Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

AŞURE GÜNÜ MUHARREM AYI (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Muharremin 10, gününe Aşure denir Bu güne özel bir saygı gösterilmelidir Zira Arşın hamili bulunan melekler o günün değerini bilirler
Efendimiz buyurdu
İbrahim A,S,Aşure günü doğmuştur Allah o nu Nemrud un ateşinden Aşure günü kurtarmıştır Allah o na yolun doğrusunu Aşure günü göstermiştir
O gün Cebrail Mikail İsrafil A,S, Arş ve kürsün yaratıldığı gündür gökler yer ve Cennet o gün yaratılmıştır Tuba ağacı Aşure gününde dikilmiştir
AŞURE GÜNÜ NAMAZ KILMAK
İbni Abbas tan rivayet ediliyor
Kim aşure günü 4, rekat namaz kılar da her rekatında fatiha dan sonra 50, ihlas okursa Allah ü Teala geçmiş ve gelecek 50 senelik günahlarını bağışlar ve Mele i Ala da cennette onun için nurdan bir kürsü bina eder Aşure gecelerini ibadetle ihya eden melekler mukarrabin gibi Allaha ibadet etmiş sayılır
AŞURE GÜNÜ OKUNACAK DUA
Bismillahirrahmanirrahim
Ssubhanellahi mil el miyzani ve müntehal ılmi ve meblağar rıda ve ziyneten la melcee ve la mencee minellahi illa ileyhi Sübhanellahi adedeş şef i vel vetri ve adede kelimatit tamati bi rahmetiği esteğiysü la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim ,Vehüve hasbi ve nimel vekiylü ve nimel mevla ve ni men nasiry Ve sallellahü ala seyyidina Muhammedin hayri halkıhi ve ala alihi ve sahbihi ecmeıyn
Bu duayı Aşure günü 10 defa okumaya muvaffak olan kimseye o sene ölüm meleği gelmez Eğer o sene öleceği takdir edilmişse Cenab ı Hak bu duayı okumayı o kimseye nasip etmez
AŞURE GÜNÜ ORUÇ TUTMAK
Peygamber Efendimiz buyurdu
Aşure gününü oruçlu geçiren kimseye Allah ü Teala 10 bin melek Aşure gününü oruçlu geçirenlerin sayısı kadar sevap on bin hac on bin umre ve on bin şehid sevabı verilir :D:D:D
 

siyah_beyaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Eyl 2006
Mesajlar
2,656
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: AŞURE GÜNÜ MUHARREM AYI

SELAM KARDEŞİM, HAYIRLI SABAHLAR ... ALLAH RAZI OLSUN, AŞUREYİ ÇOK SEVERİM VE BU GÜZEL AY HAKKINDA BİLGİ VERDİĞİN İÇİN SAĞOL ...SELAMETLE ..
 

gecem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eyl 2006
Mesajlar
1,631
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: AŞURE GÜNÜ MUHARREM AYI

ALLAH razı olsun ,,,,,,,,,,,,,,,,,,SELAMETLE KAL.
 

anka kuşu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ara 2007
Mesajlar
26
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
BUGÜNDE BİR ÇOK PEYGAMBERİN SIKINTILARINDAN KURTULDUĞU GİBİ RABBİM DE ÜMMETİ MUHAMMEDİN SIKINTILARINDAN KURTULMASINI NASİP ETSİN İNŞALLAH... SELAMETLE
 

musa____

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ara 2007
Mesajlar
260
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Selamın Aleyküm...
Rabbime Emanet Olun.
İyi Akşamlar Selam Ve Dua İle...
Allah Razı Olsun...
 

ozen36

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Kas 2007
Mesajlar
61
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
9 - 10 / ocak 2008 Zilhicce’nin sonuncu günü ile Muharrem’in birinci günü oruç tutalım....

1) Muharrem ayi:

Arabî aylarin hicrî tarih ile sene basi Muharrem ayi’dir. Ramazan ayindan sonra aylar içerisinde en hayirlisidir. "Zilhicce’nin sonuncu günü ile Muharrem’in birinci günü oruç tutanin orucu elli yillik günahina keffarettir" Hadis-i Serîf

Muharrem ayinin ilk Cuma gecesi: Tâhâ Sûre’si bir defa okunacak. 9, 10 veya 10 ve 11.nci günler (10.ncu gün Asûre günü) oruç tutulacak. 10.ncu gece yatsidan sonra 2 rek’at namaz kilinacaktir. Her rek’atinda; 1 Fâtiha-i Serîfe, 1 Ayet-el Kürsî okunup namazdan sonra 313 defa "Lâ ilâhe illâ ente sübhaneke inni küntü minezzâlimîn" 1 defa Tenzile Sûresi okunacaktir. Muharrem’in 10.ncu günü Kusluk vaktinde 8 rek’at namaz; her rek’atte 1 Fâtiha-i Serîfe, 1 Ayet-el Kürsî ile kilinacak, namazdan sonra 100 Ihlâs-i Serîf okunacaktir.

> >Hicrî ayların ilki olan Muharrem ayı, Müslümanlar açısından iki yönüyle
> >önemlidir: Hicrî yılbaşının Muharrem ayının birinci günüyle başlaması,
> >aşure
> >orucu ve aşure tatlısı dolayısıyla aşure ayı olması.
> >Hicrî yılbaşı
> >Hz.Muhammed (s.a.) İslâm dinini tebliğ etmek için Mekke'deki ortamın
> >elverişsizliği üzerine 1 Muharrem 622'de kuzeydeki eski adı Yesrib olan
> >Medine'ye göç etti. Bu hicret, İslâm ve insanlık tarihinde bir dönüm
> >noktası
> >oluşturdu. Araplar, takvim kullanmazlardı, yaşanan önemli olaylar temel
> >alınarak tarih belirlenirdi. Hz.Ömer (r.a.) devrinde, hicretin 17. yılında,
> >Hz.Ali'nin (r.a.) önerisiyle hicret, takvim başlangıcı kabul edilerek
> >yılbaşı olarak belirlendi.
> >Aşure orucu
> >Muharrem ayının ikinci özelliği, içinde aşure orucunun yer almasıdır.
> >Kamerî
> >ayların ilki olan Muharrem'in onuncu gününe "aşure günü" (onuncu gün:yevm-i
> >âşûrâ) adı verilir. Aşure günü oruç tutmak, eski bir gelenekti. Bu yüzden,
> >bu geleneğe İslâmî renk vermek üzere, tutulma biçimi değiştirilmiştir:
> >a) Sünnet olan aşure orucu: Muharrem'in onuncu günü, bir gün öncesiyle,
> >yani
> >dokuzuncu ve onuncu (yani bu yıl itibarıyla, bu haftaki Çarşamba-Perşembe)
> >günlerini veya bir gün sonrasıyla, yani onuncu ve on birinci (bu haftaki
> >Perşembe-Cuma) günlerini oruçlu geçirmek sünnettir. Efdal olan, dokuzuncu
> >ve
> >onuncu günleri birlikte tutmaktır. Medine'ye hicretten sonra Yahudiler
> >Hz.Musa'nın bu günde oruç tuttuğunu bildirince, Hz.Peygamber (s.a.) "Ben
> >Musa'ya, sizden daha yakınım" buyurmuş ve aşure gününde oruç tutulmasını
> >istemiştir. (Buharî, sıyâm, 69; İbn Mâce, sıyâm, 41) Câhiliye Arapları
> >(Kureyş) da aşure orucu tutardı. Hz.Peygamber (s.a.) de Ramazan orucunun
> >farz kılınmasından önce aşure orucunu tutmayı emretmiştir. (Müslim, sıyâm,
> >116) Medine'ye hicretten sonra da aşure orucuna devam etmiştir. Aşure
> >orucunun sevabı konusunda, şöyle buyurur: "Aşure orucunun önceki yılın
> >günahlarına keffaret olacağını umarım." (Tirmizî, savm, 48; İbn Mâce,
> >sıyâm,
> >41) Ramazan orucunun farz kılınmasından sonra, aşure orucu sünnet olarak
> >kalmıştır. Hz.Peygamber (s.a.) Ramazan orucu farz kılınınca, aşure orucu
> >tutmayı bırakmıştı. Bu konuda, muhtemelen son tuttuğu aşure orucu
> >sırasında,
> >şu açıklamayı yapmıştır: "Bugün aşure günüdür. Aşure günü oruç tutmak, size
> >farz kılınmamıştır. Ben oruçluyum. İsteyen tutar. İsteyen de tutmaz."
> >(Buharî, savm, 68) Nitekim, sahabeden kimileri bu orucu tutmuş, kimileri de
> >tutmamıştır. (Buharî, savm, 69; Neseî, zekât, 35)
> >b) Mekruh Olan Tek Günlü Aşure/10 Muharrem Orucu: Muharrem ayının yalnız
> >onuncu günü oruç tutmak tenzihen mekruhtur. Bunun sebebi, Yahudilere
> >benzemek ve onları taklit etmektir.
> >Af ve Kurtuluş Günü
> >Geleneksel İslâmî literatürde, on kadar önemli tarihî olayın, Yüce Allah'ın
> >on peygambere on ikramda bulunuşunun, aşure gününde (yevm-i aşura) meydana
> >gelmiş olduğu kabul edilir. Bu olaylar, şunlardır: 1) Yüce Allah,
> >Hz.Adem'in
> >(a.s.) tövbesini kabul etti. (Abdurrezzak, Musannef, 4/291, no: 7852) 2)
> >Hz.İdris'i (a.s.), yüksek yere (semaya) çıkardı. 3) Hz.Nuh (a.s.), gemisini
> >Cudi Dağı'na indirdi, kurtuluşa erdi. 4) Hz.İbrahim (a.s.) doğdu (Ali
> >Mutteki, Kenzü'l-Ummal, 8/576, no: 24256), kendisine Halîlullah adı
> >verildi,
> >Nemrut'un ateşinden kurtuldu. 5) Hz.Süleyman'ın (a.s.) tövbesi kabul
> >edildi,
> >mülkü red ve ilhak edildi. 6) Hz.Eyüp'e (a.s.) hastalığı konusunda şifaya
> >kavuşarak sıhhat ihsan edildi. 7) Hz.Musa'ya (a.s.) kavmiyle birlikte
> >Kızıldeniz'den geçerek denizden kurtuluş verildi, şerrinden kurtulduğu
> >Firavun ise denizde garkoldu. 8) Hz.Yunus (a.s.) balığın karnından
> >kurtuldu.
> >9) Hz.İsa (a.s.), semaya yükseltildi. (* Hz.İsa doğdu. -Mutteki,
> >Kenzü'l-Ummal, 8/576, no: 24256) 10) Ümmet-i Muhammed için mükerrem
> >kılındı.
> >Bu konuda, ayrıca aşure gününde Hz.Yusuf'un (a.s.) kuyudan çıkarıldığı,
> >Hz.Davud'un (a.s.) tövbesinin kabul edildiği, Hz.Süleyman'a (a.s.) mülk
> >verildiği, Hz.Yakub'un (a.s.) Hz.Yusuf'a (a.s.) hasretinden ağlaması sonucu
> >kapanan gözlerinin açıldığı rivayetleri de vardır. Hz.Peygamber (s.a.), af
> >günü konusunda, şöyle buyurur: "Ramazan dışında da oruç tutmak istersen,
> >Muharrem ayında tut. Çünkü o Şehrullah (Allah'ın ayı)dır. O ayda bir gün
> >vardır ki, Allah onda bir kavmin günahlarını affetti (tövbelerini kabul
> >etti), bir başka kavmin günahını da affedecek." (Tirmizî, savm 40; Dârimî,
> >savm, 45)
> >Bu tarihî olayların tam aşure gününde oluşu, tamamen bir kabule dayalıdır,
> >dolayısıyla temsîlî bir değer taşır. Muharrem ayı ve aşure günü
> >vesilesiyle,
> >bu olaylar üzerine okuyarak veya bilgi tazeleyerek, kendimiz için ibretler
> >çıkarmak gerekir.
> >Bütün bu sebeplerle aşure geleneği, çok eski tarihlere dayanır.
> >Hz.İbrahim'e
> >(a.s.), Hz.Nuh'a (a.s.), hatta Hz.Adem'e kadar dayandırılır. Bu açıdan,
> >dinler tarihinin çok eski saygı duyulan günlerindendir. En yaygın
> >milletlerarası saygınlığı bulunan gündür.
> >Aşure günü, İslam tarihinde çok belirleyici olan acılı bir olayı da
> >barındırır. Hz.Hüseyin, Emevi Devleti hükümdarı Yezid'in ordusu tarafından,
> >55 yaşındayken Kerbela'da çok acıklı bir biçimde yine aşure gününde şehid
> >edildi. (10 Muharrem 61/10 Ekim 680)
> >Aşure tatlısı
> >Tahıl ve kuru meyvelerden yapılan tatlıya da aşure çorbası veya kısaca
> >aşure
> >adı verilir. Bu günde aşure tatlısının pişirilme sebebi, Hz.Nuh'un (a.s.)
> >gemisi dağa oturunca, gemidekilerin tufandan kurtulduktan sonra gemide ne
> >kadar artık erzak varsa toplayıp bir şükran çorbası pişirmiş olmalarıdır.
> >Aşure, Muharrem başından veya aşure günü olan onuncu gününden itibaren ay
> >sonuna kadar, hatta bazen daha da uzun süre eşe dosta ve konu komşuya
> >dağıtılarak toplum içinde kaynaşmaya ortam hazırlar. Milletimizin önemli
> >geleneklerinden biri, bu aşure dağıtımıdır.
 

NUR__

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eyl 2008
Mesajlar
325
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Allah razı olsun
 

USA_M

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Haz 2009
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
İSLAMA GÖRE HİCRİ YILBAŞI MUHARREM VE ÂŞÛRÂ



HİCRİ YILBAŞI


Hicri Takvim : 1430
Hicri takvimi peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç kabul eden ve ayın dünya çevresinde dolanımını esas alan bir takvim sistemidir.
İslamiyet'ten önce, her önemli olay tarih başlangıcı olarak kabul edilirmiş. En son fil vakası da takvim başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Bu uygulamada seneler, her önemli olaya göre sayılarak geldiğinden birçok karışıklıklara sebep oluyordu.
Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin 16. yılında Miladi 638 yılında Hz. Ömer (r.a.)'in emriyle Medine'de bir meclis toplanarak Hz. Ali'nin (r.a.) teklifi ve mecliste bulunanların kabulü ile Hz. Muhammed (s.a.v.)'in Mekke'den Medine'ye hicreti, İslâm tarihinin (hicri takvimin) başlangıcı ve muharrem ayının da bu yılın ilk ayı olması kararlaştırılmıştır. (Fakat Rasulullah hicrete, Muharrem ayında değil safer ayinin 27.günü hz. Ebubekir ile birlikte çıkmıştır.)
Hicri aylar; muharrem, safer, rebiulevvel, rebiulahir, cemaziyelevvel, cemaziyelahir, receb, şaban, ramazan, şevval, zilkade ve zilhicce seklinde sıralanırlar.
Türkiye'de 1927 yılında kullanıma giren ve Miladi takvim diye meşhur olan takvimin aslı 'gregoryen takvimi Hz. İsa'nın doğumunu (Milad) başlangıç olarak aldığı için bu adla anılır.

MUHARREM AYI VE ÂŞÛRÂ



Muhterem Müslümanlar, Hicri Takvimin ilk ayı olan muharrem ayının İslam tarihinde önemli bir yeri vardır. Bu ayın onuncu gününe "aşura günü" denilmektedir. “Aşr ve âşir Arapça’da “on” demektir.” [ T.D.V İslam ansiklopedisi; , Âşûrâ maddesi; İstanbul, 1996; c.4; s.24]

Âişe radiyallahu anhâ’dan:
”O (Âşûrâ), Kâbe’nin örtüldüğü gündür. Allah rasulu sallallahu aleyhi vesellem, Cahiliyet devrinde o günde oruç tutardı, Kureyş de cahiliyet devrinde o gün oruç tutardı.”
[ Rûdanî; Cem’ul fevaid; İz yayıncılık; İstanbul; c.2; s.53; Kutub-i Sitte; Akçağ yayınları; Ankara, 1990; c.9; s.462]

İbnu Hacer, Kureyş’in tuttuğu bu orucun kökeni hakkında şöyle bir kanaate varmıştır:
“Kureyş, Âşûrâ orucunu tutmada geçmiş şeriata –mesela Hz. İbrahim’in şeriatına- dayanmış olabilir. Rasulullahın orucu da onlara muvafakat icabı olabilir. Nitekim Hac da böyle olmuştur. Veya bu hayırlı bir amel olması sebebiyle, Allah o gün oruç tutmasına izin vermiş olabilir.”
[ Kutub-i Sitte; Akçağ yayınları; Ankara, 1990; c.9; s.465]

Hz. peygamberin rasul seçilmeden ve seçildikten sonra da devam ettiği bu oruç, köken olarak Kâbe’nin kurucusu olan Hz. İbrahim ve oğlu İsmail’den beri devam ede geldiği muhakkaktır.
İslam gelmezden ve geldikten sonra; Kâbe’nin her yıl örtüsünün değiştirilmesine izafeten Kureyş’lilerin tuttuğu Âşûrâ orucu tamamen gelenekselleşmiş bir oruç olduğu anlaşılmaktadır. Mekkelilerin çoğunluğunun bu orucu bilmediği veya tutmadığı da varsayılmaktadır.
Hz. Peygamberin de Bi’set’ten önce Hanif’lere uyduğu rivayetlerini temel alacak olursak; Hz. peygamberin Âşûrâ orucu, cahiliye müşriklerinin aksine tamamıyla Hz. İbrahim’e ve Hz. İsmail’e uymak amacı güttüğü muhakkaktır. Bi’set’ten sonra da İslam’ın ruhuna uygun olan ve cahiliye döneminde de Hac menasiklerinin de uygulandığını hatırlatırsak; Kureyş’in geleneksel Âşûrâ orucunun da Rasulullah tarafından, Hz. İbrahim ve İsmail geleneği olarak devam ettirilmesinin çok normal bir tavır olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir.
Rasulullah s.a.v. bu ay hakkında ;


عَنْ عَائِشَةَ رَضِىَ اللّٰهُ عَنْهَا قَالَتْ:


كَانَ عَاشُورَاءُ يُصَامُ قَبْلَ رَمَضَانَ. فَلَمَّا نَزَلَ رَمَضَانُ كَانَ مَنْ شَاءَ صَامَ وَمَنْ شَاءَ أفْطَرَ

Muslim, Sıyam, 38

Hz. Aişe r.a. buyur
"Ramazan orucundan sonra en fazîletli oruç, Allah'ın değer verdiği ay olan muharrem ayında tutulan âşûrâ orucudur" (Muslim, Sıyam, 38. No:202) buyurarak bu ayda oruç tutmuştur.

İbni Abbas Radiyallâhu Anhumâ rivayet ediyor:
Peygamberimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem Medine’ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi. “Bu ne orucudur?” diye sordu.
Yahudiler, “Bugün Allah’ın Musa’yı düşmanlarından kurtardığı, Firavun’u boğdurduğu gündür. Hz. Musa Aleyhisselâm şükür olarak bugün oruç tutmuştur” dediler.
Bunun üzerine Rasulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem da, “Biz, Musa’nın sünnetini ihyâya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz” buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti. (Ebû Dâvud, Savm: 64)
Başka bir rivâyette şöyle buyurmuştur:
"Yahûdilere aykırı hareket edin. Âşûrâ günü ile birlikte bir gün önce veya bir gün sonra da oruç tutun." [Ahmed]

Başka bir rivâyette şöyle buyurmuştur:

"Âşûra günü oruç tutun ve o günde yahûdilere aykırı hareket edin. O günden bir gün önce veya bir gün sonra da oruç tutun." [ Ahmed ve İbn-i Huzeyme rivâyet etmiştir.Hadisin senedinde İbn-i Ebî Leylâ vardır ki bu şahsın ezberi zayıftır.Ayrıca hadisi Abdurrezzak da rivâyet etmiştir.Beyhakî da İbn-i Abbas'tan mevkûf olarak şu lafızla rivâyet etmiştir: "Dokuz ve onuncu günleri oruç tutun ve yahûdilere aykırı hareket edin." Hadisin senedi sahîhtir. Abdulkâdir el-Arnaût'un tahkik ettiği İbn-i Kayyim'in 'Zâdu'l-Meâd' adlı eserine (c:2, s: 69) bakınız.]
Bu sebeple müslümanın aşağıdaki birçok faydaları elde edebilmesi için 9, 10 ve ve 11. günler olmak üzere üç gün oruç tutması gerekir:

1. Üç gün oruç tutmakla kendisine tam bir aylık oruç sevabı yazılır. Çünkü her iyilik, on katıyla mükafatlandırılır.
Nitekim Peygamber-s.a.v.- her aydan üç gün oruç tutar ve ashâbına da tutmalarını emrederdi.

2. Bu aydaki oruç, Ramazan orucundan sonra en fazîletli oruçtur.
Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmaktadır:
أَفْضَلُالصِّيَامِبَعْدَرَمَضَانَشَهْرُاللَّهِالْمُحَرَّمُ،وَأَفْضَلُالصَّلاَةِبَعْدَالْفَرِيضَةِصَلاَةُاللَّيْلِ
"Ramazan ayından sonra en fazîletli oruç, Allah'ın Muharrem ayı orucudur. Farz namazlardan sonra en fazîletli namaz ise, gece namazıdır."[ Müslim]

3. Muharrem ayının 10. günü ile birlikte 9. ve 11. günlerini tutmakla yahûdilere aykırı hareket edilmiş olur.

4. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- örnek alınmış olur.
Nitekim Abdullah b. Abbas’tan-Allah ondan râzı olsun- rivâyet olunan hadiste, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu gün oruç tutmuş ve ashâbına da o günde tutmalarını emretmiştir.[Buhârî ve Müslim]

5. Bu oruç, büyük günahlardan kaçınmak şartıyla bir yıl boyunca işlenen küçük günahlara keffâret olur.
Haddi zâtında orucun sevap ve mükâfatı, sınırsızdır.
Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Adem oğlunun her ameli için kendisine kat kat sevab verilir. Her iyilik, on katından yedi yüz katına kadar mükafatlandırır. Allah Teâlâ buyurdu ki: Oruç bunun dışındadır. Zirâ oruç benim içindir ve onun mükafatını da ben veririm." [ Buhârî ve Muslim]

Bu da orucun sabırdan olmasından dolayıdır.,
Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmaktadır:
إِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ أَجْرَهُم بِغَيْرِ حِسَابٍ
"(Âhirette) sadece sabredenlere, mükâfatları (tarafımızdan) hesapsız olarak verilecektir."[ Zumer Sûresi: 10]
Kışın tutulan oruç; gündüzü kısa ve soğuk ve sevabı yorulmadan kolayca elde edilen ganimettir.Aynı şekilde yazın tutulan oruç, amellerin en fazîletlisidir.


Kays ibni Sa’d ibni Ubâde Radiyallâhu Anhumâ anlatıyor:
“Biz Âşura günü oruç tutuyor ve sadakasını ödüyorduk. Ramazan orucunun farz oluşu ve zekat emri inince artık onunla emredilmedik, ondan yasaklanmadık da, biz onu yapıyorduk.” (Nesai, Zekat: 35)
Âşura orucunun fazileti hakkında da şu meâlde hadisler zikredilmektedir.
Bir zat Peygamberimiz Sallallâhu Aleyhi Veselleme geldi ve sordu:
“Ramazan’dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?”
Peygamberimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem,
“Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah’ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde başka bir kavmi de affedebilir” buyurdu.(Tirmizî, Savm: 40)

Yine Tirmizî’de geçen bir hadiste Peygamberimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuşlardır:
“Âşura gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum.” (Tirmizî, Savm: 47)

“Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur” (İbni Mâce, Sıyam: 43) hadis-i şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade ediyor.


Kardeşlerim , Hazret-i Âişe validemizden rivayet edilen bir hadis-i şerifte, İslam öncesinde “Âşûrâ, Kureyş kabilesinin Cahiliye döneminde oruç tuttuğu bir gündü. Rasulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem de buna uygun hareket ediyordu. Medine’ye hicret edince bu orucu devam ettirdi ve başkalarına da emretti. Fakat Ramazan orucu farz kılınınca kendisi Âşûrâ gününde oruç tutmayı bıraktı. Bundan sonra Müslümanlardan isteyen bugünde oruç tuttu, isteyen tutmadı.”(Buhari, Savm: 69)

"Âşûrâ orucu" olarak adlandırılan bu oruç, gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için Muharrem ayının onuncu günü tutulmakla birlikte, sünnet olan, bu günü bir öncesi veya sonrası ile oruçlu geçirmek tavsiye edilmiştir. [ Tirmizî, Savm, 50. III, 128]


Muhterem Kardeşler, Tarihte geçmiş birtakım hadiselerin, Muharrem ayında gerçekleşmiş olduğuna dair bazı rivayetler bulunmakta bunların bir kısmı da zayıf ve mevzu haberlerdir.
Hadis külliyatında Âşûrâ orucunun dayanağına dair bazı rivayetlerin olduğunu da gözlemlemekteyiz. “ Teberânî, Mu’cem’ul –Kebîr’de metruk bir râvi (İsnadında Abdulgafûr adlı bir metruk râvi vardır (Mec*ma'III, 188).) kanalıyla Abdulazîz bin Saîd’den, o da babasından mürsel olarak – Osman b. Matar’a göre adı geçen sahabedir-:
Allah rasulu sallallahu aleyhi vesellem buyurdu:
“....Allah, Nuh Aleyhisselam’ı Receb ayında gemiye bindirmiştir. O, o ay oruç tutmuştur ve halka da oruç tutmalarını emretmiştir. Gemi onları tam yedi ay taşımış, nihayet Âşûrâ günü Cudî dağına durmuştur. Nuh, beraberinde olanlar, hatta vahşi hayvanlar bile Âşûrâ günü Allah’a şükretmek için oruç tutmuşlardır. İsrail oğullarına deniz ikiye, Âşûrâ günü bölünmüştür. Âşûrâ günü Allah, Âdem’in tövbesini kabul etmiştir. Yunus’un şehrindeki insanların tövbesini de Âşûrâ günü kabul etmiştir. İbrahim de o gün doğmuştur.”
[ Rûdanî; A.g.e; c.2; s.55 zayıf hadis ]

Âşûrâ günü ile ilgili olarak Kureyş’lilerin, Kâbe’nin örtüsünü değiştirdiği güne ve İsrailoğullarının Mısır’dan çıkışları olan denizin yarıldığı güne izafe edilenler haricindeki rivayetler bir “İsrailiyat” ya da bu güne atfedilen doğru olmayan yakıştırmalar olduğu anlaşılmaktadır.

1. bölüm



islam-tr.net/tevhid/12288-islama-gore-hicri-yilbasi-muharrem-ve-asura.html
 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
Hafize:AŞURE GÜNÜ OKUNACAK DUA
Bismillahirrahmanirrahim
Ssubhanellahi mil el miyzani ve müntehal ılmi ve meblağar rıda ve ziyneten la melcee ve la mencee minellahi illa ileyhi Sübhanellahi adedeş şef i vel vetri ve adede kelimatit tamati bi rahmetiği esteğiysü la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim ,Vehüve hasbi ve nimel vekiylü ve nimel mevla ve ni men nasiry Ve sallellahü ala seyyidina Muhammedin hayri halkıhi ve ala alihi ve sahbihi ecmeıyn
Bu duayı Aşure günü 10 defa okumaya muvaffak olan kimseye o sene ölüm meleği gelmez Eğer o sene öleceği takdir edilmişse Cenab ı Hak bu duayı okumayı o kimseye nasip etmez
AŞURE GÜNÜ ORUÇ TUTMAK
Peygamber Efendimiz buyurdu
Aşure gününü oruçlu geçiren kimseye Allah ü Teala 10 bin melek Aşure gününü oruçlu geçirenlerin sayısı kadar sevap on bin hac on bin umre ve on bin şehid sevabı verilir
:D:D:D

Amiin...

Rabbim razı olsun bu güzel paylaşımın için...;)
 

Creator_13

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ocak 2010
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Aşure Günü

Aşure Günü

Muharrem ayınız mübarek olsun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt