H
hado77
selamun aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu
sayısal zekanın mat oluşu. 1 kişi 1 işi 1 saatte yaparsa 2 kişi 1 işi aynı kuvveti uygulayarak kaç satte yapar.
cevabın sayısallığı ile insanın yaradılışı arasındaki fark bu sorunun cevabı gibidir. normal şartlar altında diye bir kavram esasen yoktur. her şart olağanüstü bir yaratılma neşvesidir ve zaman değişik şekillerde akar. 2 inanmış kişi kalbiyle belki 10 dakikaya kadar düşürürken 2 uyumsuz yürek belki de 1.5 saate kadar çıkarır. insanı çıkarıp onun yaradılışını sorgulama hali yokluktur ve ordan adam çıkarmaya da yaratma eylemi denir. ALLAH(cc) bu işi yaptığı yerin krokisini çizer ve koordinatlarını gösterir. yani yokluk hali esasen anlayış olarak vardır ancak idraki bizce neyin ne ile farkı kadardır.
insan varlık olarak yaratılmadığını düşünerek onu tartışmak dediğimiz her hal esasen yoklukla malul olan bir düşüncedir ve bu hal dahi tek başına ALLAH(cc) ün yaratma kudretini ve eşya üzerindeki hakimiyetini tefekkür noktasını 0 başlangıç noktası kılar. seviye veya zeka ddenilen hal esasen insansız bir yükseliş olduğundan 0 dır. veya uzayda bir şekil olarak nokyadır. bir düzleem oluşturmadığından vardır ancak şekilsizdir. bu nedenle bağlı bulunduğu küme noktalar kümesi olamak bakımından yaratılmaya tabidir. bu nedenle ALLAH(cc) ün yaratması denen her halin dşındaki hali göstermesi bakımından anlamsızdır. eğrilme ve bükülme ve manipülasyona tabidir. kendinden başka şekil vereni iktiza ederse işte o zaman biz ALLAH(cc) ten başka ilah edinenin geometrisini anlarız. bu şekil HZ.CEBRAİL (as) TARAFINDAN GİZLENEN bir haldir ve biz onun açılmış(veya kapatılmış) halini görürüz. bu açıdan küre ve benzeri şekillereden oluşmuş dünya açılıp kapanması ile bir takım topolojik kayıplara uğrar . eksiltilen şey esasen zaman ve mekan algısı olmak bakımından eklenen her değer manevidir metafiziktir ve ALLAH(cc) koyduğu toplam değeri yani duaya icabeti anlatır.
ALLAH(cc) itaatsiz kulun defterini dürer. onun yaratılışını zamanı ve mekanıyla kısar. sorun alemlere rahmet efendimiz(SAS) İN duasıdır. ve her kes onun şefaat yetkisi altında oldupğundan onun rahnetini ne kadar inkar etse de bizi de kızdırsa da yeni şekil ve şemaller görülür. görmedikleriniz duymadıklarınız ise topolojik kaybı çok ötesinde ol emrine muhattabiyettir ve noktanın başkasına tabiyeti ölçüsünde anlamsızdır.
efendimiz(SAS) İN insanın özüne olan müdahalesi şefaat makamını neresi olduğu hususları konusunda insanı şüphede bırakırsa işte tevbe namazının anlamı denen hal ortaya çıkar.
amellerin yükseltilmesi ve yaptığı kötülüğü ayan beyan yapma denen hal defterin dürülmesidir, ve dürlen defter esasen şekil olarak muhattab alınan yüzün estetik olarak açılması ve tekrara kapatılması olunca rahmet o şekli değiştirir veya bedleştirir. bu yeniden yaratılma denen haldeki tecelliyat hallerinde diğeri insana düşen bunun bir arz olduğunun bilinmesi ve bu yaratma esnasındaki müdahalenin nasıl yapılacağı hususnun anlaşılması gerekir. özünde güzel söz tatlı name gibi durup zehirli bala dönen hayat yerine araya tevbe namazı karıştırılırsa o yüz artık namaza mütemayil bir anlayışı aktarır. hediye olarak tevbe namazı ve diğer nafileler verilir. namazın hususisyeti abdest denen nurani bir ameliye içermesi iledir.
açılan yüzden kasıt esasen amel defteri gibi olsa da ALLAH(cc) bunu simaya da yansıtacaktır. açılır kapanır bir depremdir. ALLAH(cc) ün görmek dediğimiz halin anlatımı bakımından o kafanın içindeki fay kırıkları çatlar. kenarlarda boşluklar oluşur ve milimetrik değişikliklerle yaratılma süreci devam eder. müdahale edilmesi gereken o fay hatları boyunca oluşaan yarıklara kalbi hastalıklara tevbe namazıyla karşılık verilirse. o yüz ahiret deki görüntüsünün işaretlerini vermeye başlar. cemalullahı görmek keyfiyet bakımından yarılma ve tekrar toparllanma halidir. bu açıdan tekrar birleştirilen kalbi ruhi ameli ve şekli olarak insanın esasen kaybedeceği kenarlar her kürevari obje olmak bakımından atomlarına sirayet olacak ve ordaki imani her duruşun karşısındaki küfür patlamalarını da tevbe namazları ile ıslahı gerekecektir.
ALLAH(cc) bizlerden razı olsun.
sayısal zekanın mat oluşu. 1 kişi 1 işi 1 saatte yaparsa 2 kişi 1 işi aynı kuvveti uygulayarak kaç satte yapar.
cevabın sayısallığı ile insanın yaradılışı arasındaki fark bu sorunun cevabı gibidir. normal şartlar altında diye bir kavram esasen yoktur. her şart olağanüstü bir yaratılma neşvesidir ve zaman değişik şekillerde akar. 2 inanmış kişi kalbiyle belki 10 dakikaya kadar düşürürken 2 uyumsuz yürek belki de 1.5 saate kadar çıkarır. insanı çıkarıp onun yaradılışını sorgulama hali yokluktur ve ordan adam çıkarmaya da yaratma eylemi denir. ALLAH(cc) bu işi yaptığı yerin krokisini çizer ve koordinatlarını gösterir. yani yokluk hali esasen anlayış olarak vardır ancak idraki bizce neyin ne ile farkı kadardır.
insan varlık olarak yaratılmadığını düşünerek onu tartışmak dediğimiz her hal esasen yoklukla malul olan bir düşüncedir ve bu hal dahi tek başına ALLAH(cc) ün yaratma kudretini ve eşya üzerindeki hakimiyetini tefekkür noktasını 0 başlangıç noktası kılar. seviye veya zeka ddenilen hal esasen insansız bir yükseliş olduğundan 0 dır. veya uzayda bir şekil olarak nokyadır. bir düzleem oluşturmadığından vardır ancak şekilsizdir. bu nedenle bağlı bulunduğu küme noktalar kümesi olamak bakımından yaratılmaya tabidir. bu nedenle ALLAH(cc) ün yaratması denen her halin dşındaki hali göstermesi bakımından anlamsızdır. eğrilme ve bükülme ve manipülasyona tabidir. kendinden başka şekil vereni iktiza ederse işte o zaman biz ALLAH(cc) ten başka ilah edinenin geometrisini anlarız. bu şekil HZ.CEBRAİL (as) TARAFINDAN GİZLENEN bir haldir ve biz onun açılmış(veya kapatılmış) halini görürüz. bu açıdan küre ve benzeri şekillereden oluşmuş dünya açılıp kapanması ile bir takım topolojik kayıplara uğrar . eksiltilen şey esasen zaman ve mekan algısı olmak bakımından eklenen her değer manevidir metafiziktir ve ALLAH(cc) koyduğu toplam değeri yani duaya icabeti anlatır.
ALLAH(cc) itaatsiz kulun defterini dürer. onun yaratılışını zamanı ve mekanıyla kısar. sorun alemlere rahmet efendimiz(SAS) İN duasıdır. ve her kes onun şefaat yetkisi altında oldupğundan onun rahnetini ne kadar inkar etse de bizi de kızdırsa da yeni şekil ve şemaller görülür. görmedikleriniz duymadıklarınız ise topolojik kaybı çok ötesinde ol emrine muhattabiyettir ve noktanın başkasına tabiyeti ölçüsünde anlamsızdır.
efendimiz(SAS) İN insanın özüne olan müdahalesi şefaat makamını neresi olduğu hususları konusunda insanı şüphede bırakırsa işte tevbe namazının anlamı denen hal ortaya çıkar.
amellerin yükseltilmesi ve yaptığı kötülüğü ayan beyan yapma denen hal defterin dürülmesidir, ve dürlen defter esasen şekil olarak muhattab alınan yüzün estetik olarak açılması ve tekrara kapatılması olunca rahmet o şekli değiştirir veya bedleştirir. bu yeniden yaratılma denen haldeki tecelliyat hallerinde diğeri insana düşen bunun bir arz olduğunun bilinmesi ve bu yaratma esnasındaki müdahalenin nasıl yapılacağı hususnun anlaşılması gerekir. özünde güzel söz tatlı name gibi durup zehirli bala dönen hayat yerine araya tevbe namazı karıştırılırsa o yüz artık namaza mütemayil bir anlayışı aktarır. hediye olarak tevbe namazı ve diğer nafileler verilir. namazın hususisyeti abdest denen nurani bir ameliye içermesi iledir.
açılan yüzden kasıt esasen amel defteri gibi olsa da ALLAH(cc) bunu simaya da yansıtacaktır. açılır kapanır bir depremdir. ALLAH(cc) ün görmek dediğimiz halin anlatımı bakımından o kafanın içindeki fay kırıkları çatlar. kenarlarda boşluklar oluşur ve milimetrik değişikliklerle yaratılma süreci devam eder. müdahale edilmesi gereken o fay hatları boyunca oluşaan yarıklara kalbi hastalıklara tevbe namazıyla karşılık verilirse. o yüz ahiret deki görüntüsünün işaretlerini vermeye başlar. cemalullahı görmek keyfiyet bakımından yarılma ve tekrar toparllanma halidir. bu açıdan tekrar birleştirilen kalbi ruhi ameli ve şekli olarak insanın esasen kaybedeceği kenarlar her kürevari obje olmak bakımından atomlarına sirayet olacak ve ordaki imani her duruşun karşısındaki küfür patlamalarını da tevbe namazları ile ıslahı gerekecektir.
ALLAH(cc) bizlerden razı olsun.