Tahir Hoca Hakka yürüdü
05 Mart 2011 Cumartesi 18:49
Konyanın manevi mimarlarından Büyük İslam Alimi Tahir Büyükkörükçü Hoca Efendi Hakka yürüdü
Konya’nın Hocası, Büyük İslam Alimi Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, dün sabah saatlerinde Hakk’ın rahmetine kavuştu.
86 yaşında vefat eden 4 çocuk babası Tahir Büyükkörükçü bir süredir Meram Araştırma Hastanesi’nde tedavi görüyordu Babasının vefatından sonra büyük bir acı yaşayan ailesi dün göz yaşlarına hakim olamadı. Tahir Büyükkörükçü’nün oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü, Erenköy Mahallesi’ndeki evlerinde taziyeleri kabul ederken güçlükle sakinleşmeye çalıştı. Abdurrahman Büyükkörükçü, “Babam son günlerinde hastanede idi. Kendisine ‘Bir emriniz var mı?’ diye sorduğumda “Size emrim namazlarını kılın” dedi ve ‘İslamı yaşayın’ vasiyetinde bulundu. Babamın cenazesi bugün (pazar günü) öğle namazından sonra yıllarca vaaz verdiği Kapu Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından vasiyeti üzerine Üçler Mezarlığı'nda diğer bir İslam Alimi Hacı Veyiszade Mustafa Efendi’nin yayına defnedilecek” dedi.
Babası gibi bir İslam aliminin yerinin doldurulamayacağını da dile getiren Abdurrahman Büyükkörükçü, “Onu bilenler tanıyanlar takdir ediyorlar ki millet yeri doldurulması mümkün olmayan bir büyüğünü daha kaybetti. Onların kaybı hakikaten millet için büyük kayıptır. Cenabı Hak lütfü ve keremiyle yerini doldurmayı nasip etsin. Rabbime iltica ediyorum.
O benim belki babamdı ama ümmetin hocası ve babası idi. Onun için kardeşlerimden fatihalar dualar kelime-i tevhit, Kur’an hatimleri bekliyorum. Bütün kardeşlerime bende baş sağlığı diliyorum. Onların baş sağlığı mesajlarını gönlümde hissediyorum. Cenabı hak cennetinde birleştirsin inşallah” diye konuştu.
Cenaze namazı için daha geniş bir alan düşündüklerini de belirten Büyükkörükçü, “Aslında daha geniş bir mekan olabilirdi ancak Kapu Camisi ile ilgili babamın çok büyük bir hukuku var biliyorsunuz. Onun için babam bu camiyi istedi. Pazar günüde olunca oradaki esnaflarımız olumsuz etkilenmeyeceklerdir. Öğle namazından sonra kılınacak cenaze namazından sonra Üçler Mezarlığı’na Hacıveyiszade hocamızın hemen yanına defnedilecek kendisinin arzusu böyle idi. O’nun bütün arzusu bütün gençlerin insanımızın şeriatla ameliydi. İnşallah onu sevenler onu unutmayacaklar. O’nun yolunda gidecekler diye umut ediyorum.
Babamın son günleri böyle biraz durgunca idi. Bir aydan fazla zamandır da hastanede idi. Allah hepinizden razı olsun. Cenab-ı Hakk hazretleri kalan kardeşlerimize bütün ümmeti Muhammed’e uzun sağlık sıhhat afiyet nasip etsin” şeklinde konuştu.
Tahir Hoca’nın vefatının duyulmasının ardından Hoca efendinin Erenköy mahallesinde bulunan evi sabahın erken saatlerinden itibaren ziyaretçi akınına uğradı. Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Meclis Başkanı ve Bakanlar Tahir Hoca’nın oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü’yü telefonla arayarak üzüntülerini dile getirdi.
Vali Aydın Nezih Doğan, Konya milletvekilleri, daire müdürleri ve Tahir Hoca’nın sevenleri gün boyunca eve gelerek aileye taziyede bulundu. Bugün kılınacak olan cenaze namazına ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Konya milletvekilleri ile Türkiye’nin dört bir yanından sevenleri katılacak. Tahir Hoca’nın cenaze namazı için bugün öğle saatlerinde Teyfikiye Sarraflar Caddesi’nin bir süre trafiğe kapatılacağı öğrenildi.
Tek hayali vaiz olmaktı
Tahir Büyükkörükçü Hoca 1925 Konya doğumlu. İlkokulu mahalle okulunda ortaokulu ise Karma Ortaokulu olarak bilinen meşhur okulda devam eder. Üçüncü sınıfta okuduğu sıralar, bir gün Kapu Camii’ne gider. Cami kürsüsünde bir hoca efendi çok etkili bir üslupla cemaate vaaz etmektedir. Vaazdan öylesine etkilenir ki, içinden, ‘Ben de böyle ilim sahibi ve güzel konuşan bir vaiz olsam’ diye geçirir. Daha sonra bu okulu bırakarak bu vaizden dersler almaya başlar.
Siyasi baskılar yıldırmadı
1940 yılında siyasi baskılara ve yasakçı tutuma rağmen kitaplarını gömleğinin içinde saklayarak hocasından icazet alıncaya kadar tek başına kararlı bir şekilde eğitimini tamamlar. Konya’nın meşhur hoca efendilerinden Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Hocadan Hadis ilmini öğrenir. Ebu Said Muhammed Hadim-i hazretlerinin Berika adlı eserini de, Kurucu Hoca’dan okur. Bu arada, o günün hafızlık merkezi olan Bulgur Tekkesi’nde hafızlık çalışmalarına devam eder. Fırsat buldukça da Hacı Haki Efendiden Farsça dersleri alır.
Vaaz Kürsüsü- Meclis Kürsüsü- Cezaevi
Hayran olduğu Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerinden de manevi ders alan Tahir Büyükkörükçü, kararlı ve titiz bir derviştir artık. Asker dönüşü, eski garaj civarındaki Boncuk Camii’nde imamlığa başlar diğer yandan da yarım kalan hafızlığını tamamlar. Çeşitli camilerde verdiği vaazlara ilgi her geçen gün artar. Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki bir vesile ile Konya’ya gelir ve Tahir Hoca’nın vaazını dinler, çok beğenir. Prosedür gereği yapılan bir imtihanla 1951 yılında Tahir Hoca Konya merkez vaizliğine tayin edilir.
Vaaz vermekten hiç korkmadı
1960 İhtilaline kadar ateşli ve etkili vaazlarına devam eden Tahir Hoca, ihtilalin sıkıntılı günlerinde dahi vaaz vermeye korkmadan devam eder. İki yıl sonra mahkemeye verilerek vaizlik vesikası elinden alınır ve sekiz ay konuşturulmaz. 1964 yılında Burdur’a sürgün edilir. Hocaya ceza verdiğini sananlar Burdur halkına ödül vermiştir aslında. 1965’teki siyasi değişiklik sonrası, Konya’ya müftü olarak döner. Yedi yıla yakın devam eden müftülük döneminden sonra kendi arzusu ile tekrar kısa bir süre vaizlik yapar ve 1973 yılında emekliye ayrılır.
Milletvekilliği teklifini kıramadı
Siyasetten hiç hoşlanmadığı halde büyüklerinin isteği ile 1977 yılında Milli Selamet Partisi’nden Konya milletvekili olarak Meclise girer. 12 Eylül darbesinde tutuklanır; ‘İslami esaslara dönülmesini ve İslami devlet kurulmasını istediği’ iddiasıyla Askeri Mahkemece yargılanır. 11 ay cezaevinde kalır. Beş yıl devam eden mahkemelerden sonra 1985’te berat eder. Cezaevinden çıkınca tekrar Kapu Camii’ne döner ve vaazları 1999 yılına kadar devam eder.
Tahir Büyükkörükçü nasıl bir insandı?
Misafirperverdir. Başta Mahmud Sami Ramazanoğlu Efendi hazretleri olmak üzere, Lâdikli Hacı Ahmet Efendi, Hacı Veyis Zade Mustafa Efendi,. Muhammed Harrani Hazretleri, Musa Topbaş Efendi, Muhammed Zahid Kotku Efendi, Mekkeli Üstat Muhammed Alevi Maliki, Yahyalılı Hacı Hasan Efendi, Üstad Ali Ulvi Kurucu, Havlucu Ahmet Efendi, Konyalı Dişçi Mehmet Efendi gibi nice büyükler, Necip Fazıl gibi nice üstadlar evlerini teşrif etmişlerdir. Hali hazırda yaşayan birçok zevat da evlerinde misafir olmuştur.
Allah dostlarına dost, düşmanlarına karşı düşmandı
Tahir Büyükkörükçü Mevlana hayranı idi ve binlerce Mesnevi beytini vaazlarında ezbere okurdu. Mehmet Akif'i çok sever; üstad Necip Fazıl’la çok muhkem dostlukları vardır. Ali Ulvi Kurucu ile sohbetlerine doyum olmaz. Fıkıh ve tasavvufta çok titizdir. İmam-ı Azam hazretlerini çok sever ve Hanefi fıkhı konusunda lakaydiliğe asla taviz vermez.
Tasavvufta ise ölçüsü şeriat’tı. Tasavvufa asla dil uzattırmaz ama Şer-i Şerif’e uymayan hallere de asla itibar etmezdi. Hayır yapmada önde olmayı sever, yakınlarına ve çevresine, “Nerede bir hayır işi varsa, sizin de mutlaka payınız, katkınız olsun” diye tavsiye ederdi. Hafızlığını tamamlayanları umreye göndererek ödüllendirir. Haftalık sohbetlerinde mutlaka para toplanır ve bir ihtiyaç sahibine yardım edilirdi.
Tahir hocanın en büyük derdi İslam’ın ve Müslümanların yüzünün gülmesidir. “Çok çile çektik. Bir iyi gün görelim, İslam adına bir oh diyelim de öyle ölelim” derdi. Müslümanlarının yüzünün gülmesi için İmam Hatip Okullarına özel bir önem verirdi.
Tahir Büyükkörükçü’nün basılmış eserleri
Hakiki Veçhesiyle Mevlana ve Mesnevi, Mevlana ve Mesnevi Gözüyle Peygamber Efendimiz. Müslüman Peygamberini Tanımalısın, İslam’da Edeb, Mübarek Ramazan ve Oruç.
sevgili hocamıza dualarınızı bekliyoruz ...
rabbim hepinizden razı olsun...
05 Mart 2011 Cumartesi 18:49
Konyanın manevi mimarlarından Büyük İslam Alimi Tahir Büyükkörükçü Hoca Efendi Hakka yürüdü
Konya’nın Hocası, Büyük İslam Alimi Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, dün sabah saatlerinde Hakk’ın rahmetine kavuştu.
86 yaşında vefat eden 4 çocuk babası Tahir Büyükkörükçü bir süredir Meram Araştırma Hastanesi’nde tedavi görüyordu Babasının vefatından sonra büyük bir acı yaşayan ailesi dün göz yaşlarına hakim olamadı. Tahir Büyükkörükçü’nün oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü, Erenköy Mahallesi’ndeki evlerinde taziyeleri kabul ederken güçlükle sakinleşmeye çalıştı. Abdurrahman Büyükkörükçü, “Babam son günlerinde hastanede idi. Kendisine ‘Bir emriniz var mı?’ diye sorduğumda “Size emrim namazlarını kılın” dedi ve ‘İslamı yaşayın’ vasiyetinde bulundu. Babamın cenazesi bugün (pazar günü) öğle namazından sonra yıllarca vaaz verdiği Kapu Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından vasiyeti üzerine Üçler Mezarlığı'nda diğer bir İslam Alimi Hacı Veyiszade Mustafa Efendi’nin yayına defnedilecek” dedi.
Babası gibi bir İslam aliminin yerinin doldurulamayacağını da dile getiren Abdurrahman Büyükkörükçü, “Onu bilenler tanıyanlar takdir ediyorlar ki millet yeri doldurulması mümkün olmayan bir büyüğünü daha kaybetti. Onların kaybı hakikaten millet için büyük kayıptır. Cenabı Hak lütfü ve keremiyle yerini doldurmayı nasip etsin. Rabbime iltica ediyorum.
O benim belki babamdı ama ümmetin hocası ve babası idi. Onun için kardeşlerimden fatihalar dualar kelime-i tevhit, Kur’an hatimleri bekliyorum. Bütün kardeşlerime bende baş sağlığı diliyorum. Onların baş sağlığı mesajlarını gönlümde hissediyorum. Cenabı hak cennetinde birleştirsin inşallah” diye konuştu.
Cenaze namazı için daha geniş bir alan düşündüklerini de belirten Büyükkörükçü, “Aslında daha geniş bir mekan olabilirdi ancak Kapu Camisi ile ilgili babamın çok büyük bir hukuku var biliyorsunuz. Onun için babam bu camiyi istedi. Pazar günüde olunca oradaki esnaflarımız olumsuz etkilenmeyeceklerdir. Öğle namazından sonra kılınacak cenaze namazından sonra Üçler Mezarlığı’na Hacıveyiszade hocamızın hemen yanına defnedilecek kendisinin arzusu böyle idi. O’nun bütün arzusu bütün gençlerin insanımızın şeriatla ameliydi. İnşallah onu sevenler onu unutmayacaklar. O’nun yolunda gidecekler diye umut ediyorum.
Babamın son günleri böyle biraz durgunca idi. Bir aydan fazla zamandır da hastanede idi. Allah hepinizden razı olsun. Cenab-ı Hakk hazretleri kalan kardeşlerimize bütün ümmeti Muhammed’e uzun sağlık sıhhat afiyet nasip etsin” şeklinde konuştu.
Tahir Hoca’nın vefatının duyulmasının ardından Hoca efendinin Erenköy mahallesinde bulunan evi sabahın erken saatlerinden itibaren ziyaretçi akınına uğradı. Başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Meclis Başkanı ve Bakanlar Tahir Hoca’nın oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü’yü telefonla arayarak üzüntülerini dile getirdi.
Vali Aydın Nezih Doğan, Konya milletvekilleri, daire müdürleri ve Tahir Hoca’nın sevenleri gün boyunca eve gelerek aileye taziyede bulundu. Bugün kılınacak olan cenaze namazına ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Konya milletvekilleri ile Türkiye’nin dört bir yanından sevenleri katılacak. Tahir Hoca’nın cenaze namazı için bugün öğle saatlerinde Teyfikiye Sarraflar Caddesi’nin bir süre trafiğe kapatılacağı öğrenildi.
Tek hayali vaiz olmaktı
Tahir Büyükkörükçü Hoca 1925 Konya doğumlu. İlkokulu mahalle okulunda ortaokulu ise Karma Ortaokulu olarak bilinen meşhur okulda devam eder. Üçüncü sınıfta okuduğu sıralar, bir gün Kapu Camii’ne gider. Cami kürsüsünde bir hoca efendi çok etkili bir üslupla cemaate vaaz etmektedir. Vaazdan öylesine etkilenir ki, içinden, ‘Ben de böyle ilim sahibi ve güzel konuşan bir vaiz olsam’ diye geçirir. Daha sonra bu okulu bırakarak bu vaizden dersler almaya başlar.
Siyasi baskılar yıldırmadı
1940 yılında siyasi baskılara ve yasakçı tutuma rağmen kitaplarını gömleğinin içinde saklayarak hocasından icazet alıncaya kadar tek başına kararlı bir şekilde eğitimini tamamlar. Konya’nın meşhur hoca efendilerinden Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu Hocadan Hadis ilmini öğrenir. Ebu Said Muhammed Hadim-i hazretlerinin Berika adlı eserini de, Kurucu Hoca’dan okur. Bu arada, o günün hafızlık merkezi olan Bulgur Tekkesi’nde hafızlık çalışmalarına devam eder. Fırsat buldukça da Hacı Haki Efendiden Farsça dersleri alır.
Vaaz Kürsüsü- Meclis Kürsüsü- Cezaevi
Hayran olduğu Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerinden de manevi ders alan Tahir Büyükkörükçü, kararlı ve titiz bir derviştir artık. Asker dönüşü, eski garaj civarındaki Boncuk Camii’nde imamlığa başlar diğer yandan da yarım kalan hafızlığını tamamlar. Çeşitli camilerde verdiği vaazlara ilgi her geçen gün artar. Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki bir vesile ile Konya’ya gelir ve Tahir Hoca’nın vaazını dinler, çok beğenir. Prosedür gereği yapılan bir imtihanla 1951 yılında Tahir Hoca Konya merkez vaizliğine tayin edilir.
Vaaz vermekten hiç korkmadı
1960 İhtilaline kadar ateşli ve etkili vaazlarına devam eden Tahir Hoca, ihtilalin sıkıntılı günlerinde dahi vaaz vermeye korkmadan devam eder. İki yıl sonra mahkemeye verilerek vaizlik vesikası elinden alınır ve sekiz ay konuşturulmaz. 1964 yılında Burdur’a sürgün edilir. Hocaya ceza verdiğini sananlar Burdur halkına ödül vermiştir aslında. 1965’teki siyasi değişiklik sonrası, Konya’ya müftü olarak döner. Yedi yıla yakın devam eden müftülük döneminden sonra kendi arzusu ile tekrar kısa bir süre vaizlik yapar ve 1973 yılında emekliye ayrılır.
Milletvekilliği teklifini kıramadı
Siyasetten hiç hoşlanmadığı halde büyüklerinin isteği ile 1977 yılında Milli Selamet Partisi’nden Konya milletvekili olarak Meclise girer. 12 Eylül darbesinde tutuklanır; ‘İslami esaslara dönülmesini ve İslami devlet kurulmasını istediği’ iddiasıyla Askeri Mahkemece yargılanır. 11 ay cezaevinde kalır. Beş yıl devam eden mahkemelerden sonra 1985’te berat eder. Cezaevinden çıkınca tekrar Kapu Camii’ne döner ve vaazları 1999 yılına kadar devam eder.
Tahir Büyükkörükçü nasıl bir insandı?
Misafirperverdir. Başta Mahmud Sami Ramazanoğlu Efendi hazretleri olmak üzere, Lâdikli Hacı Ahmet Efendi, Hacı Veyis Zade Mustafa Efendi,. Muhammed Harrani Hazretleri, Musa Topbaş Efendi, Muhammed Zahid Kotku Efendi, Mekkeli Üstat Muhammed Alevi Maliki, Yahyalılı Hacı Hasan Efendi, Üstad Ali Ulvi Kurucu, Havlucu Ahmet Efendi, Konyalı Dişçi Mehmet Efendi gibi nice büyükler, Necip Fazıl gibi nice üstadlar evlerini teşrif etmişlerdir. Hali hazırda yaşayan birçok zevat da evlerinde misafir olmuştur.
Allah dostlarına dost, düşmanlarına karşı düşmandı
Tahir Büyükkörükçü Mevlana hayranı idi ve binlerce Mesnevi beytini vaazlarında ezbere okurdu. Mehmet Akif'i çok sever; üstad Necip Fazıl’la çok muhkem dostlukları vardır. Ali Ulvi Kurucu ile sohbetlerine doyum olmaz. Fıkıh ve tasavvufta çok titizdir. İmam-ı Azam hazretlerini çok sever ve Hanefi fıkhı konusunda lakaydiliğe asla taviz vermez.
Tasavvufta ise ölçüsü şeriat’tı. Tasavvufa asla dil uzattırmaz ama Şer-i Şerif’e uymayan hallere de asla itibar etmezdi. Hayır yapmada önde olmayı sever, yakınlarına ve çevresine, “Nerede bir hayır işi varsa, sizin de mutlaka payınız, katkınız olsun” diye tavsiye ederdi. Hafızlığını tamamlayanları umreye göndererek ödüllendirir. Haftalık sohbetlerinde mutlaka para toplanır ve bir ihtiyaç sahibine yardım edilirdi.
Tahir hocanın en büyük derdi İslam’ın ve Müslümanların yüzünün gülmesidir. “Çok çile çektik. Bir iyi gün görelim, İslam adına bir oh diyelim de öyle ölelim” derdi. Müslümanlarının yüzünün gülmesi için İmam Hatip Okullarına özel bir önem verirdi.
Tahir Büyükkörükçü’nün basılmış eserleri
Hakiki Veçhesiyle Mevlana ve Mesnevi, Mevlana ve Mesnevi Gözüyle Peygamber Efendimiz. Müslüman Peygamberini Tanımalısın, İslam’da Edeb, Mübarek Ramazan ve Oruç.
sevgili hocamıza dualarınızı bekliyoruz ...
rabbim hepinizden razı olsun...