Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kopyala/Yapıştır" Evlilikler… (1 Kullanıcı)

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
Kopyala/Yapıştır" Evlilikler…

Aile terapilerinde dikkatimi çekmeye başladı. Çiftler, birbirine karşı daha az ilgi duymaya, daha az sevgi beslemeye, daha az tahammül göstermeye, daha az saygılı olmaya; bunların yanında birbirine karşı daha fazla öfke duymaya, daha fazla incitici tavır sergilemeye, daha fazla sert eleştiriler yapmaya, daha fazla rencide edici sözler söylemeye başladı.
Geçen gün yanımda bir çift varken aklıma geldi. Onlara söylediğim şeyleri sizler için de kaleme dökeyim dedim. Umarım işinize yarar sevgili okurlar.

Herkes bilgisayarının başında bu yazıyı okuduğuna göre, bilgisayar dilinde bir giriş yapmak kalıcı olur sanırım: Bence "Kopyala/Yapıştır" algılaması gelişti insanların zihninde. Herkes birbirinin evliliğine bakarak, kendi ailesi için aynı şeyleri istemeye başladı! Orda yaşananları kopyala, bizim eve yapıştır.

Bu yanlış! Şöyle ki; komşusunun kocası akşamları eve erken geliyor, çocuklarına ders çalıştırıyorsa; Nermin Hanım eşiyle tartışmaya başlıyor. "Milletin kocası erkenden eve gelip çocuklarına ders çalıştırıyor! Sen niye yapmıyorsun?" diye. Eşinin içinde bulunduğu ve belki de gerçekten imkansızlıkların sorgulamasını yaptığının farkında olmaksızın. Çalışma saatleri ve mesai durumlarını bildiği halde.
Ya da etraftaki bayanlara bakarak, kendi eşinden soğumaya başlıyor. Evlenmemiş, hiç doğum yapmamış bir bayanın bedeniyle; kendisine dört tane evlat armağan eden eşinin yıpranmış vücudunu kolaylıkla kıyaslayabiliyor. Ve tehdit bile edebiliyor hiç rahatsızlık hissetmeden: "Bu kiloları vermezsen seni boşarım. Karnındaki yağları gözüm görmesin sakın" şeklinde.
Veya en çok moda olan durum… aynı zamanda benim en fazla itiraz etmeye başladığım nokta: "Biz geçmişte görücü usulü evlenmiştik. O zamanın şartlarında kabul etmiştim eşimi. Şimdi istemiyorum onu. Hata etmişim. Gönlüm geçti. (bayanlar için genel şikayet şekli) o zamanlar evden kurtulmak için evlenmiştim/ (erkekler için genel söylem) o dönemlerde harama el uzatmamak için üstün körü yapılmış bir seçimdi" gibi.

Görücü usulü veya anlaşarak fark etmez. Evlilik evliliktir. Evliliğin hangi yolla daha sağlıklı gelişeceğine dair fikir yürütmek de yanlıştır bence. Çünkü nice evlilik var yıkılıyor… evlenme yolları görücü usulü ve anlaşarak evlilik şeklinde… nice evlilik var gayet güzel ilerliyor… evlenme yolları yine görücü usulü ve anlaşarak evlilik şeklinde.
Önemli olan bir evliliğin nasıl başladığı değil; hangi ihtiyaçtan yola çıktığı ve ilişki kurulduktan sonraki dönemde "süreç"in nasıl işlediğidir. Görücü usulüyse, eşimize kötü mü davranacağız ya da anlaşarak evlendik diye kişinin yaptığı kasıtlı ve incitici hatalara göz mü yumacağız? Doğru olan, insanların kendi dönemlerinde, kendi yaşam şartlarında, kendi iç ihtiyaçlarına karşılık gelecek düzgün ilişkiyi kurabilmesidir. Bu kurgunun yolu ister "vesile" ile olur, ister "ani karşılaşmalar" ve belki "beklenmedik gelişmeler" biçiminde.
"O zaman bilememişim, şimdi bakıyorum insanlara ne güzel kendi keyiflerine göre eş seçiyorlar" demek, "Ben kendi seçimlerimin, kendi iç ihtiyaçlarımın, kendi çözümlerimin farkında değilim. Kim ne yaparsa aynısını yaparım. Bugün bunu yaparım, yarın da bundan rahatsız olur başka bir şey yaparım" demektir. Bu da teknik olarak hatalı bir anlayıştır.
Çünkü… çünkü sevgili okurlar… bugünün şartlarıyla, bugünün bize yaşattığı yeni algılama biçimleriyle, bugünün getirdikleriyle geçmişi sorgulamak hatalıdır. Geçmişin kendi içinde, kendi şartları vardı. Evet… bir çoğumuz geçmişte, o günün şartlarını değerlendirerek pek çok kararlar vermek zorunda kaldık. Aldığımız kararların bazıları bizi mutlu etti bazıları bizi üzdü. Ama dönüp de karar aldığımız güne lanet okumak, aldığımız kararı kıyasıya eleştirmek iyi değil. O dönemde yapılabilecekler arasında en iyisini yaptığınızı düşünmeniz gerekir. Bu düşünce şekli aynı zamanda bizi depresyona girmekten korur. Geçmişte insanlar bir masa bir sandalyeye gelin gidiyordu, günümüzde maşallah bir iğneleri bile eksik olmadan evleniyorlar. Annelerimizin başlarını duvara mı vurması gerek bu durumda ucuza gittikleri için? Elbette hayır. Geçmişin yaşam şartları öyleydi, bugün farklı.
Komşunun kızı geçen hafta dayalı döşeli bir eve gelin gitti diye, insan kendi yirmi yıllık kocasından soğur mu? Soğumamalı elbet. Ama kişi soğuyorsa, aslında orada eşyadan daha önemli eksikler var demektir. Eşiyle arasında yeterince doyumlu bir ilişki oluşamamış demektir. Eşyanın arkasına gizlenmiş, duygusal açlıklar hat safhada demektir.

Şunu vurgulamadan geçemeyeceğim: Gerçek evliliklerin, gerçek ilişkilerin bu ve benzeri sorunları olmaz. Pişmanlıklar, kahretmeler yaşanmaz. Günlük tatlı ve çözülebilir zorluklar olur o kadar.
Bunun yanında iyi başlayan, güzel hayallerle kurulan evlilikler de vardır ki çeşitli gerekçelerle devam edemeyebilir. Burada söylemek istediğim, evliliği bitirme gerekçelerinizin sudan sebepler olmaması. Zamanın trendlerine uyarak, moda haline gelen sorunlarla ilişkilerinizi yıkmayın lütfen.
Onun kocası öyle yapıyor diye sizinkinin de aynısını yapması gerekmez. Birinin hanımı şöyle yapıyor diye, kendi eşinizden aynı şeyleri birebir bekleyemezsiniz. Herkes birbirinin aynısı davranacak olduktan sonra, Ahmet'le ya da Mehmet'le evlenmenin ne farkı olacaktı ki? Hepsi aynı fabrikadan çıkmış davranışlar sergileyecekse eşiniz Ayşe veya Fatma olmuş ne çıkar?
Oysa ki…! oysa ki her evlilik kendi sürecini doğurur sevgili okurlar. Her ilişki kendi "iç yaşam kuralları"nı "kendisi" belirler. Her evliliğin, her ilişkinin kendi iç ihtiyaçları zaman içinde belirir ve bu ihtiyaçları giderme yöntemleriyle birlikte yeni bir yapılanma oluşur. Böylece bizim ailenin yaşadıklarıyla, sizin ailenin yaşadıkları birbirinden farklı olur. Basmakalıp davranış örüntüleri hayatımıza giremez bile.
Bir önceki yazıda da söylemiştim ya iyi ki müslümanız diye. Kur'an'a tabi olup ayetleri bol bol okuyanlar bilirler. Şeytan'ın ilk işi Hz.Adem İle Hz.Havva'nın arasına girip, birbirleriyle olan diyalog kopukluklarından istifade ederek ve sanki onlar için dostluk ediyormuş gibi davranarak, yasak ağaca yaklaşmalarını sağlamak olmuştur. Yani enteresandır, şeytanın ilk vukuatı, eşlerin arasına girmek olmuştur.
İkinci vukuat yine aileye yönelik. Cennetten kovulduktan ve kendisine süre verilenlerden olduktan sonra; kardeşlerin arasına nifak sokmak ve birisini diğerine karşı kışkırtarak "ilk kan"ın dökülmesine vesile olmak.
Bizler inanıyorsak bilmeliyiz ki şeytan boş durmuyor. Trenler değiştiyse şeytanın hileleri de değişti! Artık öbür kadınları erkeklere daha güzel gösteriyor, daha bakımlı, daha düzgün fizikli…! Öteki erkekleri daha iyi koca gösteriyor, daha ilgili, daha sevgili, daha romantik…! Ya da evlilikten soğutuyor ki işini kolay yapsın. Şeytan bile biliyor ki yalnız bir insanın depresyona girmesi, ailesiyle mutlu ve huzurlu yaşayan bir insana göre çok daha kolay. İnsanı yok etmek, toplumları mahvetmek için, öncelikle kişileri "yalnız bireyler" haline getirmek zorunda. Aile çökünce, toplumun çöküşü de daha kolay. O zaman bence herkes aklını başına alsın ve bu gidişata bir dur desin. Her erkek, öteki bayana gösterdiği şirinliği ve saygıyı evdeki kendi eşine gösterse, her bayan eşinden beklediği ilgi ve şefkati, kendisi öncelikle kocasına gösterse niye birbirlerinden kopsunlar ki?
Özetle diyorum ki "Kopyala/Yapıştır" evlilik olmaz! İki insan bir araya gelecek ve kendi ailesini ikisi birlikte oluşturacak. Kendi ailesinde, kendi ürettikleri güzellikleri yaşayacaklar.
Başkalarının yaşadıklarını kopyalamaya harcayacakları enerjiyi, birbirlerini keşfetmeye ve birbirlerini mutlu etmeye harcasalar ne sorun kalır ne pişmanlık zaten… (bir sonraki yazıda devam edeceğiz)
Sevgiyle -ve kendi ailenizle- kalın…
Mehtap Kayaoğlu(Dn.Psikolog&Psikoterapist)

alıntı
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
selamun aleykum,
Rabbimiz razı olsun çok güzel bir paylaşım,
Allah hayırlı yuvalar nasip etsin, hayır doldurmayı nasip etsin.
selam ve dua ile...
 

fatmana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2007
Mesajlar
1,902
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Başkalarının yaşadıklarını kopyalamaya harcayacakları enerjiyi, birbirlerini keşfetmeye ve birbirlerini mutlu etmeye harcasalar ne sorun kalır ne pişmanlık zaten…

SELAMÜN ALEYKÜM KARDEŞİM..MALESEF GÜNÜMÜZDE Bİ ÇOK İNSAN KENDİ EVİNDEN ÇOK BAŞKALARININ EVİYLE YAŞANTISIYLA İLGİLİ...MEVLAM HERKSE HUZURLU VE BEREKETLİ YUVALAR VERSİN..EMEĞİNE SAĞLIK..HAYIRLI GÜNLER
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
selamun aleykum,
Rabbimiz razı olsun çok güzel bir paylaşım,
Allah hayırlı yuvalar nasip etsin, hayır doldurmayı nasip etsin.
selam ve dua ile...

Aleykümselam ...ALLAH c.c. sizden de razı olsun...
AMİN...AMİN...AMİN...cümlemize hayırlı yuvalar nasip etsin...İNŞALLAH...
teşekkür ederim beğendiğiniz için...
selam ve dua ile...
 

MUDİR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
384
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Selamun Aleyküm evlilikler dört dörtlük olmuyor maalesef bi de araya komşunun tavuğu girince elektrik negaife dönüyor. Özenti ilişkilerde kusur bulmanın anahtar rolunu üstlenir. O anahtarı alan ve kullanan eşler maalesef bu tuzağa düşmektedirler. Yorganını ayağına göre uzatmak varken, kusurları örtmek varken. Aliye_aliye kardeşimin elbisenizle iyi geçinin kunusunda olduğu gibi eşler birbirlerine örtü vazifesi görmedikçe evlilik kurumu kutsal bir kurum olmaktan çıkar. Paylaşımınız için sonsuz teşekkürler. Allaha emanet olun.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Herkes bilgisayarının başında bu yazıyı okuduğuna göre, bilgisayar dilinde bir giriş yapmak kalıcı olur sanırım: Bence "Kopyala/Yapıştır" algılaması gelişti insanların zihninde. Herkes birbirinin evliliğine bakarak, kendi ailesi için aynı şeyleri istemeye başladı! Orda yaşananları kopyala, bizim eve yapıştır.

Selamün Aleyküm Değerli Nihal Ablam..B)
Emeğinize, güzel gönlünüze sağlık olsun inşallah. Paylaşımınız çok güzeldi. Toplumumuzdaki büyük yaralardan biri olan ailenin yozlaşması, İslami esaslarla aile hukukunu yaşamış olan bir topluma Batı'nın sözümona çağdaş(!) kanunlarının zorla entegre ettirilmek istenmesiyle başladı... Taklitçilik ve kopyala/yapıştırcılığın kökeni ta o zamanlara dayanıyor.. Şimdinin dejenere olmuş ve modernitenin(!) kurtarmaya yetmediği, aksine ailenin çöküşüne daha da çanak tutan bu yapay ve taklidi sistem, üzerimizde asırlardır, birkaç beden büyük duruyordu zaten.. Bizlere hitap etmediği, bizlerin aslının bu kanunlara uyum gösteremeyeceği, artan boşanma oranlarıyla kendini gösteriyor.. Bir şeyler gitgide özden kopmuş ve suniliğe doğru biletini kesmiş.. Rabbimiz c.c küçük bir ülke konumunda olan her evde, önce yürekleri sunilik ve taklitçilik karaktersizliğinin esaretinden muhafaza etsin, ve o küçük ülkelere İslam'ın ışığını hakim kılsın inşallah..

Başka türlü çözüm yok..Başka kurtuluş yok ve bir şeylerin doğal haliyle gidebilmesi ve o eski naifliğe dönebilmesi için Kur'an ahkamından ve Sünnet-i Nebiyullah'tan daha evla metot ve yol yok..Rabbimiz c.c ahir zamanda tüm küçük ülkelerin yar ve yardımcısı olsun inşallah..Selam ve baki dualarımla Rahman ve Rahim olan Rabbimize emanetsiniz değerli ablam.:H
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
Başkalarının yaşadıklarını kopyalamaya harcayacakları enerjiyi, birbirlerini keşfetmeye ve birbirlerini mutlu etmeye harcasalar ne sorun kalır ne pişmanlık zaten…

SELAMÜN ALEYKÜM KARDEŞİM..MALESEF GÜNÜMÜZDE Bİ ÇOK İNSAN KENDİ EVİNDEN ÇOK BAŞKALARININ EVİYLE YAŞANTISIYLA İLGİLİ...MEVLAM HERKSE HUZURLU VE BEREKETLİ YUVALAR VERSİN..EMEĞİNE SAĞLIK..HAYIRLI GÜNLER

Aleykümselam...kardeşim ALLAH c.c. sizden de razı olsun...
teşekkür ederim yorumunuz için...haklısınız dediklerinizde...
ALLAH c.c. hayırlı yuvalar nasip etsin...İNŞALLAH...
ALLAH C.C. emanet olun...selam ve dua ile...
selametle İNŞALLAH...hayırlı geceler...
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
Selamun Aleyküm evlilikler dört dörtlük olmuyor maalesef bi de araya komşunun tavuğu girince elektrik negaife dönüyor. Özenti ilişkilerde kusur bulmanın anahtar rolunu üstlenir. O anahtarı alan ve kullanan eşler maalesef bu tuzağa düşmektedirler. Yorganını ayağına göre uzatmak varken, kusurları örtmek varken. Aliye_aliye kardeşimin elbisenizle iyi geçinin kunusunda olduğu gibi eşler birbirlerine örtü vazifesi görmedikçe evlilik kurumu kutsal bir kurum olmaktan çıkar. Paylaşımınız için sonsuz teşekkürler. Allaha emanet olun.

Aleykümselam...ALLAH c.c. razı olsun...
ben teşekkür ederim yorumunuz için...haklısınız söylediklerinizde...
ALLAH c.c. hayırlı yuvalar nasip etsin...İNŞALLAH...
ALLAH c.c. emanet olun...selam ve dua ile...
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
Herkes bilgisayarının başında bu yazıyı okuduğuna göre, bilgisayar dilinde bir giriş yapmak kalıcı olur sanırım: Bence "Kopyala/Yapıştır" algılaması gelişti insanların zihninde. Herkes birbirinin evliliğine bakarak, kendi ailesi için aynı şeyleri istemeye başladı! Orda yaşananları kopyala, bizim eve yapıştır.

Selamün Aleyküm Değerli Nihal Ablam..B)
Emeğinize, güzel gönlünüze sağlık olsun inşallah. Paylaşımınız çok güzeldi. Toplumumuzdaki büyük yaralardan biri olan ailenin yozlaşması, İslami esaslarla aile hukukunu yaşamış olan bir topluma Batı'nın sözümona çağdaş(!) kanunlarının zorla entegre ettirilmek istenmesiyle başladı... Taklitçilik ve kopyala/yapıştırcılığın kökeni ta o zamanlara dayanıyor.. Şimdinin dejenere olmuş ve modernitenin(!) kurtarmaya yetmediği, aksine ailenin çöküşüne daha da çanak tutan bu yapay ve taklidi sistem, üzerimizde asırlardır, birkaç beden büyük duruyordu zaten.. Bizlere hitap etmediği, bizlerin aslının bu kanunlara uyum gösteremeyeceği, artan boşanma oranlarıyla kendini gösteriyor.. Bir şeyler gitgide özden kopmuş ve suniliğe doğru biletini kesmiş.. Rabbimiz c.c küçük bir ülke konumunda olan her evde, önce yürekleri sunilik ve taklitçilik karaktersizliğinin esaretinden muhafaza etsin, ve o küçük ülkelere İslam'ın ışığını hakim kılsın inşallah..

Başka türlü çözüm yok..Başka kurtuluş yok ve bir şeylerin doğal haliyle gidebilmesi ve o eski naifliğe dönebilmesi için Kur'an ahkamından ve Sünnet-i Nebiyullah'tan daha evla metot ve yol yok..Rabbimiz c.c ahir zamanda tüm küçük ülkelerin yar ve yardımcısı olsun inşallah..Selam ve baki dualarımla Rahman ve Rahim olan Rabbimize emanetsiniz değerli ablam.:H

Aleykümselam...kalbi güzel kardeşim ALLAH c.c. razı olsun...B)
emeğinize ,yüreğinize sağlık ...her zamanki gibi bu güzel yorumunuz için teşekkür ederim (MAŞALLAH)...çok doğru adı çağdaşlık...ALLAH c.c. yar ve yardımcımız olsun...İNŞALLAH...RABBİM hayırlı yuvalar nasip etsin ...İNŞALLAH...
ALLAH c.c. emanet olun...slam ve dua ie...selametle İNŞALLAH...B)
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.
Allah razı olsun kardeşim.

Tevekkül sahibi, şikayetçi olmaz
Hiç kimseye tepeden bakmamak ve hiç kimseden de kendini aşağı görmemek Tevazu halidir.
Tevazu sahibi olmak başkadır.

Selam ve baki dua ile kalın
 

nihalim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
2,593
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
44
Konum
*meftun*
Web Sitesi
www.hatim-online.com
Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.
Allah razı olsun kardeşim.

Tevekkül sahibi, şikayetçi olmaz
Hiç kimseye tepeden bakmamak ve hiç kimseden de kendini aşağı görmemek Tevazu halidir.
Tevazu sahibi olmak başkadır.

Selam ve baki dua ile kalın

Aleykümselam...kardeşim ALLAH c.c. sizden de razı olsun...
teşekkür ederim yorumunuz için...
selam ve dua ile...selametle İNŞALLAH...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,236
Tepki puanı
7,588
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Konu için teşekkürler...
Gerçekten dikkate alınarak kendimize bir çeki düzen vermeliyiz...
Kadere inanıyorsak sabır ve dua ile evliliğimizi iki dünya saadeti kazanacak şekle çevirmeliyiz...
Rabbim yar ve yardımcımız olsun inşallah ? Aminn
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt