Allah Celle Celalehu yaratmayı diledi ve önce SUYU yarattı..
Sonra SUDAN canlıları..
Nur (45)
Allah bütün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah dilediğini yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
İNSAN yaratıldı..
Yasin (82)
Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.
Allahu Tealanın dilediği ve övdüğü İNSAN..
Allahu Teala başlangıç anında ;
Örneksiz kendi SONSUZ İLMİ KUDRETİ ile yarattı İNSANI..
Enam (101)
O, gökleri ve yeri örnekleri yokken yaratandır. O'nun bir eşi olmadığı halde nasıl bir çocuğu olabilir? Halbuki her şeyi O yarattı. O her şeyi hakkıyla bilendir.
Allahu Teala İNSANA yeryüzünde imkan ve iktidar verdi..
Araf (10)
Andolsun, size yeryüzünde imkan ve iktidar verdik. Sizin için orada birçok geçim imkanları da yarattık. Ama siz ne kadar az şükrediyorsunuz!
Allahu Teala insanı İMTİHAN vasfına uygun yarattı..
Onu ESMASI ile yani kendi vasfı ile donattı ..
Meleki vasfı verdi ;
RUHUNDAN üfledi ki;
NURUNDAN;
Ateşin Kİ bu ATEŞ;
AŞK ateşi nin , NUR bölümünden ..
Fatır (1)
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter.
MELEKLERİ de saf RUHUNDAN , yani NURUNDAN yaratmıştır / Meleklerde bulunan vasfı insana yaratılma vasfı olarak verdi yani ;
NURU ..
Cinlere;
CİNNİ vasfı verdi ;
NEFSİNDEN;
NEFİS olarak ;
Rahman (15)
"Cin" i de yalın bir ateşten yarattı.
CİN topluluğunu NEFİS den yarattı ..
DUMANSIZ Ateşten..Ki Aşk ateşinin NEFSİ bölümünden..
Yarattığı NEFİS vasıtasından / onların NEFSİNDEN verdi /
Onları NEFSİ yarattı..
Hicr (33)
İblis dedi ki: "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem."
İnsana da ;
İmtihan vasfı da var olsun diye;
Ona NEFİS aracı verdi
İsra (61)
Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, "Hiç ben, çamur halinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?" demişti.
İnsanı ;
İsra (70)
Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık.
ATEŞİN ki AŞK ateşinin yatışan NÖTR olan bölümünden ..
TOPRAKTAN..
TOPRAK bölümünden ..
Ta Ha (55)
(Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.
Hem AŞK ateşinin.. NURU..RUHU..
Secde (8)
Sonra onun neslini bir öz sudan, değersiz bir sudan yarattı.
Secde (9)
Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Hem Aşk ateşinin .. NEFSİ..
Yani yatışkanlık oluşturmuş .. TOPRAK yani NÖTR bölümünden var etti..
Hem RUH.. Hem de Nefis ama Yatışkan..
Olarak verdi..
Müminun (20)
Yine o su ile Sîna dağında biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki hem yağ, hem de yiyenlere katık verir.
Furkan (49)
O, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderendir. Ölü toprağı canlandıralım, yarattıklarımızdan bir çok hayvanları ve insanları sulayalım diye gökten tertemiz bir su indirdik.
( Rahmete dönüşmüş Yeryüzüne NİMET olarak süzülerek dökülen yağmur tanesi misali lütuf olarak yaratmıştır..)
Hicr (26)
Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.
Meryem (67)
İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmez mi?
İnsan AKLI vasıtası ile şartlara göre bu MELEKİ veya CİNNİ vasfının özünü kendisi var edecektir..
İster MELEKİ vasfa bürünecek..
İster Cini vasfa..
İsterse TOPRAK vasfı ile ..
NÖTR yani dengeli olacak..
Duhan (39)
Biz onları ancak hak ve hikmete uygun olarak yarattık. Ama onların çoğu bilmiyorlar.
Kaf (16)
Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.
Kendi seçecek vasfını ..
Onda O vasfı hakim olacak..
Zariyat (56)
Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
Ya ;
Meleki,
Ya Cini .
Veya NÖTR..
Yani İNSAN olacak..
NUR çoğalır, RUH hakim olursa Allahu Tealaya yaklaşacak , rıza kazanacak ..
Veya NEFİS hakim olursa Allahu Tealadan uzaklaşacak ..
Denge bulması ile İMTİHANA tabi tutulup mücadele edecek..
Gayret edecek..
Nahl (4)
İnsanı nutfeden (bir damla sudan) yarattı. Böyle iken bakarsın ki o, Rabbine açık bir hasım kesilmiştir
Geçim dünyası olarak.
Yardım etti insana .
RIZIN verdi .
Nahl (5)
Hayvanları da yarattı. Onlarda sizin için bir ısınma ve birçok faydalar vardır. Hem de onlardan yersiniz.
Nahl (8)
Hem binesiniz diye, hem de süs olarak atları, katırları ve merkepleri de yarattı. Bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratır.
Nahl (13)
Sizin için yeryüzünde çeşitli renk ve biçimlerle yarattığı şeyleri de sizin hizmetinize verdi. Öğüt alan bir toplum için bunda ibretler vardır.
Nahl (48)
Allah'ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah'a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa ve sola dönmektedir.
Nahl (70)
Allah sizi yarattı. Sonra sizi öldürecek. İçinizden kimileri de, bilgili olduktan sonra hiçbir şeyi bilmesin diye ömrünün en düşkün çağına ulaştırılır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (her şeye) hakkıyla gücü yetendir.
Nahl (81)
Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı ve dağlarda da sizin için barınaklar var etti. Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar verdi. Böylece Allah, müslüman olasınız diye üzerinizde olan nimetini tamamlıyor.
İnsan;
Amel ile ulaşacak..
RUHA ulaşacak CENNETE kavuşacak..
Veya NEFSİ ile CEHENNEME yönelecek..
İsra (18)
Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekan yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak girer.
Son bir şanş verecek Allahu Teala..
Hadıd (25)
Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yarattık (ki insanlar ondan yararlansınlar). Allah da kendisine ve Resüllerine gayba inanarak yardım edecekleri bilsin. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
KİTAPLAR / Kelamı ile hitap..
Şura (53)
İşte sana da, emrimizle, bir ruh (kalpleri dirilten bir kitap) vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan Allah'ın yoluna. İyi bilin ki, bütün işler sonunda Allah'a döner.
VAHİY etti..
Şura (51)
Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Peygamberlere / Örnek uyarıcılar..
Alak (2)
Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı "alak" dan yarattı.
KULLAR vs..
Nebe (13)
Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.
Hud (119)
Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.
Karar SİZİN ..
HAYDİ YAŞAYIN..
DİLEDİGİNİZİ..
ULAŞIN HEDEFİNİZE..
Başıboş salınırsanız ..
Cehennem ehli olursunuz..
Neml (90)
Kimler de kötü amel getirirse, yüzüstü ateşe atılırlar. (Onlara), "Ancak yaptıklarınızın karşılığını görüyorsunuz" (denir.)
AMEL de önde olursanız ..
CENNETE..
Bakara (25)
İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Halbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
Haydi..
Hadıd (21)
Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan, Allah'a ve Resûlüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. İşte bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.
Hadıd (29)
Bunları açıkladık ki, kitap ehli, Allah'ın lütfundan hiçbir şeyi kendilerine has kılmaya güçlerinin yetmeyeceğini ve lütfun, Allah'ın elinde olduğunu, onu dilediği kimseye vereceğini bilsinler. Allah büyük lütuf sahibidir.
SEÇİN dilediğinizi..
Kehf (29)
De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.
İsteyin istediğinizi..
SONRA pişman olmanız dahi fayda etmez..
Fatır (37)
Onlar cehennemde, "Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim" diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir.."Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur."
Sonra SUDAN canlıları..
Nur (45)
Allah bütün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah dilediğini yaratır. Çünkü Allah her şeye hakkıyla gücü yetendir.
İNSAN yaratıldı..
Yasin (82)
Bir şeyi dilediği zaman onun emri o şeye ancak "Ol!" demektir. O da hemen oluverir.
Allahu Tealanın dilediği ve övdüğü İNSAN..
Allahu Teala başlangıç anında ;
Örneksiz kendi SONSUZ İLMİ KUDRETİ ile yarattı İNSANI..
Enam (101)
O, gökleri ve yeri örnekleri yokken yaratandır. O'nun bir eşi olmadığı halde nasıl bir çocuğu olabilir? Halbuki her şeyi O yarattı. O her şeyi hakkıyla bilendir.
Allahu Teala İNSANA yeryüzünde imkan ve iktidar verdi..
Araf (10)
Andolsun, size yeryüzünde imkan ve iktidar verdik. Sizin için orada birçok geçim imkanları da yarattık. Ama siz ne kadar az şükrediyorsunuz!
Allahu Teala insanı İMTİHAN vasfına uygun yarattı..
Onu ESMASI ile yani kendi vasfı ile donattı ..
Meleki vasfı verdi ;
RUHUNDAN üfledi ki;
NURUNDAN;
Ateşin Kİ bu ATEŞ;
AŞK ateşi nin , NUR bölümünden ..
Fatır (1)
Hamd, gökleri ve yeri yaratan, melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah'a mahsustur. O yaratmada dilediğini artırır. Şüphesiz Allah'ın gücü her şeye hakkıyla yeter.
MELEKLERİ de saf RUHUNDAN , yani NURUNDAN yaratmıştır / Meleklerde bulunan vasfı insana yaratılma vasfı olarak verdi yani ;
NURU ..
Cinlere;
CİNNİ vasfı verdi ;
NEFSİNDEN;
NEFİS olarak ;
Rahman (15)
"Cin" i de yalın bir ateşten yarattı.
CİN topluluğunu NEFİS den yarattı ..
DUMANSIZ Ateşten..Ki Aşk ateşinin NEFSİ bölümünden..
Yarattığı NEFİS vasıtasından / onların NEFSİNDEN verdi /
Onları NEFSİ yarattı..
Hicr (33)
İblis dedi ki: "Ben, kuru bir çamurdan, şekillenmiş balçıktan yarattığın insan için saygı ile eğilemem."
İnsana da ;
İmtihan vasfı da var olsun diye;
Ona NEFİS aracı verdi
İsra (61)
Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik, onlar da saygı ile eğilmişlerdi. Yalnız İblis saygı ile eğilmemiş, "Hiç ben, çamur halinde yarattığın kimse için saygı ile eğilir miyim?" demişti.
İnsanı ;
İsra (70)
Andolsun, biz insanoğlunu şerefli kıldık. Onları karada ve denizde taşıdık. Kendilerini en güzel ve temiz şeylerden rızıklandırdık ve onları yarattıklarımızın bir çoğundan üstün kıldık.
ATEŞİN ki AŞK ateşinin yatışan NÖTR olan bölümünden ..
TOPRAKTAN..
TOPRAK bölümünden ..
Ta Ha (55)
(Ey insanlar!) Sizi topraktan yarattık, (ölümünüzle) sizi oraya döndüreceğiz ve sizi bir kere daha oradan çıkaracağız.
Hem AŞK ateşinin.. NURU..RUHU..
Secde (8)
Sonra onun neslini bir öz sudan, değersiz bir sudan yarattı.
Secde (9)
Sonra onu şekillendirip ona ruhundan üfledi. Sizin için işitme, görme ve idrak duygularını yarattı. Ne kadar az şükrediyorsunuz!
Hem Aşk ateşinin .. NEFSİ..
Yani yatışkanlık oluşturmuş .. TOPRAK yani NÖTR bölümünden var etti..
Hem RUH.. Hem de Nefis ama Yatışkan..
Olarak verdi..
Müminun (20)
Yine o su ile Sîna dağında biten bir ağaç (zeytin ağacı) yarattık ki hem yağ, hem de yiyenlere katık verir.
Furkan (49)
O, rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderendir. Ölü toprağı canlandıralım, yarattıklarımızdan bir çok hayvanları ve insanları sulayalım diye gökten tertemiz bir su indirdik.
( Rahmete dönüşmüş Yeryüzüne NİMET olarak süzülerek dökülen yağmur tanesi misali lütuf olarak yaratmıştır..)
Hicr (26)
Andolsun, biz insanı kuru bir çamurdan, şekillendirilmiş bir balçıktan yarattık.
Meryem (67)
İnsan, daha önce hiçbir şey değil iken kendisini yarattığımızı düşünmez mi?
İnsan AKLI vasıtası ile şartlara göre bu MELEKİ veya CİNNİ vasfının özünü kendisi var edecektir..
İster MELEKİ vasfa bürünecek..
İster Cini vasfa..
İsterse TOPRAK vasfı ile ..
NÖTR yani dengeli olacak..
Duhan (39)
Biz onları ancak hak ve hikmete uygun olarak yarattık. Ama onların çoğu bilmiyorlar.
Kaf (16)
Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseyi de biz biliriz. Çünkü biz ona şah damarından daha yakınız.
Kendi seçecek vasfını ..
Onda O vasfı hakim olacak..
Zariyat (56)
Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
Ya ;
Meleki,
Ya Cini .
Veya NÖTR..
Yani İNSAN olacak..
NUR çoğalır, RUH hakim olursa Allahu Tealaya yaklaşacak , rıza kazanacak ..
Veya NEFİS hakim olursa Allahu Tealadan uzaklaşacak ..
Denge bulması ile İMTİHANA tabi tutulup mücadele edecek..
Gayret edecek..
Nahl (4)
İnsanı nutfeden (bir damla sudan) yarattı. Böyle iken bakarsın ki o, Rabbine açık bir hasım kesilmiştir
Geçim dünyası olarak.
Yardım etti insana .
RIZIN verdi .
Nahl (5)
Hayvanları da yarattı. Onlarda sizin için bir ısınma ve birçok faydalar vardır. Hem de onlardan yersiniz.
Nahl (8)
Hem binesiniz diye, hem de süs olarak atları, katırları ve merkepleri de yarattı. Bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratır.
Nahl (13)
Sizin için yeryüzünde çeşitli renk ve biçimlerle yarattığı şeyleri de sizin hizmetinize verdi. Öğüt alan bir toplum için bunda ibretler vardır.
Nahl (48)
Allah'ın yarattığı şeyleri görmüyorlar mı? Onların gölgeleri Allah'a secde ederek ve tevazu ile boyun eğerek sağa ve sola dönmektedir.
Nahl (70)
Allah sizi yarattı. Sonra sizi öldürecek. İçinizden kimileri de, bilgili olduktan sonra hiçbir şeyi bilmesin diye ömrünün en düşkün çağına ulaştırılır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, (her şeye) hakkıyla gücü yetendir.
Nahl (81)
Allah, yarattıklarından sizin için gölgeler yaptı ve dağlarda da sizin için barınaklar var etti. Sizi sıcaktan koruyacak elbiseler ve savaşta sizi koruyacak zırhlar verdi. Böylece Allah, müslüman olasınız diye üzerinizde olan nimetini tamamlıyor.
İnsan;
Amel ile ulaşacak..
RUHA ulaşacak CENNETE kavuşacak..
Veya NEFSİ ile CEHENNEME yönelecek..
İsra (18)
Kim bu geçici dünyayı isterse orada ona, (evet) dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da cehennemi ona mekan yaparız. O, buraya kınanmış ve Allah'ın rahmetinden kovulmuş olarak girer.
Son bir şanş verecek Allahu Teala..
Hadıd (25)
Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yarattık (ki insanlar ondan yararlansınlar). Allah da kendisine ve Resüllerine gayba inanarak yardım edecekleri bilsin. Şüphesiz Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
KİTAPLAR / Kelamı ile hitap..
Şura (53)
İşte sana da, emrimizle, bir ruh (kalpleri dirilten bir kitap) vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur yaptık. Şüphesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun; göklerdeki ve yerdeki her şeyin sahibi olan Allah'ın yoluna. İyi bilin ki, bütün işler sonunda Allah'a döner.
VAHİY etti..
Şura (51)
Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Peygamberlere / Örnek uyarıcılar..
Alak (2)
Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı "alak" dan yarattı.
KULLAR vs..
Nebe (13)
Alev alev yanan aydınlatıcı ve ısıtıcı bir kandil yarattık.
Hud (119)
Rabbin dileseydi insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için yarattı. Rabbinin, "Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım" sözü kesinleşti.
Karar SİZİN ..
HAYDİ YAŞAYIN..
DİLEDİGİNİZİ..
ULAŞIN HEDEFİNİZE..
Başıboş salınırsanız ..
Cehennem ehli olursunuz..
Neml (90)
Kimler de kötü amel getirirse, yüzüstü ateşe atılırlar. (Onlara), "Ancak yaptıklarınızın karşılığını görüyorsunuz" (denir.)
AMEL de önde olursanız ..
CENNETE..
Bakara (25)
İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Halbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
Haydi..
Hadıd (21)
Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan, Allah'a ve Resûlüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. İşte bu, Allah'ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.
Hadıd (29)
Bunları açıkladık ki, kitap ehli, Allah'ın lütfundan hiçbir şeyi kendilerine has kılmaya güçlerinin yetmeyeceğini ve lütfun, Allah'ın elinde olduğunu, onu dilediği kimseye vereceğini bilsinler. Allah büyük lütuf sahibidir.
SEÇİN dilediğinizi..
Kehf (29)
De ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkar etsin." Biz zalimlere öyle bir ateş hazırladık ki, onun alevden duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. (Susuzluktan) feryat edip yardım dilediklerinde, maden eriyiği gibi, yüzleri yakıp kavuran bir su ile kendilerine yardım edilir. O ne kötü bir içecektir! Cehennem ne korkunç bir yaslanacak yerdir.
İsteyin istediğinizi..
SONRA pişman olmanız dahi fayda etmez..
Fatır (37)
Onlar cehennemde, "Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, salih ameller işleyelim" diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir.."Sizi, düşünüp öğüt alacak kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar yaşatmadık mı? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azabı. Çünkü zalimler için hiçbir yardımcı yoktur."
Son düzenleme: