Gülüşü Yaralı
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 6 Şub 2008
- Mesajlar
- 5,741
- Tepki puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
- Konum
- ha bura :)
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Yeni Mesnevi-i Nuriye tercümesi çıktı
Arapça, İslâmî ilimler ve Risale-i Nur konusunda uzman bir heyetin müzakeresinden geçerek hazırlanan "Arapça Mesnevî-i Nûrî Tam Tercümesi" Nur okurlarının istifadesine sunuldu. Ümit Şimşek tarafından tercüme edilip Nesil Yayınlarınca yayımlanan bu tercümenin en belirgin özelliği, aslı Arapça olan bu eserin tamamının çevrilmiş olması.
Arapça aslı "el-Mesneviyyü'l-Arabiyyü'n-Nûrî" olan ve "Arapça Mesnevî-i Nûrî Tam Tercümesi" ismiyle Nesil Yayınları tarafından yayımlanan ve Ümit Şimşek tarafından tercüme edilen eser Mehmed Fırıncı, İhsan Kasım Salihî, Ali Katıöz gibi önemli isimlerin bulunduğu ilmî bir heyeti görüş, mülahaza ve istişareleriyle son halini aldı. Ümit Şimşek, bu önemli risale ve yeni yayımlanan tercümeyle ilgili hakkında şunları söylüyor:
Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri tarafından “Risale-i Nur’un çekirdeği ve fidanlığı” olarak vasıflandırılan Arapça Mesnevî-i Nuriye hakkında ilim ve kalem ehli tarafından pek çok şey söylenmiştir, hiç şüphesiz bundan sonra da söylenecektir. Zira bu benzersiz eserin insanı hayrette bırakan yönleri saymakla bitecek gibi değildir.
Risale-i Nur’un çekirdeği olmak, bu eser için, “Risale-i Nur’un hakikatlerini çok daha küçük bir hacimde ihtiva etmek” mânâsıyla sınırla kalmıyor. Gerçi bu kadarı da Mesnevî’yi misilsiz bir eser yapmak için kâfidir. Çünkü Risale-i Nur Külliyatının binlerce sayfasında tafsilâtlı bir şekilde açıklanan hakikatler, bu eserde yoğunlaşarak bir kitap hacmine sığdırılmıştır.
Eserin bundan başka bir hususiyeti de, yaşanan bir hayatın mahsulü olmasıdır. Fakat onu netice veren hayat da alelâde bir hayat değildir; nasıl Mesnevî’ye bütün bir Risale-i Nur Külliyatının hakikatleri sığmışsa, o hayata da asırların hadiseleri, mücadeleleri, tefekkür ve tecrübeleri aksetmiştir. Eserin her satırında, öylesine yoğunlukla yaşanmış bir hayattan sahneler seyredilir.
Arabî Mesnevî-i Nuriye’yi benzersiz kılan bir diğer hususiyeti ise, üslûbudur. Bediüzzaman’ın, sonradan Risale-i Nur’un o esrarlı diline dönüşecek olan eşsiz üslûbu, bu eserin her satırında kendisini göstermekte ve okuyucunun ruhunda ilim ve tefekkür hazzıyla beraber şiir lezzeti de bırakmaktadır. Ne çare ki, o üslûbu bir başka lisana, hele bugünkü Türkçeye aynen aktarabilmek mümkün değildir.
Bu tercüme çalışması, Mesnevî-i Nuriye’nin ilk tercümesi değildir, herhalde sonuncusu da olmayacaktır. Zira hiçbir tercüme, böyle her cihetle mükemmel bir eserin yerini tutamaz. Bu tercümeler arasında en mümtaz yere sahip olanı, Müellifin sağlığında kardeşi Abdülmecid Nursî tarafından yapılmış olanıdır. Bu eser, fevkalâde bir dirayetle ve nefis bir Türkçe ile vücuda getirilmiş olmakla birlikte, ne yazık ki, Mesnevî’nin tamamını ihtiva etmemektedir. Ayrıca, tercümede umumiyetle serbest bir tarz ihtiyar edilmiş ve bu da yer yer eserin orijinalinden farklı durumların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu eksikleri ikmal ederek okuyucuya tam bir Mesnevî tercümesi sunmak, ilk olarak, muhterem Abdülkadir Badıllı’ya nasib olmuştur ki, bu tercüme, elinizdeki yeni tercüme çalışmasında da istifade edilen bir kaynaktır.
Nesil Yayınları tarafından neşredilen tercüme ayrıca Arapça, İslâmî ilimler ve Risale-i Nur konusunda uzman bir heyetin müzakeresinden geçmiş olarak okurlarına ulaşmaktadır. Bu heyeti teşkil eden, İhsan Kasım, Ali Katıöz, Mehmet Fırıncı, Said Özadalı, Mehmet Paksu, Abdülhamid Doğan, Hüseyin Yılmaz, Ahmet Nazlı, Yakup Erdoğan ve Abdurrahman Iraz’a teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Kaynak: www.nesilyayinlari.com
* Bu haber Risale-i Nur Araştırma Merkezi tarafından hazırlanmıştır. Kaynak gösterilerek veya izin alınarak yayınlanabilir.