Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Muharrem Ayı ve Aşure Günü (1 Kullanıcı)

sahin bey

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2007
Mesajlar
273
Tepki puanı
0
Puanları
0
Muharrem Ayı ve Aşure Günü
"Şehrullahi'l-Muharrem" olarak meşhur olan, yani "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır.

Allah'ın ayı, günü ve yılı olmaz, ancak Allah'ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.

Âşura Günü ise Muharrem'in 10. günüdür.

Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir.

Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü Âşura Günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır.

Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan "On geceye yemin olsun" ifâdelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz.
Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem'in Âşurasine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir.(1)

Cenâb-ı Hak bu gecelere yemin ederek onların kudsiyet ve bereketini bildirmektedir.

Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir.

Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:

1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.(2)
Hz. Âişe'nın belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi.
İşte böylesine mânalı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca hep kutlana gelmiştir. Bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır. Çünkü, Cenab-ı Hakkın bugünlerde yapılan ibadetleri, edilen tevbeleri kabul edeceğine dair hadisler mevcuttur.
Âşura Gününde ilk akla gelen ibadet ise, oruç tutmaktır. Muharrem ayı ve Âşura Günü, Ehl-i Kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da mukaddes sayılırdı. Nitekim, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Medine'ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi.
"Bu ne orucudur?" diye sordu.
Yahudiler, "Bugün Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.) şükür olarak bugün oruç tutmuştur" dediler.
Bunun üzerine Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam da, "Biz, Musa'nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz" buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti.(3)
Aşûra günü yalnız ehl-i kitap arasında değil, Nuh Aleyhisselâmdan itibaren mukaddes olarak biliniyor, İslam öncesi Cahiliye dönemi Arapları arasında İbrahim Aleyhisselâmdan beri mukaddes bir gün olarak biliniyor ve oruç tutuluyordu.
Bu hususta Hazret-i Âişe validemiz şöyle demektedir:
"Âşûrâ, Kureyş kabilesinin Cahiliye döneminde oruç tuttuğu bir gündü. Resulullah da buna uygun hareket ediyordu. Medine'ye hicret edince bu orucu devam ettirmiş ve başkalarına da emretti. Fakat Ramazan orucu farz kılınınca kendisi Âşûrâ gününde oruç tutmayı bıraktı. Bundan sonra Müslümanlardan isteyen bugünde oruç tuttu, isteyen tutmadı." 'Buhari, Savm: 69.
O zamanlar henüz Ramazan orucu farz kılınmadığı için Peygamberimiz ve Sahabileri vacip olarak o günde oruç tutuyorlardı. Ne zaman ki, Ramazan orucu farz kılındı, bundan sonra Peygamberimiz herkesi serbest bıraktı. "İsteyen tutar, isteyen terk edebilir" buyurdu.(4) Böylece Âşura orucu sünnet bir oruç olarak kalmış oldu.
Âşura orucunun fazileti hakkında da şu mealde hadisler zikredilmektedir.
Bir zat Peygamberimize geldi ve sordu:

"Ramazan'dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?"
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, "Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde başka bir kavmi de affedebilir" buyurdu.(5)
Yine Tirmizi’de de geçen bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Âşura Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum."(6)
"Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”(7) hadis-i şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade etmektedir.
Bu hadisin açılamasında İmam-ı Gazali, "Muharrem ayı Hicrî senenin başlangıcıdır. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayamak daha güzel olur. Bereketinin devamı da daha fazla ümit edilir" demektedir.
Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Bu mânâdaki bir hadisi İbni Abbas rivayet etmektedir. Bunun için, müstehap olan, aşure Gününü ortalayarak, bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmaktır.
Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü'minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.
Bîr hadiste şöyle buyurular: "Her kim Aşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(9) Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat, bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder.
Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir. Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimizin bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay Hazret-i Hüseyin'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir.

Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kader hükme boyun eğen her mü'min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehli-i sünnetin itikat ve inancına aykırıdır.


1) Hak Dini Kur ân Dili. 8 5793.
2) Sahih-i Müslim Şerhi, 6:140.
3) Ibtıı Mâce, Siyam: 31.
4) Müslim. Siyam: 117.
5) Tîrmizî. Savm: 40.
6) A.g.e., Savın: 47.
7) İbni Mâce. Siyam: 43.
8) İhyâ, 1:238
9) et-Tergîb ve'l-Terhİb, 2:116.
 

sahin bey

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2007
Mesajlar
273
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Muharrem Ayı ve Aşure Günü

Vakit'ten iktibas
Abdurrahman Dilipak

Muharrem

Bugün 29 Ocak 2007.. Hicri takvime göre 10 Muharrem. Yani Aşura günü.. Bugün her yer Kerbela. Her günümüzü aşura eyle Allahım..
Müslümanlar için bu günlerde oruçlu olmak, Ramazan orucundan sonra en değerli orucu tutmak anlamına geliyor..

İsterseniz Hicri takvimin aylarını hatırlayalım önce. Muharrem, Sefer, Rebiülevvel, Rebiülahir, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Receb, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade ve Zilhicce..

Şu ayları doğru düzgün saymayı bir öğrenelim, bugünün hürmetine lütfen..

Aşure, geçmiş ve gelecekle ilgili birçok olayın işaretini taşır.

Yerlerin ve göklerin yaratıldığı gündür bir rivayete göre. Rabbim, bizi yeryüzünün varisi kıl ve yerle gök arasında Sen'i tesbih edenler zümresine ilhak et. Ey göklerin ve yerin Rabbi. Hz. Adem'in tevbesinin kabul edildiği gündür bugün.. Babamız Adem'in (as) tevbesini kabul ettiğin gibi, bizim tevbemizi de kabul et, bizi şeytanın, onun işbirlikçisi nefsimizin ve düşmanlarımızın şerrinden ve hilelerinden koru.

Nuh aleyhisselamın gemisinin esenlik içinde Cudi’de karaya oturduğu gün, bizim gemimizi de günahlarımızın azgınlığından Sen'in rızanın sakin limanlarına esenlik içinde vasıl olmamızı sağla. Bugün nasıl Hz. Musa Firavun'un şerrinden kurtuldu ve Firavun helak oldu ise, Sen'in ve Sen'in yolundan gidenlere düşmanlık edenlerin şerrinden bizi kurtar ve Firavun'un varislerini helak et. Bize güç ve kuvvet ver. Ver ki, ellerimizle Sen'in adına zalimleri cezalandırıp, mazlumlara yardım edelim.

Bugün Hz. İbrahim'in doğum günü. Bize içimizden bir önder ver, bizim parçalanan yüreklerimizi ve ayrı olan ellerimizi birleştirmeye vesile olsun. Bizi Sen'in ipine tutunmaya çağırsın.. Aklımızı ve yüreğimizi vahyin ışığı ile arıtıp aydınlatsın.. Biz Sen'in razı olduklarından olalım.

Bugün Hz. İbrahim'i (as) nasıl ateşten kurtardınsa bizi de ateşten kurtar..

Bugün nasıl Hz. Eyyub (as) hastalıklarından şifa buldu ise bizim bedenimize ve ruhumuza şifa ver. Kaybettiğimiz uygarlığımızı ve zenginliğimizi bize tekrar ihsan et. Her ne kadar biz onun kuyusunu kirletmiş olsak da.

Yunus aleyhisselamı balığın karnında koruyan Allahım, nasıl onu azgın denizlerin tehlikelerinden kurtarıp karaya güvenlik içinde çıkarttınsa, zulmün, cahilliğin, ahlaksızlığın ve yoksulluğun azgın denizlerinden bizi de kurtar..

Kuşların dilini bilen, ins ve cinnin peygamberi Süleyman aleyhisselama bugün zenginlik ve iktidar verdin.. İlk Kıblemizin ilk mabedini inşa etmeyi ona nasib ettin. Ey alemlerin Rabbi, bize, Sen'in yolunda harcamak üzere imkân ve iktidar ver. Ver ki, Sen'in mabedinin hadimi olalım. Ver ki, Sen'in mabedin zalimlerin, inkârcıların elinde mazlumların kanları ve gözyaşları ile dolmasın..

Bugün şehid oldu Hz. Hüseyin. Onun şehid düştüğü topraklarda hâlâ Aliler, Mehmedler, Hasanlar, Hüseyinler şehid olmaktadırlar ve Ey İlah, Sen'in kullarının elleri kardeşlerinin kanlarına bulaştı.. Kan ve gözyaşı ufkumuzu karartıyor. Bizi bu fitnenin yakıcı ateşinden kurtar.. Kalplerimizi birleştir. Saflarımız sık ve doğru olsun. İstikametimizi şaşırtma. Bize hakkı hak, batılı batıl göster ve hakta toplanmayı nasib et.. Sen'in her şeye gücün yeter..

Hz. Yusuf, kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan bugün çıkarılmıştır. Bizi cehaletin, ahlaksızlığın, tefrikanın batağından kurtar Ey İlah! Hz. İsa (as) bugün dünyaya gelmiş ve bugün semâya yükseltilmiştir. Bizi kendi katına yücelt ve rahmet elini, ellerimizin üzerine indir.. Hz. Davud'un (as) tevbesini bugün kabul ettiğin gibi bizim tevbelerimizi de kabul et.. Hz. İbrahim'in (as) oğlu Hz. İsmail bugün doğmuştu. Bizim çocuklarımızı da İsmail'in varisi kıl, onun gibi sadıklardan eyle.. Hz. Yakub'un (as), oğlu Hz. Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri bugün görmeye başlamıştı. Bizim gözlerimizi de Hakka aç.

Derler ki, kıyamet, Aşura’nın Cuma gününe denk geldiği zaman kopacaktır. Şüphesiz ki bize gaip olan şeyin hakikatini bilen Sen'sin.. Bizi cehennem azabından koru.. Bizi kıyamet fitnesinden koru.. Bizi affet.

Hz. Aişe annemiz buyururlar ki, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi. Yarabbi, Kabe’nin örtüsünün hürmetine, bizim annelerimizin, kızlarımızın, eşlerimizin örtülerini muhafaza et ve Sen'in şeriatını korumak için bize kuvvet ver ve zafer nasib eyle.. Hz. Aişe annemize, anne, kız ve eşlerimizi komşu eyle..

Dedelerimiz, bize Muharrem'in 9 ve 10. geceleri tesbih namazı kılmayı öğrettiler. Bu gece nice mü’minler hatimler yaptılar. Namazlar kıldılar. Bunları kabul buyur Allahım!

Yeni bir yıla daha girdik. Hicri 1428’deyiz.. Ebced meraklıları için, bütün sayılar birbirinin katlarından oluşuyor. Takdim tehirle 1-2-4-8. Bir atlamalı olarak, sayılar birbirinin iki katı. Toplamı 15. Tek sayı olarak, 9’u çıkarsanız ve sayıları kendi aralarında toplarsanız 6. Tersten atlamasız 82, 41'in iki katı. Atlamalı tersten 84, 21'in 4 katı.. Bütün bu matematik hesaplardan biri kendine göre hayli yorum çıkartabilir.. Hesablara bakılırsa, bu sene özel bir senedir. Senenin rakamlarındaki denge, hesab, oran bu işlerle ilgili olanların dikkatlerini çekecek özelliklere sahiptir.. Her şeyin aslını Allah (cc) bilir..

Hicrî Kameri tarih ile sene başı Muharrem ayıdır. Ramazan ayından sonra aylar içerisinde en hayırlısıdır. Sizlerin bu mübarek günlerini bu vesile ile tebrik ediyorum.. Selam ve dua ile..
 

ecriteala

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2008
Mesajlar
64
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
ALLAH razı olsun çok güzel bilgiler.ALLAH bugünlerde ibadetlerimizi daha çok daha içten yapabilmeyi nasip eder inşlh...
 

)))ŞEYDA(((

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Eki 2008
Mesajlar
140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
rabbim bu mübarek günün hatrına bizleri affetsin.tevbelerimizi kabul etsin.eline sağlık kardeş..rabbim razı olsun senden.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt