Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Unutulan Sünnetler ve Yüz Şehid Sevabı.. (1 Kullanıcı)

uzeyr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ara 2006
Mesajlar
826
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
ESKİŞEHİR
RE: Unutulan Sünnetler ve Yüz Şehid Sevabı..

-ABDEST-
- Abdestte eller ve ayaklar üç defa yıkanmıyor. Parmak araları üç defa hilallenmiyor.

Ey iman edenler! Namaz kilmaya kalktiginiz zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, baslarinizi meshedip, topuklara kadar ayaklarinizi yikayin. Eger cünüp oldunuz ise, boy abdesti alin. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursaniz, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadinlara dokunmussaniz (cinsî birlesme yapmissaniz) ve bu hallerde su bulamamissaniz temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çikarmak istemez; fakat sizi tertemiz kilmak ve size (ihsan ettigi) nimetini tamamlamak ister; umulur ki sükredersiniz." (Maide Suresi: 6.Ayet)
Abdestin farzları dörttür:
1- Yüzü, bir defa yıkamak.

2- İki kolu, dirsekleri ile birlikte, bir defa yıkamak.

3- BaşIn dörtte birini mesh etmek ya'nî ıslak eli başa sürmek.

4- İki ayağı bir defa topuklarla birlikte yıkamak. Bu farzlardan birini yapmayanın abdesti sahîh ya'nî geçerli olmaz.

Abdestin sünnetleri

1- Helâya girerken ve abdeste başlarken, Besmele çekmek.

2- Elleri, bilekleri ile beraber, üç defa yıkamak.

3- Ağzı, ayrı ayrı su ile, üç defa yıkamak. Buna mazmaza denir.

4- Burnu, ayrı ayrı su ile, üç defa yıkamak. Buna istinşak denir.

5- Kaşların, sakalın, bıyığın altındaki görünmeyen deriyi ıslatmak. Bunların üzerini yıkamak farzdır. Kıllar seyrek olup alttaki deri görünüyorsa, deriyi yıkamak, ya'nî ıslatmak farz olur.

6- Sakalı hilâllemek ve sarkan kısmını mesh etmek.

7- Dişleri oğmak, temizlemek.

8- Başın her tarafını bir defa mesh etmek.

9- İki kulağı, bir defa mesh etmek. Kulakla yanak arasını yıkamak farzdır.

10- Enseyi, üçer bitişik parmaklarla, bir defa mesh etmek.

11- El ve ayak parmaklarının arasını tahlîl etmektir.

12- Yıkanacak yerleri, üç defa yıkamak. Her birinde, uzvun her yeri ıslanmalıdır. Üç defa su dökmek değil, üç defa yıkamak sünnettir.

13- Yüzü yıkayacağı zaman, kalb ile niyet etmek.

14- Tertîp, ya'nî uzuvları sıra ile yıkamak.

15- Delk, ya'nî yıkanan yerleri oğmak.

16- Müvâlât, ya'nî her uzvu, birbiri arkasından yıkayıp ara vermemek.

Bu sünnetleri yapmak sevâb olur. Yapmamak, tenzihen mekrûh olur.
KAYNAK:DİN VE KİTAP
 

uzeyr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ara 2006
Mesajlar
826
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
ESKİŞEHİR
RE: Unutulan Sünnetler ve Yüz Şehid Sevabı..

- Aksıran Elhamdülillah demiyor. Başkası, dinde öyle bir şey olmadığı halde, çok yaşa diyor. Halbuki elhamdülillah demesi sünnet, bunu duyan müslümanın da yerhamükellah demesi farzdır.



142) Aksırana Yerhamükellah Demek (Aksıran Elhamdülillah Dediğinde Yerhamükellah Demenin Müstehap, Allah’a Hamdetmediğinde Yerhamükellah Demenin Mekruh Olduğu Aksırana Cevap Vermenin Aksırmanın Ve Esnemenin Edepleri)


880. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Şüphesiz Allah aksıranı sever, fakat esneyeni sevmez. Sizden biriniz aksırır ve Allah Teâlâ’ya hamdederse, onun hamdini işiten her müslümanın yerhamükellah demesi üzerine bir vecîbedir. Esnemeye gelince, o şeytandandır. Sizden birinizin esnemesi geldiği zaman, onu gücü yettiği kadar engellemeye çalışsın. Çünkü sizden biriniz esnediği zaman şeytan ona güler.”[1]
881. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Sizden biriniz aksırdığı zaman: Elhamdülillah desin. Kardeşi veya arkadaşı da ona: Yerhamükellah desin. Aksıran da: Yehdîkümullahu ve yuslihu bâleküm = Allah sizi hidayette kılsın ve kalbinizi ıslah etsin, desin.”[3]
884. Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem aksırdıkları zaman elini veya mendilini ağzına tutar, böylelikle sesini azaltmaya –veya ağzını yummaya– çalışırdı.

883. Enes radıyallahu anh şöyle demiştir:

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında iki kişi aksırdı. Efendimiz onlardan birine yerhamükellah dedi, diğerine ise söylemedi. Kendisine yerhamükellah demediği kişi:

– Filân kişi aksırdı, ona yerhamükellah dedin; ben aksırdım, bana ise demedin, deyince Peygamberimiz:

– “O kişi elhamdülillah dedi, sen ise demedin” buyurdular.[7]

* Aksırmak bir nimet olup sıhhatli olmanın alametidir. Her türlü nimete hamdettiğimiz gibi aksırma bu nimetine de hamdetmemiz gerekir. [4]

* Gaflet halinin belirtisi olan esnemekten sakındırmak için söylenen bu hadiste de ağzımızı kapamamız emrediliyor. Ağzı açarak karşımızdakilere çirkin bir durum sergilemekten bizi uzaklaştırıyor. Şeytanın güleceği, sevineceği her türlü davranıştan uzak durma gayreti böylece bize öğretilmiş oluyor. [11]
kaynak:Buhârî, Edeb 125, 128; Bed’ü’l–halk 11. Ayrıca bk. Tirmizî, Edeb 7.
 

uzeyr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ara 2006
Mesajlar
826
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
ESKİŞEHİR
RE: Unutulan Sünnetler ve Yüz Şehid Sevabı..

Selamlaşmak- Yalnız tanıdıklara selam vermek kıyamet alametidir. Selam sünnete uygun verilmiyor. Bir odada oturulurken, bir kimse o odaya on kere girip, on kere çıksa, her giriş ve çıkışta selam vermesi sünnettir. Bu sünnet de unutulmuştur.

Selamlaşmanın hükmü nedir? Bir yerden çıkarken de selam verilir mi?
CEVAP
Selam vermek sünnet, almak ise farzdır. Selam verirken, selamın sünnet olduğunu düşünmeli ve o kimseye dua etmeye niyet etmelidir! Alışkanlık halinde, şuursuzca selam verilince, sevap olmaz. Bir yere girerken de, çıkarken de selam verilir. Dinimizde selamın önemi büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Müslümanın müslüman üzerindeki altı haktan biri de selam vermektir.) [Müslim]

(Bir yere girerken oradakilere selam vermek borç olduğu gibi, çıkarken de selam vermek borçtur.) [Beyheki]

(Bir yere, bir meclise giren oradakilere selam versin. Oradan kalkıp giderken yine selam versin.) [Tirmizi]

(Bir kimse ayrılırken, selam verirse, onların hayırlı işlerine ortak olur.) [Rüzeyn]

(İnsanların en âcizi dua etmeyen, en cimrisi de selam vermeyendir.) [Taberani]

(İnsanlara güler yüzle selam vermek sadakadır.) [Beyheki]

(Bir eve girince, ev halkına selam verin. Çıkarken de selam verin.) [Beyheki]

Selam ne demektir
Selam, emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış, rahatlık, iyi netice, kurtuluş gibi manalara gelir. Selam vermek, bir kimseye yapılacak en güzel duadır. Selam, (Ben müslümanım, benden sana zarar gelmez, selamettesin) manasına, selamet üzere ol, müslüman olarak öl manalarına da gelir. Gayrı müslimlerin hidayete kavuşmaları niyetiyle, ihtiyaç olduğu zaman onlara selam vermek, hidayete kavuşmaları için dua etmek caizdir. (R.Nasıhin, Redd-ül Muhtar)

Selamlaşırken eğilmek günahtır. Hadis-i şerifte, (Karşılaştığınız zaman birbirinize eğilmeyin, kucaklaşmayın) buyuruldu. (Berika)

Eshab-ı kiram, yolculuktan döndükleri zaman kucaklaşırlardı. Şu halde, uzun yoldan gelmiş veya uzun zamandır görülmeyen bir arkadaşla kucaklaşmak caiz olur.

Selamün aleyküm diye selam vermek caiz ise de Esselamü aleyküm demek daha iyidir.

Selamün aleyküm denince, Ve aleyküm selam demek farzdır. Esselamü aleyküm denince de, Ve aleykümüsselam denir. Her ikisinde de "ve" harfini söylemelidir! (Ve aleyküm...) deki "ve", (dahi) manasındadır. Yani, (Allah’ın selamı bizim üzerimize olduğu gibi, sizin de üzerinize olsun!) demektir. Sadece (Aleyküm selam) ise, sanki (Selam bize değil size olsun) gibi uygunsuz bir manaya gelebilir.

Selamı düzgün verip düzgün almak iyidir. “Ve” söylemeden de almak caiz ise de, ve'li söylemelidir.

Verilen selamı daha güzeli ile almak da farz değil ise de, çok sevaptır. Peygamber efendimiz, (Selamün aleyküm) diyen için, (On sevap kazandı) buyurdu. Başka biri, (Selamün aleyküm ve rahmetullahi) dedi. (Yirmi sevap kazandı) buyurdu. Bir başkası da, (Selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü) dedi. Bu kimse için de, (Otuz sevap kazandı) buyurdu. Bu sırada orada oturanlardan biri selam vermeden çıkıp gitti. Resulullah efendimiz, (Arkadaşınız [selamın faziletini] ne tez unuttu) buyurdu. Daha sonra, (Bir topluluğa gelince de, ayrılırken de selam verin! Birinci selam, ikincisinden daha mühim değildir) buyurdu. (Taberani)

Dinimizde selamlaşmanın önemi büyüktür. Müslümanların yanına girerken, çıkarken, karşılaşınca, ayrılırken mutlaka selam vermelidir! Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyle:
(Mümin kardeşine selam vermek, yanına gelince ona yer göstermek ve hoşlandığı isimle hitap etmek, aradaki sevgiyi pekiştirir.) [Taberani]

(Darlıkta infak eden, rastladığı müslümana selam veren, kendi aleyhinde de olsa adaletli davranan, iman hasletlerini toplamış olur.) [Ebu Nuaym]

(Yirmi müslümana selam veren bir mümin Cenneti hak eder.) [Deylemi]

(Tatlı dilli olmak, selamlaşmak ve yemek yedirmek, Cennete götürür.) [Hakim]

Kimlere selam verilmez
Açıktan günah işleyen fasıklara selam verilmez, mesela kumar oynayana ve içki içene selam verilmez. Yabancı kadınlara da selam verilmez. Yabancı kadın ihtiyar ise selam verilir. Fasıklara, günah işlerken, mesela kumar oynarken, mani olmak niyeti ile selam vermekte mahzur yoktur.

Kâfirlere, Yahudi ve Hıristiyanlara ancak iş düştüğü zaman selam verilebilir. Zimmiyi [gayrı müslim vatandaşı] üzmemek için selam vermek, selamını almak ve tokalaşmak caizdir. Açıkça günah işleyen fasıka selam vermek de böyle caizdir. (Dürr-ül-muhtar)

Kâfire saygı göstermek için selam verilmez. Hadis-i şerifte, (Münafık [ve her çeşit kâfir] ile konuşurken, efendim, demeyiniz) buyuruldu. Zalime, kâfire hürmet etmek, saygı ile selam vermek, üstadım demek, küfür olur. (Berika)

İslamiyet’in hakim olduğu dönemlerde gayrı müslime ve fasık müslümana selam verilmezdi. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Yahudi ve Hıristiyanlara selam vermeyiniz!) [Müslim]
(Bir kitap ehli [Yahudi veya Hıristiyan] size selam verdiği zaman, “ve aleyküm” deyiniz!) [Buhari]

Bir kâfire, (Allah ömürler versin) demek, caiz değildir. Müslüman olması için veya cizye vererek devletimizin kuvvetlenmesi için, böyle dua etmek, caiz olur. (Berika)

Demek ki, ihtiyaç düşünce veya onu üzmemek için veya buna benzer sebeplerle Yahudiyle, Hıristiyanla veya başka bir kâfirle selamlaşmak veya onun müslüman olması için dua etmek caiz olur.
Selamda sünnet olan
Sual: Selamda sünnet olan öncelik sırası nasıldır?
CEVAP
Selamda sünnet şöyledir:
Rütbe ve nimeti çok olan önce selam verir.
Büyük küçüğe,
Bir araç üstündeki yerdekine,
Yürüyen durana,
Ayakta olan oturana,
Az olan çok olana,
Âmir memura,
Hoca talebesine,
Baba oğluna,
Ana kızına önce selam verir.
Bir odaya girildiğinde ise, rütbe, büyüklük küçüklük düşünülmez. Odaya giren, odadakine selam verir. Yani, küçük, büyüğe; memur, âmire; talebe, hocasına; oğlu babasına selam verir.
Telefonda ise, telefon eden selam verir. Mektupta da mektubu yazan selam verir.
kaynak:tekdinislam
alıntıdır..
 

uzeyr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ara 2006
Mesajlar
826
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
ESKİŞEHİR
RE: Unutulan Sünnetler ve Yüz Şehid Sevabı..

Camiye giren, Kur’an okunmuyorsa oradakilere selam vermiyor. Camide selam verilmez sanılıyor.
Eve girince, evdekilere selam vermeli, evde kimse yoksa, Esselamü aleynâ ve alâ ibadillahissalihin [Allah’ın selamı bizim ve salih kulların üzerine olsun] demelidir! Çünkü Müslümanın evinde rahmet melekleri bulunur. Kendi üzerimizde de melekler vardır. Hepsine selam vermiş oluruz. Evine giren kimse, selam verince, şeytan, (Artık benim bu evde duracak yerim kalmadı) der. (B. Arifin)

[Camiye erken gidip kimse yoksa, içeri girince de aynı şekilde selam verilir. Çünkü camide de melekler vardır.]

Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Evine girerken selam veren, Allah’ın himayesinin garantisi altındadır.) [Ebu Davud]
(Evine girince, ev halkına selam ver ki, evin iyiliği ve bereketi artsın!) [Harâiti]

(Gece gündüz şeytandan uzak kalmak isteyen evine girerken selam versin ve yemeği besmele ile yesin.) [Taberani]
 

uzeyr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ara 2006
Mesajlar
826
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
ESKİŞEHİR
RE: Unutulan Sünnetler ve Yüz Şehid Sevabı..

- Abdestte kaplama, yani başın tamamı mesh edilmiyor. Maliki ve Hanbeli’de kaplama mesh farz, olduğu halde, bu sünnet genelde yapılmıyor. Sadece farz ile iktifa ediliyor.
Kaplama mesh
Başın dörtte birini meshetmekle farz yerine gelir, abdest sahîh olur. Ancak, kaplama mesh sünnet olduğu için, kaplama mesh yapılırsa sünnet sevâbı da alınmış olur.

Bunun için şu şekilde yapılırsa kaplama mesh yapılmış olur: Önce iki el ıslatılıp, iki elde de, üç bitişik ince parmak birbirine yapıştırılıp, iç tarafları, başın önünde, saçların başlangıcına konmak üzere iki el başa konur. İki elin bu üç parmağının uçları, birbirine dokunmalıdır. Baş ve şehâdet parmakları ve avuç içleri havada olup, başa dokunmaz. İki el, arkaya doğru çekilerek, üçer parmak, başı mesh eder. Eller, arkadaki saç kenarına gidince, üçer parmak, baştan ayrılıp, iki elin avuç içleri, kafanın yan tarafındaki saçlar üzerine yapıştırılıp, arkadan öne çekilerek, başın yan tarafları da meshedilir. Sonra şehâdet parmakları kulakların iç tarafına ve baş parmakların iç yüzü, kulak arkasına konup, kulaklar yukarıdan aşağı meshedilir. Sonra, diğer üç parmakların dış yüzleri enseye konup, ensenin ortasından, iki tarafına doğru çekilerek meshedilir.
resimde gösterilişi;




URL=http://www.picoodle.com/view.php?srv=img03&img=/7/2/19/f_adsz4m_72eae10.png]
f_adsz4m_72eae10.png
[/URL]
 

uzeyr

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ara 2006
Mesajlar
826
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
ESKİŞEHİR
RE: Unutulan Sünnetler ve Yüz Şehid Sevabı..

- Duada eller sünnet üzere açılmıyor.
Dua ederken, eller göğüs hizasına kaldırılır. Eller göğe doğru açılarak avuçların içi yüze doğru biraz meyilli tutulur ve iki elin arası açık bulundurulur.
alıntıdır
-diyanet-
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt