Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kitap ehli ile ilgili ayetler (1 Kullanıcı)

kaanansay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
23
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
KİTAP EHLİ İLE İLGİLİ AYETLER

Kitap Ehli'nin İçinde İman Edenler Olduğu ve Güzel Yönleri


Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz. Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır....(Al-i İmran Suresi, 110)

Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehli'nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar. (Al-i İmran Suresi, 113)

Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. (Al-i İmran Suresi, 114)

Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. (Al-i İmran Suresi, 115)

Şüphesiz, Kitap Ehlinden, Allah'a; size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a derin saygı gösterenler olarak- inananlar vardır. Onlar Allah'ın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri Katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir. (Al-i İmran Suresi, 199)

Bu (Kur'an)dan önce, kitap verdiklerimiz buna inanmaktadırlar. (Kasas Suresi, 52)

Onlara okunduğu zaman: "Biz ona inandık, gerçekten o, Rabbimiz'den olan bir haktır, şüphesiz biz bundan önce de Müslümanlar idik" derler. Kasas Suresi, 53)




Hz. Muhammed'e Kuran İndirildiği İçin Sevinenler

İçlerinden İman Edenler İçin Korku Yoktur


Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara Suresi, 62)

Gerçek şu ki, iman edenlerle Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah'a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. (Maide Suresi, 69)

Kendilerine verdiğimiz Kitab'ı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. (Bakara Suresi, 121)

İyilik yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim'in dinine uyandan daha güzel din'li kimdir? Allah, İbrahim'i dost edinmiştir. (Nisa Suresi, 125)

Ancak onlardan (Yahudilerden) ilimde derinleşenler ile mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz. . (Nisa Suresi, 162)



Kitap Ehli'nin Yemeğinin Müslümanlara Helal Olması

Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü'minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır. (Maide Suresi, 5)

Hz. İbrahim'in Hanif Dinine Uymak

Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız." (Bakara Suresi, 136)

Şayet onlar da, sizin inandığınız gibi inanırlarsa, kuşkusuz doğru yolu bulmuş olurlar; yok eğer yüz çevirirlerse, onlar elbette bir (çelişki ve) aykırılık içindedirler. Sana onlara karşı Allah yeter. O, işitendir, bilendir. (Bakara Suresi, 137)

Müslümanların Kitap Ehli'ne Daveti

De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız." (Al-i İmran Suresi, 64)


Doğrusu, insanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir. Allah, mü'minlerin velisidir. (Al-i İmran Suresi, 68)


Elçiyi Tanımaları

Bizim kendilerine kitap verdiklerimiz, onu, çocuklarını tanır gibi tanırlar. Kendilerini hüsrana uğratanlar; işte onlar inanmayanlardır. (En’am Suresi, 20)


KURAN'DA EHL-İ KİTABA KARŞI SEVGİ VE ŞEFKAT

De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiç bir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten müslümanlarız." (Al-i İmran Suresi, 64)
Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü'minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır. (Maide Suresi, 5)
Şüphesiz, Kitap Ehlinden, Allah'a; size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a derin saygı gösterenler olarak- inananlar vardır. Onlar Allah'ın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir. (Al-i İmran Suresi, 199)
Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin yolundan sapanı bilendir ve hidayete ereni de bilendir. (Nahl Suresi, 125)
...Onlardan, iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: "hıristiyanlarız" diyenleri bulursun. Bu, onlardan (birtakım) papaz ve rahiplerin olması ve onların gerçekte büyüklük taslamamaları nedeniyledir. (Maide Suresi, 82)
İçlerinde zulmedenleri hariç olmak üzere, Kitap Ehliyle en güzel olan bir tarzın dışında mücadele etmeyin. Ve deyin ki: "Bize ve size indirilene iman ettik; bizim ilahımız da, sizin ilahınız da birdir ve biz O'na teslim olmuşuz." (Ankebut Suresi, 46)
...Kitap Ehli'nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar. Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. (Al-i İmran Suresi, 113-115)

Gerçek şu ki, iman edenlerle yahudiler, sabiîler ve hıristiyanlardan Allah'a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. (Maide Suresi, 69)
Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (Mümtehine Suresi, 8)
 

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Selamun Aleyküm,

Arkadaşımızın söz konusu ettiği Ehl-i Kitab tarihte kalmış, onların yerini günümüzde Ehl-i Kitab demenin mümkün olamadığı zalim bir güruh almıştır...

Bugün kitap ehli, dün Medine’de kâfirleri/müşrikleri müslümanlar aleyhine kışkırtan ve onlarla işbirliği yapan gürûhun daha çoğalmış ve teşkilâtlanmış bir devamıdır. İki yüz sene boyunca peş peşe haçlı seferleri düzenleyenler onlardır. Endülüs’te korkunç katliamlar tertipleyenler de yine onlardır. Filistinli müslümanları yurtlarından kovup yerlerine yahûdileri yerleştiren yine bu batı dünyasıdır. Birleşmiş Milletler isimli küfür ittifakının direktif ve fetvâları ile toplu cinayetlerini işleyenler yine bunlardır.

Günümüzde batıda hâkim olan kültür, gerçek hıristiyanlık değil; hellenizmdir. Mûteber fıkıh kitaplarındaki “ehl-i kitap” tâbiri, genellikle “katolikler”i içine alır. Muharref İncil’de tesettür emrolunduğu gibi, domuz eti, şarap ve fâiz haram ilân edilmiştir. Şarap içen, fâiz alıp veren ve tesettüre riâyet etmeyen kimselerin “ehl-i kitap” olması şüphelidir. Eğer bunları mubah sayıyorsa o kimse ehl-i kitap değildir...

"Milletlerine (dinlerine) uymadıkça yahûdiler de hıristiyanlar da asla senden râzı (hoşnut) olmayacaklardır. De ki: 'Doğru yol/hidâyet, ancak Allah'ın yoludur.’ Sana gelen ilimden sonra onların hevâlarına/arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır." (2/Bakara, 120)

Allah'a emanet olun...
 

leon.

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ocak 2010
Mesajlar
131
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Kitap Ehli'nin İçinde İman Edenler Olduğu ve Güzel Yönleri

Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam'a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah'a iman edersiniz. Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır....(Al-i İmran Suresi, 110)

Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehli'nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar. (Al-i İmran Suresi, 113)

Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. (Al-i İmran Suresi, 114)

Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. (Al-i İmran Suresi, 115)

Şüphesiz, Kitap Ehlinden, Allah'a; size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a derin saygı gösterenler olarak- inananlar vardır. Onlar Allah'ın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri Katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir. (Al-i İmran Suresi, 199)

Bu (Kur'an)dan önce, kitap verdiklerimiz buna inanmaktadırlar. (Kasas Suresi, 52)

Onlara okunduğu zaman: "Biz ona inandık, gerçekten o, Rabbimiz'den olan bir haktır, şüphesiz biz bundan önce de Müslümanlar idik" derler. Kasas Suresi, 53)




Hz. Muhammed'e Kuran İndirildiği İçin Sevinenler

İçlerinden İman Edenler İçin Korku Yoktur

Şüphesiz, iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabiiler(den kim) Allah'a ve ahiret gününe iman eder ve salih amellerde bulunursa, artık onların Allah Katında ecirleri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Bakara Suresi, 62)

Gerçek şu ki, iman edenlerle Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan Allah'a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. (Maide Suresi, 69)

Kendilerine verdiğimiz Kitab'ı gereği gibi okuyanlar, işte ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir. (Bakara Suresi, 121)

İyilik yaparak kendini Allah'a teslim eden ve hanif (tevhidi) olan İbrahim'in dinine uyandan daha güzel din'li kimdir? Allah, İbrahim'i dost edinmiştir. (Nisa Suresi, 125)

Ancak onlardan (Yahudilerden) ilimde derinleşenler ile mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar. Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz. . (Nisa Suresi, 162)



Kitap Ehli'nin Yemeğinin Müslümanlara Helal Olması

Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü'minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır. (Maide Suresi, 5)

Hz. İbrahim'in Hanif Dinine Uymak

Deyin ki: "Biz Allah'a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa'ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O'na teslim olmuşlarız." (Bakara Suresi, 136)

Şayet onlar da, sizin inandığınız gibi inanırlarsa, kuşkusuz doğru yolu bulmuş olurlar; yok eğer yüz çevirirlerse, onlar elbette bir (çelişki ve) aykırılık içindedirler. Sana onlara karşı Allah yeter. O, işitendir, bilendir. (Bakara Suresi, 137)

Müslümanların Kitap Ehli'ne Daveti

De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız." (Al-i İmran Suresi, 64)


Doğrusu, insanların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir. Allah, mü'minlerin velisidir. (Al-i İmran Suresi, 68)


Elçiyi Tanımaları

Bizim kendilerine kitap verdiklerimiz, onu, çocuklarını tanır gibi tanırlar. Kendilerini hüsrana uğratanlar; işte onlar inanmayanlardır. (En’am Suresi, 20)


KURAN'DA EHL-İ KİTABA KARŞI SEVGİ VE ŞEFKAT

De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiç bir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten müslümanlarız." (Al-i İmran Suresi, 64)
Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü'minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır. (Maide Suresi, 5)
Şüphesiz, Kitap Ehlinden, Allah'a; size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a derin saygı gösterenler olarak- inananlar vardır. Onlar Allah'ın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir. (Al-i İmran Suresi, 199)
Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel bir biçimde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin yolundan sapanı bilendir ve hidayete ereni de bilendir. (Nahl Suresi, 125)
...Onlardan, iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: "hıristiyanlarız" diyenleri bulursun. Bu, onlardan (birtakım) papaz ve rahiplerin olması ve onların gerçekte büyüklük taslamamaları nedeniyledir. (Maide Suresi, 82)
İçlerinde zulmedenleri hariç olmak üzere, Kitap Ehliyle en güzel olan bir tarzın dışında mücadele etmeyin. Ve deyin ki: "Bize ve size indirilene iman ettik; bizim ilahımız da, sizin ilahınız da birdir ve biz O'na teslim olmuşuz." (Ankebut Suresi, 46)
...Kitap Ehli'nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar. Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. (Al-i İmran Suresi, 113-115)

Gerçek şu ki, iman edenlerle yahudiler, sabiîler ve hıristiyanlardan Allah'a, ahiret gününe inanan ve salih amellerde bulunanlar; onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. (Maide Suresi, 69)
Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. (Mümtehine Suresi, 8)
leon
 

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Bügün bana Hz. İsayı ve Meryem(a.s) mı ilah olarak görmeyen ehli kitap gösteremezsiniz..
Yani o zaman Efendimiz döneminde azda olsa vardı bu lakin şimdi onlarda eser yok..Şuankilerin hepsi müşrikler..Hepsi Meryem ve İsa(a.s) mı Allah'a ortak koşuyorlar..Onlarda kin nefred ve şiddetten başka birşey göstermeyiz...Onlara rahmet nazarı ile ancak diyalogçu bakar.
 

malik80

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eki 2008
Mesajlar
145
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
68
Bügün bana Hz. İsayı ve Meryem(a.s) mı ilah olarak görmeyen ehli kitap gösteremezsiniz..
Yani o zaman Efendimiz döneminde azda olsa vardı bu lakin şimdi onlarda eser yok..Şuankilerin hepsi müşrikler..Hepsi Meryem ve İsa(a.s) mı Allah'a ortak koşuyorlar..Onlarda kin nefred ve şiddetten başka birşey göstermeyiz...Onlara rahmet nazarı ile ancak diyalogçu bakar.

Degerli kardesim,

Acaba sizde insanlarin kalblerinin iclerini gösteren bir cihaz mi var ? Bu kadar kesin konusmak bence dogru deyil.

ALLAHA EMANET OLUNUZ.
 
H

hado77

selamun aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu

islamın şeri hükümleri ve ideal hukuktaki adam öldürme hırsıza el kesme veya recm cezaları hakkındaki uygulamalara toplam bir nazarla bakıldığında bir kaç husus önemlidir.

birincisi kısas hükümlerinde failin durumu ve bu failin esir statüsü değerlendirilmeli.
bu kişi nefsin siridir ve uygulayıcı kişi din adına işlem yaparken gerçek savaş denen nefisle savaşı kaybetmiş ve kendisine esir olmuş bir kişiyi değerlendirmektedir.

darul harp denen halde kuranı hakim karşısındaki kimseye karşı şedittir ve bu darul harplik mümminin mümmine bakışı değil mümminin iseviye bakışıdır.

toplum içerisindeki başkaldırışın cinayet ırza tasaddi vesair konulardaki mevcudiyeti sırf askeri cürümlerdeki vatana ihanet kastıyla değerlendirilmeye tabi tutulması hal gereğidir. zira yaşayan hukukun reel anlayışı savaşan bir dünyanın bu savaşı insanlığın varoluş zamanından beri devam ettirdiği yönünde olacaktır.yani askeri manada bu tehdit hiç bir zaman bitmediği gibi halen ülkemiz dahil bir çok yerde yoğunluğu farklı olmak üzere mevcuttur.

bu nedenle toplumda infiale neden olacak uygulamalara son verilmeyen hallerde darbeler olur. bu sefer değil kısas hükümleri nefes dahi aldırılmaz. bu sebeple aslında askeri ceza kanunun kesin kes engelleyeceği bir düzen tahayyülü idamı meşrulaştırır.

esasen askeri cürümler nevinde sayılan vatana ihanet eden hainin idamı ile mütecaviz bir kimse veya savaşta arkadaşını öldüren diğer asker anında idam edilir. bu nedenle kuran-ı hakimin darul harp olduğu sırf askeri cürümler nevinde iş gördüğü de kabul edilmektedir.

bu hükümlere şeriat demek akla zarar bir tutum olarak insanlar arasında infiale sebep veren eylemi gizleme çalışması ve zoraki bir bölünmedir.

islam ceza hukukunda bir kimse namaz kılmaz oruç tutmaz ve diğer şartlara riayet etmez ise müslüman değildir. bu nedenle bu kişi hadis gereği zina ederken müslüman olamaz ve adam katlinde müslüman olamaz denebilir. kişi hem dinen hem de madden düşmandır ve sırf askeri bir cürüm olan halk arasında infiale sebebiyet verecek bir hareketle toplumu kışkırtmaktadır.sizin çocuğunuza eşinize veya bir kimseye kasıtlı menfi hareket esasen size hem dinen hem de madden düşman taaruzudur. kuran-ı hakim bunu açıkça kabul etmiş ve hükümleri şeriat denerek saçma bir akıl tarzıyla hem savunan hem de karşı duran tarafından anlaşılamamıştır.

askerin bakışı nettir bu kişi haindir ve kendi ceza kanununa göre asarken sivile bu ayrıcalığın tanınmaması hep darbe gerekçesi olarak gösterilecektir.

toplamda şeriat denen şeyin sırf askeri uygulama olduğu da bilinmektedir.

el kesme cezası veya recm islam uygulaması değil yahudi uygulaması beyan edilmiş ve yakalanan diğer din mensupları bu cezalara çarptırılmışlardı.buradaki hata hali bu olaylardaki failin hep müslüman olarak değerlendirilmesi yönünde olmuş. başörtülü kadın veya sakallı erkek müslümandır denmiş.
kanaatime göre 2. dünya savaşındaki rus erkek(sakallı) ve kadınlarının(başörtülü) türkçe veya arapça konuşanları(ülke içindeki hain) müslüman olarak kabul edilmiş.

levililer de beyan edilen recm aslında islam uygulaması değildir. müslüman ülkelerdeki recm ise failin müslüman olduğu hal ile değil kişinin tevrata tabiyeti ölçüsünde hüküm üretir diyebiliriz. kuran-ı hakim eğer senden kitaplarında olan bir şey için hüküm isterlerse sen o kitapla hüküm vermelerini söyle der.

yani zani esasen mümmin değilken bu işi yapmıştır.ve hakkındaki hüküm kurana göre değil tevrata göre verilir. af makamı sadece kuran-ı hakimde olup bu kişilerin de af edileceğine içtihat edilebilecekken dinimizi adam taşlayan olarak göstermek de mümkün olmuştur.akıllara zarar bu kabulü kabul eden binlerce saf müslüman tevratı savunduğunu bilmeden teşekkür eder durur.

zira kısasta af makamı mevcuttur. bu husus da aklını kullanacak kimseye bırakılmış bir husus olmakta.dinimiz af müessesidir. adam kesen biçen din değildir ve bilen çevreler bunu bilir ancak dinde fakihleşmeyen bir kesimin hain sıfatına haiz olacağından bu hususu gizler. sen daha namaz kılmadan recmi nerden bileceksin der.

toplamda iseviye veya museviye karşı tutumdaki şeri hükümler sırf askeri cürüm nevinden değerlendirilmekte ancak sorunun varlığı yani kuran-ı hakimin mulga olması onu uygulayan kimselerinde artık tevrata göre hüküm vermesini zorunlu kılmaktadır.

kuran-ı hakimde uygulamayı doğru kuran böyle şeylerle zaten uğraşmayacaktır.

ALLAH teala bizlerden razı olsun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt