Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

esmaül hüsna derslerin hepsi (1 Kullanıcı)

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
----------------GENİŞ AÇIKLAMALAR------------------

EL HAFIZ
"O'nun (insanın) önünden ve arkasından izleyenleri vardır, onu Allah'ın emriyle gözetip-korumaktadırlar." (3)


  • "El-Hafiz" ismi Kur'an-ı Kerim'in 6 yerinde geçmektedir.
  • Melekler insanları Allah'ın emri ile korumaktadırlar. Bunun yanında işlediklerinide kaydetmekte, böylece korumaya almaktadırlar. Allah, dostlarını günah işlemekten ve şeytanın tuzaklarına düşmekten korur.
  • Allah, sıkıntı zamanında seni şikayet etmekten koruyan, nimet zamanında da seni felaketlerden koruyandır.
  • Allah'ın bütün varlıkları koruması olmasaydı, varlığı mümkün olan hiçbir şeyin varlığı devam etmezdi. Allah, bütün varlıkları tekrar yokluğa dönmekten korumuştur.
  • En büyük koruma, kalpleri korumadır. Müslümanın dinini her türlü küfür, nifak, fitne, sınırsız arzu ve isteklerden ve türlü bi'd'atlerden koruması korumaların en büyüğüdür. Çünkü bu sayede müslüman, doğru yoldan ayrılıp başka yollara sapmaktan kurtulur.
  • Bu ismin manası ancak Allah'ın yüceliğini ve kainatı koruma gücünü uzun uzun düşünmekle bilinebilinir. Yoksa sadece lügattaki manasını düşünmekle değil
  • Korumak iki yönden olur:
Birincisi, varlıkların belli bir zamana kadar devamını sağlamak, muhafaza etmek ki, Allah gökler, yerler gibi fazla yaşayan varlıkların da, hayvan, bitiki ve insan gibi ömrü az olan varlıkların da hafızıdır.
Mesela, yerden biten otu bile muhafaza etmiştir. Onun özünü korumak için ona kabuk vermiştir. Bir kutu gibi onu, kabuğun içine saklamıştır. Yumuşak kalması için de ona rutubet bahşetmiştir. Yalın kabukla korunmayacak şeyi, ona diken vererek korumuştur.

İkincisi, birbirine zıt olan şeyleri birbirlerinin şerrinden korumak. Allah bunları, kâh eşit kuvvette kılmakta, kâh mağlup olan tarafın imdadına yetişmekle korumuştur. Bunu bir misal ile izah edelim:

Mesela, hararet rutubeti yok eder, kurutur. Mağup olduğu zaman, soğukluk (bürudet) ve rutubet zayıflamaya hatta yavaş yavaş yok olmaya başlar. Hararet ve kuruluk fazlaşır. Bunu önlemek için Allah başka bir cisimle o rutubetin imdadına yetişir. Ona bir susuzluk verir, su içme ihtiyacını duyar. Su içtiği gibi harareti bereraf edilmiş olur. Böylece vücutta gereken denge temin edilmiş olur. (5)

  • Bu ismi şerifi 988 defa okumaya devam eden; nsan ve cin şerrinden bela ve afattan muhafaza olur. (6)


EL MUKİT
Gıdalandıran, besleyen, bakıp gözeten, muktedir olan, her şeyin karşılığını veren, gözetici ve şahit.
erkese uygun olarak gıdalarını yaratan O'dur.
Çalışmanın, sebeplere sarılmanın ibadet olduğunu bildiğimiz için çalışacağız, çalışırken Rabbin rızasını isteyeceğiz. Bize uygun gıdamız bizim gölgemiz gibi bizi takip eder. Gölgenin peşinden gidenler sonuna varamadan öldüler.
Midemizi helal ve temiz gıdayla, aklımızı şeriat ve tabiat ilimleriyle, gönlümüzü Allah sevgisiyle gıdalandıralım.

  • Tenbih: Müslüman Allah'tan başka kulların ihtiyaçlarını karşılayan, işlerini düzenleyip yürüten, onlara azık ve rızık veren olmadığını ve en üstün rızkın akıl nimeti olduğunu bilmelidir. Müslüman, gücü yettiğince yakın-uzak ve güçlü zayıf ayrımı yapmaksızın muhtaç insanların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmalıdır. Önce yakınlarını tercih etmeli yoksa başkalarına yönelmelidir. (1)
Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyor: " Azık isteyene vermemek, kişiye günah olarak yeter." (2)

  • Kötü huylu çocuğu olan bir kimse "Ya Mukît" ismini 7 kere bir boş kaba okusa ve o kabı su ile doldurup o kötü huylu çocuğuna içirse Allah'ın izniyle o çocuğun huyu güzelleşir. (3)
Bu ismi şerifi 550 kere okuyanın malında bereket hasıl olur. (Allahulalem)

EL-HASİB
Cenab-ı Hak buyuruyor:

"...Hesap görücü olarak Allah yeter." (1)
Bu ismin bir çok anlamı zikredilmiştir.

Parçaları bütünüyle bilen,Hesap etmeden bilenBütün üstün niteliklere sahip olan,Hiç bir eksiği ve Kusuru olmayan,Kıyamet günü kullarını hesaba çekecek ve sorgulayacak olandır.O, kendi kereminden fazlasıyla verendir.

  • Hasib, "...Şüphesiz, Allah her şeyin hesabını tam olarak yapandır." (2)
  • Seriul-hisab: "...Allah, hesabı pek seri görendir."(3)
  • Esrau'l-Hâsbin: "...Ve O, hesap görenlerin en süratli olanıdır." (4)

  • Her insan kendisini ağır hesaptan kurtarmak için çalışmalı, Allah'ın belirlediği sınırlara dikkat etmeli, ahiretteki hesabının hafif olması için daha bu dünyada iken kendisini hesaba çekip yanlışlarını düzeltmelidir.
  • İhlasla "Yâ Hasib" diye bir müslüman bu isme devam etse, gözden, zalimden kurtulur. Duası kabul olur.


EL-CELİL
Cenab-ı Hak Buyuruyor:
·Celal ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacak (Rahman, 27)
·Celal ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir. (Rahman, 78)

  • Celil ismi, Kur'an'da bu şekliyle değil, Zü'l-celâli ve'l-ikram olarak Rahman suresinde iki yerde geçer.
  • Celalet ve ululuk ancak Allah'a mahsustur. Her yerde, her zaman hazır ve nazır olan Allah'ın ilmi her şeyi kuşatır.
  • Her büyük O'nun büyüklüğünün yanında hiç bir anlam ifade etmez.
  • Allah'ı diğer insanlardan daha fazla tanıyan ariflerin pek çoğu bu isimlerle O'nu dua etmeyi tercih ederler.
  • Bir müslüman ihlasla, inanarak ve yaşayarak "Yâ Celil" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse, onun tecellisine, eserlerine nail olur. Saygı görür. ahlakı güzelleşir. Zalimlerden kurtulur. Maddi ve manevi güce kavuşur. (1)
  • Bu ismi bilmenin faydası
  • Allah'ın sana iyilik ve bağışta bulunup nimetler verdiği gibi sen de, başkalarına iyililik yap ve bağışta bulun. İnsanların yaptıkları hataları bağışla. Kötülükleri terk etmeyenleri güzelce terk et, kötülükleririni iyilikle başından sav. Seninle ilşikisini kesenle sen ilişkini kesme. Sana vermeyene sen vermeye devam et. Sana haksızlık edeni affet. Seni kötüleyen ve sana sövene karşılık verme, sabret. Allah'ın sana iyilik yaptığı gibi sen de başklarına iyilik yap ve sana kötülük edene iyilikle davran. (2)
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
13.GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM
Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )

Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.


EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ

43.EL-KERİM keremi ve bağışı bol olan

44.ER-RAKİB bakıp gözeten, kendisinden hiçbirşey gizlenemeyen
45.EL-MUCİB duaları kabul eden

[FONT=&quot]DUA EZBERİMİZ—10- [/FONT]
Nazar değene okunacak dua:
(Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin) [Bu dua her sabah ve akşam üç defa okunup kendi üzerine veya hastanın üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytanların ve hayvanların zararından korur
Manası:
Şeytanların, haşaratın ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur'ana] sığınırım zira ayetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır

[FONT=&quot]
HADİS EZBERİMİZ-13- (-isteyen ezberleyebilir)
[/FONT]
13-İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez

[FONT=&quot]HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM[/FONT]
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
------------------geniş açıklamalar----------------

EL-KERİM

  • O vaad ettiği zaman sözünü yere getiren, verdiği zaman son derece çok veren, ne kadar verdiğine ve kime verdiğine aldırmayandır. O'ndan başkasına muhtaç olduğu söylendiğinde razı olmaz. Kendisine sığınan ve gönül vereni boş çevirmez, rahmetine gark eder. Vesilelere ve şefaatçilere muhtaç bırakmadan doğrudan doğruya kendisine iltica ettirir. (3)

  • Tenbih: Kendisine verilmiş olan yeteneğini kullanan ve görüp akleden bir insan; kim tarafından yaratıldığını, kendi başına elde etmeye asla güç yetiremeyeceği sayısız nimeti kimin verdiğini, algılama, düşünebilme, akledebilme kabiliyetlerine nasıl sahip olduğunu düşünür. Bunları düşünen insanın karşısına çıkan gerçek tektir: İnsanı var eden ve asla güç yetiremeyeceği üstün nimetleri ona bağışlayan, son derece cömert olan Allah'tır. (5)

  • Bir Müslüman ihlasla, inanarak ve yaşayarak "Yâ Kerim" diye bu mübarek ismin zikrine devam ederse onunu tecellisine, eserlerine nâil olur. Ahlâkı güzelleşir. Kazancı artar. Her türlü şerden korunur. Günahları affolur. (4)

  • 270 defa okumak Cenab-ı Hakkın lütuf ve keremine vesile olur. (Allahulalem)

ER-RAKİB

Cenab-ı hak buyuruyor:
"Allah her şeyi gözetler" (1)
"
Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir." (2)
"Ben onlara, ancak bana emrettiğini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim. İçlerinde bulunduğum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artık onlar üzerine gözetleyici yalnız sen oldun. Sen her şeyi hakkıyle görensin. "(3)


  • Rakib ismi, Kur'an-ı Kerim'in 3 yerinde geçmektedir.
  • Rakib, koruyup gözetleyendir. Öyleki hiçbir şey O'ndan kaybolmaz. Gizlilikleri ve sırları bilen, görendir. Hiçbir söz ve gizli konuşma O'na gizli değildir. Allah, unutmasının mümkün olmadığı mutlak ilmiyle bütün varlıkları gözetleyip denetleyendir.
  • Her müslüman, Yüce Allah'ın kendini ve bütün varlıkları gözetlediğini, onları murakebe ettiğini, bunun için herkese iki melek tayin ettiğini, bu meleklerin insanın her sözünü ve her fiilini yazıp kaydettiğini, Allah'ın ahirette ceza veye mükafatı bu murakebeye göre vereceğini bilmelidir. Allah'ın kendisini gözetlediğine dair bilgisi kesinlik (yakîn) derecesine ulaşan kimse, ömrünü boş ve yararsız işlerde harcamaz, alıp verdiği nefesleri bile O'nun zikriyle almaya çalışır. Bütün davranış, işlerinde ve sözlerinde O'nun emir ve yasaklarına uygun hareket ve davranışlarda bulunur, insanlarlailişkilerini bu esas üzere düzenler. Rabbin kendisini gözetlediğini unutmayan kalp, kalp ilimlerinde ileri derecelere ulaşır. (4)
  • Allah yoktan yarattığı tüm varlıkları koruyup gözetendir. Uzayın derinliklerindeki yıldızlar ve sistemlerden, dünyayı kuşatan atmosferdeki olaylara, insanın meydana getirdiği toplumlardan, yeryüzünü kaplayan bitki örtüsüne, insan bedenindeki kompleks ve karmaşık sistemlerden, mikro ve makro alemlere, gözle göremediğimiz tüm boyutlara kadar herşeyi her an kontrol eden, gözetleyen, şahit olan, denetleyen Allah'tır.
İnsan başıboş bırakıldığını, amaçsızca hayatını sürüdürebileceğini zannedebilir. Ama hangi iş üzerinde olursa olsun Allah onun üzerinde şahittir. Hiç kimse Allah'tan bir şey gizleyemez. Gizli anlaşma, plan, sır, tuzak; bunlar Allah Katında asla gizlenemeyecek olaylardır. Herşeyi gören, işiten ve bilen Allah'ın Zatından hiçbir şey gizli kalamadığı için, herkesin yaptığına eksiksiz bir adaletle karşılık verilir. Birçok kişide "Allah'ın kainatı yarattığı sonra herşeyi kendi haline bıraktığı" gibi çarpık bir düşünce vardır. Oysa bu çok büyük bir yanılgı ve zandır.
İnsanın çıplak gözle hiçbir zaman göremeyeceği hücre içindeki ayrıntıları Allah en ince ayrıntısına kadar bilendir. Vücut içindeki bir hücre diğer trilyonlarca hücreyle birlikte son derece uyumlu bir şekilde hareket ederken, bazen birden farklı bir davranış içine girer ve bugün tam olarak kaynağı ve tedavisi bulunamamış olan kanser ortaya çıkar. İnsan kendi içinde oluşan bu yapıdan hiç haberdar değilken Allah tüm bunların üzerinde şahittir ve her evreyi kontrolü altında tutar. Nasıl bir insan Allah'ın izni dışında bir adım bile atamazsa, o hücre de Allah'tan habersiz en ufak bir davranışta bulunamaz. (5)

  • Bir kimse bu ismi "Yâ Rakib" kendi üzerine, yahut ehli veya evladı üzerine veyahutda malı üzerine yedi kere okusa onlar Hak Tealanın emanında olur, Allah onları emniyeti altına alır. (6)
  • 312 defa okumak Allah tarafından rütbe ve mertebeye vesile olur, sır ve hakikatlere erer, basireti açılır. (Allahulalem)


EL-MUCİB
Dua kulluk makamlarının en önemlisidir.
  • Duadan maksat bildirmek değil, kulluk göstermek; tevazu ve alçak gönüllülük arz ederek müracaatta bulunmaktır. Maksat bu olunca, kaza ve kaderine rıza ile beraber Allah'a dua etmek, insanlık
  • hissesini tercih değil; Allah'ın kudretine her şeyden fazla saygı duymaktır. Bu da en büyük makamdır. Bu da en büyük makamdır.

  • İstenenin açıkça ifade edilmesi, duanın zaruretlerinden değildir. Zaman olur ki edep ve yerini bilen huzur ehli için hâl, sözden daha edepli olur. "Ey Rabbim huzurundayım, hâlim sana malum." demek, söyleyenin makamına, kalbinin doğruluk ve ihlas derecesine göre, en belağatlı dualardan daha belağatlı olur.

  • Dua hakkında naklî deliller o kadar çoktur ki, bunları ancak kâfirler inkar edebilirler.
"Bana dua ediniz ki size icabet edeyim." (Ğâfir, 40/60),
"Rabbinize yalvara yalvara ve için için dua ediniz." (A'râf, 7/55),
"Yoksa sıkıntıya düşen kimseye, kendisine dua ettiği zaman icabet eden mi?" (Neml, 27/62),
"De ki: Duanız olmasa Rabbim size ne kıymet verir?" (Furkan, 25/77),
"Hiç olmazsa böyle şiddetimiz geldiği zaman bari yalvarsaydılar. Fakat onların kalbleri katılaşmıştır." (En'âm, 6/43) gibi nice âyetler vardır.

Bunların sonuncusu gösteriyor ki Allah, dua edip istemeyenlere gazab eder.

  • Dua eden kimsenin gönlü, Allah'tan başkasıyla meşgul olduğu müddetçe gerçekten dua etmiş olmaz. Allah'tan başka şeylerin hepsinden uzak olduğu vakit de Hakk'ın birliğinin marifetine dalar. Bu makamda kaldıkça kendi hakkını düşünme ve insanlık nasibini talepten kaçınır, bütün vasıtalar kaldırılır ve o zaman Allah'ın yakınlığı hasıl olur. Çünkü kul, kendi arzusuna yönelik olduğu sürece Allah'a yaklaşamaz, o arzu engelleyici bir vasıta olur. Bu, kaldırıldığı zaman ise: "Ben işimi Allah'a bırakıyorum. Şüphesiz ki Allah kullarını görür." (Ğâfir, 40/44) âyetindeki havale, tam bir samimiyetle ortaya çıkmış bulunur. Göz, Hakk'ın gözü olarak görür; kulak, Hakk'ın kulağı olarak işitir; kalb Hakk'ın aynası olarak bilir, duyar, ister. O zaman milyonlarca sebeplerin, asırlarca zamanların yapamadığı şeyler, Allah'ın dilemesi hükmüyle, "ol" demekle oluverir.
·İşte Cenab-ı Allah bu konudaki bütün şüpheleri defetmek ve kullarını irşad için duanın önemine işaret ederek oruç emrinden sonra Peygamberine buyuruyor ki: Kullarım sana benden sorarlarsa ben yakınım, bana dua ettiği zaman, dua edenin duasına cevap veririm. Öyle ise onlar da benim emirlerime candan icabet edip, tutunsunlar ve bana inansınlar... doğruca arzularına kavuşabilsinler."

  • Müslüman daima Allah'a muhtaç olduğunun bilincinde olmalı ve yalnız O'na güvenip dayanmalıdır. O'nun duaları işittiğini, başına gelen bela ve musibetleri bildiğini, sıkıntı ve zorluklardan haberdar olduğunu unutmamamlı ve ümitsizliğe kapılmamalıdır. Dua yaptığı ve talepte bulunduğu istekler, kendisini Allah'a yaklaştıracak istekler olmalıdır. (4)
  • İhlasla "Yâ Mücib" diye bir müslüman bu isme devam etse, insanlar tarafından sevilir, duası kabul olur. (4)
  • 55 defa okuyanın meşru duaları kabul olunur. (Allahulalem)
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
[FONT=&quot]14.GÜNÜMÜZ[/FONT][FONT=&quot]
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM
Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
[/FONT]
[FONT=&quot]Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.[/FONT]
[FONT=&quot]

EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)
[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]BUGÜN EZBERLEYECEĞİMİZ ESMAÜL HÜSNAMIZ[/FONT]
[FONT=&quot]
46. [/FONT]
EL VASİ ilmi ve rahmeti geniş ve sınırsız olan
[FONT=&quot]47.
EL HAKİM hüküm ve hikmet sahibi [/FONT]


[FONT=&quot]EL VASİ[/FONT]
[FONT=&quot]Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Allah geniş olandır, bilendir."" (1)


[/FONT]
  • [FONT=&quot]Bu isim, Kur'an-ı Kerim'in birçok yerinde geçmektedir. [/FONT]
  • [FONT=&quot]Allah, Kuran'da 'göklerin ve yerin Rabbi' olduğunu bizlere bildirir. Bütün genişliğe sahip olanın da Kendisi olduğunu söyler. Allah her yere istiva etmiştir. Allah'ın mülkü geniştir. Nimetleri tükenmez, rahmetinin sınırı yoktur, bağışlaması da çok geniş olandır. Kullarının tüm ihtiyaçlarını onlar hiçbir şey yapmadan karşılayan Allah'ın rahmeti ve merhameti sonsuzdur. 'Vasi' sıfatı özellikle müminler üzerinde çok yoğun olarak tecelli eder. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Allah'ın rahmeti ve merhameti son derece geniştir. İnanan kullarını rahmetiyle sarıp kuşatmıştır ve dünyada onları tüm düşmanlardan korur. (2)[/FONT]
  • [FONT=&quot]Allah'ın sıfat ve nitelikleri pek çok ve geniştir. O, var olan her şeyi kuşatmıştır. Bu yüzden hiç kimse O'na gereği gibi hamd ve sena edemez. O, ancak kendisini övdüğü gibidir. Yüceliği, iktidarı, mülkü, fazlı ve keremi, iyilik ve ihsanı, cömertlik ve keremi pek geniştir. O'nun varlığı bütün zamanları, hatta zaman öncesini ve sonrasını bile kuşatmıştır. Zira O öncesiz ve sonsuzdur. O'nun bilgisi bütün bilgileri kapsamıştır. Bir bilgi, O'nu öteki bilgilerle uğraşmaktan men etmez. O'nun gücü bütün güçlerin üstündedir. Hiçbir güç O'nu başka bir güçle meşgul etmez. Hiçbir durum, O'nu başka bir durumla ilgilenmekten men edemez. O'nun işitmesi, işitilen bütün sesleri kapsayacak genişliktedir. Hiçbir ses ve dua, O'nu başka ses ve duaları işitmekten men edemez. O'nun sıkıntıda olan birisine yardım etmesi, başkalrını ihmal etmeye veya yardımı ertelemesine mani olmaz.(3)[/FONT]
  • [FONT=&quot]Bu ismi şerifi 137 defa okuyanın zor işleri kolaylaşır. Darlıktan genişliğe, esaretten hürriyete kavuşur. (Allahulalem)[/FONT]
[FONT=&quot]EL-HAKİM[/FONT]

  • Yüce Allah yegane hüküm ve hikmet sahibidir: "Kulları üzerine hikmet gereğince galebe ve tasarruf sahibidir, tedbirinde yegane hüküm ve hikmet sahibidir ve kullarının gizli hallerinden haberdardır. Allah'ın emir ve yasakları bir hikmete dayalıdır. Allah, kayıt, sınır tanımayan bilgisi sayesinde insan için neyin yararlı, neyin zararlı olduğunu bilir. O halde inananlara neyi emrediyorsa onların yararına, onları nereden sakındırıyorsa, o şeyler onların zararınadır.
  • O, yarattığı her şeyde, yarattıklarını yerli yerine koymasında ve o yeri onun için hazırlamasında iyiliği bol olan, çok cömert, Hâkim veadalet sahibidir.
  • Kur'an-ı Kerim'de 97 yerde geçer.
  • İhlasla "Yâ Hakim" diye bir müslüman bu isme devam etse, ilim ve hikmet sahibi olur. Rızkı genişler.

[FONT=&quot]DUA EZBERİMİZ—9- tekrar[/FONT]
Nazar değene okunacak dua:
(Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin) [Bu dua her sabah ve akşam üç defa okunup kendi üzerine veya hastanın üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytanların ve hayvanların zararından korur
Manası:
Şeytanların, haşaratın ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur'ana] sığınırım [Zira âyetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır


[FONT=&quot]HADİS EZBERİMİZ-14- (-isteyen ezberleyebilir)[/FONT]
Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur.
Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.

[FONT=&quot]HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM[/FONT]
__________________
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
[FONT=&quot]15.GÜNÜMÜZ[/FONT][FONT=&quot]
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM
Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
[/FONT]
[FONT=&quot]Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.[/FONT]


6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)
[FONT=&quot]
EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)
[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT]
BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ
48.EL-VEDUD: sonsuz sevgiye yegane layık olan

49.EL-MECİD :şanı büyük ve yüksek olan
50.EL-BAİS :öldükten sonra dirilten


[FONT=&quot]DUA EZBERİMİZ—10- [/FONT]
"Elhamdülillâhillezî ahyânâ ba'de mâ emâtenâ ve ileyhi'n-nüşûr: Bizi öldükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun. Yeniden diriltip huzurunda toplayacak olan da O'dur
Müslim, Zikir 59; Ebû Dâvûd, Edeb 98; İbni Mâce, Duâ 17

[FONT=&quot]HADİS EZBERİMİZ-15- (-isteyen ezberleyebilir)[/FONT]
15-Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
EL-VEDUD

  • Kur'an-ı Kerimde Yüce Allah kendini iki yerde Vedûd olarak tanıtır. Vedûd kelimesi iki anlama gelmektedir. Nimetleri gereği kullarını sevendir. Çünkü O, kendisine tevbe eden ve yönelen kimseyi sever. Yine O, sevilendir .
  • Kul Allah'ın gayretiyle Rabbi'ni sevince, Allah'ta onu bir başkasının sevgisiyle mükafatlandırır. İşte bu, gerçekte tam bir ihsandır. Çünkü sebep de O'dur, müsebbeb de O'dur. Bundan maksat karşılıklı sevgi değildir. Bu ancak kullarından şükredenleri ve şükürleri sebebiyle Allah'ın onları sevmesidir. Bunların hepsi kulun maslahatı ve iyiliği içindir. Sevgiye yaratan ve onu müminlerin kalbine yerleştiren yüce Allah çok mübarektir. Daha sonra O, bu sevgiyi dostlarının kallbinde öyle bir noktaya ulaştırır ki, artık bu noktada diğer bütün sevgiler çok küçük ve değersiz bir hale gelir ve onların bağından kurtulurlar, bela ve musibetler onlara hafif gelir, ibadet ve taatlerin zorlukları onlara zevk verir ve sonunda sevgilerin en yücesi olan Allah sevgisini, Allah rızasını elde etme ve Allah'a yakın olma gibi çeşitli kerametlerden dilediğini elde eder. (3)
  • Allah insanları Kendisine kulluk etmeleri için yaratmıştır. Fakat buna rağmen kimisi Allah'ı inkar eder, kimisi de ölene kadar içten bir samimiyetle O'na sadık kalır. Allah, Kendisine vefa gösteren kullarına çok yakındır, dua ettikleri zaman onları işitir ve icabet eder, bir zorlukla karşılaştıklarında daima onların yanındadır. Allah iman edenleri hayatlarının her döneminde yardımıyla destekler. Bir insanın dünya hayatında kazanabileceği en büyük nimetlerden biri olan Allah'ın dostluğudur. Allah'ın sevdiği kulları son derece şerefli ve seçkin bir yaşantı sürdürürler. Böyle insanlar her zaman hayranlık ve takdir kazanabilecek üstün bir ahlaka sahip olurlar. Allah sevgili kullarını Kendi rahmeti içine sokar, onların cennete girmelerine izin verir. Peygamberler ve salih müminler Allah'ın sevgisini kazanmış çok değerli insanlardır. Onlar da Allah'ı çok severler ve yalnızca O'nun hoşnutluğunu kazanmak için yaşamlarının sürdürürler. Şüphesiz Allah'ın bir insanı sevmesi ve onu dost edinmesi insana verilebilecek en büyük nimetlerden biridir. (4)
  • Allah'ın Vedûd ismini bilen her müslüman, insanlarla sevgi ve muhabete dayalı ilişkiler kurmalı, itaat ve ibadetlerle Allah'ın sevgisini kazanmaya çalışmalıdır.
  • Tenbih : Kullardan bu isme ve vasfa layık olan o kişidir ki, Allah'ın mahlukatına karşı daima iyilik murad eder. Kendisi için arzuladığını onlar için de arzular. Hatta onların menfaatlerini kendi menfaatlerine tercih eder. (5)
Bu ulvi duygu ancak, zor anlarda, insanların kin ve öfkeleri ile karşılaşıldığı hallerde ortaya çıkar. Onların kötülükleri, onlara karşı iyilik istenmesine mani olmaz.


  • İki kişi arasında bir ihtilaf meydana gelirse bir yemek üzerine "Yâ Vedûd" ismini 1000 kere okuyup sonra o yemeği o muhalefet eden kimseye verirse ve yedirirse aradaki anlaşmazlık ortadan kalkar. (6)
  • Bu ismin 20 defa okunması insanların kalblerinin ona muhabet beslemesine, her yerde hurmet ve kabul görmesine, aradaki buğz ve düşmanlığın kalkmasına, birbirlerini sevmelerine ve dost olmalarına neden olur. (Allahulalem)
EL-MECİD

Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Arş'ın sahibidir; Mecid (yüce)dir."(1)
"Şüphesiz ki O, övülmeye lâyık olandır, Mecid'dir." (2)

  • Kur'an-ı Kerim'de ikisinde Kur'an ismi, ikisi de Allah'ın ismi olarak 4 yerde geçmektedir.
  • Allah'ın şanı tüm kainatta kendini apaçık delillerle göstermektedir. O'nun şanının yüceliğini tanımayan hiçbir insan yoktur. O'nu inkar edenler, "inanmıyoruz" diyenler bile O'nun yarattıklarına şahit oldukları için aslında gücünü ve şanını tanıyıp bilirler. Ancak içlerindeki büyüklenme arzusu sebebiyle inkar ederler. Allah'ın kainatta yarattığı muhteşem güzellikler de, kusursuz sistemler de O'nun şanına yaraşır şekildedir. Gökyüzünde tonlarca ağırlığında su taşıyan bulutlar, milyonlarca ışık yılı uzaklıkta bulunan yıldızlar, büyük bir gürültüyle ve inanılmaz bir güçle akan şelaleler, uçsuz bucaksız genişlikteki okyanuslar, zirvesi karlarla kaplı olan binlerce metre yükseklikteki dağlar, içinde birbirinden değişik renkte ve seste sayısız canlı türleri barındıran ormanlar, O'nun yarattığı güzelliklerden yalnızca birkaç tanesidir. Birkaç saniyede bir şehri yerle bir eden deprem, bir anda patlayarak binlerce derecelik ısıdaki lavlarını boşaltan bir volkan, herşeyi önüne katıp götüren sel, düştüğü anda isabet ettiği yere ölüm getiren yıldırım, herşeyi yıkıp geçen bir tayfun yalnızca O'nun gücünün göstergeleridir. Allah hepsini şanına yaraşır şekilde yaratmıştır. Onun yarattıkları ise kendilerine bu azaplardan herhangi biri dokunduğunda bir daha kalkmamak üzere oldukları yere çöküverirler. Allah'ın kainatta yarattığı muhteşem güzellikler de, kusursuz sistemler de O'nun şanına yaraşır şekildedir. Gökyüzünde tonlarca ağırlığında su taşıyan bulutlar, milyonlarca ışık yılı uzaklıkta bulunan yıldızlar, büyük bir gürültüyle ve inanılmaz bir güçle akan şelaleler, uçsuz bucaksız genişlikteki okyanuslar, zirvesi karlarla kaplı olan binlerce metre yükseklikteki dağlar, içinde birbirinden değişik renkte ve seste sayısız canlı türleri barındıran ormanlar, O'nun yarattığı güzelliklerden yalnızca birkaç tanesidir. Birkaç saniyede bir şehri yerle bir eden deprem, bir anda patlayarak binlerce derecelik ısıdaki lavlarını boşaltan bir volkan, herşeyi önüne katıp götüren sel, düştüğü anda isabet ettiği yere ölüm getiren yıldırım, herşeyi yıkıp geçen bir tayfun yalnızca O'nun gücünün göstergeleridir. Allah hepsini şanına yaraşır şekilde yaratmıştır. Onun yarattıkları ise kendilerine bu azaplardan herhangi biri dokunduğunda bir daha kalkmamak üzere oldukları yere çöküverirler. Sayılanlar ve burada daha sayılamayan milyonlarca örnek yalnızca Allah'ın şanının büyüklüğünün evrendeki delilleridir. Ahirette görülecek olanlar ise bunların çok üstünde olacaktır. (3)
  • Allah, bağışı, ihsan ve ikramı pek geniş olandır. Bu ismi bilen, daima Allah'ı yüceltir. O'nun hakkındaki bilgisi artar. Allah'ın iyiliğinin güzel, bağış ve ihsanının bol, üstünlüğünün aşılmaz ve hiçbir fiilinin çirkin olmadığına kesin bir bilgiyle inanır. (4)
  • Mecid, Macid ile birlikte aynı anlama gelmekle beraber mübalağa ifade eder, daha geniş anlamlıdır. Mecid ismi Cenab-ı Hakk'ın sübuti sıfatlarındandır.
  • Bu ismi okumaya devam eden bir kimse, umulurki ululuktan berhudar olur. Eğer bir kimsenin kendi akrabası arasında kadri ve izzeti olmazsabu ismi sabah namazından sonra 99 kere okuyup kendi üzerine üfürse akrabası arasında aziz ve muhterem olur. (7)
EL-BAİS

"Ölüden diriyi, diriden de ölüyü O çıkarıyor; yeryüzünü ölümünün ardından O canlandırıyor. İşte siz de böyle çıkarılacaksınız." (3)

  • Öldükten sonra tekrar dirilmeye "ba'su ba'de'l-mevt" denir. İslam'ın altı iman esaslarından biridir.
  • Her müslümanın, Allah'ın kıyamet günü ölüleridirilteceğini, onlara yeniden hayat vereceğini ve tekrar yaratacağını bilmesi zorunludur. Yüce Allah Yasin suresinde inkarcılarla inananların yeniden diriliş karşısındaki tavırlarını bize şöyle haber vermektedir.
    • Onlar: "Eyvah başımıza gelenlere! Mezarımızdan bizi kim kaldırdı? O Rahmân'ın vaad buyurduğu işte bu imiş. Gönderilen peygamberler de doğru söylemişler" derler." (4)
  • Hiç şüphesiz Allah, kıyamet günü bütün ölülere haya verecek, kabirlerde olanları diriltecek ve onları yaptıklrından sorguya çekecektir.
  • Çevremize baktığımızda her sonbahar tüm doğanın bir nevi 'ölüm' yaşadığına şahit oluruz. Bu 'ölüm' bütün bir kış mevsimi boyunca da sürer. Ancak ilkbahar geldiğinde ağaçların kupkuru olmuş dallarında yeniden rengarenk çiçeklerin, yemyeşil yaprakların çıktığını görürüz; tüm doğanın canlanarak yeşillendiğini fark ederiz. Üstelik bu 'ölümden sonra diriliş' binlerce senedir hiç aksaklık göstermeden devam eder. (9)
  • Tenbih : Kul, Allah'ın bu ismini öğrenince kendisini ve ailesini cehaletten kurtarmak için gerçek hayatı oluşturan ilim ve bilgiyi elde etmeye çalışmalıdır. Böylece kalbi yakînle (kesin bilgi) ile, dili zikirle ve azaları salih amellerle hayat bulur. Allah, aziz kitabında bilgi sahibi olanlarla bilgisizleri, dirilerle ölülere benzetmektedir."Ölü iken kalbini diriltip, insanlar arasında yürürken onunu aydınlatacak bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp çıkamayan kimsenin durumu gibi midir?" Kuşkusuz bir kimseyi cehaletten kurtarıp bilgi sahibi yapmak, ona yeniden hayat verek ve daha güzel bir hayata kavuşturmak demektir. İnsanlara ilmi ile faydalı olan ve onları Allah'a davet eden herkesin bir nebze de olsa bu tür diriltmede payı bulunmaktadır. Ancak bu peygemberlerin ve onların gerçek vrislerri olan alimlerin ulaştığı bir mertebedir. bu açıktır ve bu konuda herhangi bir ihtilaf yoktur. (7)
  • Bu ismi şerifi 573 defa okuyanın işleri düzelir, maksat ve meramına erişir. (Allahulalem)
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
16.GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM
Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )

Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.
6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)


EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ
51.EŞ-ŞEHİD---- bilinenin ve bilinmeyenin şahidi

52.EL-HAK------ zatı vacip olup varlığı gerçek olan
53.EL-VEKİL----- her şeye vekil
54.EL-KAVİY---- çok kuvvetli
55.EL-METİN---- çok sağlam


DUA EZBERİMİZ—11-
"Allahumme Rabbe hazihi'd - da'veti't - tâmmeh. Vessalâtil kâimeh. Âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete ve'dderaceter rafîah. Vebashu makamen Mahmûdenillezî vaadteh. inneke lâ tuhliful mîâd

Bu duânın meâli şöyledir:
"Allâh'ım! Ey bu tam dâvetin, yâni mübârek ezânın ve kılınmak üzere bulunan namazın mukaddes Rabbi. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vesîleyi ve fazîleti ihsan et ve O'nu, kendisine va'd buyurmuş olduğun Makâm-ı Muhmûd'a eriştir. Şüphe yok ki, sen va'dinden dönmezsin."


HADİS EZBERİMİZ-16- (-isteyen ezberleyebilir)

Câbir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Kim ezanı işittiği zaman şu duayı okursa, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcip olur."
(Buhârî, Ezân 8, Tefsîru sûre(17), 11. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 37; Tirmizî, Mevâkît 43; Nesâî, Ezân 38; İbni Mâce, Ezân 4)

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM

 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
eş-ŞEHÎD
Her zamanda hâdiselerin dış yuzunu bilen ve her yerde hâzır ve nazır olan
Allah, mutlak surette herşey'ı bilmesi bakımından Alîm'dır Hâdiselerin esrarını, iç yuzunu bilmesi yönünden HabiY'dır Dış yuzunu bilmesi yönünden de Şehîd'dır

el-HAKK
Hakk, varlığı hakikî bulunan zâtın ismidir Yanı, varlığı daima sabittir Allah Teâlâ'nın zâtı, yokluğu kabul etmediği gibi, herhangi bir değişikliği de kabul etmez Hakikaten vâr olan yalnız Allah'tır

eI-VEKİL
Usûlüne uygun şekilde, kendisine tevdi edilen işlen en güzel şekilde neticelendiren

Kendisine iş ısmarlanan zâta vekil denir Allah Teâlâ en güzel ve en mükemmel vekîl'dır İşlerin hepsini tedvfr, tedbîr ve idare eden O'dur Fakat kendisi hiçbir işinde vekîle muhtaç değildir Allah Teâlâ, kendisine tevekkül edenlerin işlerini en iyi neticeye ulaştırır


el-KAVİYY
Çok kuvvetli -


el-METÎN
Çok sağlam -
Kuvvet, tam bir kudrete delâlet eder Metanet ise, kuvvetin şiddetini ifade eder

Allah'ın kuvveti de otekı sıfat ve isimleri gibi nâ-mutenâhîdır, tükenmez, gevşemez, hudut içme sığmaz, olçuye gelmez Allah'ın kudreti bahsinde zorluk- kolaylık soz konusu değildir Bir yaprağı yaratmakla kâinatı yaratmak birdir

Allah Teâlâ tam bir kuvvet sahibi olmak bakımından, Kavıyy, gucunun çok şiddetli olması bakımından Metîn'dır
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
[FONT=&quot]17.GÜNÜMÜZ[/FONT][FONT=&quot]
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM
Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
[/FONT]

[FONT=&quot]Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.[/FONT]
6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)
[FONT=&quot]
EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)
[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ[/FONT][FONT=&quot]
56.EL-VELİYY dostlarına yardım eden[/FONT]

[FONT=&quot]57.EL-HAMİD hamd edilen övülen[/FONT]
[FONT=&quot]58.EL-MUHSİ her şeyin sayısını bilen[/FONT]
[FONT=&quot]59.EL-MÜBDİ maddesiz ve örneksiz yaratan[/FONT]

[FONT=&quot]DUA EZBERİMİZ—11- [/FONT]
[FONT=&quot]"Allahumme Rabbe hazihi'd - da'veti't - tâmmeh. Vessalâtil kâimeh.[/FONT][FONT=&quot] Âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete ve'dderaceter rafîah.[/FONT][FONT=&quot] Vebashu makamen Mahmûdenillezî vaadteh. inneke lâ tuhliful mîâd[/FONT]
[FONT=&quot]
Bu duânın meâli şöyledir: "Allâh'ım! Ey bu tam dâvetin, yâni mübârek ezânın ve kılınmak üzere bulunan namazın mukaddes Rabbi. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vesîleyi ve fazîleti ihsan et ve O'nu, kendisine va'd buyurmuş olduğun Makâm-ı Muhmûd'a eriştir. Şüphe yok ki, sen va'dinden dönmezsin."[/FONT]


[FONT=&quot]HADİS EZBERİMİZ-17- (-isteyen ezberleyebilir)[/FONT]
(Hediye, dostluğu artırır, düşmanlığı giderir.) [Taberani]
[FONT=&quot]
[/FONT]

[FONT=&quot]HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM[/FONT]
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
[FONT=&quot]EL VELİYY[/FONT]
"Allah, iman edenlerin Veli'si'dir; kâfirlerin ise, velisi yoktur." (Muhammed 11)
· Kur'an-ı Kerim'de 13 yerde geçmektedir.
· Mümin ve salih kullarını seven, onlara dost ve sahip olan, onlara hayır yollarını açan ve bu hususta kendilerini başarılı kılan. O'nun salih kulları için Veli oluşu bir vakıadır; mümin ve müttaki insanların hayat tecrübelerinde onlara sağladığı destek ve bahşettiği başarı ile tekrar tekrar gözlemlenmiş bir gerçektir.
· İnsanın hem dünyada hem de ahirette tek bir gerçek dostu vardır. Bu dost onu hiçbir zaman bırakıp gitmez, asla terk etmez, her zorlukta yanındadır ve ona yardımcıdır. Doğduğu günden öldüğü güne kadar daima onunla birliktedir. Onu düşmanlarına karşı korur. Onun için herkesten daha güvenilirdir, daima karşılıksız armağan edendir. Kuşkusuz bu dost Rabbimiz olan Allah'tır. Allah müminlerin en çok güvendiği, en yakın dostudur. Kendisine inanan insanları her türlü eksiklikten ve hatadan arındırır, onlara çok seçkin bir yaşam ve ahirette de hiç tükenmeyecek olan mülkünü vaat eder. İnsan hayatı boyunca gerçekten güveneceği, her durumda sıkıntısını gideren, zengin ve muktedir bir insan ya da bir güç arayışı içindedir. Fakat bunu ararken zaten kendisini yaratmış, yaşamını sürdürmesini sağlayan, büyük kuvvet sahibi, herşeyi yapmaya kadir olan Rabbimizi unutur. Kendisine kötülükten başka hiçbir katkısı olmayan, ahirette de cennette bir pay sahibi olmasını engelleyen şeytanı dost edinir. İşte bu, onun için karanlık bir dünyanın başlangıcıdır.Allah'a iman eden, imanında da samimi olan insanlar ise artık içinde hiç mağlubiyeti olmayan şerefli ve hayırlı bir hayatın içine girerler. Çünkü Allah inananlara dinine ve sözlerine sadık oldukları sürece zafer nasip edecektir. Asıl büyük karşılığı ise ahirettte onlara verecektir. Allah inananların dünyada ve ahiretteki tek gerçek dostudur. (3)
· Müslüman, kendisini dost edineni dost edinmeli ve ona yardım etmelidir. Müslüman, kendilerinden olmayan kimseleri sırdaş ve dost edinmemelidir. Kul'un allah'a dost olması demek, O'na inanması, O'ndan gelen her şeyi doğrulayıp tasdik etmesi, emirlerini uygulaması, yasaklarından kaçınması, yalnız O'na güvenip dayanması, açık ve gizli, bolluk ve darlık gibi bütün hallerinde O'na teslim olması, yalnız O'nu ve Resülünü sevmesi demektir. Allah, hidayetini, yardımını ve marifetini dostlarından asla esirgemez. (4)

EL- HAMİD
Hamid, hamd edilmeyi hakeden, hamda layık olandır. Çünkü O, vardı ve bütün varlıkları ve insanı yoktan var etti. Sonra iki üstün nimeti akıl ve hayatı insanda topladı. sonra ona sayısız nimetler verdi ve onu, bütün varlıklara üstün kıldı. Ona çalışma izni verdi. O halde O2ndan başka kim hamd edilmeye hak eder? Kim O'nun kadar hamde layık olur? Hayır bütün övgüler ve hamdler sadece O'nadır, başkasına değil. Bütün bu minnet ve bağışlar başkasından değil sadece O'ndandır. (2)
Kainatta yaşayan tüm bitkiler ve hayvanlar, Allah'ın yeryüzünde kendilerini yerleştirdiği şekilde yaşarlar. Böylelikle Allah'ı tesbih edip O'nu yüceltirler. Denizin dibinde yaşayan bir balık da, çölde yetişen bir kaktüs de büyük bir teslimiyetle yaşamını sürdürür. Allah'ın kendileri için takdir ettiği şekilde yaşamaları, O'nun kurduğu düzeni asla bozmamaları tüm canlıların Allah'ı tesbih ettiklerini gösterir. Gökyüzündeki ve yeryüzündeki herşey, tonlarca suyun biraraya getirilmesiyle oluşan denizler, binlerce metreye uzanan dağlar ve gökyüzünde sürüklenen bulutlar, ardı ardına çakan şimşek ve gökgürültüsü de Allah'ı tesbih edip yüceltir. O'nun sonsuz ilmini ve gücünü insanlara gösterirler. Fakat iman etmeyenler onların bu tesbihlerini kavrayamazlar. İman edenler de Allah'ın yüceliğini ve büyüklüğünü kavrayarak Rabbimizi tesbih eder, büyüklüğünü ve yüceliğini kavrayarak, kendilerine lütfettiği nimetler için Allah'a şükrederler. Çünkü verilen her türlü nimet karşılığında kendilerinden istenen yalnızca şükredici, hamd edici birer kul olmalarıdır. (3)
Hamd, övmeyi ve hamd edileni sevmeyi gerektirir. O'nu seven ama O'nu övmeyen, O'na hamd etmiş olmaz. Her müslüman, mutlak hamd ve övgünün yalnız allah'a ait olduğunu bilmeleridir. O, bütün övgüleri hak eden ve her övgüye layık olan tek varlıktır. Bize verdiği bütün nimetlere karşı O'na hamd ederiz. Nimet vermese de biz, her halükarda bilinen ve bilinmeyen her hamdle O'na hamd ederiz. Müslüman bu ismi bilmekle, Allah tarfından övülen davranışlar kazanmalı, çalışmalı ve kendisine üstün ahlak edinmeli, bunlarla çelişen davranışları terk etmeli, anlamsız ve faydasız şeylerden kaçınmalıdır. (4)


EL-MUHSİ
Muhsi, insanların ilimlerinin kuşattığı ve kuşatamadığı bütün olayların syısını ve miktarını bilendir. O, canluların alıp verdiği her nefesi, rızkı, insanların itaat ve günahlarını, yakınlığını, yağmur ve kum tanelerinin sayısını, bütün bitkileri, hayvan türlerini, ölüleri ve canlıları bilendir. Kısaca Allah, bütün varlıkların sayısını kalanları ve yok olanları bilendir. Bu sıfat Allah'ın insanlar gibi çoklukları nedeniyle varlıklarıların sayılarını idrak etmekten aciz olmadığını ispatlamaktadır. O, bütün varlıkları ve sayılarını bilendir. (2)

EL-MÜBDİ

İlk yaratan ve sonra da tekrar yaratacak olan ancak odur. İlk yaratmayı da, yeniden hayat vermeyi de o yapar. Allah yaratışı ta başlangıçtan yapar. Her ilk yaratılanı o yaratır, her yeniden yaratılanı o yeniden yaratır. Başka birinin etki ve müdahalesi olamaz. Kâfirlere azap etmeye başlar, sonra da iade eder. Cehennem ateşi onları yer, nihayet kömür olurlar. Sonra da onları yeni bir yaratılışla yeniden yaratır. (3)

Mübdi, insanı ilk var edendir. Yani onu yoktan yaratıp var edendir. Bütün varlıkları yoktan var eden, onları inşa edip ortaya koyan Allah'tır. Varlıklar yok iken Allah tarafından yaratılmış ve varlık alemine çıkarılmışlardır. O, büütün varlıkları örneksiz ve mükemmel bir şekilde yaratmıştır. Ruhunun ve bedenindeki bütün organları Allah tarafından yaratıldığını ve şekillendiridiğini, bu varlıkta tıpkı sana benzer başka bir kimsenin yaratılmadığını bil. Bu gerçekten büyük bir yaratılıştır. (5)

Kainat yokken Allah vardı. Kainattaki her şeyi malzemesiz ve modelsiz olarak yarattı. Çekirdekten ağacı çıkarıyor, çekirdek tekrar toprağa düşüyor ve baharda yeniden canlanıyor. Ve kocaman ağaca dönüşüyor. Modelsiz olarak insanı yaratan Rabbimiz onu da bir kanuna bağlamış. Kanunu kıyamete kadar devam edecek. Rabbimizin tabiat kanunlarına uyduğumuz oranda rahat ediyoruz. Bunda kimse şüphe ve itiraz etmiyor.Tabiat kanunlarını koyan Rabbimiz Kur'an'ıyla da kanunlarını koymuş, her iki kanuna da uyarsak her iki dünyamızda güzel olur.
Karısı hamile olup da erken doğum, çocuğun düşmesi veya geç doğması gibi korkular ve tehlikeler karşısında kalan bir kimse, parmağını hamile olan karısının karnına sürüp "Ya Mübdi" ismini 99 kere okursa Hak sübhanehu ve teala hazretleri o hamile kadını bu tehlikelerden saklar.
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
[FONT=&quot]18.GÜNÜMÜZ[/FONT][FONT=&quot]
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM
Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
[/FONT]
[FONT=&quot]Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.[/FONT]
6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)
[FONT=&quot]
EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)
[/FONT]
[FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ[/FONT][FONT=&quot]
60.MUİD öldükten sonra tekrar dirilten[/FONT]

[FONT=&quot]61.MUHYİ hayat veren dirilten[/FONT]
[FONT=&quot]62.MÜMİT öldüren, ölümü yaratan[/FONT]

[FONT=&quot]DUA EZBERİMİZ—11- [/FONT]
[FONT=&quot]"Allahumme Rabbe hazihi'd - da'veti't - tâmmeh. Vessalâtil kâimeh.[/FONT][FONT=&quot]Âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete ve'dderaceter rafîah. [/FONT][FONT=&quot]Vebashu makamen Mahmûdenillezî vaadteh. inneke lâ tuhliful mîâd[/FONT]
[FONT=&quot]
Bu duânın meâli şöyledir: "Allâh'ım! Ey bu tam dâvetin, yâni mübârek ezânın ve kılınmak üzere bulunan namazın mukaddes Rabbi. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vesîleyi ve fazîleti ihsan et ve O'nu, kendisine va'd buyurmuş olduğun Makâm-ı Muhmûd'a eriştir. Şüphe yok ki, sen va'dinden dönmezsin."[/FONT]


[FONT=&quot]HADİS EZBERİMİZ-18- (-isteyen ezberleyebilir)[/FONT]
“Ümmetimin fesada gittiği zamanda kim benim sünnetime sarılsa ona yüz şehit sevabı vardır.”

[FONT=&quot]HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM[/FONT]
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
EL-MUİD
"Ey kâfirler! Siz ölü iken sizi dirilten Allah'ı nasıl inkâr ediyorsunuz?
Sonra sizi öldürecek, tekrar sizi diriltecek ve sonunda O'na döndürüleceksiniz." (bakara 28)


  • Ölümlerinden sonra varlıkları yeniden dirilten, canlarını iade eden, yeniden yaratan. ikinci kez yaratılış, başka bir şekilde yaratılış değildir. Var olup yok olan bir şey,başka şekilde değil aynen yaratılacaktır. Dünyadaki insan nasıl ise, kıyamet gününde de aynı olacaktır. Her müslüman, Allah'ın ilk kez ve (âhirette) ikinci kez yaratan olduğunu bilmelidir. Yok olduktn sonra onları tekrar yaratacak olan O'dur. O'nun tekrar yaratması bir ihtiyaçtan değil, bir hikmet gereği kudretinin bir göstergesi içindir. (4)
  • Halbuki iş bu kadar değil, bunun ilerisi de var. O sizi öldürdükten sonra yine diriltir ve diriltecektir. Size önce verdiği gibi ve hatta ondan daha yüksek yine bir hayat verir ve verecektir. Ba'sü ba'de'l-mevt (öldükten sonra dirilmek) de haktır. Görmez misin olan yine olur. Eğer olmasaydı sen kâinatta hiçbir kanun göremezdin. Bir yaptığını bir daha yapamazdın. İlimden, sanattan hiçbir hissen olmazdı. Sen bu sayededir ki hangi şeyi iyi bilirsen onu bir daha ve bir daha yapabilirsin. Tohumlarını bu sayede eker, çiftlerini bu sayede sürer, hasılatını bu sayede kaldırırsın. (5)
  • Bir kimsenin ev halkından birisi yolda eğlense ve ondan bir haber gelsin, bir haberim olsun isterse, evdekiler uyuduktan sonra "Ya Müid" ismini yetmiş kere okuyup evinini dört bir tarafına üflemelidir ve "Ya Müid, filan kimseyi bana geri dönde veya haberini gönder" diye dua etmelidir. Umulur ki yakın bir zamanda o kaybolan veya eğlenen kimsenin ya kendisi ya da haberi gelir. (7)

EL-MUHYİ
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Şüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüş de ancak bizedir." (KAF 43)
"Ve O, yaşatan ve öldürendir;"(2)
"Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diyor.
De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.
" (3)
"Şüphesiz O, ölüleri de mutlaka diriltecektir." (4)

  • Hayatı yaratan, canlılığı meydan getiren, ölüleri dirilten, can veren ve canlandıran.
  • İnsanoğlu bugüne kadar bir tek canlı yaratamamıştır.
  • Meniye can veren, çekirdeği çiçeğe döndüren Allah (c.c.)dır. Toplumların dirilmesi Allah'ın elindedir.Rabbimizin diriliş kanunları vardır. Toplumların dirilişi için koyduğu kanunu 'Bir toplum kendini değiştirmedikçe Allah o toplumu değiştirmez' (Rad,11)
  • Bir varlığa can vermek, onu yoktan yaratmak ve onun yaşamını sürdürebileceği şekilde dünya şartlarını düzenlemek yalnızca sonsuz güç sahibi olan Allah'a mahsus bir özelliktir. Allah gözle görülemeyecek kadar küçük bir yumurta ile spermi birleştirir. Sperm yumurtanın içine girer girmez yumurtanın çevresi bir zarla örtülür. Ve hayat başlar. Allah bu küçücük hücreyi önce ikiye, sonra dörde böler. Ve bu bölünme hızla devam eder. Ve böylelikle annenin karnında mucizevi bir yaşam başlar. Aynı hücreler bir süre sonra farklılaşarak hem beyni, hem sinir sistemini, hem de sert kemikleri ve kıkırdakları oluşturur. Böylelikle Allah dokuz ay içinde yoktan, gören, duyan, konuşan ve akleden bir insan yaratır. Ona can bağışlar. Bir canlının oluşum aşamalarında meydana gelen bu mucizevi olayları, bir yumurtayla spermin başaramayacağı açıktır. Onları birleştiren ve anne karnındaki bebeği dokuz ay boyunca koruyarak büyüten yalnızca Allah'tır. İşte bu ilk yaratılış ve ilk diriltmedir. Allah insanı dünyaya getirdikten sonra onun yaşamasına izin verir. Sonra Allah tüm insanlara kaderlerinde bir ölüm günü tayin etmiştir. Bu ölüm gününe kadar da onları belli bir süre dünya hayatında tutarak imtihan eder. Tayin edilen süre geldiğinde de insanların canını alır ve dünyada işledikleri amellerin karşılıklarını vermek üzere, daha önce yoktan varettiği gibi ölümlerinden sonra tekrar diriltir. Kuşkusuz bu, sonsuz güce sahip Allah için çok kolay bir iştir. (5)


EL-MÜMİT
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Nerede olursanız olun ölüm size ulaşır..." (NİSA 78)
"Her canlı, ölümü tadar..." (2)
"De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır..." (3)

  • Mümit, isim olarak Kur'an'da geçmez, fiil olarak geçer. Mümit, canlı varlıkları öldürendir. Allah ölüm ile sağlıklı ve güçlü olanların gücünü yok eder. O, her şeyi yaşatan ve öldüren, her şeye kadir olandır. Allah, yaşatma sıfatı ile övündüğü gibi, öldürme sıfatı ile de övünür. Bu, hayır ve şerrin, yarar ve zararın yalnız O'ndan geldiğini, mülkünde hiçbir ortağı bulunmadığını, yalnız kendisinin, bâki ve ebedi olduğunu, kendisinin dışındaki bütün varlıkların fani olduğunu bilmemiz içindir. Her müslüman, mutlak olarak yalnız Allah'ın yaşatan ve öldüren olduğunu bilmeli ve inanmalıdır. (4)
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
[FONT=&quot]19.GÜNÜMÜZ[FONT=&quot]
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM
Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )
[/FONT]
[/FONT]
[FONT=&quot]Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.[/FONT]​
6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)
[FONT=&quot]
EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)
[FONT=&quot]
[/FONT]
[FONT=&quot]BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ[/FONT][FONT=&quot]
63.HAYY her zaman diri[/FONT]
[/FONT]
[FONT=&quot]64.KAYYUM her şeyi ayakta tutan [/FONT]

[FONT=&quot]EL-HAYY[/FONT]
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"Ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan. " (1)
"Bütün yüzler, diri ve her şeye hakim olan Allah için eğilip boyun bükmüştü." (2)
" O daima diridir." (3)
"Hay ve kayyûm olan Allah'tan başka ilâh yoktur." (4)


  • Allah'ın "hayatı", tam kamil bir hayattır. O, ölümsüzdür. Hayat için başka bir şeye ihtiyacı yoktur. Allah başlangıcı ve nihayeti olmayan ebedi ve ezeli hayat sahibidir. Mahdut sınırların mahkumu, başlangıç ve sonuçların çerçevelediği ve zaman kavramından tamamen uzaktır. Allah'ın hayatı bambaşka bir hayat şeklidir. Cenab-ı Allah'ın hayat sıfatı, insanların hayat sıfatıyla alışa geldikleri özelliklerin hepsinden uzak olduğu gibi mutlaktırda. Allah Teâlaâ'nın hayatı en mükemmel ve en eksiksiz bir hayat olduğuna göre; O, bu özelliğin zıddı olan bütün eksik ve kusurlu sıfatlardan uzaktır.
  • İnsan acizdir ve çok az şeye güç yetirebilir. Dünyaya geldiği andan itibaren hayatının 5-10 senesi yarı şuurlu olarak geçer. Bu dönem boyunca sürekli bir ilgiye ve bakıma muhtaçtır. Bundan sonra yaşadığı hayatın ise büyük bir bölümü kendi bedenine bakmakla, temizlenmekle geçer. Eğer bu sayılanları yapmak istemese ve ertelese kısa süre içinde bakılamayacak bir görünüme girer. Ayrıca insanın bedenen ihtiyaç duyduğu büyük bir eksikliği daha vardır: Uyku. İnsanın ömrünün neredeyse üçte biri uykuyla geçer. Ancak ne kadar istemese de, uykuya ayıracağı zamanlarda başka şeyler yapmayı tercih etse de buna bir iki günden fazla dayanması mümkün değildir. Hatta 24 saat uyumayan bir insanın şuurunda bir bulanıklık, idrakinde bir yavaşlık baş gösterir. Her zaman doğal olarak yapabildiği şeyleri yapamamaya, karşılaştığı olayları sağlıklı muhakeme edememeye, hatta konuşma güçlüğü çekmeye, bildiği şeyleri unutmaya başlar. Elbette aciz olan ancak insan ve insan gibi yaratılmış olan diğer canlılardır. Canlı ve cansız tüm kainatın yaratıcısı olan Allah ise Hayy'dır. Daima diridir, her an herşeye hakimdir, herşeyi bilir, herşeye güç yetirir, O'nu uyku ve uyuklama tutmaz, her türlü acizlikten de münezzehtir. O, yarattıklarına çeşitli acizlikler vermiş ve bu eksiklikleri farkederek yalnızca kendisine kulluk etmelerini, herşeyi kendisinden istemelerini emretmiştir. İnsana düşen de, O dilemedikçe hiçbir şeye güç yetiremeyeceğini, tek bir saniye bile hayatını devam ettiremeyeceğini bilerek Rabbine yönelip dönmektir.
  • Ve (sen) o ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan; onların kötülüklerinden kurtulmak, verecekleri karşılıklardan gönlü tok olmak için, yalnız o ölmez diriye dayan, ölümden kurtulamayacak olan fâniler yıkılır, dayananları kaybolur gider. Ve O'nu hamdiyle tesbih et. Nimetlerine şükür için her türlü yüce sıfatlarıyla saygı göstererek, noksan sıfatlardan uzak olduğunu kabul et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter! Hiç kimse bilmese de, onun bilmesi yeterlidir. Hiç bir haberciye ihtiyaç duymaksızın açığı ve gizliyi bilen, O herşeyden haberdar olan Allah cezalarını verir. Başka hiçbir ceza vermeyecek olsa bile, yalnız bilmesi bir ceza olarak yeterlidir. (6)
  • Allah dostlarının tecrübe edip kabul ettiklerine göre, "Ya Hayyu yâ Kayyûm, lâ ilâhe illâ ente" (Ey diri ve kâim olan! Senden başka ilâh yoktur) duasını okuyan ve bunu tekrarlayan kimsenin kalbi ve aklı dirilir. Bu iki isimle yardım dilemek sıkıntılardan, dert ve kederlerden, zorluk ve darlıklardan kurtulmak ve isteklere kavuşmakta daha etkilidir. Bu iki isim ism-i azam'dandır. (7)

EL-KAYYUM
Cenab-ı Hak buyuruyor.
"Allah, O'ndan başka tanrı yoktur; O, hayydir, kayyûmdur. " (1)
"Ölümsüz ve daima diri olan Allah'a güvenip dayan." (2)


  • Allah zatı ve yüceliği ile vardır; her şeyin var olması, varlığını sürdürmesi, ayakta durması O'nun varlığına bağlıdır.
  • Kur'an-ı Kerim'de Hay ismi ile çoğu zamanda birlikte zikredilir. Bu isimlerin, [FONT=&quot] "İsm-i A 'zam" olduğu da söylenmiştir. [/FONT]
  • [FONT=&quot]Bu ismin çeşitli tanımlamaları vardır:[/FONT]
    • [FONT=&quot]Katede'nin görüşü: Kayyûm, yaratıklarını koruyup idare edn, işlerini düzenleyendir.[/FONT]
    • [FONT=&quot]Hasan Basri: Kayyûm, iyi ya da kötü yaptıklarının karşılığını vermek için her canlının başında duran ve onu gözetleyendir. O, her şeyi bilir ve hiçbir şey O'na gizli kalmaz.[/FONT]
    • [FONT=&quot]El-Hattabi kayyûm, sonu olmayan ve varlığı daim olandır [/FONT]
  • Kayyûm, Allah'ın kusursuz güç, kuvvet ve üstünlüğe sahip olduğunu gösterir. O, yalnız başına kâimdir. ayakta kalmak için hiçbir yönden kimseye ihtiyacı yoktur. O, kendi kendine yetendir ve başkasına muhtaç değildir. O'nun dışında her şey O'na muhtaçtır. Her şeyi ayakta tutan ve koruyan O'dur. O'nun desteği olmadan hiçbir şey ayakta duramaz ve varlığını devam ettiremez. Bu, O'nun mükemmel gücünü gösterir. (3)
  • [FONT=&quot]O öyle bir hayy ve kayyumdur ki, O'nu ne gaflet basar, ne uyku; daima âlim, daima her şeyden haberlidir. Göklerde ve yerde, yukarılarda, aşağıda ne varsa O'nun; görünür, görünmez, bütün varlık O'nun mülküdür. Tüm sebeb O, tüm gaye O, herşeyin maliki olan O; Allah'ın mülkü olan bu yaratıklardan kimin haddi ki Allah'ın izni olmaksızın yüce huzurunda şefaat edebilsin, bu halde hangi budaladır ki Allah'ın emri olmadan bunların birinden şefaat dilenebilsin. Çünkü Allah yukarıların aşağıların, önlerindekini ve arkalarındakini, geçmişlerini, geleceklerini bildiklerini ve bilmediklerini bilir, O'nun ilminden gizli hiçbir şey yoktur. Bunlar ise O'nun bildiklerinden hiçbirini bilemezler. Ancak dilediği kadarını kavrayabilirler. (4)[/FONT]
  • Allah dostlarının tecrübe edip kabul ettiklerine göre, "Ya Hayyu yâ Kayyûm, lâ ilâhe illâ ente" (Ey diri ve kâim olan! Senden başka ilâh yoktur) duasını okuyan ve bunu tekrarlayan kimsenin kalbi ve aklı dirilir. Bu iki isimle yardım dilemek sıkıntılardan, dert ve kederlerden, zorluk ve darlıklardan kurtulmak ve isteklere kavuşmakta daha etkilidir. (3)
[FONT=&quot]DUA EZBERİMİZ—12- [/FONT]
Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Sizden kim bir şey yerse "Bismillah (Allah'ın adıyla)" desin. söylemeyi unutmuşsa, sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da Bismillah)."

Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi, Et'ime 47, (1859).


[FONT=&quot]HADİS EZBERİMİZ-19- (-isteyen ezberleyebilir)[/FONT]
[FONT=&quot]Müslüman bir kimse, sevabını Allah’tan ümid ederek ailesine harcarsa, bu onun için sadaka olur.’ (sahih-i Müslim)[/FONT]

[FONT=&quot]HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM[/FONT]
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
[FONT=&quot]20.GÜNÜMÜZ
[FONT=&quot]euzubillehimineşşeydanirracim[/FONT]
[FONT=&quot]bismillehirrahmanirrahim[/FONT]

[FONT=&quot]ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM[/FONT]
[FONT=&quot]Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)[/FONT]
[FONT=&quot]Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”[/FONT]
[FONT=&quot]Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.[/FONT]

[FONT=&quot]SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)[/FONT]
[FONT=&quot]PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)[/FONT]

[FONT=&quot]İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM[/FONT][FONT=&quot] Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )[/FONT][/FONT]


[FONT=&quot]Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.[/FONT]



6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)



EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

[FONT=&quot]BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ

[FONT=&quot]65.EL-VACİD en zengin olan,istediğini istediği zaman bulan[/FONT]
[/FONT][FONT=&quot]66.EL-MACİD nimetleri ve ihsanı sonsuz olan[/FONT]
67.EL-VAHİD tek ve eşsiz


[FONT=&quot]HADİS EZBERİMİZ-20- (-isteyen ezberleyebilir)[/FONT]
sizden birinizin kulağı çınladığı zaman beni zikretsin,bana salevat okusun ve 'zekerani bi-hayrin ' desin. manası: beni ananı Allah da hayırla ansın.
(hadis-i şerif Feyzül Kadir)


[FONT=&quot]DUA EZBERİMİZ—13- [/FONT]
kulak çınladığında okunacak dua
'zekerani bi-hayrin ' manası: beni ananı Allah da hayırla ansın


[FONT=&quot]HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM[/FONT]
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
EL-VACİD
Mutlak ve hakiki gani olan, istediği her şeyi bulan; Kendisine darlık, fakirlik ve acizlik arız olmayan; Kendisi için lüzumlu olan şeylerin hiçbirinden mahrum olmayan; istediğini istediği zaman bulan.

EL-MACİD
Vecd, bolluk ve genişlik anlamındadır. Zengin ve zenginlik veren anlamına da gelebilir. Mâcid, güç ve kudreti mükemmel olmasının yanında cömertliği, rahmeti, kerem ve ihsanı bol anlamına gelir. Allah, zatında ve bütün sıfatlarında en mükemmel ve eksiksiz, yüce ve üstün olandır. Zartın yüceliği ve fiillerin güzelliği bir araya geldiğinde mecd ortaya çıkar. Her ikisi de Allah'ta bulunduğu için O, Mâcid'dir. Fakat Mecid, mübalağa ifade ettiği için Mâcid'den daha geniş anlamlıdır.

EL-VAHİD
Cenab-ı Hak buyuruyor:
"De ki: O, Allah birdir." (1)
"Yemin ederim ki, ilâhınız birdir." (2)
"O ancak bir tek Allah'tır." (3)
"İlâhınız bir tek Allah'tır. O'ndan başka ilâh yoktur." (5)
  • Allah'ın, zatında, sıfatlarında ve fiillerinde bölünmesi ve sayısının artması söz konusu olmayan ve bir ve tek olduğunu ifade eden ismidir.
  • Ezelde yalnız Allah vardı. Başka hiçbir şey yoktu. Hz.Peygamber bir hadislerinde bu anlama şöyle işaret etmiştir. Sadece Allah vardı O'nunla birlikte hiçbir şey yoktu". Büütn celâl ve kemal sıfatları sadece Allah'ta bulunmaktadır. Bu yönüyle O, bir ve tektir. Bütün varlıkları idare eden ve işleri yürüten yalnız O'dur. Bir şeyi yaratmak ve yapmak için herhangi bir maddeye, süreye, alete ve hazırlığa ihtiyacı yoktur. (7)
  • Helali, haramı yasalaştırmak; sevabı ve günahı belirlemek gibi, kullarını ödüllendirmek veya sadece cezalandırmakta O'na mahsustur.Bütün bu hususlarda Allah yerine başkalarını koymak veya Allah'a benzeterek yetkili saymak şirktir; affı olmayan en ağır suçtur.
  • Ey insanlar! hepinizin ibadet ve kulluğuna layık ve buna hakkı olan gerçek ilâhınız, bir tek ilâhtır. "Vâhid" sıfatı ile nitelendirilmiş bir ilâhtır ki, ilâhlıkta tektir. Hem sizden başkalarının da diğer bir ilâhı var sanmayınız. O'ndan başka hak olan hiçbir ilâh yoktur. O'ndan başka ilâh tutulanların hiç biri ilâhlığa layık değildir. Hepsi boş, hepsi batıldır. O'ndan daha üstün veya O'na denk bir ilâh düşünülmesi imkansız olduğu gibi, O'ndan daha aşağı seviyede olmak şartıyle de O'nun ilâhlığına ortak olabilecek mabudlar, tanrılar yoktur. İlâhlığa ortak olmak mümkün değildir. Gerçek ilâh ancak o tek olan Allah'tır. O'nun bütün yaratıklara başlangıç olan birçok isimleri ve sıfatları varsa da, yine zatından hakkıyle bahsetmek mümkün değildir. Hakk'ın gerçek mahiyeti, her türlü bileşimden uzaktır. O tek olan Ferd'i vasıflandırmak imkansızdır. Çünkü vasıf, vasıflanan ile sıfat arasında az çok bir başkalık gerektirir. Başkalık olunca da ferdîlik kalmaz. Bir de herhangi b r şeyden haber vermek, kendisinden haber verilen bir şey ile, haber verme şekli ister. Bu ise ferdî-liğe aykırıdır. Bunun için türetilen isimlerin hepsi de Hakk'ın gerçek mahiyetinin, birliğinin aslına ermekten uzaktır. O'nun zatına en son "O" denebilir. (6) Allah'ın büyüklüğünü kavrayamayan insanlar yüzyıllardır O'na denk güçler bulmaya çalışmışlar, O'nu göremedikleri için gözlerinde yücelttikleri şeylere tapmışlardır. Kimisi çok parlak ve güçlü gördüğü için güneşi daha üstün tutmuş ve ona tapmış, kimisi de yıldızların önünde eğilmiştir. Hatta bazıları akılsızlığın boyutlarını o kadar genişletmiştir ki tüm acizliklerine rağmen, kendilerinin de çok güçlü olduğunu söyleme cesaretini göstermişlerdir. Allah'a denk ilahlar bulmaya çalışmak yalnızca geçmişte yaşayan insanlara mahsus bir akılsızlık değildir. Günümüzde de pek çok insan Allah'a ortak koşarak, O'nun eşinin ve benzerinin olamayacağını inkar eder. Bu inkarcılar belki görünürde güneş, yıldızlar vs. gibi birer put edinmemişlerdir; ama onlar da kendileri gibi aciz olan diğer insanlara veya değer verdikleri metalara (zenginlik, güzellik, güç vs.) taparlar. Örneğin, tüm yaşamlarını zenginlik, mal-mülk edinmek uğruna harcar ve bu arada Rablerini razı edip etmediklerini hiç düşünmezler. Allah'ı insanlarla, diğer varlıklarla veya metalarla eş tutarlar ki bu da apaçık bir şirktir. Allah yaratandır. Kimse güneşi batıdan getiremez, kimse uzayda inanılmaz hızla genişleyen kainatı durduramaz, kimse göğü ve yeri tutamaz ve kimse yoktan bir insan yaratamaz. Bunları ancak kainatta tek olan ve eşi olmayan Allah yapabilir. Yaratanla yaratılan ise asla eşit değildir. (8)
  • Kulun ilâhı, her halde ve her vakitte ona gerek olandır. O, gerçek olup O'nun dışında kalan bütün ilâhlar batıldır. Kul nerede olursa olsun, allah, sıkıntı anında ve ihtiyaç duyduğunda hep onunla birliktedir. Yok olup giden ilâhlar hiçbir zaman işe yaramaz. (7)
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
DUA EZBERİMİZ(isteyen ezberleyebilir)

1-Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir

2-uyumadan önce okunacak dua:
Allahümme bismike emütü ve ahya.Mânâsı: ‘Allah’ım, isminle ölürüm, isminle dirilirim

3-tuvaletten çıktıktan sonra okunacak dua: elhamdülillehillezi ezhebe annil eza ve afani min zelik


4-tuvalete girmeden önce okunacak dua: euzu billehi minel hubsi vel habais.

5-evden çıkarken okunacak dua: bismillah tevekkeltü alallah la havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim


6-
yemek duası: elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülil hamdü lillâhillezî et'amenâ ve sekânâ ve cealenâ müslimîn!.."
elhamdülillehi Rabbil alemin

Allahümmeğfir sahibe hezetteanni velekilin

Allahümmecal devledehim daimen evledehüm alimen saliha vele tüsellit aleyhim zalime

Allahümme zit veletengus nimeten kesiraten bi hürmetil Fatiha


Anlamı:bizi yediren içiren Müslümanlardan eyleyen Rabbime hamd olsun. Allahım bize mağfiret eyle. Allahım devledimizi daim eyle. Evladımızı alim Salih eyle. Zalimlerden koru. Fatiha hürmetine Allahım nimetin arttır. Noksanlaştırma

7-şifa duası: ezhibil be’se Rabbennesi eşfi ve enteşşafi le şifae ille şifaüke şifaen le yüğadiru segame. Anlamı: "Bu hastalığı gider ey insanların Rabbi! Şifâ ver, çünkü şifâ verici sensin. Senin vereceğin şifâdan başka şifâ yoktur. Öyle şifâ ver ki hiç bir hastalık bırakmasın." (buhari)

8-
Hiçbişeyin zarar vermemesi için okunacak dua
Bu dua kim sabah ve akşam 3’er defa okursa Allah'ın koruması altına girer, hiç kimse hiçbir şey ona zarar veremez
Sabah ve Akşam: (Üç kere)
"BİSMİLLAHİLLEZİ la yedurru ma'asmihi şeyün fil ardi ve la fissemai ve hüves-semi'ul alim"
Yüce Allah'in ismiyle hareket ederim. O yüce Allah ki, O'nun mübârek ismiyle hareket edildigi (O'nun ismi söylendigi) vakit, yerde ve gökte hiçbir sey okuyana zarar veremez. O yüce Allah, her seyi en iyi isiten ve en mükemmel bir sekilde bilendir.
KAYNAK: (Ebu Davud, Tirmizi, İbni Mâce)

9-Nazar değene okunacak dua:
(Euzü bi-kelimatillahittammati min şerri külli şeytanin ve hammatin ve min şerri külli aynin lammetin) [Bu dua her sabah ve akşam üç defa okunup kendi üzerine veya hastanın üzerine üflenirse, göz değmesinden ve şeytanların ve hayvanların zararından korur
Manası:
Şeytanların, haşaratın ve kem gözlerin şerrinden Allah’ın kusursuz kelamlarına [âyetlerine yani Kur'ana] sığınırım zira ayetlerinde gizli açık her ilim, her ihsan, her tedbir vardır


10-
uyanınca okunacak dua:"Elhamdülillâhillezî ahyânâ ba'de mâ emâtenâ ve ileyhi'n-nüşûr: Bizi öldükten sonra dirilten Allah'a hamdolsun. Yeniden diriltip huzurunda toplayacak olan da O'dur
Müslim, Zikir 59; Ebû Dâvûd, Edeb 98; İbni Mâce, Duâ 17

11-
ezan duası
"Allahumme Rabbe hazihi'd - da'veti't - tâmmeh. Vessalâtil kâimeh. Âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete ve'dderaceter rafîah. Vebashu makamen Mahmûdenillezî vaadteh. inneke lâ tuhliful mîâd

Bu duânın meâli şöyledir: "Allâh'ım! Ey bu tam dâvetin, yâni mübârek ezânın ve kılınmak üzere bulunan namazın mukaddes Rabbi. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vesîleyi ve fazîleti ihsan et ve O'nu, kendisine va'd buyurmuş olduğun Makâm-ı Muhmûd'a eriştir. Şüphe yok ki, sen va'dinden dönmezsin."

12-besmele çekmeyi unutunca: "Sizden kim bir şey yerse "Bismillah (Allah'ın adıyla)" desin. söylemeyi unutmuşsa, sonunda şöyle söylesin: "Bismillahi fi evvelihi ve âhirihi (başında da sonunda da Bismillah)."
Ebu Davud, Et'ime 16, (3767); Tirmizi, Et'ime 47, (1859).

13-kulak çınlayınca okunacak dua
sizden birinizin kulağı çınladığı zaman beni zikretsin,bana salevat okusun ve 'zekerani bi-hayrin ' desin. manası: beni ananı Allah da hayırla ansın.
(hadis-i şerif Feyzül Kadir)


 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
HADİS EZBERİMİZ----(isteyen ezberleyebilir)

1-Ümmetimin din işlerinde faydalı kırk hadis ezberleyen, alimlerle haşr olur. (taberani)

2-Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.

3-Oruçlu iken ölen cennete gider. (bezzar)

4-cennetin bedeli la ilahe illallah (tirmizi)

5-İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz(tirmizi)

6-en üstün cihad,nefsle yapılandır(ibni neccar)

7-hayra vesile olan onu yapan gibidir

8-Tebessüm etmek, sadakadır

[FONT=&quot]9-Dilini tutan kurtuldu (tirmizi)

10-
[/FONT]sizin en hayırlılarınız hanımlarınıza karşı en iyi davrananınızdır. (tirmizi)

11-
Hiçbiriniz kendisi için istediğini, (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz.(buhari)

12-
İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü “Lâ ilâhe illallah (Allah’tan başka ilah yoktur)” sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.

13-İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez

14-
Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: “Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız” buyurmuştur. Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.
15-Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.

16-
Câbir radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Kim ezanı işittiği zaman şu duayı okursa, kıyamet gününde o kimseye şefâatim vâcip olur."

17-(Hediye, dostluğu artırır, düşmanlığı giderir.) [Taberani]

18-“Ümmetimin fesada gittiği zamanda kim benim sünnetime sarılsa ona yüz şehit sevabı vardır.”

[FONT=&quot]
19-Müslüman bir kimse, sevabını Allah’tan ümid ederek ailesine harcarsa, bu onun için sadaka olur.’ (sahih-i Müslim)
[/FONT]

20-sizden birinizin kulağı çınladığı zaman beni zikretsin,bana salevat okusun ve 'zekerani bi-hayrin ' desin. manası: beni ananı Allah da hayırla ansın.

(hadis-i şerif Feyzül Kadir)


 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
ESMAÜL HÜSNA GENEL TEKRARIMIZI YAPALIM

1- ALLAH: herşeyin gerçek mabudu
2-ER-RAHMAN: dünyada her kuluna karşı merhametli
3-ER-RAHİM: ahirette sadece mümin kuluna karşı merhametli
4..EL-MELİK : Herşeyin hakimi, bütün kâinatın hükümdarı
5.EL KUDDÜS: Her türlü kötülük ve eksikliklerden uzak,
6.ES SELAM:Selamete ulaştıran, selamette olan
7.EL-MÜMİN : iman eden kulunu koruyan
8.EL-MÜHEYMİN :gözetici ve kollayıcı
9.EL-AZİZ : mağlubiyet bilmeyen, her şeye galip
10.EL-CEBBAR: dilediğini zorla yaptıran
11.EL-MÜTEKEBBİR : büyüklük ve ululukta tek olan
12.EL-HALIK : her şeyi yerli yerince yaratan
13.EL-BARİ: bir örnek ve emsale ihtiyaç duymadan yaratan
14.EL-MUSAVVİR: şekil verici tasvir eden
15.EL-GAFFAR: günahları affedici
16-EL-KAHHAR: isyankarları kahreden
17.EL-VEHHAB: karşılıksız veren
18.ER-REZZAK: rızık ihsan eden
19.EL-FETTAH: hayır kapılarını açan
20.EL-ALİM: her şeyi çok iyi bilen
21.EL KABID: ruhları kabzeden,sıkan,daraltan
22.EL BASIT: ruhları bedenlere yerleştiren,genişleten,açan
23.EL-HAFİD: aşağıya indiren,alçaltan
24.ER-RAFİ: dereceleri yükselten
25.EL-MUİZ: izzet veren, yükselten
26.EL-MUZİLL: alçaltan,zillet veren
27-ES-SEMİ: her şeyi işiten
28-EL-BASİR: her şeyi gören
29-EL-HAKEM: nihai hükmü veren
30-EL-ADL: çok adaletli
31.EL-LATİF: lütuf sahibi
32.EL-HABİR: her şeyin gizlisinden haberdar olan
33.EL-HALİM: hemen ceza vermeyen
34.EL-AZİM: sonsuz büyük
35.EL-ĞAFUR: bağışlayıcı,örten
36.EŞ-ŞEKÜR: yapılan şükrün karşılığını bolca veren
37.EL-ALİYY: yükseklikte sonsuz, yüceltici
38.EL-KEBİR: mutlak büyük
39.EL-HAFIZ: koruyucu, gözeten
40.EL-MUKİT: bütün canlıların gıdasını veren
41.EL-HASİB: hesaba çeken
42.EL-CELİL: hiçbirşey kendisine denk olmayan

43.EL-KERİM: keremi ve bağışı bol olan
44.ER-RAKİB: bakıp gözeten, kendisinden hiçbirşey gizlenemeyen
45.EL-MUCİB: duaları kabul eden
46. EL VASİ: ilmi ve rahmeti geniş ve sınırsız olan
47. EL HAKİM: hüküm ve hikmet sahibi

48.EL-VEDUD: sonsuz sevgiye yegane layık olan
49.EL-MECİD:şanı büyük ve yüksek olan
50.EL-BAİS :öldükten sonra dirilten
51.EŞ-ŞEHİD:bilinenin ve bilinmeyenin şahidi
52.EL-HAK: zatı vacip olup varlığı gerçek olan
53.EL-VEKİL: her şeye vekil
54.EL-KAVİY: çok kuvvetli
55.EL-METİN: çok sağlam
56.EL-VELİYY: dostlarına yardım eden
57.EL-HAMİD: hamd edilen övülen
58.EL-MUHSİ: her şeyin sayısını bilen
59.EL-MÜBDİ: maddesiz ve örneksiz yaratan

60.MUİD: öldükten sonra tekrar dirilten
61.MUHYİ: hayat veren dirilten
62.MÜMİT: öldüren, ölümü yaratan
63.EL-HAYY: her zaman diri
64.EL-KAYYUM: her şeyi ayakta tutan
65.EL-VACİD: en zengin olan,istediğini istediği zaman bulan
66.EL-MACİD: nimetleri ve ihsanı sonsuz olan
67.EL-VAHİD: tek ve eşsiz
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
21.GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM
Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )

Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.
6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)


EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ
68.ES-SAMED muhtaç olunan,ihtiyaçsız
69.EL-KADİR
kudret sahibi
70.EL-MUKTEDİR her şeye gücü yeten
71.EL-MUKADDİM dilediğini öne geçiren
72.EL-MUAHHİR dilediğini sona erteleyen


DUA EZBERİMİZ—14-
Çarşı duası
La ilahe illallahü vahdehü le şerike leh lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yümit ve hüve hayyün le yemut bi yedihil hayr ve hüve ala külli şeyin kadir ve ileyhil mesır.

HADİS EZBERİMİZ-21- (-isteyen ezberleyebilir)
“Çarşıya girdiğinde:
La ilahe illallahü vahdehü le şerike leh lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yümit ve hüve hayyün le yemut bi yedihil hayr ve hüve ala külli şeyin kadir ve ileyhil mesır.

diyen bir kimseye Allah (CC) binlerce hasene yazar, binlerce günahını siler, derecesini binlerce yükseltir, ve ona cennette bir ev bina eder.”tirmizi

HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
22.GÜNÜMÜZ
euzubillehimineşşeydanirracim
bismillehirrahmanirrahim

ARKADAŞLAR İLK ÖNCE TÖVBE EDELİM
Allahümme ente Rabbî lâ ilahe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve vâ’dike mes’tetâtü eûzü bike min şerri mâ sanâtü ebû’ü leke bi-nîmetike aleyye ve ebû’ü bizenbî fağfirlî zünûbî feinnehû lâ yağfıruz-zünûbe illâ ente bi’rahmetike yâ erhamer’râhimîn”(altı çizili h harfi boğazdan hırıltılı okunacak)
Ma’nâsı: “Allah’ım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka (ibâdete lâyık) hiçbir ilâh yoktur. Ancak sen varsın. Beni sen yarattın. Şüphesiz ben senin kulunum. Gücüm yettiği kadar, Zât-ı Ecelli âlâna verdiğim sözde durmağa çalışıyorum. Ya Rabbi! işlediğim günahların şerrinden sana sığınıyorum.Bana lütuf ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve itiraf ediyorum, günâhlarımı da itiraf ediyorum. Yâ Rabbi! Beni mağfiret buyur (günâhlarımı bağışla), zira senden başka günâhları bağışlayacak (mağfiret edecek, af edecek) yoktur.”
Peygamber Efendimiz Her kim, bu duâyı inanarak sabahleyin okur da o gün akşama çıkmadan ölürse o kimse cennetliktir. Her kim de akşamleyin okur da, sabah olmadan (sabaha çıkmadan) ölürse o kimse cennet ehlindendir (Cennete girecektir).” buyurdular.

SONRA RABBİMİZE HAMD EDELİM (elhamdülillehi Rabbil alemin)
PEYGAMBERİMİZE SALAVAT GETİRELİM(Allahumme salli ala seyidina Muhammed in ve ala ali seyyidina Muhammed.)

İLİM AYETİMİZİ OKUYALIM Gâlû subhâneke lâ ilme lenâ illâ mâ allemtenâ inneke entel alîmül hakîm )


Meali: - melekler: “biz, (sana itiraz olunmaktan) seni tenzih ederiz.senin bize öğrettiğinden başka, hiç bir ilmimiz yok. Muhakkak sen her şeyi hakkı ile bilensin, üstün hikmet sahibisin.” Dediler.



6. Inne meal üsri yüsra(. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır.)




EZBERİ KOLAYLAŞTIRMAK İÇİN DUAMIZI OKUYALIM(Rabbi yessir vela tuassir Rabbi temmim bil hayr-Rabbim kolaylaştır Rabbim zorlaştırma Rabbim bu işimi hayırlısıyla tamamına erdir)

BUGÜNKÜ ESMALARIMIZ

73.EL-EVVEL varlığının başı olmayan
74.EL-AHİR varlığının sonu olmayan
75.EZ-ZAHİR Kat'i delillerle bilinen
76.EL-BATIN gizli


DUA EZBERİMİZ—14- (tekrar)
Çarşı duası
La ilahe illallahü vahdehü le şerike leh lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yümit ve hüve hayyün le yemut bi yedihil hayr ve hüve ala külli şeyin kadir ve ileyhil mesır.

HADİS EZBERİMİZ-22- (-isteyen ezberleyebilir)
Akıllı,nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışan kişidir. (tirmizi)


HAMD VE SALAVATLA BİTİRELİM
__________________
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt