Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

siZcE.... (1 Kullanıcı)

yavuzst

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
konya
Yaşlı amca, her gün olduğu gibi sabahın erken vakitlerinde otobüs durağına gelmiş, gelecek aracı bekliyordu. Az sonra yanına küçük bir kız çocuğu yanaştı. Yüzünde tatlı bir tebessüm,ellerinde kırmızı güllerden bir demet vardı. Yaşlı amcanın dikkatini çeken güller olmuştu. Merakını yenmeyen yaşlı amca, kıza hafif bir gülümseme ile:”- Kızım, bu güller ne kadar güzelmiş. Güllerin sahibi olacak şanslı insan kim?” diye sordu. Küçük kız, sadece yaşlı amcayı seyretmekle meşguldü. Uzun bir süre bu şekilde birbirlerine bakıp gülümsediler. Az bir zaman sonra durağa bir otobüs yanaştı. Amcanın beklediği araçtı. Küçük kız, amcanın binmesinin hemen ardından hızlı adımlarla amcayı takip ederek o da otobüse bindi. Amcanın oturmuş olduğu koltuğa yanaştı.Yaşlı amcanın işareti ile küçük kız, yaşlı amcanın yanına oturdu.Ellerindeki gülleri sıkı sıkıya tutuyor, yaşlı amcaya bakıp gülümsüyordu. Bir an, amcanın daldığını gören küçük kız,elleri ile amcanın yanaklarını süzerek dikkatini kendi üzerine çekmeye çalıştı. Yaşlı amcanın gözlerinden yaşlar dökülüyordu. Küçük kız, sadece tatlı bir tebessüm ile amcayı gözlemliyordu.Yaşlı amca, küçük kızın başını okşayıp:”- Bir kuşum, bir kızım ve bir eşim vardı.Eşim ile 25 sene yaşadık.Vefat etti.Onu ziyarete gidiyorum. Kızım, evlendiği adam ile bilmediğim yerlere gitti. Nerdedir hiç bilgim yok. Kuşum ise annesinin ardından beni terk etti.Ama terk etmesi beni mutlu etti.” Dedi. Küçük kız,sadece tebessüm ediyor ve amcayı seyrediyordu.Yaşlı amca,konuşmaya devam etti.”-Evet, terk etmesi beni mutlu etmişti. Gözlerini annesine hediye etmek için gitmişti.Annesini hatırlıyorum. Her sabah, kafesin önüne gelir ve küçük kuşçuğuna;”- Merak etme canım, sen de gidersen bir gün, dayanmaz ben de gelirim. Gittiğin karanlık yerlerde, yolunu bilmez meçhullerde kaybolursun. Elimde olsa, o gün, gözlerimi ve yüreğimi sana armağan etmek için gelir,düşünmeden hayatı sana armağan ederim.” Demişti. Kuşçuğu,annesini anlamıştı.Hem de kızından daha fazla. Annesi, bir sabah gözlerini hiç açamamış,kuşçuğuna o sabah seslenememişti. Kuşçuğu, kafesinde uçmadığı bir nokta bırakmıyor, her bir teline çarpıyordu. Kanatları kanıyor, gözleri sulanıyor,fakat durulmuyordu. Dikkatimi çekti.Annesine yöneldim. Vücudu soğuk,gözlerinde kuş resimleri ile hayata gülümsüyordu.Bedeninden başka,yatağında hiçbir şey yoktu. Kuşçuğu annesini arıyordu. Ertesi sabah,kafesin içerisindeki demirlere iki gagasıyla tutunmuş, sallanıyordu.Gözleri kapalıydı. Kanatları kanamış,ayakları buz kesilmişti. Bedeninden başka kafeste hiçbir şey yoktu. Gözlerini merak etmiştim.Kapalı olması dikkatimi çekmişti. Göz yaşlarım bir pınarı andırırcasına durmak bilmiyordu. Göz kapaklarını araladığımda, annesinin resmi ile karşılaşmıştım. Belli ki, annesinin yolunu kaybettiğini, karanlıklar içerisinde kaybolup eve gelmenin yolunu bulamadığını düşünmüştü. Annesinin şefkati düşmüştü koca kuşçuğun yüreğine.Ve gözlerini armağan etmişti anneciğine…” işte böyle yavrucuğum… Kızım da küçükken tıpkı sana benziyordu. Güzel ve sevimli idi.” Dedi. Küçük kız, yaşlı amcaya tebessüm etmeye devam ediyordu.Yaşlı amca;”- Şimdi onların yanına gidiyorum… Onların ebedi mekanlarına… Biliyor musun, çok sevdikleri gülleri bile götüremiyorum. Yok alacak gücüm.Halbuki ne çok severlerdi gül yapraklarını. Anneciğinin yüreği toprak, kuşçuğu gül olmuş yeşeriyordu küçük evimizde… Şimdi ne toprak kokuyor evim, nede gül kokusu… Çatlamış anılardan başka hiçbir şey yok yavrum…” dedi ve ağlamaya devam etti… Az sonra bir mezarlığın hemen yanı başındaki durakta durdu otobüs. Yaşlı amca,küçük kızın başını hafifçe okşayarak,ağır adımlarla otobüsten iniyordu. Küçük kız,oturduğu yerden hızlı bir şekilde kalkarak,amcanın kollarından tuttu ve inmesine yardımcı oldu.Az ötede bulunan mezarlık,küçük kızın dikkatini çekmişti. Bir yaşlı amcaya bakıyor,bir de mezarlığa… Az sonra, elinde tuttuğu gülleri durakta bulunan oturağa bırakarak, defterinin arasından bir beyaz kağıt kopardı. Cebinden çıkardığı bir kalemle sayfanın üzerine bir şeyler yazmaya başladı… Tamamlayınca,yaşlı amcanın gözlerine tebessüm edip,ellerindeki güller ile beraber o kağıdı da amcanın ellerine tutuşturup, hızlı bir şekilde gitmeye hazırlanan otobüse doğru koşmaya başladı… Otobüse son anda yetişip,yaşlı amcanın pencere kenarındaki yerine oturdu. Otobüs hareket etmeye başlayınca,küçük kız amcayı görmek için ayağa kalktı.Pencereden dışarıya sarkıp,yaşlı amcaya bakıyor ve gülümsüyordu.Otobüs hızlanmaya başlayıp,biraz sonra kayboldu… Yaşlı amca,kendisine güller ile beraber verilen kağıdı okuyor ve ağlıyordu… Yüzünde tarifi imkansız bir mutluluk ile…Kağıtta yazılı cümleler şunlardı;

“……………………………"cümleleri ile bitiyordu…



Küçük kız,sağır ve dilsiz olmasının yanı sıra,dudak okuma gibi bir özelliğe de sahip değildi…

İnsanlar ile dilinizden çok,yüreğiniz ile konuşuyor ve güleç yüzlü çocuklar kadar içinizde onlara yer ayırtıyorsanız, küçük kız kadar insanlara tarifi imkansız mucizeler yaşatabilirsiniz. Gül yaprakları, insanların kanayan kalplerinin aynasıdır… Toprağa, gözyaşı kristalleri misali düştükçe yaşam olurlar…

(küçük kızın ne yazdıgını ise siz tahmin edin ;)
 

T.Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Tem 2007
Mesajlar
939
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
cok güzel bir yazı sonuna kadar olkudum zaten onan bu gülleri vermesi bile kağıtta yazlanlardan daha da önermli bence biz insanlar birbirimiz görüp duyuduğumuz halde halen anlaşamıyor kavga ediyoruz oysa ne kadar güzel bir ülkemiz var neden güzellliklere değilde şer islerine heveslenir şu insanoğlu.....................
 

safiye

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2006
Mesajlar
1,584
Tepki puanı
0
Puanları
0
İnsanlar ile dilinizden çok,yüreğiniz ile konuşuyor ve güleç yüzlü çocuklar kadar içinizde onlara yer ayırtıyorsanız, küçük kız kadar insanlara tarifi imkansız mucizeler yaşatabilirsiniz. Gül yaprakları, insanların kanayan kalplerinin aynasıdır… Toprağa, gözyaşı kristalleri misali düştükçe yaşam olurlar…
 

Sedaa_*

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 May 2012
Mesajlar
2,150
Tepki puanı
6
Puanları
0
Yaş
23
İnsanlar ile dilinizden çok,yüreğiniz ile konuşuyor ve güleç yüzlü çocuklar kadar içinizde onlara yer ayırtıyorsanız, küçük kız kadar insanlara tarifi imkansız mucizeler yaşatabilirsiniz. Gül yaprakları, insanların kanayan kalplerinin aynasıdır… Toprağa, gözyaşı kristalleri misali düştükçe yaşam olurlar…

bu kadaar :)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt