Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sizin yüz kişiniz kafirlerden bin kişiyi yener. (1 Kullanıcı)

_SeNaToR_

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2008
Mesajlar
1,220
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Selam76,

Allah Rızası için lütfen yazma...
Sen bak dinini öğrenmek istiyormuşsun.Sen dinini öğren tamam kardeşim.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Saldiri cihadi icin sebep Muslumanlarin kafir topraklarinda baskilar ve yasaklamalar yuzunden Islam'i hic yasayamamalari. Dini yaymak icin savas olmaz, bu Kur'an'in acik beyanlarina ters duser. Dini yaymanin cok cesitli yollari var, ozellikle gunumuzde...
PEYGAMBERİMİZİN MEKTUPLARI...
Uman Melikleri Ceyfer ve Abd'e Gönderilen Mektup…
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla,
Allah Resulu Muhammed'den, Culanda'nın iki oğulları Ceyfer ve Abd'e: “Selam, hakikat yoluna tabi olanlar üzerine olsun! Sizin her ikinizi İslam'ın davetine çağırıyorum. İslam'a tabi o-lun ve kurtuluşa erin. Zira ben, Allah'ın tüm canlıları uyarmak üzere ve vaadini kafirler üzerine tamamlaması için tüm insanlığa gönderdiği elçisiyim. Şimdi, eğer her ikiniz de İslam'ı tanırsanız, her ikinize de iktidar vereceğim. Ama ikiniz de (İslam'ı) kabul etmeyi reddederseniz, ikinizin de krallığı sizden uzaklara yok olup gidecektir, süvarilerim, ülkenizde ordugah kuracaklar ve peygamberlik vasfım krallığınıza galip gelecektir.”


mektup.jpg
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
El Ahsa Valisi El Münzir'e Gönderilen Mektup..
Bismillahirrahmanirrahim.
Allah Resulü Muhammed'den, El-Münzir b. Sava'ya! Selam üzerine olsun. Seni, kendisi dışında hiçbir ilah olmayan tek bir Allah'a hamd etmeye çağırıyorum ve ilan ediyorum ki, O'ndan başka hiçbir tanrı yoktur ve Muhammed O'nun kulu ve Resulüdür. Sana Kadir-i Mutlak ve Şanı Yüce Allah'ı hatırlatırım ki; zira kim iyi bir nasihate kulak verirse kendi iyiliği içindir; ve kim benim elçilerime itaat eder ve emirlerine uyarsa bizzat bana itaat etmiş olur. Ayrıca, kim onlar hakkında iyi düşünürse benim hakkımda iyi düşünmüş olur. Muhakkak benim elçilerim seni övmüşlerdir. Ben de senin halkına şefaatini kabul ediyorum. İmdi, Müslüman olmadan evvel sahip oldukları şeyleri Müslümanların elinde bırak. Ve ben suçluları affediyorum. İmdi sen de onların pişmanlıklarını kabul et. Biz ise, sen iyi davrandığın sürece seni görevden azletmeyeceğiz. Aksine, kim ki Yahudilik ya da Mecusilikte ısrar ederse cizyeye tabi olacaktır.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Sunu da asla unutmamak lazim; savas sadece Muslumanlara saldirildiginda farz olur (mesela Israil, ABD, Ingiltere gibi ulkelere). Yoksa durup dururken Venezuela, Kuba gibi ulkelere saldirilamaz. Muslumanlara zulum yapanlarla savasilir.
Venezuella ve Küba idareleri İSRAİLve ABDye-BAŞ DÜŞMANLARIMIZA-karşı çıkıyorlar...Baş düşmanlarımıza karşı Müslümanlardan yana taraf tutuyorlar zaten...
Vesselam...
 

Selam76

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2010
Mesajlar
13
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Selam76,

Allah Rızası için lütfen yazma...
Sen bak dinini öğrenmek istiyormuşsun.Sen dinini öğren tamam kardeşim.
Dinimi ogreniyorum zaten.. katilmadigin noktayi belirtirsen sevinirim. Sence hangi sebeplerden dolayi kafirlerle savasmak zorundayiz. Siralayabilirmisin?
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
“Ey Peygamber! Müminleri savaş için coştur. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz kafirlerden bin kişiyi yener. Çünkü onlar anlayışsız bir güruhtur.”
Enfal Suresi 65
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
11Lhtu12.jpg

Sezai Karatepe

Biz onlara iktidar verirsek


Orta halli ailenin biricik kızıydı; daha yedi yaşındayken mahalle mescidinde elif be’yi sökmüş; rahmet ve savaş peygamberi’nin,“İnsanların en hayırlısı, başkalarına faydalı olandır!” emrini baş tacı edinmiş; anasının “Doktor ol da, beni muayene et!” sözü bir türlü aklından çıkmamış;

sonunda Tıp’a adım atmış; “Yoksa siz, dinin bir kısmını kabul edip, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz?” Yüce Fermanı’na gönül vermiş; Nur otuz bir’i özümsemişti.

Beş yıl, çarçabuk akıp gitmiş; Anadolu’nun tozlu yollarına düşmeye ramak kalmıştı. O gün yeni bir heyecanla tıbbiyeye koşmuş; ‘utanç duvarı’nı bir türlü aşamamıştı. Kapıkulu, “Nuh” diyor, “Peygamber” demiyor; “Nuh Peygamber” demediği için de, bir türlü imana gelmiyordu.

“Seni sen yapan ne varsa; kimliğini, özünü, kapının dışında bırak da öyle gir!” buyuruyordu(!). İdarenin en sünepe olanı, dersine iyi çalışmış; ikramiyeyi kapmıştı. O da çıksın bir tahta; salınsın, birkaç hafta!

Manifesto çekmiş; “Nuh’un gemisi beni de alır; Musa ile, zalim kralın ülkesinden gitmeye varım; İbrahim’i yakmayan ateş kime nasip olacak?; Asiye’nin yoldaşı benim; Sümeyye, Firdevs’ten elini uzatır bana; sizin olsun diplomalar, makam odaları, adına ‘değer’ dediğiniz ve varsa; dünya bir leş, peşine düşen köpek!

Bir tatlı huzurla ailesine dönmüş; kanatlı kapıdan içeri adım atar atmaz olan biten anlaşılmış; sofraya bir kaşık daha konmuştu; baba, içten içe gururlanıyor; ana, Yaradan’a havale ediyordu. Böyle yıllar geçmiş; dosyasını, çoktan Brüksel’e göndermişlerdi.

Beklenmedik misafir pazara gelmiş, ipotekli demokrasiyi temsilen, “Bu haliyle aramızda yeri yok; zaten mevzuata da aykırı” savunmasını yapmış; haçlının bağrında, çağın onurlu duruşunu mahkum etmişti.

Bozok diyarından bir başka yiğit ses yankılanıyor; “Büyüyünce savcı olup, katillerin ensesine çökeceğim! Ferhat olup deleceğim kayaları!” diyordu; olan bitene ‘Gelen ağam, giden paşam!’ dememiş; şifreyi çözmüş, taşları yerine koyunca yüzyılın fotoğrafı ortayaçıkmış; derin merin kalmamış; tatlı su balıkları ürkmüştü.

Bağrıyanık savcı, yuvasına çekilmiş; ‘garip pencerecik; küçük, daracık; dünyaya kapalı, Allah"a açık’ iki göz, bir mabeyn sofasında, mükafatını yalnız O’ndan bekleyerek izini kaybettirmiş;

timsah gözyaşları döken ılıman basına, “Bir halta yaradığınız yok; sizdeki halk desteği onlarda olsa!” mesajını iletmiş; vaktiylekendisine sunulan dünyalıkları, elinin tersiyle itmenin dayanılmaz huzuru ona yetmişti.

Felluceli Saliha, pilli radyodan akşam haberlerini dinleyince kulaklarına inanamıştı; Endülüs’ün kalbinde konuşan, boy pos yerinde tanıdık adam,

“Uluslarası terörizmle mücadele edeceğiz; müttefiklerimizle arayı daha da sıkı tutup, bu işin üstesinden geleceğiz; ne gerekiyorsa varım; hava, deniz, kara…”! deyince duvarları yumruklamış;

Kafkas cephesine gidip, Enver Paşa’nın Sarıkamış’ın buzlu dağlarına sürdüğü, bir daha kendisinden haber alınamayan dedesinin siyah beyaz fotoğrafının karşısında:

“Demek sen, bilmediğin topraklara; din için, namus için, gardaşlık için giderken uluslarası teröristtin ha!” feryadını basmış; hesabını maveraya bırakmıştı.

Kandaharlı Abdülkerim, dost ve kardeş ülkenin, vatanına muharip gücü göndereceğini duyunca, konsolosluğa koşup,

“Sizin İstiklal Harbi"nizde biz de vardık; ninelerimin dişinden tırnağından artırarak gönderdiği beşibiryerdeleri, gerdanlıkları… savaşta kullanmayıp banka işlettiğiniz yetmiyormuş gibi, bizim alınterimizle tek parti’yi kurdunuz; minarelerinize ‘yüzyılların yabancısı bir ses’ değdi;

bu da yetmedi, şimdi de bizi katletmeye civanlarınızı yollayacakmışsınız; ailemizin size gönderdiği altınların yekunu Konsolosluğunuzda kayıtlı; ya yanlıştan dönün, ya da bizim göz nurumuzu daha fazla kirletmeyin!”

İnanan bir beden, asla işbirlikçi olamaz, “Kahrolsun!’larla başlayan sloganlara adını yazdırmazdı; tarih, eli kanlı jurnalcileri değil, ‘gün olur ki mertliği kahpe bir hınca uğrayan’ coşkun yürekleri hayırla anacaktı!

Vahyin penceresinden hayata bakan yürek gözü kara olur; O’nun emri ile akan sular durur.

Heyecan basmış; tepenin cazibesiyle her biri sapır sapır dökülmeye başlamıştı; kimi şarap kongrelerinde içmeden sarhoş oluyor; kimi yüzde yüzü, bir buçuk görüyor; kimi rotarilere eğitim yuvası(!) parselliyor; kimi Bilderberg mahzenlerinde ‘siyon protokolü’ne imza atıyor; günah galerisi kabarıyordu.

Kızı kırk kişi ister, bir kişi alırdı; sermayeyi çoktan tüketmiş müflis tüccar gibi rüzgardan rüzgara savruluyordu her biri.

Sayılı günler kalmış, telaş artmıştı; öncekiler de “Her şey ittifak için!” deyip, coninin emrine verdikleri yiğit bedenleri, çekik gözlülerin diyarında telef etmemişler miydi? “Cambaza bak!” hedef saptırmış, ördükleri Koruma duvarı’nın altında kalmışlardı.

“Bir koyup üç alacağım!” niyetine haçlı sürüsünü Babil’in asma bahçelerine dolduran, “Dönüşlerinde rahat etsinler!” diye patroniçeye güney sahillerinde ‘namus pazarı’ kurduran, son kullanma tarihi geçince de Romanya’nın Çavuş’u gibi ıskartaya çıkarılan cüce devler nerede?

Tarihi dönemecin eşiğinde, gün ağarmak üzredir. Defterler açılmadan mazlumun yanına koşan, Yaradan’ın hür kıldığı varlığı tutsak etmeyen, fıtrattan gelen hakların teminatı olan; dosta güven, düşmana korku salan;

‘zulüm kimden gelirse gelsin karşısında, mazlum kim olursa olsun yanında’ levhasını kalbine kazıyan; “Canların canı uğrunda canvermeyi cana minnet sayan!” yeryüzü iktidarı kime nasip olacak?

Kutlu yürüyüşün öncüleri; Vietnam’ın pirinç tarlalarında aile boyu katledilen ırgatın hesabını sormadan;

Cezayir’de, Frenk’in tankından kaçmamak için, dizini katlayıp urganla bağlayan şehide gönül vermeden;

Salvador’da, anasının yürek burkan hıçkırıkları arasında son nefesini veren, on birlik eroinman bedenin dayanılmaz acısını kılcal damarlarında hissetmeden;

Nagazaki’de, altmış üç sene var ki gülmeyi unutmuş yaşayan tarihin gönlüne su serpmeden, şu alemde insan kızına ve insan oğluna rahat yok!

“Onlar ki, eğer kendilerine yeryüzünde iktidar verirsek namazı kılar, zekatı verirler; iyiliği emreder, kötülükten nehyederler. İşlerin sonu Allah"a varır.”



Kuvvetin Sahibi Adına!...
 

nicola

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Kas 2011
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Söylenen söz son derece doğru. Mesela Irak ve Afganistanda ölen 1 milyon müslüman kardeşimize karşı Amerikan ordusu 10 milyon asker kaybetmiştir . Ayrıca filistinde ölen 100 binlerce masuma karşılık da 1-2 milyon israilli ölmüştür. 10 milyon nüfuslu isaril 8 milyon nüfusa düşmüştür. Dualarımızı eksik etmeyelim.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
“Ey Peygamber! Müminleri savaş için coştur. Sizin sabırlı yirmi kişiniz onlardan ikiyüz kişiyi yener. Sizin yüz kişiniz kafirlerden bin kişiyi yener. Çünkü onlar anlayışsız bir güruhtur.” Enfal Suresi 65
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt