Kabir Azabından Kurtaran Şeyler
Taberani el-Kebir´de Hakim-i Tirmizi Nevadir el-Usul´de Isbehani Tergib´de Abdurrahman bin Semurete (Radiyallahû anh) ´den rivayet ettiklerine göre, söyle demistir: Bir gün Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem,) yanimiza geldi. Buyurdu ki: Dün akşam acaip bir şey gördüm. Ümmetimden, ruhunu almak için kendisine melekül-mevt gelen bir adam gördüm. Onun, ana babasına yaptığı iyilikler, o meleği çevirdiler.
Ve ümmetimden, kabir azabına kapılmış bir adam gördüm. Onun aldığı abdestler gelip o azaptan onu kurtardılar.
Ve ümmetimden bir adam gördüm, seytanlar etrafını sarmıştılar. Onun Allah´a yaptığı zikir geldi, onu onların arasından kurtardı.
Ve ümmetimden, azap meleklerinin etrafını sardığı bir adam gördüm. Namazı gelip onu, onların elinden kurtardı.
Ve ümmetimden bir adam gördüm, susuzluktan ağzını açmıştı. Vardığı her havuzdan kovuluyordu. Sonra orucu gelip ona su verdi, onu doyurdu.
Ve ümmetimden bir adam gördüm; yaninda peygamberler halka halka oturmustular. O adamin, yaklastigi her halka onu kovuyordu. Sonra cenabetten yıkanmasi geldi, elinden tutup onu yanıma oturttu.
Ve ümmetimden bir adam gördüm, önü karanlık, arkası karanlık, sağı karanlik , solu karanlık, altı karanlık, üstü karanlık O karanlıklar içinde şaşırmıştı, sonra Hacc ve Umresi gelip onu o karanlıklardan kurtardılar. Etrafını nurlarla doldurdular
Ve ümmetimden bir adam gördüm, müminlerle konuşur. Onlar onunla konuşmazdı. Sila-i rahim geldi, «Ey müminler cemâati onunla konuşun» deyince onunla konuşmaya başladılar.
Ve ümmetimden birisini gördüm, eliyle ateşin alev ve kıvılcımlarını yüzünden kovuyordu. Sonra, verdiği sadakalar geldi, yüzüne bir örtü, başında gölgelik oldular.
Ve ümmetimden, birisini gördüm, her taraftan gelen zebaniler onu yakalamıştılar. Adamın yaptığı emr-i bi´l-mâruf nehy-i ani´l-münker gelip onu onların ellerinden kurtardılar, rahmet meleklerinin ellerine teslim ettiler,
Ve ümmetimden, bir adam gördüm, dizleri üzerine çömelmis. Allah ile onun arasinda bir perde vardı. Güzel ahlâki geldi, elinden tuttu. Onu Allah´ın huzuruna bıraktı.
Ve ümmetimden sahifesi, sol eline verilmis bir adam gördüm. Onun Allah´dan korkusu geldi, sahifesini sağ eline verdi.
Ve ümmetimden terazisi hafif kalmis bir adam gördüm. Yaptigi iyilikteki asiriliklar gelip terazisini agirlastirdi.
Ve ümmetimden, cehennem kenarinda olan bir adam gördüm. Allah korkusu gelip onu kurtardi. Adam ordan geçti.
Ve ümmetimden bir adami ates içinde gördüm. Dünyada Allah korkusundan akan göz yaslari gelip onu atesten çekti.
Ve ümmetimden bir adam gördüm. Sirat köprüsü üstünde durmus, hurma yapraginin titredigi gibi titriyordu. Allah´a olan hüsn-ü zanni geldi. Titremesi durdu. Adam köprüden geçti.
Ve ümmetimden, sirat köprüsü üstünde bir adam gördüm. Bazen yavas yürür. Bazen sürünürdü. Bana olan salavatlan geldi, elinden tutup onu ayaga kaldirdilar ve adam geçti.
Ve ümmetimden bir adam gördüm. Cennet kapilarina varmis, fakat kapilar ona kapali... Lâ ilahe illallah sehadeti geldi, ona kapilari açti ve onu cennete koydu.
Ve dudaklari makaslanan bir halk yigini gördüm. «Yâ Cibril kimdir bunlar » dedim. O, dedi ki:
«Bunlar halk arasinda koguculukla gezen insanlardir.»
Ve dillerinden asilmis, erkekler gördüm. «Kimdir bunlar» dedim. Cibril dedi ki:
«Bunlar, mümin, kadin ve erlere haksiz olarak iftira atanlardir.»
Kurtubi dedi ki, bu büyük bir hadistir. Resûlullah (Sallaliâhû Aleyhi ve Sellem), özel ve korkunç hallerden kurtaran özel amelleri onda zikretmistir.
Taberani el-Kebir´de Hakim-i Tirmizi Nevadir el-Usul´de Isbehani Tergib´de Abdurrahman bin Semurete (Radiyallahû anh) ´den rivayet ettiklerine göre, söyle demistir: Bir gün Resûlullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem,) yanimiza geldi. Buyurdu ki: Dün akşam acaip bir şey gördüm. Ümmetimden, ruhunu almak için kendisine melekül-mevt gelen bir adam gördüm. Onun, ana babasına yaptığı iyilikler, o meleği çevirdiler.
Ve ümmetimden, kabir azabına kapılmış bir adam gördüm. Onun aldığı abdestler gelip o azaptan onu kurtardılar.
Ve ümmetimden bir adam gördüm, seytanlar etrafını sarmıştılar. Onun Allah´a yaptığı zikir geldi, onu onların arasından kurtardı.
Ve ümmetimden, azap meleklerinin etrafını sardığı bir adam gördüm. Namazı gelip onu, onların elinden kurtardı.
Ve ümmetimden bir adam gördüm, susuzluktan ağzını açmıştı. Vardığı her havuzdan kovuluyordu. Sonra orucu gelip ona su verdi, onu doyurdu.
Ve ümmetimden bir adam gördüm; yaninda peygamberler halka halka oturmustular. O adamin, yaklastigi her halka onu kovuyordu. Sonra cenabetten yıkanmasi geldi, elinden tutup onu yanıma oturttu.
Ve ümmetimden bir adam gördüm, önü karanlık, arkası karanlık, sağı karanlik , solu karanlık, altı karanlık, üstü karanlık O karanlıklar içinde şaşırmıştı, sonra Hacc ve Umresi gelip onu o karanlıklardan kurtardılar. Etrafını nurlarla doldurdular
Ve ümmetimden bir adam gördüm, müminlerle konuşur. Onlar onunla konuşmazdı. Sila-i rahim geldi, «Ey müminler cemâati onunla konuşun» deyince onunla konuşmaya başladılar.
Ve ümmetimden birisini gördüm, eliyle ateşin alev ve kıvılcımlarını yüzünden kovuyordu. Sonra, verdiği sadakalar geldi, yüzüne bir örtü, başında gölgelik oldular.
Ve ümmetimden, birisini gördüm, her taraftan gelen zebaniler onu yakalamıştılar. Adamın yaptığı emr-i bi´l-mâruf nehy-i ani´l-münker gelip onu onların ellerinden kurtardılar, rahmet meleklerinin ellerine teslim ettiler,
Ve ümmetimden, bir adam gördüm, dizleri üzerine çömelmis. Allah ile onun arasinda bir perde vardı. Güzel ahlâki geldi, elinden tuttu. Onu Allah´ın huzuruna bıraktı.
Ve ümmetimden sahifesi, sol eline verilmis bir adam gördüm. Onun Allah´dan korkusu geldi, sahifesini sağ eline verdi.
Ve ümmetimden terazisi hafif kalmis bir adam gördüm. Yaptigi iyilikteki asiriliklar gelip terazisini agirlastirdi.
Ve ümmetimden, cehennem kenarinda olan bir adam gördüm. Allah korkusu gelip onu kurtardi. Adam ordan geçti.
Ve ümmetimden bir adami ates içinde gördüm. Dünyada Allah korkusundan akan göz yaslari gelip onu atesten çekti.
Ve ümmetimden bir adam gördüm. Sirat köprüsü üstünde durmus, hurma yapraginin titredigi gibi titriyordu. Allah´a olan hüsn-ü zanni geldi. Titremesi durdu. Adam köprüden geçti.
Ve ümmetimden, sirat köprüsü üstünde bir adam gördüm. Bazen yavas yürür. Bazen sürünürdü. Bana olan salavatlan geldi, elinden tutup onu ayaga kaldirdilar ve adam geçti.
Ve ümmetimden bir adam gördüm. Cennet kapilarina varmis, fakat kapilar ona kapali... Lâ ilahe illallah sehadeti geldi, ona kapilari açti ve onu cennete koydu.
Ve dudaklari makaslanan bir halk yigini gördüm. «Yâ Cibril kimdir bunlar » dedim. O, dedi ki:
«Bunlar halk arasinda koguculukla gezen insanlardir.»
Ve dillerinden asilmis, erkekler gördüm. «Kimdir bunlar» dedim. Cibril dedi ki:
«Bunlar, mümin, kadin ve erlere haksiz olarak iftira atanlardir.»
Kurtubi dedi ki, bu büyük bir hadistir. Resûlullah (Sallaliâhû Aleyhi ve Sellem), özel ve korkunç hallerden kurtaran özel amelleri onda zikretmistir.