Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tahir Büyükkörükçü HAKK'A YÜRÜDÜ (1 Kullanıcı)

ibra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Eyl 2009
Mesajlar
6,106
Tepki puanı
12
Puanları
38
Yaş
30
Konum
Konya
Konya'nın manevi mimarlarından Büyük İslam Alimi Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi HAKK'A yürüdü. Büyükkörükçü, 86 yaşında vefat etti.Bir süredir tedavi gören Konya'nın Hocası, Büyük İslam Alimi Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, bugün sabah saatlerinde Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Tahir Büyükkörükçü Hocafendi'nin cenazesi pazar günü öğle namazına müteakip Kapı Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Üçler Mezarlığında toprağa verilecek.


TAHİR BÜYÜKKÖRÜKÇÜ HOCAEFENDİ KİMDİR?

Ömrünü İslama adayan Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, 1925 yılında Konya'da doğdu. İlkokulu mahalle okulunda, ortaokulu ise Karma Ortaokulu'nda okudu. Üçüncü sınıfta okuduğu sıralarda Kapu Camii'ne giden ve burada bir Haci İsa Ruhi Bolay efendinin vaazından çok etkilenen Büyükkörükçü, daha sonra okulunu bırakarak Bolay'dan ders almaya başladı.

Konya'nın Meşhur hocaefendilerinden Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hocadan Hadis dersleri aldı. Ebû Said Muhammed Hâdimi hazretlerinin Berika adlı eserini de, Kurucu Hoca'dan okudu. Bu arada, o günün hafızlık merkezi olan Bulgur Tekkesinde hafızlık çalışmalarına devam etti. Fırsat buldukça da Hacı Hâki Efendiden Farsça dersleri alır.

Hayran olduğu Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerinden de manevi ders alan Tahir Büyükkörükçü, asker dönüşü, eski garaj civarındaki Boncuk Camiinde imamlığa başladı ve diğer yandan da yarım kalan hafızlığını tamamladı. Çeşitli camilerde verdiği vaazlara ilgi her geçen gün arttı. Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ahmed Hamdi Akseki bir vesile ile Konya'ya geldi ve Tahir Hoca'nın vaazını dinleyerek, çok beğendi. Prosedür gereği yapılan bir imtihanla Tahir Hoca 1951 yılında Konya merkez vaizliğine tayin edildi.

1960 İhtilaline kadar vaazlarına devam eden Tahir Hoca, İhtilalin sıkıntılı günlerinde dahi vaaz vermeye korkmadan devam etti. İki yıl sonra mahkemeye verilerek vaizlik vesikası elinden alındı 1964 yılında Burdur'a sürgün edildi. Hocaya ceza verdiğini sananlar Burdur halkına ödül vermiştir aslında…

1965'te Konya'ya müftü olarak döndü. Yedi yıla yakın devam eden müftülük döneminden sonra kendi arzusu ile tekrar kısa bir süre vaizlik yaptı ve 1973 yılında emekliye ayrıldı.

1977 yılında Milli Selamet Partisinden Konya milletvekili olarak Meclise girdi. 12 Eylül darbesinde tutuklandı; 'İslâmî esaslara dönülmesini ve İslâmî devlet kurulmasını istediği' iddiasıyla Askeri Mahkemece yargılanarak, 11 ay cezaevinde kaldı. Beş yıl devam eden mahkemelerden sonra 1985'te berat etti. Cezaevinden çıkınca tekrar Kapu Camii ne döndü ve vaazları 1999 yılına kadar devam etti.

Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi birçok önemli özelliğinin yanısıra misafirperverliği ile de bilindi. Başta Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretleri olmak üzere, Lâdikli Hacı Ahmed Efendi, Hacı Veyis Zade Mustafa Efendi, Muhammed Harrani Hazretleri, Musa Topbaş Efendi, Muhammed Zahid Kotku Efendi, Mekkeli Üstad Muhammed Alevi Maliki, Yahyalılı Hacı Hasan Efendi, Necip Fazıl, Ali Ulvi Kurucu Hocaefendi, Havlucu Ahmed Efendi, Konyalı Dişçi Mehmed Efendi gibi nice alimler ve büyükler de Tahir Büyükkörükçü Hocaefendiyi evinde ziyaret etti.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
'Bizim Allah'ımız var' derdi



Tahir Büyükkörükçü ilmin ve eylemin cismanileşmiş halidir.

Bu sabah vefat eden Allah dostu Tahir Büyükkörükçü Hocamızı Ayşegül Genç 2 yıl önce yazmış, şifa bulması için dualarınızı istemişti. Şimdi o yazıyı sizlere sunuyor, Güzel Hocamıza fatihalarınızı bekliyoruz.
Vaaz kasetleri ile büyüdük
Dedem her Cuma otobüse biner ve evlerine hayli uzak olmasına rağmen Kapu Camii’ne onun vaazını dinlemeye giderdi. Çok etkiliyor derdi. Hem kızıyor hem seviyor… Hem coşturuyor hem kendimize döndürüyor… Bütün yaz tatilimi dedemlerin evinde geçirdiğim için anneannemin dolabında, kilerinde bakılmadık yer, deşilmedik sepet bırakmazdım. En çok da kaset ve kitapların olduğu kutuyu getirir ortalığa döker karıştırırdım. Anneannem okuma yazma bilmezdi ama tonla kitabı vardı. Gelenlere rastgele bir sayfa açtırır ve okuturdu. Sonra da “ya ya onlar öyle yaşamış bizler ne olacağız” derdi. Kasetlerin her biri “çekme kaset”ti. Üzerlerinde bozuk bir el yazısıyla yazılmış -muhtemelen dedem yazmış- isimler olurdu. “Fethullah hoca”, “Abdullah Büyük hoca”, “Tahir hoca” gibi… Sonra birini teybe koyar ve dinlerdik. Anneanneme bir nevi dj lik yapardım. En çok Tahir hocayı severdi. Biz de en çok onu dinlerdik. (yıllar sonra abim kasetin birinin üzerine Ebru Gündeş kaydetmişti de epey dayak yemişti)
İşte ilk o kasetlerden dinledim Tahir hocamızı. Bir vaizden ziyade bir baba gibi nasihat eder, bazen hiddetlenir, bazen de “bizim Allah’ımız var” der coşardı.

8402.jpg
Hayatı hakkında

1925 Konya doğumlu… İlkokulu mahalle okulunda okur. Konya'da Karma Ortaokulu olarak bilinen meşhur okula devam eder. Üçüncü sınıfta okuduğu sıralar, bir gün Kapu Camiine gider. Cami kürsüsünde bir hoca efendi çok etkili bir üslûpla cemaate vaaz etmektedir. Vaazdan öylesine etkilenir ki, içinden 'ben de böyle ilim sahibi ve güzel konuşan bir vaiz olsam' diye geçirir. Daha sonra bu okulu bırakarak bu vaizden dersler almaya başlar.
1940 yılında siyasi baskılara ve yasakçı tutumuna rağmen kitaplarını gömleğinin içinde saklayarak hocasından icazet alıncaya kadar tek başına kararlı bir şekilde eğitimini tamamlar. Konya'nın Meşhur hoca efendilerinden Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hocadan Hadis ilmini öğrenir. Ebû Said Muhammed Hâdimi hazretlerinin Berika adlı eserini de, Kurucu Hoca'dan okur. Bu arada, o günün hafızlık merkezi olan Bulgur Tekkesinde hafızlık çalışmalarına devam eder. Fırsat buldukça da Hacı Hâki Efendiden Farsça dersleri alır.

Vaaz Kürsüsü- Meclis Kürsüsü- Cezaevi
Hayran olduğu Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerinden de manevi ders alan Tahir Büyükkörükçü, kararlı ve titiz bir derviştir artık. Asker dönüşü, eski garaj civarındaki Boncuk Camiinde imamlığa başlar diğer yandan da yarım kalan hafızlığını tamamlar. Çeşitli camilerde verdiği vaazlara ilgi her geçen gün artar. Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ahmed Hamdi Akseki bir vesile ile Konya'ya gelir ve Tahir Hoca'nın vaazını dinler, çok beğenir. Prosedür gereği yapılan bir imtihanla Tahir Hoca Konya merkez vaizliğine tayin edilir: Yıl 1951.
1960 İhtilaline kadar ateşli ve etkili vaazlarına devam eden Tahir Hoca, İhtilalin sıkıntılı günlerinde dahi vaaz vermeye korkmadan devam eder. iki yıl sonra mahkemeye verilerek vaizlik vesikası elinden alınır ve sekiz ay konuşturulmaz. 1964 yılında Burdur'a sürgün edilir. Hocaya ceza verdiğini sananlar burdur halkına ödül vermiştir aslında…

1965'teki siyasi değişiklik sonrası, Konya'ya müftü olarak döner. Yedi yıla yakın devam eden müftülük döneminden sonra kendi arzusu ile tekrar kısa bir süre vaizlik yapar ve 1973 yılında emekliye ayrılır.

Siyasetten hiç hoşlanmadığı halde büyüklerinin isteği ile 1977 yılında Milli Selamet Partisinden Konya milletvekili olarak Meclise girer. 12 Eylül darbesinde tutuklanır; 'İslâmî esaslara dönülmesini ve İslâmî devlet kurulmasını istediği' iddiasıyla Askeri Mahkemece yargılanır; 11 ay cezaevinde kalır; beş yıl devam eden mahkemelerden sonra 1985'te berat eder. Cezaevinden çıkınca tekrar Kapu Camii ne döner ve vaazları 1999 yılına kadar devam eder..

İsmet İnönü’nün korkulu rüyası
1965'de Burdur'da iken Denizli'de başlayan salon konuşmaları 1960-70'li yıllarda bütün Türkiye'ye yayılmıştır. Adana, Ceyhan, Kayseri, Malatya, Sivas, Diyarbakır, Erzurum, Nevşehir, Karaman, Niğde, Samsun, Eskişehir, Isparta, Ankara, Maraş, Bursa... Konuşmaları yurtta büyük coşku oluşturmuştur. 1968'deki meşhur İzmir Alsancak Spor Salonu konuşması, o günün siyasilerinin fevkalade dikkatini çekmiş ve İsmet İnönü bir meclis konuşmasında Tahir Büyükkörükçü'den söz ederek şöyle demiştir: hükümeti destekleyen 3 sac ayak var. Birisi, Said Nursi, birisi Konya Müftüsü birisi de Gazali...”

Nasıl bir insandı
*Misafirperverdir... Başta Mahmud Sami Ramazanoğlu Efendi hazretleri olmak üzere, Lâdikli Hacı Ahmed Efendi, Hacı Veyis Zade Mustafa Efendi, Muhammed Harrani Hazretleri, Musa Topbaş Efendi, Muhammed Zahid Kotku Efendi, Mekkeli Üstad Muhammed Alevi Maliki, Yahyalılı Hacı Hasan Efendi, üstad Ali Ulvi Kurucu, Havlucu Ahmed Efendi, Konyalı Dişçi Mehmed Efendi gibi nice büyükler, Necip Fazıl gibi nice üstadlar evlerini teşrif etmişlerdir. Hali hazırda yaşayan bir çok zevat da evlerinde misafir olmuştur.
*Allah dostlarına dost, düşmanlarına karşı düşmandır.
*. Mevlana hayranıdır ve binlerce Mesnevi beytini vaazlarında ezbere okur. Mehmed Akif'i çok sever; üstad Necip Fazıl'la çok muhkem dostlukları vardır. Ali Ulvi Kurucu ile sohbetlerine doyum olmaz.
*fıkıh ve tasavvufta çok titizdir. İmam-ı Azam hazretlerini çok sever ve Hanefi fıkhı konusunda lakaydiliğe asla taviz vermez.
*Tasavvufta ise ölçüsü Şeriat'tır. Tasavvufa asla dil uzattırmaz ama Şer-i Şerif'e uymayan hallere de asla itibar etmez.
*Hayır yapmada önde olmayı sever. Yakınlarına ve çevresine,'Nerede bir hayır işi varsa, sizin de mutlaka payınız, katkınız olsun' diye tavsiye eder. Hafızlığını tamamlayanları umreye göndererek ödüllendirir. Haftalık sohbetlerinde mutlaka para toplanır ve bir ihtiyaç sahibine yardım edilir.
8404.jpg

*Onun en büyük derdi İslam'ın ve müslümanların yüzünün gülmesidir.'Çok çile çektik. Bir iyi gün görelim, İslâm adına bir oh diyelim de öyle ölelim' der. Müslümanlarının yüzünün gülmesi için İmam Hatip Okullarına özel bir önem verir; 'evladım olsa hepsini İmam-Hatip'ten geçiririm' der.
Basılmış eserleri
Hakiki Vechesiyle Mevlana ve Mesnevi,
Mevlana ve Mesnevi Gözüyle Peygamber Efendimiz,
Müslüman Peygamberini Tanımalısın,
İslam'da Edeb,
Mübarek Ramazan ve Oruç.
Onu yazdım çünkü
O uzun zamandır çok hasta... "Kapu camisinin aziz cemaati..." diye başlayıp Koca Akif’ten bahseden Mesneviden geçen , Hafız ile bitiren, kaçkınların yola dönmesine vesile olan, ilim adına mücadele eden ve inananların kalbinde taht kuran hocamız çok yorgun…
Her ne kadar kürsülere çıkamıyor ve sohbet edemiyor olsa da radyolar Kon-TV ve Ribat FM, konuşmalarını bantlardan naklen veriyor. Hala yaşlı kadınlar onun vaaz kasetlerini kıymetli bir elmas bilip saklıyor… O hastalıkla mücadele ediyor olsa da bugün onun yetiştirdiği talebeler dolaşıyor şehirleri, ülkeleri. Ebu Cehillere, Ebu Leheblere inat. Yüzlerce tebliğci, yüzlerce hatip, hoca, vaiz, gece gündüz demeden devam ediyor bayrak yarışına... Azrail ile yan yana hapishane kıyafetleri hazır şekilde vaaz veren bir mücahide ne kadar teşekkür etsek, sağlığına kavuşması için ne kadar dua etsek azdır…
Siz de bu vesile ile dua buyurunuz…
Ayşegül Genç-dünyabizim.com
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
n__tahiraimaklmuikae.jpg


0.jpg


img-tahirbuyukkorukcuummetimdennehaberyacibril-576.jpg


ThumbnailServer2


43642.jpg


Evladı Muhterem Abdurrahman Büyükkörükçü Hoca İle;
tahir+ve+abdurrahman+büyükkörükçü+...jpg


Evladına son emri; Namazınızı kılın,

Vasiyyeti; Şeriatı Yaşayındır..
 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
eyvallah ibra ve mürmüdük abisi...


Konyada bir yıldız kaydı bugün, "Sultanül vaiz" mekanı cennet olsun Allah cc şefaatine nail eylesin...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt