Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bediüzzaman'a göre Kafirlerin hepsi bir değildir! (1 Kullanıcı)

fatihokay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
26
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Bediüzzaman'a göre Kafirlerin hepsi bir değildir!
Yazar Dr. Emin Şimşek
Pazartesi, 31 Ekim 2005
Bir insana karşı muhabbet beslerken, o kişinin zatına karşı değil, ahlaki sıfatlarına veya sanatına karşı bir muhabbet beslenildiği belirten Bediüzzaman Hazretleri, “Nasıl ki her Müslümanın her sıfatı müslüman olmadığı gibi , her bir kafirinde her sıfatı ve san’atı kafir olması gerekmez “ diyerek , bir kafirin müslüman bir sıfatına veya bir san’atına karşı muhabbet beslenmesinde bir sakınca olmadığını belirtmiştir. (109)




Bediüzzaman Hazretleri , Kur’anı Kerimde geçen “Kafir” hitabına muhatab olan iki zümreden bahsetmektedir :

1-) Allah’ı inkar eden dinsiz Kafir : “Bu anlam ile Ateistler kast edilmektedir”. Çünkü Ameli yönden Küfre düşmüşlerdir.

2-) Peygamberimiz ve İslamiyeti İnkar eden Kafir : “Bu anlam ile Ehl-i Kitab kast edilmektedir. Çünkü İtikat yönü ile Küfre düşmüşlerdir.

Kafir olan bir kişiye kafir diye hitab edilmesini doğru bulmayan Bediüzzaman , örnek olarak : “Kör adama, hey kör demediğiniz gibi... Çünkü eziyettir. Eziyetten nehiy var. “Kim zimmî olan birine eziyet ederse..." Hadis-i şerifin devamı "Ben onun hasmı olurum ; şeklindedir." (110) diyerek İslamiyetin tahkir ve eziyet dini olmadığını vurgulamıştır. Geleneksel olarak , Kafir dendiğinde akla hemen birinci tasnifteki kafir geldiğinden , özellikle Ehl-i Kitaba karşı kafir deyiminin kullanılmasının , mana itibari ile doğru olsa bile , yüklediği anlam itibari ile tahkir içerdiğinden bu şekilde hitab edilmesini doğru bulmamaktadır! (111)

Aynı tasnifi , Avrupa içinde yapan Bediüzzaman Hazretleri , sert bir dil ile hitab ettiği Avrupa’dan bahsederken :


“Yanlış anlaşılmasın, Avrupa ikidir. Birisi, İsevîlik din-i hakikîsinden aldığı feyizle hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi san’atları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları takip eden bu birinci Avrupa’ya hitap etmiyorum. Belki, felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiâtını mehâsin zannederek beşeri sefâhete ve dalâlete sevk eden bozulmuş ikinci Avrupa’ya hitap ediyorum. Bil, ey ikinci Avrupa! Sen sağ elinle sakîm ve dalâletli bir felsefeyi ve sol elinle sefih ve muzır bir medeniyeti tutup dâvâ edersin ki, beşerin saadeti bu ikisiyledir , senin bu iki elin kırılsın ve şu iki pis hediyen senin başını yesin ve yiyecek! "diyerek , hakiki Hıristiyanlıktan feyizlenen ve toplumsal Hayata gerek San’at gerek adalet ve gerekse Hakkaniyeti uygulayan , ve bu doğrultudaki Fen İlimlerini kendine Rehber edinen Avrupaya bu sert mülahazalarının dışında tutmuştur ! (112)

Yine ikinci Avrupa’ya seslendiği bir başka yerde : “Ey sefahet ve dalâletle bozulmuş ve İsevî dininden uzaklaşmış Avrupa! Deccal gibi birtek gözü taşıyan kör dehân ile ruh-u beşere bu cehennemî hâleti hediye ettin. “ şeklinde hitab etmiştir. (113)

Bediüzzaman Hazretleri , bu tasnife delil olarak İslam Fıkhından örnek getirmiştir : “Onun için, İslâmiyet, fâsıkı hain bilir, şehadetini reddeder. Mürtedi zehir bilir, idam eder. Hıristiyan bir zimmîyi ve kâfir muahidi ibka eder (olduğu gibi kabullenir) . Hanefî mezhebi zimmînin şehadetini kabul eder”. (114)



109 Münazarat, Sayfa 71
110 El-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr: 6:19, hadis no: 8270
111 Münazarat, Sayfa 72
112 Lem'alar, Sayfa 119
113 Lem'alar, Sayfa 120
114 Hutbe-i Şamiye, Sayfa 151
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt