de Allah razı olsun .güzel bir paylaşım olmuş
Allah'a emanet olun abi.

selametle


Allah Celle Celalühu cümlemizden razı olsun değerli kardeşim...
Bizler bu dünyada imtihandayız ve bize haram ve helaller bildirilmiş...
"Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur." sözü bizleri inşallah kendimize getirir...
Selam ve DUA ile...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
Bir alimin hizmetine girmiş bir insanla, bir soygun şebekesinde çalışan bir başka insan ilk bakışta aynı noktada birleşirler:
İkisi de emir altındadır.
Ama birincisi büyük bir şereftir, sonu ilim ve irfana çıkar.
Diğeri ise rezalettir; neticesi azap ve zindandır.

ALLAH Celle Celalühü razı olsun mavci abi....
Teşekkürler...
 

Nadas06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ocak 2012
Mesajlar
4,313
Tepki puanı
7
Puanları
0
Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur."
(Sözler)

ALLAH Celle Celaluhu razı olsun mavci abi ...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Bir alimin hizmetine girmiş bir insanla, bir soygun şebekesinde çalışan bir başka insan ilk bakışta aynı noktada birleşirler:
İkisi de emir altındadır.
Ama birincisi büyük bir şereftir, sonu ilim ve irfana çıkar.
Diğeri ise rezalettir; neticesi azap ve zindandır.

ALLAH Celle Celalühü razı olsun mavci abi....
Teşekkürler...

Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur."
(Sözler)

ALLAH Celle Celaluhu razı olsun mavci abi ...

Rabbim cümlemizden razı ve hoşnut olsun inşallah...
Selam ve DUA ile...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
"Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir.
Harama girmeye hiç lüzum yoktur."
(Sözler)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
HELAL DAİRESİ

20331_256191464100_587329100_3139324_7969208_n.jpg


Bir balık, bitkilerden ve cansızlardan farklı olarak, dilediği yöne doğru hareket etme hürriyetine sahip.
Ama bu hürriyet, deniz ile sınırlı.
Ondan dışarı çıkması yasaklanmış.
Karalar, ormanlar onun için yasak bölge.
Tilkilerle, aslanlarla arkadaşlık etmesi, sanki, haram kılınmış.
O, denizde yaşayacak ve ömrünü diğer balıklarla geçirecektir.

İnsanın denizi de "helâl dairesi" dir.

"Helâl dairesi geniştir, keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur."
(Sözler)

İnsan, bu daire içinde kalmak şartıyla, istediği gibi hareket edebilir, dilediği gibi safa sürebilir.
Ama bu dairenin dışı, onun için cehennem tarlasıdır.
Buna göre, hürriyeti şöyle de tarif edebiliriz:
"Hürriyet, helâl ve haram dairelerinden dilediğini seçebilme yetkisi ve netice itibariyle de cennet ve cehennem yollarından istediğine girme serbestisidir."

Kul, hür olmaz, dedik.
Nasıl olsun ki, kölenin bile hürriyeti söz konusu değil.
Kulluk ise, kölelikten çok daha ileri bir bağımlılık.
Mutlak mânâda ve sınırsız bir hürriyete sahip olmadığımızı nefsimize iyice kabul ettirmek için şöyle bir düşünelim:
İnsanoğlu, eliyle işitip, gözüyle koku alıp, kulağıyla görebiliyor mu?
Hayır.
Aklıyla hıfzedip, kalbiyle anlayıp, hafızasıyla sevebiliyor mu?
Cevap; yine hayır.

Demek ki, insan her organını ve duygusunu yerinde kullanmaya mecbur.
Onu yaratan, organlarını yerli yerine koyan ve ruh âlemini akıl almaz bir şekilde tanzim eden, her duyguyu, her hissi ayrı vazifelerde çalıştıran biri var.
Şu var ki, bu organların ve duyguların önüne iki saha açılmış:
Helâl ve haram meydanları.

Ayağıyla dilediği yere gidip gözüyle istediği yöne bakabildiği gibi, aklını her sahada kullanabiliyor ve hafızasına, olur- olmaz, her şeyi doldurabiliyor.
Bu sermayelerden her biri insanın akıl ve vicdanına emrediyorlar ki:
"Bizi dilediğin gibi yönlendiremezsin! Sen irade sıfatını doğru değerlendirmeli ve bizi yaratılış gayemizde kullanmalısın!"
İnsan iradesine tanınan bu hürriyet, bu serbesti, bu seçme hakkı, ne yazık ki, çoklarınca yanlış değerlendiriliyor.

İnsanoğlu, babasına, amirine, devletine karşı gelme hürriyetine sahip olmadığını çok iyi bildiği halde, nasıl oluyor da, Rabbine, Hâlıkına, Mâlikine karşı kendini hür ve serbest sanabiliyor!?..

Nur Müellifi, hürriyet konusunda çok önemli bir noktaya da şöyle parmak basıyor:

"Bazı sefih ve lâübaliler hür yaşamak istemediklerinden, nefs-i emmarenin esaret-i rezilesi altına girmek istiyorlar."
(Hutbe-i Şamiye)

Hür olduğunu, dilediği gibi hareket edebileceğini iddia eden bir insan, gerçekte nefsinin esareti altına girmiştir.
Nefsi ona kötülüğü emreder; o da bu emre kayıtsız şartsız itaat eder.

Ve bu esaret, rezil bir esarettir.
Bir alimin hizmetine girmiş bir insanla, bir soygun şebekesinde çalışan bir başka insan ilk bakışta aynı noktada birleşirler:
İkisi de emir altındadır.
Ama birincisi büyük bir şereftir, sonu ilim ve irfana çıkar.
Diğeri ise rezalettir; neticesi azap ve zindandır.


Alıntı: Prof.Dr.Alaaddin Başar

16765_199447934100_587329100_2896406_8263302_n.jpg

Allah razi olsun.....
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,142
Tepki puanı
7,440
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
boşuna mazaret üretmek çok yanlış onun yerine yapmamak yaparsak ta hata yaptığımızı kabul etmek en doğrusu olur.

yoksa isyan etmiş oluruz. ALLAH bize zulum ediyor demeye getiriririz ALLAH korusun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt