Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ramazan'ın Top 10'u (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Gecenin bir yarısı çay kokusu,çatal tıkırtıları

Her şeyin başına hazzı koyan, bütün ömrünü lüks ve safahat içinde geçiren zorba bir kralın mezar taşı kitabesine “Yiyeceğim her şeyi elde ettim.” diye yazdırması üzerine Aristoteles’in bunlar “Bir kraldan çok bir öküze uygun olan sözlerdir” demesi ne kadarda doğru.
O halde bu zorba kralınkinden farksız dünyamızda yolumuzu kaybetmemek için, bizi kendimize getirecek, insan olduğumuzu ve insanlığa yakışır şekilde yaşamamız gerektiğini hatırlatacak şeylere ihtiyacımız var. Dünyayı saran kan revandan, ülkemizi saran güvensizlik ve kuşatılmışlık paranoyasından öyle yorgun düştük ki, bir molaya gerek duyuyoruz.
Tam da böyle bir anda ufukta beliren Ramazan hilali ne büyük fırsat.
Ne güzeldir dimi gecenin bir yarısı çay kokuları, çatal kaşık tıkırtıları. Balkon kapısını araladığınız da içeri dolan o serin havanın tazeliği ve beraberinde alt komşudan getirdiği kızarmış ekmek kokuları. İmsak vaktinin girdiğini haber veren ezan sesinden önce aceleyle son içilen bir bardak suyla her türlü dünyevi ihtiyaçlara akşam ezanına kadar ara vermeye söz veriş.
Akşam ezanı yaklaştıkça mutfaktan gelen kokularla dayanılmaz hal alan açlığın sevimliliği, bütün ailenin misafirleriyle birlikte sofranın başında iftarı beklemesi. Keşke her duygumuz o ilk yudumu ağzımıza götürdüğümüz zamanki kadar mutluluk ve huzur verebilse. Her bekleyiş böyle güzel sona erse.
Ama bu mutlu sonlar artık Türk filmlerinde bile kalmadı. İlla mutlu son istiyorsa yönetmen ancak ikinci bir alternatif son çekerek koyuyor DVD sine. Bazen o bile mutlu son olmuyor ya. Ne çok alışmış gözlerimiz iyinin yanındaki olumsuzu hemen fark etmeye. Beklide bunlar şeytanın gör dedikleri. Kim bilir?
Bilmiyorum, bana katılır mısınız? Getirdiği bütün bu güzelliklerin yanında Ramazan turnusol kağıdı gibi toplumun içindeki bazı katmanları da ayrıştırıp belirginleştiriyor.
İşte size güzel ülkemizden benim ilk aklıma gelen insan manzaraları. Ama sizin de bu listeye ekleyecekleriniz olduğundan eminim.

BENİM DEDEMDE HOCAYDI DİYENLER

Bunlar iktidar çevresinin rüzgarından etkilenip, karşısında gördüğü her dindar kişiye günah çıkartarak “böyle göründüğüme bakmayın aslında bende çok dindarım” diyenlerdir. Her dönemde olduğu gibi rüzgarın yönüne göre yelken açıp her daim gemisini yürütenlerdir ki daima sıranın en başındadırlar. Ramazan ayı bu samimiyetlerini(!) dosta düşmana göstermeleri için büyük bir fırsattır.

DEĞİŞMEYİP GELİŞENLER

Zirveyi alamasalar da işin peşini bırakmayan bu ikinci grupta yer alan kişilerle, yerel ya da mülki idaredeki işleriniz sırasında sık karşılaşırsınız. Büyük iftarlarda protokollerde gözünüze çarparlar. Dışarıdan baktığınızda bu kişilerin dindar olduklarını anlayamazsınız. Hatta daha da ileri gidersek zaten anlamamalısınız. En ayırt edici özellikleri ise şüphesiz dünyaya entegre olmuş renksiz görüntüleridir. Bir zamanların sakallıları şimdilerde kirli sakalla arzı-endam ederken, bıyıklılarda tıraş olurken kazara bıyıklarını kesivermişlerdir.
Bu grup insanlar Ak Partinin bu topluma ilginç bir armağanıdır. Bunlar birden bire çıkmadı ya! Önceden de hem siyasi arenada hem de sosyal yaşantıda vardılar. Başbakanın deyimiyle “değişmediler sadece geliştiler”.
Ramazan, bu kişiler için niyetlerini tekrar gözden geçirip, yollarına o şekilde devam kararı almaları için büyük bir fırsattır.


BOMBA PANİĞİNE NEDEN OLANLAR

Son günler de her yerde patlayan ve pek çok masum cana mal olan terörist eylemlerin sonucu ortaya çıkmış bir gruptur ki, ağlanacak halimize gülüyoruz cinsinden olaylara yol açarlar. Ramazan, daha ziyade bu sorunu kucağında bulmuş olsa da her yerde kalabalıkların birikeceğini göz önüne alarak, bu grubu, daha temkinli olmanız için listeye aldım.
Mesela, evden son derece mazbut çıkan kızımız, Eyüp Sultan Caminin yanındaki telefon kulübelerinin birinde tebdili kıyafet yapıp, üstünden çıkardığı fazlalıkları da siyah bir çöp poşetine koyup kendince kimsenin fark etmeyeceği şekilde kulübeyle duvarın arasına sıkıştırır. Taksime gidip sevgilisiyle gezdikten sonra eve dönüş hazırlığı için kulübeye doğru yürür ama o ne, polis çemberinden içeri giremez. Şikayet üzerine gelen polisler olay mahallini kordon altına aldıktan sonra bomba imha uzmanlarını beklemektedirler. Üstelik akşam namazı vakti yaklaşmış cemaat camiye girmekte ısrarlı. Evine o kılıkta gitmesi mümkün olmayan kızımız yüzünü kızartıp polislerden birine gerçeği söyler. Bir koşuşturmanın ardından iş açığa çıkar kordon kaldırılır ama bu işten o kadar kolay sıyrılamayan kızımız elinde poşetiyle karakola götürülüp ailesine teslim edilir. Allahtan henüz Ramazan değildir ve Eyüp Sultan Camiinin önü henüz mahşer yerine dönmemiştir.
İzmir’deki olayı gazetelerde okumuşsunuzdur. Akvaryum balığı ölen kadın çok üzülür, eşiyle birlikte sabah saatlerinde poşete koyduğu balığını yol kenarına gömer. Bunu görenler şikayet edince ortalık yine karışır. Ama bu defa işin ucunda kızgın bir baba olmadığından sonucu daha hafiftir.
Bir diğer olay ise, genç bir adam telefon kulübesinde konuşurken “asıl bomba yarın!” deyince sıradaki hanımın soluğu en yakın polis merkezinde alması ile yaşanır. Adamı yaka paça sorguya alırlar. Olayın sıradan bir muhabbet olduğu anlaşılana kadar epeyce zaman geçer. Bu arada vatandaşımızda terörist muamelesi görür.
Yani, siz siz olun şaka için bile olsa kalabalıkların olduğu yerlerde bomba lafı etmeyin. Hele de insanların ağız tadıyla bir ramazan geçirmeye bu kadar çok ihtiyaç duydukları şu günler de.

KARINCA BURCU MENSUPLARI

Bu grup insanlar bu ayın rahmet ikliminden etkilenip yardıma ihtiyacı olanlar için umut olma ihtimali nedeniyle listede yerlerini almışlardır.
Pek anlamam burçlardan. Ama bazı insanların karınca burcundan olduğu kesin. Yanlış anlamayın bu çok çalışkan oldukları için değil. Korkunç bir hırsla sürekleri mal biriktirmeye uğraşmalarından. Kendinin kaç katı şeyleri yüklenme heveslerinden.
Küçükken bize her zaman doğru şeylerin öğretilmediğini şimdi anlıyorum. Mesela şu tembel ağustos böceği ile cimri karıncanın hikayesi gibi. Şartların insanları muhtaç duruma getirebileceğini ve böyle hallerde büyüklük gösterip paylaşmayı bilmemiz gerektiğini de öğretmeliydiler. Öyle değil mi? Vermek kadar güzel bir şey olabilir mi?
Bundan sonrakileri fazlaca anlatmaya lüzum görmüyor, birer cümleyle sıralıyorum. Bilmem siz ne düşünürsünüz.
• Diyet yapamıyorum bari oruç tutayım diyenler.
• Ramazan promosyonları ile reyting (tiraj)yapanlar.
• Ah nerede eski ramazanlar diyenler.
• “Milletin gözünün önünde yiyip içmek olmaz “deyip, tatillerine yurt dışında devam edenler.
• Beş vakit namaz farz olmasına rağmen onu kılmayıp, sünnet olan teravih namazlarını kaçırmayanlar.
• Gayrı Müslimlerin bile hürmet edip ortalıkta yiyip içmediği bu günlerde, sigarasının dumanını oruçluların yüzüne üfleyen kendini bilmezler.
Ama bence siz bunları boş verin. Ne mutlu ki siz onlardan değilsiniz. Havadaki huzuru çekin yüreklerinize. Telaşları, korkuları bırakın emanete. Tadını çıkarın Ramazanın.

Havva Türe
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt