Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

[mürmüdük]

Ne âlem insanlar var. Ve bu insanlara inanan nice saftirikler. Suriye' de olaylar başladığında sonuç aslında belli idi. Zira, Arap kasırgası ZAMANIN HAKİKATİ' ne uygun bir dönemde başlamış, eşyanın tabiatına uygun şekilde sonuçlanması mukadderdi. Ama birileri don gömlek ortaya fırlayıp; hadi canım Suriye bildiğiniz gibi değil. Ne Libya'ya, ne Mısır'a ne de Kısır'a benzer vs. v.s... Ve öyle tahliller, öyle şamatalar yaptılar ki, zannedersiniz Suriye nusayrîlerinin kafası bozulursa gelip Türkiye'yi de işgâl edecekler. Yâni o kadar kavî'ler, kuvvetliler. Bu şapşallar şuan tuhaf bir şapşallık içinde ve saf saf etrafa bakmıyorlarsa pişkinliklerindendir;bilesiniz. Zira bu tipler her devrin UYANIKLARI'dırlar. HER ŞEYCİKLERİ BİLİRLER. Bilmedikleri tek şey ise İNSAN olup olmadıklarıdır. Emmâre Nefs benliklerinde öylesine tahribat oluşturmuştur ki, binlerce kadın, çocuk ve masum halk öldürülürken, yan çizmenin, çamura yatmanın yollarını ararlar. Bulduklarını zannettikleri anda da, ÇUVALLADIKLARINI GÖRÜP araziye karışırlar... Yeni hedefler lâzım. Uslanmaz, arlanmaz bu tipleri takip edin. Bakın nasıl Kıvıracaklar. Ama unutmayın, kıvırırken bile AKREP mizaçlarını göstermekten vazgeçmeyecekler... Herkesten önce Suriye meselesinde yeni oluşumun AKIL HOCALARI olarak arz-ı endam edecekler. Öyle ahlâksız, hayasız ve vicdansızlar ki, sadece Ak Parti'ye muhalefet olsun diye binlerce masumun ölmesine rıza gösterirler... Ayakları kıçlarına değer şekilde koşarak ŞAM'a ulaşırlar, oradan DOSDOĞRU (!) haberler uçururlar... Orada bir şey olmamıştır, kimsenin burnu kanamamıştır, emperyalistler kışkırtmıştır falan, filân. Bu muşmula suratlıların kimi BAKANLIK yapmış (neye baktıysa) tır. Kimi Ortadoğu Uzmanı'dır (aslında KAZMASI'dır), kimi akşamcı taifesinden ALLÂME Agob'un çırağı... Mızıkacı taifesinin genel görüntüsü bu. Nusayri çakalların İNİ vuruldukdan sonra bu mızıkacı tâifesi tuhaf bir duruma düşdüklerini farkettiklerinden, durum muhasebesi, konum muhakemesi yapmaya başladı. Nede olsa durum onlar açısından ACIKLI... Televizyon ekranlarında, gazete köşelerinde, internet sörflerinde takip edin bunları. Bakın neler söylüyorlar, ne kıvırmalar ne ıkınmalar. Ikınıyorlar, zira Suriye'deki mazlumların kanlarından doğan sancı sıkıştırıyor. Baba Esad'ın ELLİ BİN MÜSLÜMAN' ı öldürdüğünü bildikleri halde, KOPİL' ine bunca teveccühün sonu elbette iyi olmayacaktı. AHMAKLAR; anlayamadılar. Suriye hâdisesi SÂLİMEN (inşaallah) sonuçlandıktan sonra, (ki orada MÜSLÜMANLARIN ZAFERİ söz konusudur, aksi muhâl bir iştir), SIRADAKİ ÜLKE için bu ÇAKAL tâifesi yine hareketlenecek. SÜPER (!) yorumlar, SÜPER(!) analizler havada uçuşacak yine. Yine ANTİEMPERYALİSTLER karıştırmış olacak ortalığı. Zavallı Müslümanlar oyuna gelmemeliler. BÜYÜK OYUNLAR(!) söz konusu olduğu haykırılacak vs... Ve sonra? Finâle kadar ZIRVALAYAN bu zevat, finalden sonra yine ARAZİ... Bir sonraki fırtınaya kadar fitne kazanını karıştırmaya devam edecekler. Bu MIZIKACILAR Tunus olaylarından beri aynı havayı çalıp duruyorlar. Hani bir deyim vardır; BİZİM EŞŞEKTE BU HAVADAN GİTTİ, diye. Bunlarda sonunda bu havadan HELÂK OLACAKLAR... Bunlardan her kesimde bulabilirisiniz, sağda, solda, islamcı da, eyyamcıda... Bir araya gelmelerinden öyle RENKLİ MANZARA oluşuyor ki, demeyin gitsin... Birbirlerine de öyle kenetleniyorlar, insanın TÜ MAŞALLAH diyesi geliyor. Uzun lafın kısası, Suriye'de EYYAMCILAR'ın değil KIYAMCILARIN dediği oluyor. Olmak üzere... Bundan sonraki FIRTINA'ya hazırlıklı olup eyyamcıların DALGA KIRAN' lıklarına fırsat vermeyelim. BU KERVAN DURMAZ, durdurulamaz. Dünya yeni ufuklara yelken açmış vaziyette ve bu yelkenin yönlendiricisi DEST-İ HAFÎ'dir (gizli el). Dest-i Hafi' nin mânâsına nüfûz edemeyenler, hâdiselerin arkasından NAL TOPLAYARAK mızıkcılık vede MIZIKAÇILIK yapmaya devam edecekler. Lidersiz kitle hareketleri 21. ASRIN kerâmet çapında hadisesi... Lidersiz hareket olur mu? Olmaz! Öyleyse yaşanan ne? Yineleyelim; hareket LİDERSİZ DEĞİL! Yeter ki DEST-İ HAFÎ' nin hikmetine MUTTALÎ OLUN! “Surda bir gedik açtık mukaddermi mukaddes / Ey kahpe rüzgar artık ne yandan esersen es.”

 

[mürmüdük]

ANLAŞILMAYAN ŞEY Türkiye' de birileri ısrarla birşeyleri anlamama gayreti içinde. Birileri de bu anlamama gayreti içinde olanlar üzerinden bil istifâde yelkenlerini rüzgarla doldurma gayreti içinde. İkinciler pusuda yatmış hâin tâifesini temsil ederken, birinciler muhterisliklerinin kurbanı durumundalar. Bu taifenin içindeki iyi niyetliler de, saf'lıklarının kurbanı durumundalar. Bir ülke düşünün! Bu ülke insanları bir asırlık son zaman dilimini alçaklığın, hainliğin her türlüsünü tadarak ömür sürmüş, tam; “İşte bulduk” dedikleri noktada ihânetin büyüğüne kurban gitmişlerdir. Fakat her nasılsa, bu kurbanların bir kısmı hâlâ rutine bağlı yaşamanın normalliğine inanır durumda. Yâni, her şey eskiden olduğu gibi devam ediyor – edecek ve bu durumun da anormâl bir tarafı yok. Halbuki zemin öyle sarsılmış ve herşey öylesine alt – üst olmuş ki, dünün oyun kurucuları bugünün kaosundan kurtulabilmenin bile hesâbını yapamaz duruma düşmüşlerdir. Garib olan şu ki, mazlum ve mağdur olanın eski durumu kanıksamış olmasından kaynaklanan psikolojisi, bir çok kazanımın elde edilmemesine sebep oluyor. Hâlâ NATO' nun oyunları, hâlâ, bunun altında İsrail var tedirginliği, hâlâ, batı bunu bize yedirmez zevzekliği, hâlâ ABD külli irâdedir şapşallığı... Arap fırtınasının ortalığı darmadağın eden etkisi bile, hâlâ ABD' nin eski zenci dışişleri bakanı' nın Mısır' da söylediği bir söze istinâden etkisiz kılınmaya çalışılıyorsa, varın gerisini hesab edin. ABD' de ikinci şehir iflâs ilân ediyor, ama hâlâ “külli irâde”!.. Yunanistan, İspanya, İtalya, İngiltere, Fransa, Almanya içine düştükleri kaostan nasıl çıkacaklarını hesab edip kara kara düşünmekte, ama hâlâ avrupa bu işe ne der, sarsaklığı devam etmekte. Sovyetlerin artığı Rusya' nın 'eski hâl muhâl' durumu gözönüne alınmadan, hesap kitap yapmalar vs. vs... Evet, tabii ki kimseyi küçümsemek doğru değil. Tabii ki yaralı hayvan tehlikelidir. İyi de HAYVAN YARALI !.. Yâni, sen yaralarını hızla sararken, o kan kaybı içinde Bu durum senin mi, yoksa onun mu psikolojisini bozar?.. Doğru düşünmek lâzım! İşte Suriye meselesi, Tuhaf, garib ve aptalca şeyler söyleniyor, yapılıyor... Bu şartlarda değil, eski hâliyle bile Baas rejimine eyvallah demek mümkün değilken (maslahat icabı diyalog hariç), bugün bile onu savunmaya kalkmak hangi akıl, hangi izan' la izah edilebilir?... Sağdan, soldan, müslümandan bazılarının bu olaya tavır alışını, ya kaos dönemlerinin şaşkınlığı, ya ferâset eksikliği, ya da muhteris ahlakla açıklayabiliriz ancak. Bunlar değilse ne? Klâsik ifadeleri çok aşmış şekliyle yeniden modernize ederek söylenmesi gereken, dövizleştirerek kale burçlarına asılması gereken söz şu olsa gerek: TÜRKİYE BIÇAK SIRTI BİR DURUM ARZ EDİYOR... Bu minvâlde sözler her iktidar döneminde kendi konumlarının muhafazası bâbında söylenegelmiştir. Bugün de aynı psikoloji depreşmesi içinde arz-ı endâm ettiğini zannedenler hem kaybeder hem de kaybettirirler. Saflar öylesine sıklaşmaya muhtaç bir hâl almıştır ki, içine girilen sürecin sâlimen atlatılabilmesi, her zamankinden farklı olarak ciddi mânâda KENETLENME' ye muhtaçtır... Âdi politikalar, kurnaz siyâsî manevralar ancak sahibini mâğdur eder. Zira her şey o kadar HAK istikametine yönelmiştir ki , eski ayak oyunlarını unutmayanlar BÜYÜK OLUŞ' un altında mağdur olacaklar. Her şey netleşiyor. Resmin bütününü görmemize az bir zaman kaldı.Belki de tek eksiğimiz, hâlâ düşman saflarından üflenen borozanların tesirinden kurtulamamış olmamızdır. PROPAGANDA SAVAŞI' nı kazandığımız gün çok şeyler bir anda yıkılacak, değişecek... Bu savaşı kazanabilmemiz için biraz TEFEKKÜR yeterli... Biraz tefekkür, yâni KAZ gibi düşünmemek. Menfaat ve muhteris kelimelerinin hasrında kendilerini kaybedip bu süreci yanlışa kurban etmek isteyenler vebâlin de büyüğüne mâruz kalacaklarını unutmasınlar. Büsbütün hainlere zâten sözümüz yok.

 

[mürmüdük]

Av. Osman Karahan Halep'te Şehid Düştü!

Türkiye'deki hukuk mücadeleleriyle tanınan Av. Osman Karahan Halep'te şehit düştü.Karahan kamuoyunda El-Kaide'nin Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen Lui Sakka'nın avukatı olarak tanınıyordu...

"İslami camia içinde hukuk mücadelesi veren ve çok sayıdaki davada etkili savunmalar yapmakla tanınan Av. Osman Karahan Suriyeli Müslümanların var olma savaşına destek vermek için gittiği Halep’te şehit düştü.
Türkiye’de Müslümanların yargılandığı pek çok davada, Müslümanların avukatlığını yapan Av. Osman Karahan Suriye’nin Halep şehrinde Baas çetelerine karşı sürdürülen direniş esnasında şehadet şerbetini içti.
Şehadet haberini Ahmet Gündüz isimli silah arkadaşından sonra kardeşi Av. Selahattin Karahan da doğruladı.
Karahan, yaptığı savunmalarda İslam’ın izzetinden ödün vermeyen, etkili ve siyasal bir dil kullanmakla tanınıyordu. Savunmalarında sadece yürürlükte olan kanunları değil, evrensel hukuk ve İslam’ın bahşettiği temel hakları da dikkate alan bir dil kullandığı için, mahkeme salonlarında da İslami mücadele verilebileceğini göstermişti.
Av. Osman Karahan, sadece Suriyeli Müslümanların değil, Irak’tan Afganistan’a kadar pek çok coğrafyada direnen Müslümanların yanında olduğunu ifade etmiş ve bu ülkelerden Türkiye’ye gelen çok sayıdaki muhacir ve mücahidin haklarını da müdafaa etmişti.
İnsan Hukukunu Koruma Derneği (İHADER) başkanlığı da yapan Av. Karahan başta El-Kaide'nin Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen Lui Sakka olmak üzere mağdur edilen birçok Müslümanın avukatlığını yapması nedeniyle medyada hedef gösterilmiş ve polis tarafından gözaltına alınmıştı.
Suriyeli mücahidlerin onurlu direnişleri etrafında vehimler oluşturulmaya ve karalanmaya çalışıldığı bir dönemde, Türkiye’deki mevki ve titrini bir kenara bırakarak Halep direnişine destek olmak için Suriye’ye giden Osman Karahan arkasında tertemiz bir miras ve güzel bir örneklik bırakarak ahiret yurduna göç etti. Kendisine Rabbimizden rahmet diliyor; yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyoruz.
Şehidimiz için İstanbul’da gıyabi cenaze kılınacaktır. Cenaze namazının yeri ve tarihi kısa süre içerisinde okuyucularımıza duyurulacaktır.

Haksözhaber




​