Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

7. PENCERE(Açıklamalı)Tevhid denizi (1 Kullanıcı)

Hakendiş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2008
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Yedinci Pencere
Şu kâinat yüzünde serpilen masnuatın kemâl-i intizâmları ve kemâl-i mevzuniyetleri ve kemâl-i zînetleri ve icadlarının sühuleti ve birbirine benzemeleri ve birtek fıtrat izhar etmeleri, nasılki, bir Sâni-i Hakîm'in vücub-u vücudunu ve kemâl-i kudretini ve vahdetini gâyet geniş bir mikyasta gösteriyorlar. Öyle de: Câmid ve basit unsurlardan, hadsiz ve ayrı ayrı ve muntâzam mürekkebatın icadı, mürekkebat adedince yine o Sâni'-i Hakîm'in vücub-u vücuduna şehadet ve vahdetine işaret etmekle beraber, heyet-i mecmuasıyla gâyet parlak bir tarzda kemâl-i kudretini ve vahdetini gösterdiği gibi terkibat-ı mevcûdât tâbir edilen terkib ve tahlil hengâmındaki teceddüdde nihayet derecede ihtilat ve karışma içinde nihayet derecede bir imtiyaz ve tefrik ile, meselâ: Topraktaki tohumların ve köklerin çok karışık olduğu halde hiç şaşırmayarak, bir surette sünbüllerini ve vücudlarını temyiz ve tefrik etmek ve ağaçlara giren karışık maddeleri yaprak ve çiçek ve meyvelere tefrik etmek ve hüceyrat-ı bedene karışık bir surette giden gıdaî maddeleri kemâl-i hikmetle ve kemâl-i mizanla ayırıp tefrik etmek, yine o Hakîm-i Mutlak ve o Alîm-i Mutlak ve o Kadîr-i Mutlak'ın vücub-u vücudunu ve kemâl-i kudretini ve vahdetini gösterdiği gibi; zerreler âlemini hadsiz ve geniş bir tarla hükmüne getirip, her dakikada kemâl-i hikmetle ekip biçip, yeni yeni kâinatlar mahsulâtını ondan almak ve o câmide, âcize, câhile olan zerrata gâyet şuurkârane ve gâyet hakîmane ve muktedirane hadsiz muntâzam vazifeleri gördürmek, yine o Kadîr-i Zülcelâl'in ve o Sâni-i Zülkemâl'in vücub-u vücudunu ve kemâl-i kudretini ve âzamet-i Rububiyyetini ve vahdetini ve kemâl-i Rububiyyetini gösterir.
İşte bu dört yol ile büyük bir pencere mârifetullaha açılır. Ve büyük bir mikyasta bir Sâni-i Hakîm'i akla gösterir.
Şimdi ey bedbaht gafil! Şu halde Onu görmek ve tanımak istemezsen; aklını çıkar at, hayvan ol, kurtul...(Otuzüçüncü Söz)




Bir eser üzerindeki kanunları ve o kanunların işaret ettiği sıfatları gösterebilmek o eserin müessirini yani diri olan, akıllı, şuurlu, gören, ilim sahibi birisini gösterir. Çünkü sıfat mevsufsuz olmaz. Herhangi bir insan yapısı bir cihazın kendi kendine olamayacağına veya herhangi bir doğal, şuursuz nedenin onu meydana getiremeyeceğine dair inancımız sonsuzlar ötesi katîdir. Çünkü o cihazda bir intizam(düzen yani her şeyi tam yerine koyma), ölçü, ayrı ayrı parçaları bir AMAÇ için toplama gibi gözle görünen bir hakikat vardır. O cihazı yapılırken görmesek bile ve onu yapanı görmesek bile deriz ki; bunu yapan, mutlak bir şekilde diridir, görendir, ilim sahibidir. Bunu yapan kör, şuursuz, ölü atomlar olamaz. Yani o eserin yapılmış olduğu, o eserde görünen sıfatlarla aklımıza görünmektedir. Aynı onun gibi ve o cihazın varlığının insanın onu yaptığına işaret etmiş olduğundan daha katî olarak göstermektedir ki; o cihazdan binlerce kat daha kompleks, daha intizamlı, ölçülü, tenasüblü, her şeyin birbirine cevab verdiği, kusursuz, her organında ta hücre organellerine kadar her azasında binler gayeler bulunan insan vücudu ve diğer bütün hayvanlar, bitkiler, her şey kendi vücutlarında işleyen kanunlarla sonsuz sıfatlara sahip bir Zât’ı akıl gözüne gösterir. İnsandaki bütün azaların evrenle en mutlak bir şekilde uyum içinde olması; yani göze binbir çeşit renkler, çiçekler, hayvanlar gibi intizamlı suretlerle karşılık verilmesi, buruna binbir çeşit kokularla, kadına erkekle erkeğe kadınla, mideye binbir çeşit gıdalarla, dile binbir çeşit lezzetlerle vs. karşılık verilmesi, bütün evreni ve insanlığı bir tek Yaratıcı’nın yarattığını gösteriyor. Bu uyumluluğu sağlayabilmek için de bütün varlıkların anatomisini bilmek lazım geldiğini ve böylelikle o Yaratıcı’nın sonsuz bir ilme sahip olduğunu ve o ilmin bütün kainatı kuşattığını anlıyoruz. İşte Risale-i Nur, 7. pencerede ve birçok yerde olduğu gibi Tevhidin bürhanlarını gösteren muazzam bir eserdir. Bu eser, apaçık bir şekilde Allah’ın varlığını, bütün evreni şahit tutarak akla gösterir. Haşr’in delilleri 10. Söz’de, Tevhid’in en açık bürhanları 33. Söz, 20. Mektup, 30.Lem’a, 2. Şua, Ayet’ül Kübra gibi risalelerde ve dahası külliyatın her yerinde, Mucizât-ı Ahmediye 19. Mektup’ta bulunmaktadır.
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
_____selamün aleyküm emeginize saglık kardeşim
rabbim dogru yoldan ayırmasın inşallah
selam ve dua ile________
 

Hakendiş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2008
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
_____selamün aleyküm emeginize saglık kardeşim
rabbim dogru yoldan ayırmasın inşallah
selam ve dua ile________


Aleyküm Selam kardeşim Allah razı olsun.:H Bu 7. pencerenin olduğu 33 pencere adlı risale o kadar mühim ki insanı kamil imana götürecek hakikattar bir eserdir. Risale-i Nur'un bu güzelliklerini konuşup, paylaşacağımız yerde iftiracılarla uğraşıyoruz.
 

Hakendiş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2008
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
..................................
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt