Siyahgulsevdalisi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 20 Haz 2006
- Mesajlar
- 2,046
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Doğum kontrolü caiz midir?
Cevap:
Doğum kontrolü meselesi ülkemizi ve İslam alemini aşan bir meseledir. Her yerde ondan söz edilmektedir. İslam aleminde münakaşası yapıldığı gibi , hristiyanlık aleminde de münakaşası yapılmaktadır. Asrımızda Mevdudi , Seyyin Kutup , Ahmed al- Şarbasi ve Said al-Buti gibi zevat bu konuyu ele alarak durumu açıklamışlardır.
Evlenmek , Peygamber (SAV) ‘in sünnetlerinden biridir. Evlenmenin birçok hikmetleri vardır.
1- Fıtratın ihtiyacını karşılamaktır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor : “Huzur bulasınız diye cinsinizden sizin için eşler yaratması , Allah’ın en büyük ayetlerindendir.” (Er-RUM 21)
2- Neslin devamı ve beşeriyetin çoğalmasıdır. Peygamber (SAV) Efendimiz şöyle buyurur : “Evleniniz . Çünkü ben sizin çoğalmanızla iftihar ediyorum.” (Buhari – Müslim)
3- Şerefi muhafaza edip ahlaksızlığa düşmekten korunmaktır. Peygamber (SAV) Efendimiz şöyle buyuruyor . “ Ey gençler , evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü o, gözü –harama bakmaktan – korur, zinadan muhafaza eder.” (Müslim)
Durum böyle olmakla beraber iradesi kuvvetli olup gayri meşru hayata yaklaşmayacağını bilen kimsenin evlenmeyebileceği gibi , evlenen kimse de azl gibi bir yol ile çocuk yapmamak için tedbir alabilir. Cabir bin Abdullah (ra) dan şöyle rivayet edilmiştir. “ Kur’an-ı Kerim nazil olurken biz azl ederdik. Bu durum Peygamber (SAV) ulaştığı halde bizi men etmedi”. (İbn Mace)
Azl’in manası meniyi dışarı atmaktır. Azl ile ilgili çok hadis vardır. Bir kısmı onu hoş görmemiş ise de kesin olarak yasaklanmayan bir hüküm de getirilmemiştir. Bunun için Cumhuru ulemaya göre kadının rızası ile azl mübah kabul edilmiştir. Hatta Şafii ulemasının birçokları kadının rızasını almak söz konusu değil diyorlar. Fakat tamamı ile tenasül cihazının görevine son vermek için ilaç kullanmak veya ameliyata başvurmak kesinlikle haramdır. Bu husus için asla cevaz olmamıştır.
Sa’d bin Ebi Vakkas’tan rivayet edilmiştir. “Peygamber (SAV), Allah’a kulluk etmek maksadıyla daimi suretta evlenmeyi terketmek isteyen Osman bin Ma’zun ‘un dileğini reddetti. İzin verseydi biz de kendimizi iğdiş edecektik”
Meni rahimde yerleştikten sonra nutfe ve alaka – kan pıhtısı- halinde iken herhangi bir ilaç ile onu düşürmenin caiz olup olmadığı hususunda ihtilaf vardır.
Hanefi ulemasından meşayih-i Maveraünnehir , Cevahir al- Ahlati ve al-Nehr Şafii ulemasından Abu İshak el- Merzedi ve Remli’nin sözünden anlaşıldığına göre mazeret olmasa da caizdir. Gazali , İbn Hacer , al Bahr ve Hanefi mezhebinde racih kavle göre mazeret olmasa caiz değildir.
Ama meşru bir mazerete binaen onu aldırtmak veya ilaç ile onu düşürmekte beis yoktur. Meşru mazerete birkaç misal ;
1- Hamile kadının hastalığını arttıracak veya helakine vesile olacak hastalığın bulunması.
2- Çevrenin çok bozuk olup fitne ve fesadın yaygın halde olması, yani doğacak çocuğun ahlakını bozacak mahiyette olması,
3- Fakr ve zaruretin hüküm sürmesi. İbn Vehban şöyle diyor: hamile kadının hamli alınmadığı takdirde, emzikli çocuğunun sütü bozulup babasının da fakir oluşu yüzünden kendisine süt verecek bir kadın bulamamış olması bir mazerettir.
Cevap:
Doğum kontrolü meselesi ülkemizi ve İslam alemini aşan bir meseledir. Her yerde ondan söz edilmektedir. İslam aleminde münakaşası yapıldığı gibi , hristiyanlık aleminde de münakaşası yapılmaktadır. Asrımızda Mevdudi , Seyyin Kutup , Ahmed al- Şarbasi ve Said al-Buti gibi zevat bu konuyu ele alarak durumu açıklamışlardır.
Evlenmek , Peygamber (SAV) ‘in sünnetlerinden biridir. Evlenmenin birçok hikmetleri vardır.
1- Fıtratın ihtiyacını karşılamaktır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruluyor : “Huzur bulasınız diye cinsinizden sizin için eşler yaratması , Allah’ın en büyük ayetlerindendir.” (Er-RUM 21)
2- Neslin devamı ve beşeriyetin çoğalmasıdır. Peygamber (SAV) Efendimiz şöyle buyurur : “Evleniniz . Çünkü ben sizin çoğalmanızla iftihar ediyorum.” (Buhari – Müslim)
3- Şerefi muhafaza edip ahlaksızlığa düşmekten korunmaktır. Peygamber (SAV) Efendimiz şöyle buyuruyor . “ Ey gençler , evlenmeye gücü yeten evlensin. Çünkü o, gözü –harama bakmaktan – korur, zinadan muhafaza eder.” (Müslim)
Durum böyle olmakla beraber iradesi kuvvetli olup gayri meşru hayata yaklaşmayacağını bilen kimsenin evlenmeyebileceği gibi , evlenen kimse de azl gibi bir yol ile çocuk yapmamak için tedbir alabilir. Cabir bin Abdullah (ra) dan şöyle rivayet edilmiştir. “ Kur’an-ı Kerim nazil olurken biz azl ederdik. Bu durum Peygamber (SAV) ulaştığı halde bizi men etmedi”. (İbn Mace)
Azl’in manası meniyi dışarı atmaktır. Azl ile ilgili çok hadis vardır. Bir kısmı onu hoş görmemiş ise de kesin olarak yasaklanmayan bir hüküm de getirilmemiştir. Bunun için Cumhuru ulemaya göre kadının rızası ile azl mübah kabul edilmiştir. Hatta Şafii ulemasının birçokları kadının rızasını almak söz konusu değil diyorlar. Fakat tamamı ile tenasül cihazının görevine son vermek için ilaç kullanmak veya ameliyata başvurmak kesinlikle haramdır. Bu husus için asla cevaz olmamıştır.
Sa’d bin Ebi Vakkas’tan rivayet edilmiştir. “Peygamber (SAV), Allah’a kulluk etmek maksadıyla daimi suretta evlenmeyi terketmek isteyen Osman bin Ma’zun ‘un dileğini reddetti. İzin verseydi biz de kendimizi iğdiş edecektik”
Meni rahimde yerleştikten sonra nutfe ve alaka – kan pıhtısı- halinde iken herhangi bir ilaç ile onu düşürmenin caiz olup olmadığı hususunda ihtilaf vardır.
Hanefi ulemasından meşayih-i Maveraünnehir , Cevahir al- Ahlati ve al-Nehr Şafii ulemasından Abu İshak el- Merzedi ve Remli’nin sözünden anlaşıldığına göre mazeret olmasa da caizdir. Gazali , İbn Hacer , al Bahr ve Hanefi mezhebinde racih kavle göre mazeret olmasa caiz değildir.
Ama meşru bir mazerete binaen onu aldırtmak veya ilaç ile onu düşürmekte beis yoktur. Meşru mazerete birkaç misal ;
1- Hamile kadının hastalığını arttıracak veya helakine vesile olacak hastalığın bulunması.
2- Çevrenin çok bozuk olup fitne ve fesadın yaygın halde olması, yani doğacak çocuğun ahlakını bozacak mahiyette olması,
3- Fakr ve zaruretin hüküm sürmesi. İbn Vehban şöyle diyor: hamile kadının hamli alınmadığı takdirde, emzikli çocuğunun sütü bozulup babasının da fakir oluşu yüzünden kendisine süt verecek bir kadın bulamamış olması bir mazerettir.