Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Yazın Tesettür Olmaz mı??? (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
52
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Meselâ bir de kot pantolon (bluecin) meselesi var. Özellikle genç kızların rağbet ettikleri kot pantolon Amerika’da gemici tayfaları ile amelelerde iş elbisesi olarak kullanılan bir türdür. Şimdi ise bütün dünya milletlerinde gözlenmektedir. Zengin-fakir, yaşlı-genç, kadın-erkek herkesin giydiği bir giyim türü olmuştur. “At izinin it izine karışması” misâli kimin ne olduğu, neyi temsil ettiği ayırd edilemez olmuştur. “Altı kaval üstü şişhane” tabiri de başını bağlayan altına da kot pantolon giyen hanımlar için uygun olur herhalde. Öncelikle hangi dünya görüşünün insanı olduğunu idrak etmelisin. Batı hayat tarzına mı, İslâmî hayat tarzına mı mensupsun? İki sembolü birden kullanmak aslında hiçbir şey olunamadığının habercisidir. Kıyafetin siyasî misyonunu göz ardı etmemek gerekir. Ân’ın bizden beklediği keyfiyeti kıyafet şeklimiz ve tavrımız ile sergileyebilmeliyiz. Kadın kılığını; mektepli kızlarda giyim, genç kızlarda giyim, evli kadınlarda giyim şeklinde sınıflandıran Üstad olması gereken özellikleri şu şekilde sıralıyor:
“Her türlü züppelik ve hafiflikten çekinmek ve güya zarâfet adına bir takım mânâsız ve esassız uğur işaretleri ve (fetiş)ler taşımaktan utanmak... Ve topyekûn, her çizgisi ve her rengiyle, derin bir ismet ve iffet edasını heykelleştirmek...”
“Bütün dar ve teşhirci giyim şekilleri, fazla süs gayretleri, kısa etek, açık saçık nahiyeler, mübalâğayla boya, koku vesaire, bizim esas telakkimize zıt olduğu kadar dünyanın bütün muaşeret edeblerine de taban tabana zıttır.”
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,164
Tepki puanı
3,499
Puanları
163
Yaş
46
Rabbim hepimizi emrine itaat eden, üç günlük dünyanın fânî zevklerine aldanmayan kullardan olmamızı nasip etsin.
ben sözüm ona tesettüre girdiklerini sanan kardeşlerimizi gördüğümde çok üzülüyor ve dua ediyorum...
nasıl çocuklarımızı küçük yaşta namaza alıştırıyorsak tesettür konusundada bilinçlendirmemiz gerekiyor.camiye getirilen kız çocuklarını gördüğümde annelerin bu konuda çok gevşek olduklarına şahit oluyorum.küçüktür düşüncesiyle sadece kısa kollu tişört ve pantolon girdiriyorlar.malesef cami hocalarıda bu konuda hassas değiller...
birde güneş gözlüğü hakkında ne düşünüyorsunuz çok merak ediyorum.güneş gözlükleri tesettürlü hanımlarda çok dikkat çekiyor.ben kullanıyorum eve gelene kadar utancımdan yerin dibine giriyorum ama sağlığım açısından kullanmak zorundayım.rabbim biliyor ya takmazsam dışarı çıkmam mümkün değil.ama çok utanıyorum Allah affetsin.bu yaz elimden geldiğince acil bir işim yoksa gündüz dışarı çıkmadım.
Rabbime emanet olunuz.
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,764
Tepki puanı
1,035
Puanları
163
Yaş
48
Konum
Gönlün olduğu yerde
Esselamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu

Esselamün Aleyküm ve Rahmetullahi ve Berekatuhu

Ve aleyküm selam..

hakkınızı helal edin görmemiştim..


hadisede geçen kadının giydiği sirvaldır...
bu bir nevi içlik elbisedir şalvar gibidir.. geniştir dökümlüdür..

ve ayrıca bu giyilen sirval normal şartlarda görünmemektedir..
bir kaza hali ile görünmüştür ki.. eğer sirval olmasaydıda bacağı gözükseydi de bunda o kadın için yine bir günah yoktu.. zira bu hususta kadın masumdur.. fakat sirvalı giymesi ile kendini daha ziyade mesture kılmıştır.. ve efendimiz sav. tarafından meth edilmiştir...

şimdi bu meyanda söylenecek çok söz var..

*o kadının giydiği sirvaldı yani bir bakıma şalvar bir don. bugünkü bayanların giydiği pantolon ile uzaktan yakından alakası olmayan bir elbise..

*acaba o kadın sirvalını aşikar eden bir üst kıyafet ile ortalıkta dolaşsyadı.. yani düşmekten dolayı değilde normal şartlarda yürürken bu iç kıyafeti gözükseydi günümüz tesettürlüleri gibi... efendimiz sav. o kadını meth edermiydi... düşünmek lazım..

*günümüzün tesettürlü hanımefendileri pardesülerinin altından pantolonu ne maksatla giyiyorlar...? gerçekten bi yerde düşerimde mahrem'im gözükür maksadı ile mi? yoksa şık olduğunu düşündükleri için mi ? bu soruyuda her hanımefendi kendine sorsun..

Ve özetle..
bu bir kimlik mücadelesi olmuştur...
osmanlı kadını çarşaflı veya feraceliydi..
osmanlı yıkılıp türkiye cumhuriyeti kurulunca.. bir takım kampanyalar başlatıldı. "Çarşafı getir mantoyu götür" çarşafını verene çok daha pahalı olan manto veriyorlar dı.. o zaman ki manto da çarşaf kadar tesettür sağlayan geniş ve uzundu..
kısaca geçiyorum
o manto bu günkü tunik oldu...
o zaman diyorlardı ki bu mantolarda tesettürdür..
şimdi de diyorlar ki; "pantolon üstü tunikte tesettürdür..."
yakında derler ki; "iç çamaşırı üzerine uzun kollu atlet te tesettürdür..."

yıllar önce robalı pardesü giyen hanımlar, bir zaman sonra pardesüleri daralttılar. yetmedi birazda kısalttılar... ayak bilekleri gözükmeye başlayınca altına pantolon icat ettiler.. altında pantolon olunca pardesüleri dizlerine kadar kısaltmakta sakınca görmediler.... bu kadar kısaldıktan sonra pantolonlar gözüktüğü için güzel pantolon giyinmeye başladılar.. ve bir anda kısa pardesülerin yerini tunikler aldı.. öyle ya ikiside aynı boyda ve aynı işe yarıyor... neden olmasın.. sonra sonra sonra..

bu günkü hale geldi müslüman ve kendini tesettürlü sanan kadınlar..
altında dar bir kot pantolon üzerinde bir badi.. ve renga renk küçücük bir başörtüsü... yüzündeki boyadan dolayı palyaço gibi olduğunun farkında olmayan.. sözde tesettürlüler..
işte bu yukarıda anlattığım tesettürün evrimidir..

tesettürün aslını muhafaza edenler müstesna..!

açık desen açık değil, kapalı desen hiç alakası yok...

benim zavallı bacılarım.


Cevabınız için teşekkür ediyorum Abimiz HAK ne demek

Allah c.c. razı olsun...hanım kardeşlerimiz bunu özellikle okusunlar diye cevap vermenizi özellikle istedim..Sonuç itibariyle benden daha bilgilisiniz..

Hocam derdi ki ; birşey olduğunda kalbine bak...vicdan azabı çekiyor musun? ...çekiyorsan demekki var bir yanlış...
Birde tüm açık kardeşlerimiz için dua edin der...

Benim vicdanım pantolunu kabul etmiyor,makyajıda....çok renkliliğide...
Çünkü kadınız...tek bir rimel bile yetiyor baktırmaya..Allah c.c. muhafaza buyursun..

Bizde dua ediyoruz...edeceğizde inşallah..Rabbim kalp gözüyle görmeyi nasip eylesin cümlemize...Rabbim Tesettürü ve İbadetleri zevk ve zamana göre değil İslama uygun şekilde yapmayı , O'nun rızasına uygun şekilde yaşayıp ölmeyi nasip eylesin bizlere inşallah
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Ne mutlu başörtüsünü siyah seçip, onuda omuzlarından aşağı bırakana...
Ne mutlu pantolonu ''erkek giysisi'' sayıp giymeyenlere...
Ne mutlu mantosu ayak bileklerinden sarkana...
Ne mutlu makyaj yapmayana...
Ne mutlu saçlarını deve hörgücü gibi yapmayanlara...
Ne mutlu tırnaklarının altında şeytan barındırmayana...
Ne mutlu ayakkabısını topuksuz seçene...
Ne mutlu tesettürü hakkı ile taşınayana...

Elhamdülillah elhamdülillah elhamdülillah,
 

Nazar57

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Ağu 2008
Mesajlar
1,308
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Allah razı olsun..
Çok dogru yazı..
Vücut hatları belli olduktan ,için gorundukten sonra kapansan ne kapanmasan ne!
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,105
Tepki puanı
7,408
Puanları
163
Yaş
52
Konum
Alanya
Bizde, "Ya hep, ya hiç!"cilik yoktur!
Bugün hepsini yapamayanlar, ne kadarını yapıyorlarsa onunla başlayabilirler. Yarın da daha ilerisine ilgi duyabilirler, mükemmeline yönelebilirler.
Yeter ki mükemmeline ait sınır bilinsin, oranın ne kadar uzağında kalındığı da hatırlansın.
'Şimdi değilse ne zaman?' diyerek eksikli kusurlu da olsa hemen başlama tercih edilsin.

Kaldı ki, kimse kendisini kusursuz göremez.
Kendisini mükemmel sananların dahi kusurları olmaktadır.
Kim benim kusurum yok, diyorsa o söz en büyük kusur olarak ona yetip de artar bile.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt