Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Soru Cevapla (Tesettür farzdır)... (1 Kullanıcı)

Zeki.42

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
447
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
katre_´isimli üyeden Alıntı
saol ALLAH razı olsun tabikide kapanmak farz... bazı insanlar yok işte efendim kalbim temiz biz ne kapalılar görüyoz ne hallere giriyorlar gibi buda fasıkların kapanmamak için arkasına saklandıkları fitne
Bu sözü onlara Kalplerini Allah (c.c) mühürlediği için Şeytan ve nefsi ortak olup söylettiriyor . Onları ne acıklı bir azap beklemektedir.
 

şekerleme

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Haz 2009
Mesajlar
490
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
çarşaflılarla
hatları belli olmayan başörtülü elbisenin arasında fark var mı? neler?
bilen varsa yardım edebilir mi?
 

gullere-vurgun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Haz 2009
Mesajlar
270
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
ben okuduğum ayetlerde çarşaflarla kapanılmasının emredildiğini görmedim belki benim okumamış olduğum yerlerde varsa mazur görün ama ufak tefek bilgimle şöyle biliyorum.mezhep imamımız Ebu Hanife'ye göre bayanların sadece ellerinin ve yüzlerinin görünmesi günah deildir...tabiki çarşaf giyinilse daha güzel olur ama örtünmek isteyen bir bayanın da direkt çarşaf giyinmesi örtüden soğumasına ve bir daha örtünmek istememesine yol açabilir...çünkü nefsimiz bizi çabucak ele geçiriyor ne yazıkki...yani mezhep imamımızın sölediği sözler de dini yaşamayı kolaylaştırmak içindir zaten...neyse Allah razı olsun belki de bir bayan pardesüden sonra ağzını yüzünü kapatmayı düşünür...ama bu ancak onun Allah'ı daha iyi tanıyıp aşkıyla yanması sayeseinde olur diye düşünüyorum...selametle....
 

orjinal_55

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
kadının evde açık giyinmesi hakkında sorum olucaktı..
 
E

elif.m

s.a. kardeşim Allah razı olsun paylaşımın için tüm akıldaki sorulara cevap olmuştur inşallah.selametle...
 
G

Goldenrose

Eski mesajlara bakınırken tesadüfen rastladım. Çok yararlı bilgiler paylaşmışsınız. Allah (c.c.) razı olsun.
 

serdarmath

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Mar 2011
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
KURAN’DA BAŞI KAPAMAK GEÇMİYOR
Mümin kadınlara da söyle: Bakışları ölçülü olsun ve cinsel organlarını korusunlar. Süslerini, kendiliğinden görünenler hariç açmasınlar. Örtülerini yaka açıklarına koysunlar. Süslerini şu kişilerden başkasına göstermesinler: Kocaları, yahut babaları, yahut kocalarının babaları, yahut oğulları, yahut kocalarının oğulları, yahut kardeşleri, yahut kardeşlerinin oğulları, yahut kendi kadınları, yahut ellerinin altında bulunanlar, yahut kadına ihtiyaç duymaz olmuş erkeklerden kendilerinin hizmetinde bulunanlar, yahut kadınların mahrem yerlerini henüz anlayacak yaşa gelmemiş çocuklar. Gizledikleri süsleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler, hepiniz topluca Allah’a tövbe edin ki kurtuluşa erebilesiniz.

24- Nur Suresi 31

Kadını kendi zihniyetine göre yaşatmak isteyen zihniyetin çarpıttığı ayetlerin başında bu ayet gelir. Bu ayetteki “hımar” kelimesi geniş manalı bir kelime olup örtü manasına gelir. Eski Arap yazılarına bakılırsa hımarın yere konulan, masaya örtülen veya herhangi bir örtüyü tarif edebileceğini görürüz. Hımar, başı örterse başörtüsü olur, masaya konursa masa örtüsü olur. Allah eğer “hımar” kelimesi ile başın örtülmesini isteseydi “hımarürres” gibi bir vurgulama ile başörtüsü diyebilirdi: Böylece “res” kelimesi ile baş bölgesi vurgulanır ve örtü kelimesi olan “hımar” ile beraber başörtüsü net bir şekilde anlaşılırdı. Nitekim abdest alınmasıyla ilgili ayette başın sıvazlanması söyenirken, baş kelimesi Arapça karşılığı ‘res’ ile vurgulanır.

Üstelik ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğu geçer. Yani hımarın başı kapatması değil, ayette açıkça yaka dekoltesini örtmesi istenir. (Yaka açığı manasına gelen ‘cuub’ kelimesi hem bu ayette kapanılacak bölgeyi belirtmek için, hem Hz. Musa’nın yaka açığına elini soktuğunu belirten ayetlerde geçer.) “Hımar” kelimesi sırf başörtüsü manasına gelse bile bu ayetten başı örtmek değil, yine yaka dekoltesini kapatmak anlaşılacaktı. Üstelik başörtüsünü Kuran’a maletmek isteyen zihniyet, açık bir saptırma yaparak “felyedribne” fiilini “salsınlar” diye tercüme etmeye kalkmıştır. Böylece ayeti okuyan “başörtüsünü yaka açıklarına salsınlar” şeklinde okuyacaktır. Oysa hiçbir şekilde “darabe” kökünden türeyen “felyedribne” fiili “salsınlar” manasına gelmez. Bu fiille örtünün yaka açığına konulması yani kapatılması anlatılır. Kuran’da salsınlar, indirsinler manasında “felyüdnine” kelimesi kullanılır. Allah böyle bir ifade kullanmak isteseydi “felyedribne” fiili yerine “felyüdnine” fiilini kullanabilirdi. Bu örnek bize gelenekçi zihniyetin, kendi fikirlerini doğru çıkartmak uğruna gereğinde Kuran’daki kelimelerin manasını kaydırmaktan çekinmediğini göstermektedir.

Ayette diğer dikkat etmemiz gereken nokta “süsler” kelimesi ile neyin kastedildiğidir. Bizim kanaatimize göre “süsler” kelimesi ile özellikle “göğüsler” kastedilmektedir. Çünkü ayetteki tüm noktalarla mantıklı bir şekilde göğüs bölgesinin uyum sağladığı kanaatindeyiz. Birincisi, ayette yaka açıklarının kapatılması geçiyor, yaka açıklarından ise göğüsler gözükür. İkincisi, ayette gizlenen süslerin belli edilmesi için ayakların yere vurulmaması geçiyor. Ayaklar yere vurulduğunda vücutta belli olacak yer özellikle göğüslerdir. (sütyenin o dönemde icad edilmediğini düşünürsek bu daha da iyi anlaşılır.) Üçüncüsü, ayetten kendiliğinden görünenler hariç süslerin kapanması söylenmektedir. Ne kadar kapatılmaya çalışılırsa çalışılsın özellikle iri göğüsler, çeşitli fiziksel hareketlerde, hatta rüzgarın esmesiyle elbise yapışınca bile kendini belli edebilir. Ayetten bunun doğal olduğu anlaşılır. Dördüncüsü, ayette süslerin kimlerin yanında açılabileceği söylenir. Kuran’daki diğer ayetlerden kadınların bir kısmının iki yıl gibi uzun bir süre çocuklarını emzirdiğini görüyoruz. Kadının, babası gibi yakınlarının yanında, çocuğu acıktığında ve ağladığında onu emzirmesi gerekebilir. Ayetteki bu açıklamanın özellikle bu konuda kadınlara büyük kolaylık sağlayacağı kanaatindeyiz. Tüm bu izahlara göğüs gibi uyan başka bir bölge bulunmadığı için süslerle özellikle göğüslerin kastedildiği sonucuna varabiliriz. Süsler kelimesinden ziynet, takı gibi maddelerin anlaşılamayacağı ayetin bütünsel olarak ele alınmasıyla açığa çıkar. Çünkü ayette kadınların süslerini kendi kadınları yanında açabileceği geçiyor. Takı gibi maddeler tahrik unsurundan daha çok hava atma unsuru olabilir. Eğer bu hava atma olayı engellenilmeye çalışılsaydı, buna ilk karşı cins erkekler yerine, aynı cinsten olan kadınlar dahil edilirdi. Ayrıca ayakları yere vurunca hangi ziynet, takı eşyası belli olur? Kendiliğinden gözüken ziynet, takı ne olabilir? Araf suresi 31’de ziynet eşyalarının mescid yanında giyilebileceğinin söylenmesi, takıların cami yanı gibi en kalabalık yerlerde de teşhir edilebildiğini, yani saklanmasına gerek olmadığını gösterir. Görüldüğü gibi mantıksal bir elemeyle gidildiğinde ayetin özellikle göğüs bölgesinin kapanmasını vurguladığı anlaşılır.

KURAN’DA TESETTÜR KELİMESİ YOK
Günümüzde kadının kapanması için kullanılan “tesettür” ifadesi de Kuran’da geçmez. İslam adına etrafında bu kadar büyük fırtınalar koparılan bir kavramın, yani “tesettür” ifadesinin İslam’ın temel kaynağı olan Kuran-ı Kerim’de bulunmaması önemlidir. Demek ki “tesettür” kelimesi dîni bir kavram olarak sonradan oluşturulmuştur.

“Ayette geçen “humur” ve onun tekili olan “hımar” kelimesi kadınların başlarına örttükleri beze verilen özel isim değildir. Herhangi bir örtüdür. Bir şeyi örten şeye “hımar” yani o şeyin örtüsü denir.” Arapça sözlükler El- Mucem ul Vasıf, El Müncid, Lisan-ı Arap, Tacul Arus’dan “hımar”ın temel manasının “örtmek” olduğunu göstermektedir. Anlaşılıyor ki mezheplerin yorumundan sonra “hımar” kelimesi ile sırf başörtüsünün anlaşılmaya çalışılması, bu sözlüklerde bu kelimenin bir manasının “başörtüsü” olmasını sağlamıştır. Fakat kelimenin temel manası mezheplerin kelimeleri tahrif etmesine rağmen bu sözlüklerden bile bellidir. Daha evvel açıkladığımız gibi ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğu söylenir, baştan bahsedilmez. “Arapça’da kadınların başlarına örttükleri şeyin özel adı “hımar” değil “mikna” ve “nasıyf”tır. Hangi Arapça sözlüğe bakılırsa bakılsın “mikna (çoğulu mekani)” ve “nasıyfın” hanımların başlarını örttükleri kumaşın adı olduğu yazılıdır.”
 

serdarmath

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Mar 2011
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
KADINLARI POŞETE SOKMA
Kuran’da gerekli malzemeyi bulamayan gelenekçilik , uydurma hadislerle, uydurma yorumlarla, mezhep izahlarıyla kadınları poşete sokulmuş şekilde kapatacak malzemeyi türetmiştir. Kuran’da 33-Ahzab suresi 52. ayette Peygamber’in, bu ayetin inişinden itibaren güzelliği hoşuna giden bir kadın dahi olsa, artık evlenmesinin helal olmadığı söylenir. Demek ki Peygamber’in döneminde kadınların kıyafetleri kimin ne kadar güzel olduğunu bilmeyi engellemiyordu. Oysa mezheplerin izahlarındaki çarşaftan, peçeden, başörtüsünden hangi hanımın ne kadar güzel olduğu nasıl anlaşılabilir? Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da Kuran’ın gözardı edildiğini görüyoruz.

Her zaman olduğu gibi uydurma hadislerle dolu kitaplardan ise, işe gelen hadis alınmış, işe gelmeyen hadis görmezlikten gelinmiştir. Oysa hadis külliyatında Peygamber döneminde kadın ve erkeklerin aynı kaptan abdest aldıkları da geçer. (Bakın Buhari, vudu 43 Ebu Davud, taharet 39- İbni Mace, taharet 36-Nesai, taharet 56) Abdeste konu olan yerler, ayak, dirseklere kadar eller, yüz ve baş olduğuna göre bu hadisten kadınların erkeklerle karışık ve başı açık oldukları anlaşılır. Oysa gelenekçi İslamcılık bu hadisi yorumlayarak atar ve kendi kafasına uygun diğer malzemelere sarılır. Peki madem kadının sizin söylediğiniz şekilde kapanmasının açık bir hüküm olduğunu söylüyorsunuz, niye ayrı ayrı kapanma şekillerini savunuyorsunuz? Neden kiminiz peçe farzdır, kiminiz ise değildir diyor? Neden kiminiz kadınların elleri gözükemez deyip yaz-kış kadınlara eldiven giydiriyor da, kiminiz kadınların elleri gözükebilir diyor? Neden kiminiz çarşaf dışında hiçbir şeyle kapanılamaz diyor da, kiminiz pardesü ile de olabilir diyor? Hiç şüphesiz kesin sınırlı bir hüküm olsa, böyle ayrı ölçüler çıkmazdı. Tüm bu ayrı ölçüler, hükümler kapanma konusunda geleneklerin, örfün, Emevi, Abbasi döneminin kadına bakış açısının dinselleşmesinin neticeleridir. Her bir ayrı kapanma modeli de “Allah’ın isteği tam budur.” diye savunulup sanki Allah’ın aynı konuda beş-on tane ayrı görüşü varmış gibi bir komedi ortaya konulmuştur. Allah’ın kadınların giyinmesi konusundaki hükmü yukarıdaki 3 ayette bellidir ve bunlardan anlaşılan neyse kadının giyim tarzı öyle olmalıdır. Verilen esneklik de, tam bir sınırın olmaması da muhakkak hikmetlidir. Çünkü Kuran’ı indiren, hikmetli olan Allah’tır ve Allah bu dini yüzlerce yıllık zaman dilimine, apayrı kültürlere, apayrı adetlere, apayrı iklimlere indirmiştir. Ayetlerdeki esneklikler dinimizin her şart ve zaman dilimine uyumunu sağlayan Allah’ın rahmet ve hikmetleridirler. Emeviler’in, Abbasiler’in kendi görüşlerini dondurup, Allah’ın görüşünü kendi bakış açılarına hapsetmeye çalışmalarından dinimizi kurtarmak hepimizin Allah’a karşı borcudur.

TEK GÖZ İZAHI
Buraya kadar Kuran’ın kapanma ile ilgili ayetlerini gördük. Şimdi de gelenekçilerin vardığı uçuk sonuçları görelim: Şafii ve Hanbeli mezheplerinde kadının istisnasız tüm vücudu her zaman kapanması gereken bölgedir (yüz ve eller de dahil). Hanefi ve Maliki mezheplerinde ise bir tek eller ve yüz, o da fitne olmayan koşullarda açık olabilir.(Sabuni Tefsirul Ayatil Ahkam 2/154,155) Es Suddi: “Kadın gözlerinden birini ve yüzünün açık kalan göz kısmındaki tarafını kapatır. Sadece bir göz açıkta kalır.” Ebu Hayyan: “Endülüs’te adet böyle idi. Kadının bir gözünden başka hiçbir yeri görünmezdi.”( Ebu Hayyan, El Bahrul Muhit) Şafii imamları kadının kesilmiş olan tırnaklarına dahi bakmayı yasaklamışlardır.(İbni Hacer el Heytemi, İslam’da Helal ve Haramlar 2Ğ13) İslam’ın kadına farz kıldığı örtünme kadının yüzünü de içine almaktadır.(Fıkhus siyre sf:240) Kadının, yabancı erkeğin göğsüne, sırtına, bacağına lezzet korkusu olmasa bile bakması caiz değildir. Yüz ise fitne açısından ayaktan, saçtan ve bacaklardan daha ileridedir. Bu kısımlara bakmak ittifakla haram olduğuna göre, yüze bakmak da evveliyetle haram olması gereken bir fiildir. (Sabuni, Revai 2/156)

Gelenekçilikte varılan uçuk sonuçlar saymakla bitmeyecek kadar çoktur. Yukarıda gördüğümüz gibi bırakın kadının komple kapanması gerektiği, kadının kesilen tırnağının bile görülemeyeceği iddialar arasındadır. Tüm bu izahları yapan gelenekçilerin sanki dinin tek kaynağının Kuran olduğunu kabul ediyorlarmış gibi “hımar” kelimesini ve ayetleri çekiştirip, Kuran’ı kendi kafalarındaki modele örnek gösterme çabaları şaşılacak bir tutumdur. Asıl sorun kadının kalktığı yere oturulamayacağını, hiçbir yönetici vasfı olmadığını, erkeğin kölesi gibi olması gerektiğini, kadınların çoğunun cehennemlik olduğunu zanneden zihniyette olmaktır. Başörtüsü ve diğer kapanma çeşitleri kitabın 21. bölümünde gördüğümüz zihniyetin sonucudur. Fakat günümüzde başörtüsünün özel bir yer kazanması mevcut gösteri ve eylemlerin neticesidir. Yoksa başörtüsünün kadının kalktığı yere oturulamayacağı izahından bir farkı yoktur. Başörtüsünün bu kadar tartışılması çağımıza mahsustur. Çünkü uydurmaların ortaya atıldığı ilk dönemlerde tartışma konusu “Kadının hangi bölgelerinin dışındaki yerler gözükebilir?” şeklindeydi. Tartışma “Tek göz mü, çift göz mü, tamamen peçe ile mi?” şeklindeydi. Bu dönemde kadınları tamamen kapatanların çoğu başörtüsü değil, çarşaf gibi tepeden tırnağa örtüleri kullanıyorlardı. Görüldüğü gibi başörtüsünü “hımar” kelimesiyle açıklamaya kalkmak yeni bir gayrettir. Daha eski yıllarda “hımar”ı peçe şeklinde tanımlama gayretleri, bugünkü başörtüsü gayretlerinin önündeydi! Aslında Kuran bu izahların hiçbirine geçit verecek izahlar içermez. Yoksa Kuran kesilen tırnağınızı göstermeyin mi diyor? Kuran peçe ile yüzünüzü örtün mü diyor? Kuran’da saçınızın tek telini göstermeyin deniyor mu? Saçın kapanmasına dair bir açıklama var mı? Peki, başınızı örtün diye hiçbir ifade var mı? Madem ki Kuran’da tüm bu izahlar yok, samimi bir şekilde Kuran dışı kaynakları kullanıp bu uygulamaları çıkardığınızı itiraf edin. Kuran’ın kadınların giyimiyle alakalı 3 ayeti de, diğer izahlar da ortadadır. Hiç olmazsa kendi fikriniz içinde samimi olun, Kuran’ı çekiştirmeyin. Ayrıca şunu da belirtelim ki Kuran’da namaz kıyafeti diye ayrı bir kıyafet yoktur. Başörtüsü, peçe, çarşaf diye dinimizde bir şey olmadığına göre, elbette ki namazda da bunları giymenin bir mecburiyeti yoktur.
 

serdarmath

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Mar 2011
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Kuran tek kaynaktır. Yalnız ve yalnız Kuran diye niye ısrarla tekrarladığımızı, dine ilavelerin bir kısmını kapsayan 200 örnekli bu listeyi okuyunca daha da iyi anlayacaksınız. Bunun dışındaki dine ilaveleri bulmada yöntemimiz bellidir. Kuran’dan delillendirilmeyip sünnet, sevap, günah, mekruh, haram tipi izahlarla dinle ilişkilendirilmeye çalışılan her şey ilavedir. Şimdi listemizi görelim.

BUNLAR KURAN’DA = DİN’DE YOK
1-Kuran’ın tek başına yetersiz olduğu iddiası

2-Hadislerin dinin kaynağı olması

3-Mezhep alimlerinin fetvalarıyla helal haram belirlenmesi

4-Mezhep çıkarımlarına göre dini uygulamaların yapılması

5-Mezhepleri dinle eşitlemek

6-Kuran’ı musiki kitabı gibi anlamadan okumak

7-Kuran’ı ölüler için okunan bir kitaba çevirmek

8-Peygamber’in hadislerle Kuran dışı hükümler oluşturması

9-Tüm canlıların Peygamberimiz sayesinde yaratılmış olması

10-Peygamberler’i yarıştırma, Peygamberimiz’i en üstün Peygamber ilan etmek

11-Peygamberimiz’in, Peygamberlik öncesi hayatını bile taklide kalkmak

12-Kuran eksiktir, detaylar başka kitaplardadır demek

13-Bazı kimseleri evliya kabul edip Cennetlik ilan etmek ve mezarlarında anormal saygı gösterileri yapmak

14-Tarikat şeyhlerini ilahlaştırmak

15-Tarikatlardaki rabıta gibi uygulamalar

16-Bir tek Sünniler’in veya bir tek Şiiler’in Cennetlik olduğunu iddia etmek

17-Yahudi ve Hıristiyanlar’ın hepsini Cehennemlik ilan etmek

18-Dine Arap geleneklerini sokmak

19-Şahsi görüşlerine uydurmak için dini reformla değiştirmeye kalkışmak

20-Kuran dışında Peygamber’in sünneti başlığıyla ayrı hükümler oluşturmak

21-Çoğunluğun her zaman doğru olduğunu savunmak

22-Mezheplerin tarihsel sürecini mezheplerin doğruluğuna delil saymak

23-Hanefilik diye bir mezhep

24-Şafilik diye bir mezhep

25-Hanbelilik diye bir mezhep

26-Malikilik diye bir mezhep

27-Caferilik diye bir mezhep

28-Sünnilik, Şiilik veya herhangi başlıklı bir mezhep

29-Maturudiye, Eşariye veya itikadi herhangi bir mezhep

30-Mecelle diye bir kaynak

31-Aklı inkar etmek, taklitçiliği üstün tutmak

32-Bilim düşmanlığı

33-Sanat düşmanlığı

34-Buhari diye bir hadis kitabına uymak

35-Müslim diye bir hadis kitabına uymak

36-Kütübü Sitte veya başka hadis kitaplarına uymak

37-Peygamberimiz’in dışında dinimizin kutsal kişileri

38-Sahabelerin (Peygamberimiz’i gören herhangi bir Müslüman) hangisine uyarsak uyalım doğruya erişeceğimiz iddiası

39-Başörtüsü takmak

40-Peçe takmak

41-Haremlik-selamlık uygulaması

42-Kadının tek başına seyahat edememesi

43-Kadının, erkeğin tüm vücudu irinle kaplı olsa, o vücudu yalayarak temizlese, yine de erkeğin hakkını ödeyemeyeceği düşüncesi

44-Allah’tan başkasına secde edilseydi, kadının kocasına secde etmesinin gerekeceği iddiası

45-Kadının yönetici, devlet başkanı olamayacağı

46-Kadının yöneticileri seçme hakkının olmadığı

47-Kadının sesinin erkek tarafından duyulmaması gerektiği

48-Kadının Cuma namazını kılmaması

49-Kadının aybaşılıyken namaz kılmaması, oruç tutmaması, Kuran okumaması, camiye girmemesi

50-Kadınları çarşaf, pardesü gibi üniformalarla örtmek

51-Kadınla erkeğin el sıkışma yasağı

52-Kadının kalktığı yere soğumadan oturulamayacağı

53-Kadının kapalı bir yerde, erkekle baş başa kalmasının haram olması

54-Kadının, köpek ve domuzla beraber namazı bozan unsurlardan olması

55-Kadınların çoğunun Cehennemlik olması

56-Kadınların şerli olması

57-Kadınların eksik akıllı olması

58-Kadınlara evde hapisvari hayat yaşatmak

59-Kadınların kocası dışında erkeklerin duyacağı koku sıkmasının haram olduğu

60-Kadınların makyaj yapamayacağı

61-Kadının kocasına her işte itaatinin farzlaştırılması

62-Kadının kocasının cinsel çağrısına her seferinde cevap vermesinin mecburi olması

63-Şahitlikte, bir erkek eşittir iki kadın ilkesinin uygulanması

64-Kadının ailesinden izin almadan evlenmesinin yasaklanması

65-Zina edenin taşlanarak öldürülmesi

66-Zina ayetinin bir keçinin yemesiyle yok olduğu

67-Maymunların bile zina edenleri öldürdüğüne dair izahlar

68-Erkeklerin altın takmasının haram olması

69-Erkeklerin ipekli giysiler giymesinin haram olması

70-Yemekte altın, gümüş takımların kullanılmasının yasak oluşu

71-Heykel yasağı

72-Resim yasağı

73-Satrancın yasak oluşu

74-Müzik enstrümanları ve müzik ile ilgili yasaklar

75-Midye, karides gibi deniz ürünlerinin haramlaştırılması

76-At, eşek, vahşi hayvan etlerinin haramlaştırılması

77-Böbrek ve koç yumurtasının mekruh sınıfına sokulup, yenmesinin çirkin gösterilmesi

78-Sigaranın mekruh olması veya haramlaştırılması

79-Mekruh diye haramlardan ayrı yasaklar listesi ve üç mekruh eşittir bir haram izahı

80-Cinsel ilişkinin örtü altında olmasının gerekliliği

81-Eşlerin cinsel ilişki esnasında bile birbirlerinin cinsel organlarına bakamayacağı

82-Mastürbasyonun yasaklanması

83-Doğum kontrolünün yasaklanması

84-Yıkanırken bile kişinin cinsel organının açıkta olmaması gerektiği, meleklerden utanması gerektiği, peştemalle yıkanmak gerektiği

85-Erkeklerin sünnet olması

86-Kadınların sünnet olması

87-Sakal bırakmanın sevaplığı

88-Sakal kesmenin haram olması

89-Saçları ortadan ayırmada sünnet sevabı arama

90-Saçları yağlamanın sevaplığı

91-Saçlara, sakala kına yakmanın sevaplığı

92-Erkeklerin sürme çekmesinin sevaplığı

93-Yüzü koyun yatmanın şeytan işi olması

94-Yer yatağında yatmak

95-Sağ ayakla evden çıkmak, eve girmek, yatağa girmek

96-Sol ayakla tuvalet gibi pis yerlere girmek

97-Tuvalet temizliğinin suyla olmasını farzlaştırmak

98-Oturarak küçük tuvalet yapmak

99-Tuvaletin kıbleye karşı yapılmasının haram olması

100-Sol elle yenenleri şeytanın yemesi

101-Sarık sarmak

102-Misvak kullanmak

103-Cübbe giymek

104-Entari giymek

105-Şalvar giymek

106-Beyaz, yeşil, siyah renkli giysilerde sevap aramak

107-Sarı, kırmızı renkler giymemek

108-Hurma, kabak gibi yiyeceklerde sünnet sevabı aramak

109-Yemeği yer sofrasında yemek

110-Yemeği aynı kaptan yemek

111-Elle, üç parmakla yemek

112-Suyu üç yudumda içmek

113-Suyu oturarak içmek

114-Yemeğin bitiminde parmakları yalayarak temizlemede sünnet sevabı aramak

115-Alkollü koku sürmemek

116-Kolonya kullanmamak

117-Kara köpekleri öldürmek

118-Köpekleri eve sokmayı yasaklamak

119-Geceleri aynaları kapamak

120-Kuran’la veya Kuran’sız büyü yapmak

121-Muska yazmak, taşımak

122-Kuran’ı üfürük kitabı gibi kullanmak

123-Islık çalmanın şeytan işi olması

124-Tahtaya vurmaktan, nazar boncuğundan hayır beklemek

125-Falcıları, cincileri dindar hoca sanmak

126-Ramazan ve Kurban bayramları

127-Merdiven altından geçmemek, kara kediyi, kara köpeği uğursuz saymak, kurşun dökmek

128-Çamaşırı belli günlerde yıkamanın, cinsel ilişkiye belli günlerde girmenin gerekliliğini iddia etmek

129-Mevlit

130-Ölünün 7., 40., 52. günlerinde törenler yapmak

131-Kabir azabı ile ilgili hikayeler, kabir azabının kendisi

132-Sırat köprüsünün kıldan ince olduğu, kesilen kurban üzerinde sıratın geçileceği izahları

133-Üzerine idrar sıçratanın en çok kabir azabı çekecek kişi olması

134-Ölünün yerine oruç tutmak

135-Ölünün yerine Hacca gitmek, birisini göndermek

136-Ölünün arkasından ağlayınca ölüye azap olması

137-Kıyametin saati hakkında açıklamalar

138-Mehdi

139-Deccal

140-Dabbenin fil kulaklı, hınzır gözlü, öküz başlı olduğu

141-İsa’nın yeniden yeryüzüne geleceği

142-Yecüc ve Mecüc’ün Türkler olması

143-Irkçılık, Arap ırkını üstün görmek

144-Yecüc ve Mecüc’ün yerin altında bir karışlık adamlar olması

145-Kuran’da belirtilmeyen namaz vakitlerini farzlaştırmak

146-Kuran’da geçmeyen rekat sayılarını farzlaştırmak

147-Namazın yalnız Arapça kılınması gerektiğini iddia etmek

148-Namazı kadının kıldıramaması

149-Rüku ve secdede hep aynı şeyleri söylemenin gerekliliği

150-Fatiha Suresi’ni her rekatta okumayı farzlaştırmak

151-Namazdaki son oturuşu farzlaştırmak

152-Namazın farzı, sünneti, vacibi gibi ayrımlar listesi

153-Namazda el bağlama şeklini, ayakların kaç santim araklıklarla duracağını belirlemek

154-Orucu kasten bozanın iki ay kesintisiz oruç tutması gerektiğini söylemek

155-Teravih namazı, bayram namazı

156-Haccı birkaç güne sıkıştırıp insanları perişan etmek

157-Hacda şeytan taşlamak

158-Kurban bayramında kurban kesmek

159-Belli haramların Hacdan sonra başladığı düşüncesi

160-Zemzem suyunda, okunmuş şeker, tuz gibi maddelerde sevap aramak

161-Zekata 1/40’lık ölçü getirmek

162-Deveye, koyuna tarım ürünlerinin her birine ayrı ayrı zekat ölçüsü getirme

163-Abdesti, tuvaleti yapma dışında başka şeylerin de bozduğu iddiası

164-Boy abdestini cinsel ilişki dışında başka şeylerin bozduğu iddiası

165-Abdestin sırasını farzlaştırma

166-Abdestte ve boy abdestinde ağız burun çalkalamayı farzlaştırma

167-Abdestte ayağın topuklarla beraber yıkanması gerektiği

168-Boy abdestinde önce sağ, sonra sol tarafa üçer defa su dökmek gibi teferruatlar getirmek

169-Abdestin, boy abdestinin namaz dışında Kuran okumak için de mecbur tutulması

170-Boy abdestsiz atılan her adımda günah olması

171-Diş dolgusu olanların abdest ve boy abdestinin geçersiz olması

172-Dövmesi olanların abdestinin ve boy abdestinin geçersiz olması

173-Deprem ve selde ölenlerin şehit olması

174-Karın ağrısından ölenlerin şehit olması

175-Dünya’nın öküz ve balık üstünde olduğu

176-Depremin bu balığın sallanması sonucu olduğu

177-Ay’a gidilemeyeceği

178-Güneş’in batışının, Güneş’in secde etmek için kaybolması olarak açıklanması

179-Güneş ve Ay tutulmalarının, Güneş ve Ay’ın kulplu arabalarla çekilmeleri olarak tanımlanması

180-Boğa, aslan, kartal suretinde meleklerin var olduğu iddiası

181-Cebrail’in 600 kanadına ilişkin açıklamalar

182-Allah’ın Cennette baldırını açması

183-Allah’ın Peygamber’in sırtına dokunması

184-Allah’ın özel günlerde yeryüzüne inip, insanlarla tokalaşması

185-Allah’ın Peygamber’le sıkı bir pazarlık sonucu namazı elli vakitten, beş vakite indirmeye razı olduğu

186-Halifelik müessesesi

187-Saltanat, halkın siyasi otoriteye kullaştırılması

188-Cami imamı, müezzini gibi sınışar

189-Arap dilini Cennet dili, harflerini Cennet harfi diyerek kutsallaştırmak

190-Darül harp iddiasıyla terör yapmak

191-Darül harp iddiasıyla kendi dışındakileri soymak,haklarını çiğnemek

192-Namaz kılmayanı öldürmek veya dövmek

193-Orucu zorla tutturma, tutmayanı dövme

194-Makyajlı açık kadınları dövmek, makyajı yasaklamak

195-Müslümanlığı bırakanları öldürmek

196-Mezhebini değiştirenlere, bırakanlara sopa cezası uygulamak

197-Sırf ganimet için fetihlere kalkışmak

198-İçki içenleri dövmek

199-Baskıyla dini yaşatmak

200-Dinimize İslam dışında şeriat gibi, mezhep isimleri gibi isimler takmak
 

serdarmath

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Mar 2011
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Bu yazılanlara karşı çıkanlar muhtemelen hadislere dayalı izahlar yapacak..Unutulmasın hadisler Resulullah zamanında yazılmamıştır.4 Halife yazılmasına karşı çıkmıştır..Hz.Osman toplatıp yaktırmıştır..Ancak 200 yıl sonra toplanmaya başlanmıştır..Sizce Kur'an varken Resulun yazdırmadığı sonradan uydurulan sözleri mi baz alacağız yoksa kendisinin veda hutbesinde de söylediği gibi bıraktığı tek kaynak olan Kur'an-ı Kerim'e mi ?..Hadislerin tamamı kulaktan kulağa nakil ile gelmiştir..Hatta öyle hadisler var ki (Allah'ın Resulünü tenzih ederim)..Mesela ;
Kuran:
“ ... O’nun benzeri gibi hiçbir şey yoktur.”

42- Şura Suresi 11

Hadis: “Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.”

Müslim - İman 302, Buhari 97/24,10/29, Hanbel 3/1

Bu hadisin hangi kitaplarda geçtiğine iyice dikkat edin. Hadis kitaplarının sözde en doğrusu olarak gösterilen, tek hadisini inkar edenin kafir olacağı söylenen Müslim ve Buhari’de. Hadisçilerin mantığına göre bu hadisi inkar eden kafir, bu hadise inanan gerçek Müslüman olacaktır. Allah’a hiçbir şeyin benzemediğini söyleyen ayete karşın, hiçbir mecazi ifadeyi çağrıştırmadan, Allah’ın baldırı olduğunu ve ahirette baldırını açacağını söylemenin saçmalığını uzunca anlatmaya gerek var mı?
Kuran: “Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir.”

112- İhlas Suresi 4

Hadis: “Allah benimle görüştü ve el sıkıştı. Elini iki omuzum arasına koydu. Öyle ki parmaklarının soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim.”

Hanbel 5/243

Yine bu hadiste hiçbir mecazi manayı çağrıştırmadan, Allah’a parmak, parmaklarına da soğukluk atfederek Allah şekilleştirilmektedir. Bu hadis İhlas Suresi’nin Allah’ın hiçbir şeye denk olmadığını söyleyen ayeti gibi daha birçok ayetle de çelişir.
Kuran:
“Dinde zorlama yoktur.”

2-Bakara Suresi 256

Hadis: “Dinini değiştireni öldürün.”

Nesei 7-8/14,Buhari 12/1883

Kuran:
“Doğrusu hiçbir günahkar bir başkasının günah yükünü yüklenmez.”

53- Necm Suresi 38

Hadis: “Ölü ailesinin kendisi için ağlamasından dolayı azaba uğratılır.”

Buhari-K. Cemiz 32,33,34

Kuran:
“Ben sizden erkek olsun, kadın olsun hiçbir çalışanın ürettiğini boşa çıkarmayacağım. Hepiniz birbirinizdensiniz.”

3- Ali İmran Suresi 195

Hadis: Kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.

Buhari 9/1391

Kuran:
“Zulmedenler dedi ki: Siz olsa olsa büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.”

25- Furkan Suresi 8

Hadis: “Peygamber Medine’de bir Yahudi tarafından büyülendi. Günlerce ne yaptığını bilmez durumda ortalıkta dolaştı.”

Buhari 76/47 Hanbel 6/57,4/367

Kuran:
“Gerçekten Allah kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise dilediğini bağışlar.”

4-Nisa Suresi 48

Hadis: Cehennemde en şiddetli azaba uğratılacak kişiler ressamlardır.

Buhari-Tesavir, 89

Kuran’a göre en büyük günah Allah’a ortak koşmadır. Allah ortak koşmayı affetmeyeceğini söylemekte, bunun dışında her günahın affedilebileceğini belirtmektedir. Bu yüzden Allah’ın en şiddetli azabına uğrayacak olanlar da ortak koşanlardır. Oysa Buhari’nin yukarıda alıntıladığımız hadisine göre en şiddetli azaba ressamlar uğrayacaklardır.

Kuran:
“De ki; ‘Allah’ın kulları için çıkardığı süsü ve temiz rızıkları kim haram etmiş? De ki: ‘ Bunlar dünya hayatında iman edenler için, kıyamet gününde ise yalnızca onlarındır. Bilen bir topluluk için biz ayetleri böyle detaylı anlatırız’”

7- Araf Suresi 32

Hadis: “Altın ve ipek ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine ise haramdır.”

Müslim 2/16

Altın ve ipek hem erkek için, hem de kadın için bir süs eşyasıdır. Kuran’da hiçbir ayette yasaklanmazlar.

ve daha yüzlercesi...
 

serdarmath

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Mar 2011
Mesajlar
9
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
Bundan sonra artık bazı arkadaşlar Kur'an dışında kaynak göstererek bazı şeyleri helal bazı şeyleri haram, bazı şeyleri farz ilan etmesinler..Biliniz ki haram veya helal etmek farz kılmak sadece Allah'a mahsustur..
 

veys.27

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
"yoksa kendisinin veda hutbesinde de söylediği gibi bıraktığı tek kaynak olan Kur'an-ı Kerim'e mi ?.. "


S.A. Serdarmath kardeşim konuyu bayaaa dernleştirmişsin ya karıştırdın yada haddini aştın... Hz. Muhammed (SAV) efendimiz olmayan bir din islam olamaz, Kuran-ı Kerim ile sünnet bir bütündür Hiç bir Sahih hadis Kuran-ı Kerim in hükümlerine ters düşmez, yazdığın yazılarda sanki bunu iddaa etmişsin. bak bu Veda hutbesinden bir kısım bence sen bir daha oku VEDA HUTBESİNİ...

Ey mü'minler!

"Size iki emanet burakiyorum, onlara sarilip uydukca yolunuzu hic sasirmazsiniz. O emanetler, Allah'in kitabi

Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin (a.s.m) sünnetidir...


Bilmiyorsan yorum yapma bu ne matematik ne fizik...
 

esraisra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Kas 2011
Mesajlar
337
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
evlenmek için ne yapmalıyızzz
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt