Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

20 ocak 2007/1 muharrem 1428 (1 Kullanıcı)

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
Hicri-Kameri yılın ilk ayı.

Hicri tarih, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlar. Ancak takvim başlangıcı olarak bu tarih, Hz. Ömer devrinde kabul olunmuştur. Ondan önce arapların belli bir tarihi yoktu. Bazı önemli hadiseleri (Hz. İbrahim'in ateşe atılışı, Fil vakası vb.) tarihe başlangıç olarak gösteriyorlardı.

Hicretten on altı yıl sonra (638), dönemin halifesi Hz. Ömer'in emriyle Medine'de bir meclis toplanarak, tarih meselesine bir çözüm bulunması istendi. Hz. Ali'nin teklifi ve mecliste bulunanların kabulü ile Hz. Muhammed (a.s)'in hicreti, İslâm tarihine başlangıcı ve Muharremin de bu yılın ilk ayı olması kararlaştırıldı. Böyle bir uygulamanın konulmasına sebep olarak şu iki husus gösterilmektedir. Hz. Ömer devrinde ibraz edilen bir borç senedinde ödeme için vâde tarihi olarak gösterilen Şaban ayının, geçen yılın mı yoksa gelecek yılın mı olduğu kestirilememişti. Ayrıca aynı dönemde Basra valisi olan Ebu Musa el-Eş'arî'den gelen bir yazıda; Hilâfet makamından gönderilen kâğıtların hangisi önce hangisi sonra olduğu ve hangisinin hükmüyle hareket edilmesi gerektiğinin bilinmediği cihetle, bu sorunun acilen halledilmesi isteniyordu. Bu nedenlerle Hicret İslam tarihine başlangıç teşkil etmişti.

Hicrî-Kamerî yıl, on iki aydır. İlk ayı olan Muharrem ile birlikte Receb, Zilkade ve Zilhicceye Araplar "eşhur'i hurum" adı verir ve bu aylarda savaştan ve anarşiden uzak dururlardı.

Hz. Muhammed (s.a.s), bu ayın dokuz, on ve on birinci günleri oruç tutmayı ashabına tavsiye etmişti. Peygamber Efendimiz buyurur ki: "Ramazan orucundan sonra, tutulan oruçların en faziletlisi Allah'a izafet ile şereflendirilen Muharrem ayındaki oruçtur" (Riyazü's-Sâlihin, II, 504). Diğer hadislerde, Muharrem ayının onuncu gününe rastlayan ve pek çok önemli olayın cereyan ettiği "Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir" (Riyâzü's-Salihin, II, 509).

Emevilerin ikinci hükümdarı Yezid zamanında ve hicri 61/milâdi 680 yılı Muharrem ayının onuncu cuma gününde vuku bulan Hz. Hüseyin'in şehadeti meselesinden dolayı Şiilerce o gün matem günü sayılmış ve bu matem daha sonraları geniş çapta ve resmi bir hüviyete bürünmüştür.

Aşura günü denilen Muharrem ayının onuncu gününde, tarihte pek çok önemli olayın meydana geldiği rivayet edilmektedir. Bunlar arasında şu olayları saymak mümkündür: Nuh (a.s)'un gemisinin tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturması bu güne rastlar. Bilindiği gibi bu olay, Hz. Nuh'a inananların bir gemi vasıtasıyla kurtulduğu ve inkarcıların da bütünüyle yok olup gittiği bir olay olmuştu. Bunun yanında, Hz. Adem'in tevbesi, Hz. İbrahim'in ateşten kurtulması ve Hz. Yakub'un oğlu Hz. Yusuf'a kavuşması bu güne rastlar. Öte yandan Muharrem ayının onaltıncı günü Kudüs'ün kıble tayin edildiği ve on yedinci günde Fil ashabının geldiği gün olduğu nakledilenler arasındadır.

Muharrem ayının Osmanlılar devrinde de ayrı bir yeri vardı. Bu ay dolayısıyla şairlerin yazdığı ve "Muharremiye" adı verilen manzum şiirlerin sayısı oldukça kabarıktır. Ayrıca yeni sene başı olması hasebiyle bu ayda, devlet erkanı, padişahın huzuruna çıkarak yeni yılı tebrik eder ve padişahın "Muharremiye" denilen hediyelerini alırlardı.

Muharrem ayı Osmanlı arşivlerinde "Muharremü'l-Haram" şekliyle geçmekte ve kısaca "mim" rumuzuyla gösterilmektedir.




AŞÛRÂ

Kamerî ayların ilki olan Muharrem'in onuncu günü. Âşûre günü adını alan bu günde oruç tutulurdu. Âşûre orucu denen bu oruç, İslâm'dan önce Araplar'ca bilinirdi. Âşûre kelimesinin İbrânice aşûr'dan geldiği ve o günde Araplar'ın oruç tuttuğu dikkate alınırsa, kelimenin bütün Sâmî diller arasında ortak bir kelime olduğu anlaşılır. (Buhârî, es-Savm, 1; Umdetü'l-Kârî fi Şerhi Sahîhi'l-Buhârî, V, 351) Bu kelime Yahudîler'de büyük keffâret günü için kullanılmıştır. (Tevrat, Levililer, 16, 29 vd.) Hz. Peygamber Medîne'ye geldiği zaman Yahudiler'in Âşûre günü oruç tuttuklarını gördü ve bunun ne orucu olduğunu sordu. Cevap olarak şöyle dediler:

"Bugün, iyi bir gündür. Allah, İsrailoğulları'nı Firavun'un zulmünden bugün kurtarmıştır. Musa (a.s.) Allah'a şükür için bugünde oruç tutmuştur. Biz de tutarız dediler. Hz. Peygamber; "Biz Musa'nın sünnetine sizden daha yakınız, dedi ve o gün oruç tuttu ve ashabına da tutmalarını emir buyurdu. " (Buhârî, es-Savm, 69; Tecrîd-i Sarih, VI, 308, 309)

Hz. Âişe'den nakledilen şu hadiste, Allah Resulu'nun Mekke döneminde de aşûre orucu tuttuğu anlaşılır.

"Cahiliye devrinde Kureyş, Âşûre gününde oruç tutardı. Hicretten önce Hz. Peygamber de aşûre orucu tutardı. Medine'ye hicret ettikten sonra bu oruca devam etti. Ashabına da tutmalarını emretti. Ertesi yıl, Ramazan orucu farz kılınınca, aşûre günü orucunu bıraktı, isteyen bu orucu tuttu, dileyen de bıraktı" (Buhârî, es-Savm, 69; Tecrîd-i Sarîh, VI, 307, 308).

İslâm bilginleri aşûre orucunun vacip değil, sünnet olduğunda görüş birliği etmişlerdir. Yalnız İslâm'ın başlangıcındaki hükmü konusunda, Ebû Hanîfe vacip derken, İmam Şâfiî müekked bir sünnet olduğunu söylemiştir. Ramazan orucu farz kılındıktan sonra, bu oruç müstehap olmuştur. Ayrıca Yahudiler'e benzememek için Muharrem'in 9,10 ve 11'nci günlerinde oruç tutmak güzel görülmüştür.

Bugün bütün sünnî müslümanlarda Muharrem'in 10'u oruç günü kabul edilirken, bazı tarihi sebeplerden dolayı da mukaddes sayılır. Özellikle Hz. Nûh'un gemisinin bugünde tufandan kurtulup Cudi dağının tepesine oturduğunu anlatan söylentiler önemlidir.

Âşûre adlı tatlının menşei de buna dayanır. Gemidekiler o günü kutlamak istemişler ve geminin ambarında arta kalan erzakı karıştırıp bir aş pişirmişler. İşte aşûre pişirme âdeti buradan kalmıştır. Yine Âdem (a.s.)'in tövbesinin bugünde kabul edildiği, Hz. İbrahim'in bugünde ateşten kurtulduğu, Hz. Yakub'un, oğlu Hz. Yusuf'a bugünde kavuştuğu kaynaklarda kaydedilen rivayetler arasındadır.

Şiîler Hz. Hüseyin'in Kerbelâ'da şehit edildiği gün olan on Muharrem'i matem günü sayarlar ve Muharrem'in biri ile onu arasında gülmez, et yemez, yeni elbise giymez, yeni bir işe başlamazlar. On Muharrem dövünme ve yas günüdür. Sonra yas bitti mi aşûre törenleri başlar.

Âşûre günü sürme çekmek, gusül etmek, kına yakmak, büyükleri, âlimleri, hastaları ziyaret etmek, yetimlerin başını okşamak, hububât ve tatlı pişirmek, İhlâs suresini okumak, sevinmek ve bugünü ayrı bir gün olarak kutlamak İslâm'da olmayan bir davranıştır. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s.)'den gelen ne sahîh ve ne de zayıf bir hadîs vardır. Hadîs diye rivayet edilen bazı sözler tamamen uydurmadır. Sahabeden ve dört mezhep imamından vb. kimselerden de bir rivayet olmadığı gibi, muteber kitapların hiçbirinde de buna dair bir haber yoktur. (İbn Teymiye, Mecmûu'l-Fetâvâ, Kahire 1326, II, 48; es-Subki, el-Menhel, Kahire 1393, X, 209) O hâlde bugünde böyle bir tatlı pişirip yakınlara ve komşulara dağıtmak tamamen bid'at ve İslâmî olmayan bir örftür.



kaynak:islam ansiklopedisi
mefail hızlı
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

AŞURE GÜNÜ TUTULAN ORUCUN FAZİLETİ:

Resulullah (S.A.V.) efendimizin şöyle buyurduğu anlatılmıştır Bir kimse, muharrem ayında bir gün oruç tutar ise onun için her güne otuz günlük oruç sevabı vardır.

Bir rivayete göre; İbn-i Abbas (R.A.) Resulullah (S.A.V.) efendimizin şöyle buyurduğunu anlatmıştır: Bir kimse, muharrem ayında, aşure günü oruç tutar ise onun için on bin melek sevabı verilir. Bir kimse, muharrem ayında aşure günü oruç tutarsa onun için on bin şehit sevabı, on bin hac eden ve umre eden sevabı verilir.

Bir kimse, aşure günü bir kimsenin başını okşar ise o yetimin başındaki tüylerin sayısı kadar o kimsenin cennette derecesini arttırır.
Bir kimse, aşure gecesi, oruçlu bir mümine iftar ziyafeti verir ise Muhammed ümmetinin tümüne iftar ziyafeti vermiş ve hepsinin karnını doyurmuş kadar olur.
O gün, siz de oruçlu olunuz. O günde, çoluk çocuğunuza bolluk gösteriniz.
Her kim, aşure günü, malından bolca harcar ise Allah-ü Teala, senenin diğer günlerinde ona bolluk ihsan eyler.
Bir kimse, aşure günü oruç tutar ise kırk senelik günahına kefaret olur.
Bir kimse, aşure gecesini ihya eder de; gündüzünü dâhi oruçlu geçirir ise ölüm acısını anlamadan ölür.



ALLAH'u Teâlâ (Celle Celalühu); Aşure gününü oruçlu geçirene 1000 Hac, 1000 Umre ve 1000 Şehid sevabı yazar ve kendisine doğu ile batı arasındakilerin ecri verir. Bu kişi Hz. İsmail'in (A.S.) çocuklarından 1000 köle azad etmiş gibi olur. Kendisi adına Cennet'te 70.000 köşk kaydedilir.Ve ALLAH C.C. ONUN CANINI CEHENNEME HARAM KILAR.



Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Aşure günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur.) [Müslim, Tirmizi, İ. Ahmed, Taberani]
(Aşure günü oruç tutan o yıl tutamadığı [nafile] oruçlarının sevabına kavuşur.) [Deylemi]
(Aşure günü bir gün önce, bir gün sonra da tutarak Yahudilere muhalefet edin.) [İ.Ahmed]

(Aşurenin faziletinden faydalanın! Bu mübarek günde oruç tutan, melekler, peygamberler, şehidler ve salihlerin ibadetleri kadar sevaba kavuşur.) [Şir’a]
[Yalnız Aşure günü oruç tutmak mekruhtur. Bir gün öncesi veya bir gün sonrası ile tutmalı!]

Peygamber efendimiz bir gün öğleye doğru buyurdu ki:
(Herkese duyurun! Bugün bir şey yiyen, akşama kadar yemesin, oruçlu gibi dursun! Bir şey yemeyen de oruç tutsun! Çünkü bugün Aşure günüdür.) [Buhari, Müslim, Ebu Davud]
 

MEDEDKAR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Tem 2006
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

Emeğine sağlık şevvalmina Allah razı olsun..:)
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

AŞURE GÜNÜNÜN FAZİLETLERİ
sahabe Resulullah (S.A.V.) efendimize şöyle buyurdu:Evet, öyledir.

Allah-ü Teala, semaları aşure günü yarattı.
Dağları aşure günü yarattı.
Denizleri aşure günü yarattı.
Kalemi aşure günü yarattı.
Levhü aşure günü yarattı.
Âdem Aleyhisselamı aşure günü yarattı. Âdem Aleyhisselamı aşure günü cennete koydu.
İbrahim Aleyhisselam, aşure günü doğdu. Allah-ü Teala onu aşure günü ateşten kurtardı. Oğluna kurban fedaisini aşure gününü yolladı.
Firavun, aşure günü suda boğuldu.
Allah-ü Teala Eyüp Aleyhisselamı hastalık belasından aşure günü kurtardı.
Allah-ü Teala Âdem Aleyhisselamın tövbesini aşure günü kabul buyurdu.
Allah-ü Teala, Davut Aleyhisselamın günahını aşure günü bağışladı.
İsa Aleyhisselam, aşure günü doğdu.
Kıyamet de aşure günü kopacaktır.”
Bu sırada, Hz. Ömer (R.A.) şöyle dedi:
Ya Resulullah, Allah-ü Teala aşure gününü vermekle bize üstünlük ihsan eyledi
Bundan sonra, Resulullah (S.A.V.) efendimiz şöyle buyurdu:
Allah-ü Teala, semaları ve yeri öyle bir aşure günü yarattı.
Yıldızları da öyle bir aşure günü yarattı.
Arşı aşure günü yarattı. Kürsiyi dahi onun gibi bir aşure günü yarattı.
Cebrail Aleyhisselamı aşure günü yarattı; melekleri dahi, onun gibi bir aşure günü yarattı.
İdris Aleyhisselam, aşure günü semaya yükseldi.
İsa Aleyhisselam, aşure günü semaya yükseldi. İsa Aleyhisselamın doğumu dahi, aşure günü olmuştu.
Allah-ü Teala, Süleyman Aleyhisselama mülkünü aşure günü verdi.
Yüce Rahman Rabbin arşa istivası, aşure günü olmuştur.
Semadan ilk yağmur, aşure günü yağmıştır.
İlk rahmet, aşure günü nazil olmuştur.
Bir kimse, aşure günü boy abdesti alır ise ölüm hastalığı hariç; hiç hasta olmaz.
Bir kimse, aşure günü gözlerine sürme çeker ise sene boyunca göz ağrısı görmez.
Bir kimse, aşure günü bir hastayı ziyaret eder ise Âdem’in oğlunu ziyaret etmiş gibi sevap alır.
Aşure günü birine bir içimlik su veren kimse göz açıp kapayıncaya kadar zaman dahi, Allah’a asi olmamış gibi olur.



Kaynak: Abdulkadir Geylani/Gunyet’üt Talibin
 

neslihantuncel

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Tem 2006
Mesajlar
473
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

PAYLAŞIMIN İÇİN ALLAH RAZI OLSUN.İNŞALLAH AŞURE GÜNÜNÜ ORUÇLU GEÇİRMEK NASİP OLUR..
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

Aşure Günü'nün Faziletleri ve Duaları

Muharremin Onuncu günnüne Aşure Günü denir.

Bugüne özel bir saygı gösterilmelidir.

Zira Arşın hamili bulunan melekler o günün değerini bilirler.



Efendimiz buyurdular ki:



“İbrahim (a.s) Aşure günü doğmuştur. Allah O’nu Nemrud’un ateşinden Aşure Günü kurtarmıştır. Allah O’na doğru yolu Aşure Günü göstermiştir.”



O gün Cebrail (a.s), Mikail (a.s) ve İsrafil (a.s)’ın, Arş ve Kürsün yaratıldığı gündür. Gökler, yer ve Cennet o gün yaratılmıştır. Tuba Ağacı Aşure Günü dikilmiştir. O günde kemal erbabının kendilerine vaad edilen mertebeye ulaşmış olmaları bugünün hayırlı, uğurlu ve bereketli bir gün olduğuna açık bir delildir.



Aşure Günü Namaz Kılmak


İbn-i Abbas’tan rivayet ediliyor :



“Kim aşure günü 4 rekat namaz kılar da her rekatında Fatiha’dan sonra 50 İhlas Sûresi okursa, Alah Teala geçmiş ve gelecek 50 senelik günahlarını bağışlar ve Mele-i Ala’da Cennette onun için nurdan bir kürü bina eder.”



Aşure gecesini ibadet ile ihyâ etmek müstehabdır.



Aşure Günü Okunabilinecek Dualar



“Bismillâhirrahmânirrahîm

Sübhânellâhi mil’el miyzâni ve müntehel ılmi ve meblağar rıdâ ve ziyneten lâ melce-e ve lâ mence-e minellâhi illâ ileyhi. Sübânellâhi adedeş şef’ı vel vetri ve adede kelimâtit-tâmmâti bi rahmetihî esteğıysü lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym. Ve hüve hasbî ve ni’mel vekiylü ve ni’mel mevlâ ve ni’men nasıyr. Ve sallellâhu alâ seyyidinâ Muhammedin hayri halkıhî ve alâ âlihi ve sahbihî ecmeıyn.”



Bu dua hakkında, Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm şöyle buyurdular:

“Muharrem Ayı’nın birinci ve onuncu günleri sabahleyin üç kere bu duayı okuyan kimseyi Cenab-ı Hak gelecek senenin Muharrem Ayı’na kadar bütün belalardan emin kılar.”



Aşure Günü Duası



“Allahumme mâ amiltü min amelin fî hâzihis-seneti mimmâ neheytenî anhü ve lem terdahû ve lem tenhehû, ve hamilte annî ve afevte ba’de kudratike alâ ukûbetî ve deavtenî ilet-tevbeti ba’de cür’etî alâ ma’sıyyetike, Allahümme innî estağfiruke minhü fağfirhü lî, ve mâ amiltü fîhâ mimmâ terdâhü ve ve’adtenî aleyhis-sevâbe, fetekabbelhü minnî velâ takta’ racâî minke yâ kerîmü.”



Meali:



“Allah’ım bu sene içerisinde işlediğim ve beni sakındırdığın şeylerden sakınmadığım, razı olmadığın ve hoşlanmadığın şeyler işledimse beni affeyle. Bana yüklediğin vazifelerden dolayı beni affettin ve beni tevbeye çağırdın, çeşitli günahlar yaptıktan sonra tevbemi kabul buyurdun. Allah’ım Sana istiğfar ederim, Senden bağışlamanı isterim. Beni bağışla, razı olduğun amellerden işledimse bana vaad ettiğin sevabı benden kabul et. Umudumu Senden kesme Kerîm olan Allahım.”



Aşure günü duası meşhurdur.



Peygamberimiz’in Aşure gününün önemi hakkında Hadis-i Şerifleri vardır.

Peygamberimiz bir hadisinde şöyle buyuruyor : “Aşure günü kim bir gün oruç tutarsa Firdevsi Ala’ya varis olur.”

Yine Efendimiz buyurdular ki : “ Aşure günü kim bir kere İhlâs Sûresini okursa, Cenab-ı Hak o kimseye rahmet nazarı ile bakar.”



Aşurenin mânâsı, “nurlu yaşamak” demektir.



Aşure Günü Oruç tutmak



Aşure günü oruç tutmak sünnettir.



Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâm buyurdular ki:



“Kim Aşure günü bir kişiye iftar ettirirse, tüm Ümmet-i Muhammedi iftar ettirmiş gibi ecre nail olur.”



“Aşure günü oruçla geçiren, bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi ecre nail olur.”



“Bugünün fazlını arayın. Çünkü O, Allah’ın günlerin arasından seçtiği mübarek bir gündür. Kim bu günü oruçla geçirirse, Allah nezdinde bulunan melekler, nebîler, peygamberler, şehitler ve salihlerin ecrini verir.”



“Aşure sizden önceki peygamberlerin bayramıdır. O günü oruçla geçirin.”



“Aşure günü oruç tutun fakat bu hususta yahudilere muhalefet edin, bir gün önce ve bir gün de sonra tutun(Böylece 3 günü tamamlamış olursunuz).”



“Aşure gününün orucu bir senelik günahlara kefarettir.”

(ev kemâ kâl)

Üçaylar hikmet ve faziletleri/Arif Pamuk
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

Aşure günü Nuh aleyhisselamın gemisi, Cudi dağına indirildi. O gün Nuh ve yanındakiler, Allahü teâlâya şükür için oruçlu idiler. Hayvanlar da hiç bir şey yememişti. Allahü teâlâ denizi, beni İsrail için, aşure günü yardı. Yine Aşure günü Allahü teâlâ Adem aleyhisselamın ve Yunus aleyhisselamın kavminin tevbesini kabul etti. İbrahim aleyhisselam da o gün doğdu.) [Taberani]
 

zerrin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
2,172
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

Allah (c.c.) razı olsun canım..
 

sert

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Haz 2006
Mesajlar
2,045
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Konum
İzmir
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

Allah(c.c.),razı olsun verdiğiniz değerli bilgiler için.Bu emeğinizin karşılığında bol bol sevap alırsınız inşallah B)
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

AMİN RABBİM CÜMLAEMİZDEN RAZI OLSUN.
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

allah razı olsun..paylaşım için..selametle..
 

ireme

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
921
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

CANIM BENİM ALLAH RAZI OLSUN....BU KIYMETLİ BİLGİLERİ BİZİMLE PAYLAŞTIĞIN İÇİN....EMEĞİNE SAĞLIK....AŞURE GÜNÜNÜ RABBİM LAYIKIYLA GEÇİREN KULLARINDAN EYLESİN...SELAM VE DUA İLE....
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

Ramazan'dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?"
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, "Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde başka bir kavmi de affedebilir" buyurdu.(5)
Yine Tirmizi’de de geçen bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Âşura Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum."(6)
"Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”(7) hadis-i şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade etmektedir.
Bu hadisin açılamasında İmam-ı Gazali, "Muharrem ayı Hicrî senenin başlangıcıdır. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayamak daha güzel olur. Bereketinin devamı da daha fazla ümit edilir" demektedir.
Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Bu mânâdaki bir hadisi İbni Abbas rivayet etmektedir. Bunun için, müstehap olan, aşure Gününü ortalayarak, bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmaktır.
Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü'minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.
Bîr hadiste şöyle buyurular: "Her kim Aşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(9) Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat, bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder.
Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir. Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimizin bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay Hazret-i Hüseyin'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir.

Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kader hükme boyun eğen her mü'min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehli-i sünnetin itikat ve inancına aykırıdır.S.A B)B)B)
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

hafize yazdı:
Ramazan'dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?"
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, "Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde başka bir kavmi de affedebilir" buyurdu.(5)
Yine Tirmizi’de de geçen bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Âşura Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum."(6)
"Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”(7) hadis-i şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade etmektedir.
Bu hadisin açılamasında İmam-ı Gazali, "Muharrem ayı Hicrî senenin başlangıcıdır. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayamak daha güzel olur. Bereketinin devamı da daha fazla ümit edilir" demektedir.
Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Bu mânâdaki bir hadisi İbni Abbas rivayet etmektedir. Bunun için, müstehap olan, aşure Gününü ortalayarak, bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmaktır.
Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü'minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.
Bîr hadiste şöyle buyurular: "Her kim Aşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(9) Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat, bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder.
Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir. Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimizin bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay Hazret-i Hüseyin'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir.

Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kader hükme boyun eğen her mü'min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehli-i sünnetin itikat ve inancına aykırıdır.S.A B)B)B)


güzellik katdığınız için rabbim razı olsun.B)B)
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

Er-Ravzu'l-Fâık kitabında şu kıssa anlatılır:

Bir vakit Basra'da servet sahibi bir adam vardı. Her senenin âşûra gününde müslüman kardeşlerini evine toplar, sabaha kadar Kur'ân okuyarak okutarak geceyi ihya ederler, nerde fakîr ve yoksul, kimsesiz varsa buldurur, hepsine tasaddukda bulunur, dul ve yetimlere ikramda bulunur, elinden gelen hayrı fazlasıyla yapardı. Evinin bitişiğinde bir komşusu bulunuyordu ve komşusunun hem anası, hem de kızı senelerden beri yürüyemez vaziyette idiler. Kız, babasına sordu:

-Babacığım bu gün nedir? Komşumuz herkesi evine toplayıp bu geceyi Kur'ân ve zikirle ihya ediyor? Babası:

-Yavrucuğum, bu gün âşûra günüdür, Allah katında bu günün hürmeti büyüktür, ayrıca çok da faziletleri vardır, dedi.

Sonra uykuya vardılar. Fakat kız çocuğunun gözüne uyku girmiyordu.Sanki nefesi kesilmiş bir halde huşû' ve haşyet ile Kur'ân'ı ve zikrullah'ı dinliyordu. Kur'ân'ın hatim duâsını yapdıkları vakit, yüzünü semâya doğru çevirdi ve Allah'a niyâz ederek:

-Ey Mevlâm! Bu gecenin senin indindeki hürmeti hakkı için, senin rızânı kazanmak için bu gece Kur'ân'ını okumak için uyumamış kulların hürmeti için beni şu hâlimden kurtar, kalbimin kırıklığını sar! dedi. Daha sözünü bitirmemişdi, o anda afiyet bularak bütün ağrı ve sancılarından kurtularak kalkıp doğruldu. Sabahleyin bu hâli görünce şaşıp kalan babası:

-Kızım bu nasıl oldu? diye sordu. O da;

-Babacığım, bu gün ile Allah'a tevessül ettim. O da ânında bana sıhhatimi ihsan etti, dedi.
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

İbn-i Abbas’tan rivayet ediliyor :

'Kim aşure günü 4 rekat namaz kılar da her rekatında Fatiha’dan sonra 50 İhlas Sûresi okursa, Alah Teala geçmiş ve gelecek 50 senelik günahlarını bağışlar ve Mele-i Ala'da Cennette onun için nurdan bir kürü bina eder.'



Aşure Günü Okunabilinecek Dualar


Bismillâhirrahmânirrahîm

Sübhânellâhi mil'el miyzâni ve müntehel ılmi ve meblağar rıdâ ve ziyneten lâ melce-e ve lâ mence-e minellâhi illâ ileyhi. Sübânellâhi adedeş şef'ı vel vetri ve adede kelimâtit-tâmmâti bi rahmetihî esteğıysü lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym. Ve hüve hasbî ve ni'mel vekiylü ve ni'mel mevlâ ve ni'men nasıyr. Ve sallellâhu alâ seyyidinâ Muhammedin hayri halkıhî ve alâ âlihi ve sahbihî ecmeıyn.



Bu dua hakkında, Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm şöyle buyurdular:

Muharrem Ayı'nın birinci ve onuncu günleri sabahleyin üç kere bu duayı okuyan kimseyi Cenab-ı Hak gelecek senenin Muharrem Ayı'na kadar bütün belalardan emin kılar.




Allahumme mâ amiltü min amelin fî hâzihis-seneti mimmâ neheytenî anhü ve lem terdahû ve lem tenhehû, ve hamilte annî ve afevte ba'de kudratike alâ ukûbetî ve deavtenî ilet-tevbeti ba'de cür'etî alâ ma'sıyyetike, Allahümme innî estağfiruke minhü fağfirhü lî, ve mâ amiltü fîhâ mimmâ terdâhü ve ve'adtenî aleyhis-sevâbe, fetekabbelhü minnî velâ takta'racâî minke yâ kerîmü.



Meali:

Allahım bu sene içerisinde işlediğim ve beni sakındırdığın şeylerden sakınmadığım, razı olmadığın ve hoşlanmadığın şeyler işledimse beni affeyle. Bana yüklediğin vazifelerden dolayı beni affettin ve beni tevbeye çağırdın, çeşitli günahlar yaptıktan sonra tevbemi kabul buyurdun. Allah’ım Sana istiğfar ederim, Senden bağışlamanı isterim. Beni bağışla, razı olduğun amellerden işledimse bana vaad ettiğin sevabı benden kabul et. Umudumu Senden kesme Kerîm olan Allahım.



kaynak:Üçaylar hikmet ve faziletleri/Arif Pamuk
 

ILKNUR MINA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2006
Mesajlar
52
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

ALLAH RAZI OLSUN PAYLAŞIMIN İÇİN CANIM KARDEŞİM
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

amin canım ablacım.
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

B)B)
 

sevvalmina

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eyl 2006
Mesajlar
1,747
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

RE: 19 ocak 2007/1 muharrem 1428

B)B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt