Ey iman edenler! Allah yolunda sabredin, düsmanlariniz karsisinda sebat
gösterin, rabita yapin / Allah’in korumanizi istedigi sinirlari bekleyin, Allah’tan
korkun ki kurtulusa eresiniz.” (Âl-i imran 200)
Bu ayetteki “rabita yapin” emri, her mümini ilgilendiren bir emirdir. Tefsirlerde
burada geçen rabitaya su manalar verilmistir: Düsmanlarin saldiracagi yerleri
gözetleyin, sinirlari bekleyin. Dininizi tehlikelerden koruyun. Nefis ve seytan
düsmanlarina karsi uyanik olun. Onlarin kalbinize girmesine yol vermeyin.
Allah’in çizdiii sinirlari iyi gözetin, ilâhi hükümlere harfiyen uyun. Namaz
vakitlerini gözetleyin ve mescitleri ibadet, taat ve zikir ile mamur edin.
(Suyutî, ed-Dürrü’l-Mensur; ibnu Kesir, Tefsir.)
Yüce Allah’in her müminden istedigi rabita, kalbini Yüce Allah’a baglamaktir.
Her iste O’nun rizasini gözetmektir. Bütün yaptiklarinda helal ve haram sinirina
dikkat etmektir. Kalp kâbesini günah kirlerinden temizlemektir. Oraya Allah’in
sevmedigi seyleri sokmamak için gönlü kontrol altinda tutmaktir. Kisaca, Yüce
Allah’in düsman oldugu seyleri gönülden çikarmak ve kötülüklerin esaretinden
kurtulmus, hür bir müslüman olmaktir.
Rasulullah s.a.v. Efendimiz, “rabta yapiniz” ayeti indigi zaman, ashabina
ayette anlatilan ribat ve rabitanin ne oldugunu söyle açiklamistir:
“Zor ve sikintili zamanlarda güzelce abdest almak, kalbi mescitlere bagli olmak,
ibadet yerlerine çokça gidip gelmek ve bir namazi kildiktan sonra diger namaz
vaktini gözetlemek var ya; iste sizin için ribat budur, iste asil ribat budur, iste
asil ribat budur.” (Buharî, Tirmizî, Nesaî, Malik)
Bu hadisten ribatin iki türlü manasinin oldugunu anliyoruz. Birisi manevi, digeri
maddi sinirlari kontrol altinda tutmaktir. Korunacak manevi sinirlar ilâhi emirler
ve kalbimizdir. Maddi sinirlar ise düsmanin saldiri noktalaridir.
Kalbin Yüce Allah ile ne halde oldu unu kontrol etmeye murakabe denir. Zahiri
düsmanlari takip ve kontrol etmeye ise mücadele denir. Her ikisi de mümin için
vazgeçilmez birer vazifedir. Çünkü ayette kurtulus bunlara bağlanmıstir....
gösterin, rabita yapin / Allah’in korumanizi istedigi sinirlari bekleyin, Allah’tan
korkun ki kurtulusa eresiniz.” (Âl-i imran 200)
Bu ayetteki “rabita yapin” emri, her mümini ilgilendiren bir emirdir. Tefsirlerde
burada geçen rabitaya su manalar verilmistir: Düsmanlarin saldiracagi yerleri
gözetleyin, sinirlari bekleyin. Dininizi tehlikelerden koruyun. Nefis ve seytan
düsmanlarina karsi uyanik olun. Onlarin kalbinize girmesine yol vermeyin.
Allah’in çizdiii sinirlari iyi gözetin, ilâhi hükümlere harfiyen uyun. Namaz
vakitlerini gözetleyin ve mescitleri ibadet, taat ve zikir ile mamur edin.
(Suyutî, ed-Dürrü’l-Mensur; ibnu Kesir, Tefsir.)
Yüce Allah’in her müminden istedigi rabita, kalbini Yüce Allah’a baglamaktir.
Her iste O’nun rizasini gözetmektir. Bütün yaptiklarinda helal ve haram sinirina
dikkat etmektir. Kalp kâbesini günah kirlerinden temizlemektir. Oraya Allah’in
sevmedigi seyleri sokmamak için gönlü kontrol altinda tutmaktir. Kisaca, Yüce
Allah’in düsman oldugu seyleri gönülden çikarmak ve kötülüklerin esaretinden
kurtulmus, hür bir müslüman olmaktir.
Rasulullah s.a.v. Efendimiz, “rabta yapiniz” ayeti indigi zaman, ashabina
ayette anlatilan ribat ve rabitanin ne oldugunu söyle açiklamistir:
“Zor ve sikintili zamanlarda güzelce abdest almak, kalbi mescitlere bagli olmak,
ibadet yerlerine çokça gidip gelmek ve bir namazi kildiktan sonra diger namaz
vaktini gözetlemek var ya; iste sizin için ribat budur, iste asil ribat budur, iste
asil ribat budur.” (Buharî, Tirmizî, Nesaî, Malik)
Bu hadisten ribatin iki türlü manasinin oldugunu anliyoruz. Birisi manevi, digeri
maddi sinirlari kontrol altinda tutmaktir. Korunacak manevi sinirlar ilâhi emirler
ve kalbimizdir. Maddi sinirlar ise düsmanin saldiri noktalaridir.
Kalbin Yüce Allah ile ne halde oldu unu kontrol etmeye murakabe denir. Zahiri
düsmanlari takip ve kontrol etmeye ise mücadele denir. Her ikisi de mümin için
vazgeçilmez birer vazifedir. Çünkü ayette kurtulus bunlara bağlanmıstir....