Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

« En Güzel Diyet: SÜNNETE RİAYET » (1 Kullanıcı)

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
[FONT=Tahoma,Helvetica,Sans-Serif]
barrefleuri.gif
[/FONT]


Allah Rasûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem), asırlar öncesinden “Ümmetim hakkında en çok korktuğum şeyler: Göbek bağlamak, çok uyku, tembellik ve yakîn (iman) azlığıdır.” buyurarak şişmanlık tehlikesine dikkatleri çekiyor ve ümmetini uyarıyor. Göbek bağlamak; hadisteki ifadesiyle “kiberu’l-batn” kendini gaflete salıp çok yiyen ve tabir caizse yemek için yaşayan ve tabii bunun neticesi olarak da olabildiğine şişman olan insan demektir ki bu, Allah Rasulü’nün dünya ve ahiret hayatları adına endişe duyduğu insanların birinci özelliğidir.


B) Niçin şişmanlıyoruz? B)


Uzmanlar, bel çevresi erkekte 94 santimetreden büyükse risk, 102 santimetreden büyük ise yüksek risk; kadında 80 santimetreden büyük ise risk, 88 santimetreden büyük ise, yüksek risk belirleyicisi olduğunu söylüyorlar.

Hareketsiz ve monoton bir yaşam tarzı, beraberinde şişmanlık illetini getiriyor. Modern hayat, kişilere hazır, lezzetli, çeşitli, ucuz fakat yüksek enerjili yiyecekler sunuyor, buna karşılık fizikî aktiviteleri düşürüyor. Özel otomobiller, toplu ulaşım araçlarının yaygınlığı, binalardaki asansörler, televizyon bağımlılığı gibi daha pek çok sebepten dolayı bedenimizin ihtiyacı olan fizikî hareketlerden uzak kalıyoruz.


B) Ne kadar yemek yemeli? B)


“Açlığın sıkıntısı bir lokma ile giderilir; ancak, tokluğun sıkıntısı bir hazine de sarf edilse giderilemez.” diyor bir mana büyüğü. Bu sebeple midemize giren şeylere ve miktarına çok dikkat etmeliyiz. Peygamber Efendimiz (sas), “İnsanoğlu karnından daha kötü bir kap doldurmamıştır. Oysaki insan için belini doğrultacak birkaç lokma yeterlidir. Şayet mutlaka yemesi gerekiyorsa, o zaman midesinin üçte birini yemek, üçte birini su, üçte birini de nefes için ayırsın.” buyurarak en ideal yeme ölçüsünü ortaya koyuyor. Bugün, günümüzdeki diyetisyenlerin yapmış oldukları diyet programlarına baktığımızda bunu daha iyi anlıyoruz.


Mide ve bağırsaklarmız esneyen ve büzülen organlardır. Uzmanlar, midemizin toplam kapasitesinin 1.000-1.500 mililitre olduğunu söylüyorlar. Buna göre yukarıdaki hadis ışığında bir öğünde alınması gereken yemek miktarı anatomik yapıya göre 333-500 mililitredir. Kaba bir ölçümle mide hacmi büyük olan bir kişi yaklaşık 2,5 su bardağını geçmeyecek kadar yemek yemelidir (Ekmek, yemek, çorba, meyve ve 1/3 su ilave edilirse, içilen su ile birlikte 666-1.000 ml arasında bir miktar bir öğünde yenilecek miktardır.) Bu da, çapı 4-5 santimetre, uzunluğu 20-25 santimetre olan ve onikiparmak bağırsağının hacmine (700-1570 cm3) yaklaşık olarak eşittir.


B) Kilodan uzak durmak için şunlara dikkat edelim: B)


1. Kalorisi, yağ oranı fazla besinlerin alımı azaltılmalı, fizikî aktivite artırılmalı.

2. Bol yağ, karbonhidrat ve kalori içeren gıdalar yerine, vitamin ve lif bakımından zengin, yağca fakir sebze ve meyveler yenilmeli.

3. Bol şekerli ve asitli içeceklerden kaçınılmalı, bol su içilmeli.

4. Çocuklardan fast-food türü yemek, kola ve gazoz içilmesi, kraker, cips ve bisküvi gibi gıdaların tüketilmesi azaltılmalı.

5. Sabahları düzenli olarak sağlıklı kahvaltı yapılmalı.

6. Buzdolabına daha çok yağca fakir gıdalar, meyve ve sebzeler konulmalı.


B) Sünnete Riayet Eden, Şişmanlamaz B)


Hadis-i şeriflerden hareketle, “Yediğin vakit az ye. Yedikten sonra da dört-beş saat yeme. Şifa hazımdadır; yani, kolayca hazmedeceğin miktarda ye. Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, yemek üstüne tekrar yemektir.” diyor meşhur tabibimiz İbni Sina. O halde insan midesinin altında kalıp ezilmemeli, yemesini-içmesini disipline eden, edebilen bir irade insanı olmalıdır. Yani mide insanı olmamalıdır.



Aslında şişmanlık, -tıbbi bir problem yoksa- sünnete riayet eden bir Müslüman’da olmaması gereken bir durumdur. Hayatını sünnete göre programlayan bir kimse, yemesini de ona göre ayarlayacak, sofradan tam doymadan kalkacak ve hem bu dünyada hem de öte dünyada huzurlu ve mesut olacaktır.





B) Mânâ sultanları çok yemekle ilgili ne diyorlar? B)


Kur’an ve sünneti çok iyi anlayan ve bunu hayatlarına yansıtıp çevrelerini nurlandıran mana âleminin sultanları az yemekle alakalı pek çok altın söz söylemişler. O sözlerden derlediğimiz bir buketi sizinle paylaşmak istiyoruz:

İlim ve amel, az yemekte, kalb temizliği az uyumakta, hikmet az konuşmaktadır.

Az yemek ustalık, çok yemek hastalıktır.

Çok yiyen çok uyur, herkesten tembel olur.

Çok yemek heder, çok uyumak kederdir.

Çok yemek zihni çalıştırmaz, çok uyumak menzile ulaştırmaz.

Az yiyenin kalb gözü körleşmez, açlıkla hastalık birleşmez.

Az yemek tembellikten uzaklaştırır, bilgi kazanmayı kolaylaştırır.

Az yiyenin kalbinde hikmet kapıları açılır, ağzından inci mercan saçılır.

Az yemek, insan için nezâfettir, zihni açan firâsettir.

Çok yiyen çok uyur, çok uyuyan çok konuşur, çok konuşan nimetten mahrum olur.

Çok yemek, organları çok çalıştırıp yıpratır, tedavi için doktor aratır.

Çok yiyenin az olur ibadeti, kaçırır ebedî saadeti.

Çok yemek tohumudur her derdin, az yemek ilacıdır her ferdin.

Az ye, az uyu, az söyle, nimete kavuşulur böyle.

Az yemek, meyveli bir ağaçtır, hasta kalblere ilaçtır.


ALİ DEMİREL

[FONT=Tahoma,Helvetica,Sans-Serif]
barrefleuri.gif
[/FONT]
 

cakdoc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2008
Mesajlar
1,507
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
cok guzel bir paylasim Allah razi olsun..
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com




İSLAM’DA SAĞLIKLI YAŞAMA VE DENGELİ BESLENME



Muhterem Müslümanlar !



Sağlıklı bir ömür sürmek , bizim imandan sonra sahip olabileceğimiz en büyük nimet, en büyük zenginliktir. Sağlık olmadan hayatta hiçbir şey olmaz. Çünkü sağlıksız hayatın ne tadı ve ne de bir anlamı vardır. Ne yazık ki, birçok konuda olduğu gibi sağlığımızın değerini de kaybedince anlarız.İnsanların bu zaafının farkında olan sevgili peygamberimiz (s.a.v.), onları bu konuda uyarmak gereğini duyarak “İki nimet vardır ki insanların çoğu bunda aldanmıştır. Bunlar sağlık ve boş vakittir.” (1)buyurmuştur.



Değerli Mü’minler !



Yüce dinimiz İslam, insan sağlığına çok büyük önem vermiştir. “…kendinizi kendi elinizle tehlikeye atmayın…”(2) ayet-i kerimesi dinimizin sağlığa verdiği önemi özetlemektedir.Yüce Rabbimizin bu ilahi kanununda bize verilen mesaj açıktır: Bedenlerimiz birer emanettir. Onları uyuşturucu, içki ve sigara gibi zararlı alışkanlıklarla tahrip etmeyelim. Ruhumuzu, bedenimizi yıpratacak, sağlığımızı tehlikeye atacak yaşam tarzından imtina edelim. Midemizi abur cuburla doldurarak bedenimize zarar vermekten kaçınalım.Bilinçli ve dengeli beslenmenin sağlığımızı korumadaki önemini hatırlayalım. Hayat mücadelesinde başarılı olmak istiyorsak sağlıklı olmak ve sağlıklı yaşamak mecburiyetinde olduğumuzu unutmayalım.



Aziz Cemaat !



Gerek Kur’an-ı Kerimde ve gerekse sevgili peygamberimizin söz ve uygulamalarında insan sağlığı ve dengeli beslenme konusunda bizim hayatımıza ışık tutacak çok değerli bilgiler vardır.

Yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde, et, süt, balık, hurma, üzüm, buğday, nar, incir ve zeytin gibi insana gıda veren yiyecek ve içeceklerden bahsedilmekte, bilhassa bal’ın besleyici ve tedavi edici özelliğine dikkat çekilmektedir.(3) Ancak, yüce Allah’ın verdiği nimetleri har vurup harman savurmak, ölçüsüz bir şekilde yiyerek sağlığından olmak şiddetle yasaklanmıştır. Kur’anda “…İsraf etmeyin, çünkü Allah israf edenleri sevmez”(4) buyrulmuştur. Bizim için her konuda “ güzel bir örnek olan Allah elçisi de karnını tıka basa doldurmayı yasaklamış, “Hiçbir insan ,karnından daha kötü bir kap doldurmuş olamaz”(5) buyurarak dengeli beslenmenin önemine işaret etmiş, hayatı boyunca da bizzat uygulamıştır. Allah Rasülü’nün “Temizlik imanın yarısıdır”(6) buyurması, günde beş defa namaz öncesi abdest alma mecburiyeti getirilmesi, dinimizin sağlığa verdiği ehemmiyeti gösterir.



Kıymetli Mü’minler !



Hastalık da sağlık gibi insan içindir. Cenab-ı Hak bizi bazen hastalıkla da deneyebilir. Bu durumda isyan etmek yerine “ Allah verdiği her hastalığın şifasını da vermiştir.” (7)Hadisi şerifinin gereği olarak modern tıp’ın bütün imkanlarından yararlanarak şifa bulmanın yollarını aramak gerekir. Genetik hastalıklar olmakla birlikte birçok hastalıkta kendi ihmalimizden kaynaklanmaktadır. Kimseye muhtaç olmadan mutlu ve huzurlu bir hayat sürmek, dinimize ve insanlara hizmet ederek Rabbimizin rızasını kazanmak için çaba harcamak, sağlıklı ve güçlü birer insan olmayı gerektirir. Bize düşen, önce sağlıklı bir hayat için gerekli bilgi, donanım ve disiplini kazanmak, sonra da sevgili Peygamberimizin(s.a.v.) tavsiyesine uyarak Yüce Allahtan dünyada ve ahirette afiyet istemektir.(8)



Hutbemi Kanuni Sultan Süleyman’ın şu veciz sözüyle bitiriyorum.

“Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi,

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”




Süleyman TUĞRUL

Konak Karataş Camii M.K.





1.Riyazüs- Salihıyn,c.1.s.135 2.Bakara,2/195
3.Nahl.16/69 4.En’am,6/41 5.İbni Mace Et’ime,29
6.Müslim,Taharet,1 7.Buhari,Tıb,1 8.Ahmet bin Hanbel,1/209.



 

havva362

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
280
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
samsun
Web Sitesi
www.samsundayasamak.tr.gg
halk arasında cuk oturdu tabiri vardır ya ... şimdi bu konu aynen öyle oldu...80kg yim ve diyetteyim... zayıflamaya mecburum... sağlık elden gidiyor...
haklısınız üstelik...
konu ve anlatım mükemmel olmuş
emeklerinize sağlık kardeşim...
allah razı olsun
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
43
esselamün aleyküm ve rahmetüllahi ve berekatühu...
yine çok güzel bir konuyla bizlere bakıpda göremediğimiz güzel birşeyi örnek ve anlaşılır bir şekilde yoğurup sundun...Emeklerine sağlık Allah Celle Cellallüh ecr,ini versin kat kat rızasına nail etsin sizleri..
inşallah daha bilinçli ve sünneti anlayıp yaşanyanlardan oluruz..
selam ve dua ile
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Efendimiz (sas) Hazretleri buyuruyor ki:- Ümmetim hakkında en çok korktuğum zaaflar: Karın büyüklüğü, (göbek bağlamak). Çok uyumak. Tembellik. Yakîn (iman) zaafı!
Akademi Araştırma Heyeti'nin (Işık) yayınları arasında okuyucuya sunduğu (40 Hadis) kitabında Hocaefendi bu korkulacak zaaflarımıza açıklık getiren geniş yorumlar yapmıştır. Bu yorumların köşemizin alacağı kadarını (özetleyerek de olsa) arz etmeyi faydalı buldum.

Bakalım, Efendimiz'in bizim adımıza korktuğu, bizim ise henüz farkına bile varamadığımız bu 4 zaafımızı bir gözden geçirelim. Hangimizde ne kadarı var bir düşünelim. Kitapta 4 zaafımızın açıklanması şöyle dikkatimize verilmektedir:
Göbek bağlamak: Hadisteki ifadesiyle "kiberü'l batın" kendini gaflete salıp çok yiyen, yemek ve içmeyi hayatının gayesi haline getiren ve tabiri caizse, yemek için yaşayan ve tabii bunun neticesi olarak da olabildiğince şişmanlayan insan demektir ki, bu hal, Allah Resulü'nün dünya ve ukbâ hayatları adına endişe duyduğu insanların özelliğidir!
Demek ki göbek bağlamaya sebep olacak derecede yiyerek şişmanlamaktan korkmak gerekmektedir. Efendimiz bu zaafımıza dikkatimizi çekmektedir.

Çok uyumak: Çok uyku izafidir. Bazısına 8 saat uyku az, bazısına da 3 saat çok gelebilir. Biz günlük uykumuzu azami 5 saate düşürmeli, ondan sonra da bunu tedricen daha aşağılara çekmeye gayret göstermeliyiz. Ancak, yeme ve içmesini disipline edemeyen, önüne konan her şeyi yemekten çekinmeyen insanın uykusunu disipline edip az uyuması mümkün müdür? Yani çok yemenin arkasından çok uyumanın gelmesi kaçınılmazdır. Bunu da unutmamak gerekmektedir.

Tembellik: Allah Resulü'nün dualarında, Allah'a sığınmış olduğu zaaflardan biridir tembellik. İslam, varlıkların içinde hiçbirinin tembelliğine razı değildir. Hatta hiçbir yerde çalışmayıp tembelce bekleyen paraya bile zekat yüklemekle tembelliğe bir bakıma ceza vermekte, çalışmadığı için zekattan muaf tutma gibi bir müsamaha göstermemektedir.

Yakîn zaafı: İnancını bilmeme, gerektiğinde kendi çapında delilleriyle savunamama zaafı. Yani Müslüman inandığı temel hakikatleri, kendi çapında ilme dayandırarak açıklayacak bilgiye sahip olmalı, inançlarını savunmaktan aciz duruma düşmemelidir. İnanmış insan, şüphelere meydan vermeyecek kesinlikte inancını öğrenmiş olmalıdır ki, imanında zaafa düşme tehlikesiyle yüz yüze kalamasın.
***
Bu 4 zaafın birbiriyle irtibatına gelince:
Bir insan abur cubur yemeye kendini alıştırarak göbek bağlamaya başlarsa, onun çok uyuması da, tembelliğe maruz kalması da, imanda yakın derecesine ulaşmaktan mahrum kalması da bu zaaflarının zincirleme sonucu olarak görülmelidir.
Bu sebeple denebilir ki, bir insan ihtiyaçtan fazla yiyorsa, onun çok şişmanlaması, tabir yerinde ise kilo insanı olması kaçınılmazdır. Böyle kilo insanının kendini uzun uykudan kurtarması, bunun sonucu olarak da tembellikten korunması mümkün değildir.
Öyle ise mümin peygamberinin endişe ederim, dediği çok şişmanlıktan, çok uyku uyumaktan, bunların sonucu olan tembellikten ve inandığı hakikatlere ait bilgisizlikten, yılandan çıyandan kaçar gibi kaçmalı, böyle zaaflara düşmekten korkmalıdır.
Konuyu şöyle de özetleyebiliriz:

Mümin göbek bağlayacak derecede yememelidir ki uzun uykuya mahkûm hale gelmesin, nakitten de kıymetli olan vaktini uykuda tüketmeye mecbur kalmasın. Bu beden tembelliğinin arkasından da zihin tembelliğine düşmesin, inancına ait temel bilgilerden mahrum kalmayı da normal bilgisizlik gibi sanmasın.

ALINTI

 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
Benim büyüklerimden öğrendiğim ve uygulamaya çalıştığım

en veciz söz ;


Az yiyen melek olur,
Çok yiyen helak olur....



Selametle....
 

ya mucib

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
1,037
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
33
ALLAH razı olsun kardeşim emegine saglıkkk
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
Selamun aleykum kardeşim.Peygamber efendimizin hayatında yamuk en ufak bir çizgi bulamayız.Mutlaka vardır bir hikmeti.Yemeğe tuzla başlamak,banyodan sonra dizden aşağısına soğuk su dökmek vs gibi...Selametle kal kardeşimB)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Sağlıklı Beslenme

Sevgili Peygamberimiz (sav) yaşadığı dönemde, yetersiz beslenmenin zararına dikkat çektiği gibi aşırı beslenmenin de zararına dikkat çekmiştir. Yaşadığımız yüzyılın en önemli hastalıklarından biri olan obezitenin (aşırı şişmanlık) başlıca nedeni olan aşırı ve dengesiz beslenmenin zararlarına Peygamberimiz (sav) şöyle dikkat çekmektedir:

"İnsanoğlunun midesini doldurmasından daha zararlı bir şey yoktur. Kişiye belini doğrultacak kadar yemek yeter."

Sağlığına çok dikkat eden Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), yediklerini özenle seçer, çevresine de faydalı yiyecekleri tavsiye ederdi. Damar sağlığına yararları ancak günümüzde anlaşılmış olan kolesterolü az etleri, baklagilleri, sebze ve meyveleri tüketmekteydi. Bu örnek davranışına şu hadislerde şahit olmaktayız:

Tavuk Eti:Ebû Mûsâ anlatır:

"Peygamber salla'llahü 'aleyhi ve sellem tavuk etini yerdi." Bir rivayette der ki: "Ben tavuk eti yediğini gördüm."

Üzüm ve Kavun:Ümeyyi 'bni Zeyd anlatır:

"Peygamber salla'llahü 'aleyhi ve sellem yemişlerden üzümle kavunu severdi."

Ayva:Talha radıyallahu anh anlatıyor:

"Resulullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına girmiştim. Elinde ayva vardı. Bana: "Ey Talha! Şunu al, (ye)! Çünkü bu, kalbe rahatlık verir" buyurdular."

Bal:Hayseme bin Esved 'Abdu'llah'tan anlatır:

"Peygamber 'aleyhi's-selâm buyurdu ki: "Kur'ân'dan ve de baldan şifâ edinin."(Önder Çağıran, Tıbbi Nebevi, 1. Baskı, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 1996)

Zeytin Yağı:

'Ukbeti 'bni Âmir anlatır:"Peygamber salla'llahü 'aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Zeytin yağıyla deva edinin. O, mübarek ağacın yemişinden hâsıl olur, ya'ni zeytin ağacının."(Age)

Üzüm Suyu ve Pekmezin Faydaları

Bilindiği gibi üzüm, içerdiği antioksidanlar nedeniyle kalp-damar sağlığı için oldukça önemlidir ve doktorlar tarafından tavsiye edilmektedir. Özellikle kırmızı üzüm ve çekirdeğinin özü hap olarak üretilmekte ve kullanılmaktadır.

Üzüm, ayrıca kan yapıcı özelliğiyle de bilinmektedir. Örneğin Anemi (kansızlık) hastalığı için pekmez oldukça etkilidir. Hatta hafif vakalarda düzenli tüketildiğinde ayrıca demir alınmasına gerek kalmadığı durumlar da bulunmaktadır.

Günümüzde üzümün bu faydaları tıp dünyasında henüz keşfediliyorken, Peygamber Efendimiz (sav) tarafından 1400 yıl önce sahabeye tavsiye edilmiş olması, Yüce Allah’ın Peygamberimiz (sav)’e ilhamının delillerinden biridir. Hz. Muhammed (sav)’in bu tavsiye ile ilgili hadis-i şerifinde pekmezin yapılışı da tarif edilmektedir:

İbn-i 'Ömer'den rivayettir; sordular ki: "Üzüm özü nasıldır?" Dedi ki: "Sen iç." Öz dedikleri şudur: Üzüm şırasını kaynatırlar, üç paydan iki payı gider, bir payı kalır.(Age)

Has Undan Yapılan Ekmek:

Ebu Hâzım anlatıyor: "Ben Sehl İbnu Sa'd radıyallahu anh'a: "Sen has undan yapılmış beyaz ekmek gördün mü?" diye sormuştum. Sehl: "Resulullah aleyhissalâtu vesselâm vefat edinceye kadar, beyaz ekmek görmedim" dedi. Ben tekrar: "Resülullah zamanında ashabın eleği var mıydı?" dedim. "Aleyhissalâtu vesselâm vefat edinceye kadar elek görmedim" dedi. "Öyleyse elenmemiş arpa ekmeğini nasıl yiyordunuz?" dedim. "Biz onu üflerdik, içindeki kepekten uçan uçardı. Kalan (kepek)leri de su ile yumuşatıp yoğururduk" cevabını verdi."


O (s.a.v) Nasıl Beslenirdi?
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
halk arasında cuk oturdu tabiri vardır ya ... şimdi bu konu aynen öyle oldu...80kg yim ve diyetteyim... zayıflamaya mecburum... sağlık elden gidiyor...
haklısınız üstelik...
konu ve anlatım mükemmel olmuş
emeklerinize sağlık kardeşim...
allah razı olsun

Rabbimiz yar ve yardımcınız olsun, daim sıhhat ve afiyet versin, ablam.. Teşekkür ederim, Allah razı olsun; avatarınız ve imzanızdaki güzel prensesi (maşallah-berekallah) sizlere bağışlasın inşallah. Yazmadan geçemedim:)..
Rabbimize emanet olunuz. Selam ve Dua ile..
 

CANAN25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
294
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Benim büyüklerimden öğrendiğim ve uygulamaya çalıştığım

en veciz söz ;


Az yiyen melek olur,
Çok yiyen helak olur....



Selametle....

gerçekten çok güzel bir söz bu söz hiç aklımızdan çıkmazsa belki zayıflamak için bir vesile olur.,

Az yiyen melek olur,
Çok yiyen helak olur..
..
 

havva362

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
280
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
samsun
Web Sitesi
www.samsundayasamak.tr.gg
Rabbimiz yar ve yardımcınız olsun, daim sıhhat ve afiyet versin, ablam.. Teşekkür ederim, Allah razı olsun; avatarınız ve imzanızdaki güzel prensesi (maşallah-berekallah) sizlere bağışlasın inşallah. Yazmadan geçemedim:)..
Rabbimize emanet olunuz. Selam ve Dua ile..

allah cümlemizden razı olsun... Rabbim herkesi hayırlı evlat sahibi etsin...bu prensesden büyük iki tane de askerim var 13 ve 11 yaşlarında...allahın izniyle...Rabbim size de nasip etsin inşallah...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
allah cümlemizden razı olsun... Rabbim herkesi hayırlı evlat sahibi etsin...bu prensesden büyük iki tane de askerim var 13 ve 11 yaşlarında...allahın izniyle...Rabbim size de nasip etsin inşallah...

Maşallah ablam.. Rabbimiz hepsini sizlere bağışlasın, iki cihan saadeti nasip etsin cümlesine; diğer evlatlarınızı da hayırlısıyla sizlere kavuştursun inşallah..
Selam ve Dua ile kalın..Hayırlı ve bereketli günler dileği ile..
B)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
esselamün aleyküm ve rahmetüllahi ve berekatühu...
yine çok güzel bir konuyla bizlere bakıpda göremediğimiz güzel birşeyi örnek ve anlaşılır bir şekilde yoğurup sundun...Emeklerine sağlık Allah Celle Cellallüh ecr,ini versin kat kat rızasına nail etsin sizleri..
inşallah daha bilinçli ve sünneti anlayıp yaşanyanlardan oluruz..
selam ve dua ile



Ve Aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatühü değerli abimiz.
Teşekkür ederim.. Rahman ve Rahim Rabbimiz, cümlemizden razı olsun; rızasına vesile eylesin her bir adımımızı inşallah.. Amin duanıza. Rabbimiz, hayırlısıyla icabet etsin; sünnet-i seniyyenin hayatımızın her alanına nasıl yön verdiğini, iki cihan adına nasıl bir saadet ve sıhhat kaynağı olduğunu bizlere unutturmasın.
Rabbimize emanet olunuz. Selam ve Dua ile inşallah.
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Benim büyüklerimden öğrendiğim ve uygulamaya çalıştığım

en veciz söz ;


Az yiyen melek olur,
Çok yiyen helak olur....



Selametle....


Selamün Aleyküm Değerli Abimiz.
Rahman razı olsun, güzel katkınız için.. Çok anlamlı bir sözdü, geçmiş ümmetlerin zaafiyetlerinden biri de bu idi.. Efendimiz (s.a.v) de aynı zaafiyetin kendi ümmetine de musallat olacağından fuzuli yere endişelenmemiş şüphesiz.. O'nun (s.a.v) güzel ve makul ölçüsünden ayrılmamak duası ile..
Rabbimize emanet olunuz inşallah. Hayırlı Günler..
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
Selamün Aleyküm Değerli Abimiz.
Rahman razı olsun, güzel katkınız için.. Çok anlamlı bir sözdü, geçmiş ümmetlerin zaafiyetlerinden biri de bu idi.. Efendimiz (s.a.v) de aynı zaafiyetin kendi ümmetine de musallat olacağından fuzuli yere endişelenmemiş şüphesiz.. O'nun (s.a.v) güzel ve makul ölçüsünden ayrılmamak duası ile..
Rabbimize emanet olunuz inşallah. Hayırlı Günler..

Aleyküm selam Aliye Kardeşimiz...

Ellerinize sağlık uğraş veriyorsunuz.Yüceler yücesi rabbimiz

geniş karınlı olmamak için gösterdiğimiz gayretlerimize kolaylıklar lütfetsin

İnşaAllah...Sahabe davranışı sergileyebilmek temennisiyle Rabbimize

emanetsiniz...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com

Aleyküm selam Aliye Kardeşimiz...

Ellerinize sağlık uğraş veriyorsunuz.Yüceler yücesi rabbimiz

geniş karınlı olmamak için gösterdiğimiz gayretlerimize kolaylıklar lütfetsin

İnşaAllah...Sahabe davranışı sergileyebilmek temennisiyle Rabbimize

emanetsiniz...

Rahman razı olsun değerli abimiz. Makbul eylesin bu güzel dualarınızı inşallah.. Sizin de yüreğinize sağlık olsun.. Sizin vesilenizle ben de peygamberlerin ümmetlerine tavsiye ettikleri birkaç öğüdü paylaşayım yemek konusunda inşallah.. Yine Mevlana Hazretlerinin de bu konudaki ''hasılı kelam'' sözü, bizlere daim ışık olsun..
Rahman ve Rahim Rabbimize emanet olunuz Erdal Abimiz. Selam ve dua ile kalın.


KİLLETÜ TAAM, KILLETÜ MENAM VE KILLETÜ KELAM...(Az Yeyin, Az Konuşun)


Peygamber Efendimiz: Az yiyerek maddi mânevi hastalıklarınızı tedavi ediniz. Az yiyiniz sıhhat bulunuz derken,
Hz. İsâ ümmetine:
Karnınız aç olsun ki; kalbinizde Rabbinizi göresiniz diye buyurmuştur.
Hz. Davud: O
güzel sesini açlıkta bulduğunu söylemiştir. Çünkü içi boşalmayan bir kişiden hoş sesler çıkmaz.
Hz. Musâ:
Kelimullah olmayı açlıkta bulmuştur. Çünkü karnı toprakla dolu olanın Hakk ile yakınlığı olamaz.
Mânevi büyüklerimiz şöyle der: Kalbi üç şey karartarak hikmet yolunu kapatır. Oda çok yeme, çok uyuma, çok konuşmadır. Üç gün aç kaldı diye dertlenen kişiden ârif bir insan olmaz.
O cahil ve haddini bilmez adamın tekidir. Cenâb-ı Allah bir kuluna yardım ve ikramda bulunursa ona az yemeyi, az konuşmayı, az uyumayı nasip eder.

Hz. Mevlânâ: Mes.clt.1.265. “Sen bedenini yağlı ballı yemeklerle besledikçe, asıl varlığın olan, seni diri tutan rûhunu asla güçlü bulamazsın” derken başka bir Mesnevi beytinde ise: Sen; Cenâb-ı Hakk’tan ilâhi aşk iste, rûhunu besleyecek gıda iste. Ekmek isteme. Ekmek bu bedenimizin gıdasıdır. Hayvani rûhumuzu, nefsimizi besler. İlahi aşk ise can rızkıdır rûhumuzu besler. Allah’tan ten rızkı istemektense Rûhumuzu besleyecek can rızkı istemek elbette çok daha hayırlıdır”

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt