yun_us25
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 21 Mar 2007
- Mesajlar
- 1,454
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
- Konum
- KOCAELİ
- Web Sitesi
- cid-be16d7dad725ce0d.spaces.live.com
B)B)Esnemek şeytandan mıdır?Peygamber Efendimiz (s.a.v)hiç esnemiş midir?- B)B)
Değerli Kardeşimiz;
Peygamberimiz aleyhissalatü vesselamın iki yönü vardır. Allahın elçisi olara Resül olması ve Onun kulu olarak abd olmasıdır. Resul olarak Allahtan aldıklarını kullarına ukaştırır, kul olarak da bunu en güzel şekilde önce kendisi yapardı. Bu nedenle esnemeyi uygun görmeyen ve bundan ümmetini sakındıran bir Peygamberin bunu yapması düşünülemez.
Özellikle namazdayken esneme uygun görülmemiş ve esneme halinin uygun bir şekilde geçiştirilmesi tavsiye edilmiştir.
Özellikle namaz kılan bir kişinin esnemesi veya gerinmesi, onun namazdan bir şey anlamadığını ve ne yaptığını bilmediğini göstermeye yeter. Böyle şuursuzca kılınan bir namaz, çevresindekileri rahatsız edeceği gibi, insanı da Kuranda belirtilen, “fuhşiyat ve münkerattan” da alıkoymaz. Yani insanın yapabileceği kötülüklerden ve çirkinliklerden engellemez. Bu sebeple, hadisi şeriflerde belirtildiği gibi, vakti girer girmez, ertelenip yorgunluk ve tembellik basmadan o vaktin namazı kılınmalıdır. Nitekim, şeytanın insanı oylayıp namazı ertelettiği hususunu daha önce belirtmiştik. Böyle, kendisine gaflet gelmiş ve rehavet çökmüş olarak namaza duran bir kişinin, önce kimin huzuruna çıktığını çok iyi bilmesi ve namazını da bir o kadar uyanık ve dinç kılması gerekir.
Binaenaleyh, Peygamberimizi (s.a.v.), insanın böyle, gafilce namaz kılmasını hoş görmediği için değişik şekillerde ikaz etmiş ve namazda esnemenin şeytandan olduğunu belirtmiştir. Nitekim, Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayet edilen bir hadisi şerifte, normal zamanda bile esnemenin şeytanından olduğunu belirterek şöyle buyurmuştur:
“Esnemek şeytandandır. Binaenaleyh sizden herhangi biriniz esneyeceği zaman gücü yettiği kadar onu tutsun.”(1)
Ebu Saidi’l-Hudri kanalıyla gelen bir hadiste ise, Rasül-i Ekrem (s.a.v)’in; “Biriniz namazda iken esneyeceği zaman gücü yettiği kadar esnemeyi hapsedip tutsun, çünkü şeytan girer.”(2) buyurduğu rivayet edilmektedir.
Hadisi şeriflere bakıldığı zaman, her iki halde de insanın esnemeyi hapsetmesi, gerek namazda gerekse, içinde bulunduğu toplumda, ağzını sonuna kadar açarak esnemekten kaçınması emredilmektedir. Müslüman her yerde âdâbı muaşeret kurallarına uyan, nazik ve kibar bir insan olmak durumundadır. Çünkü kişinin yaptığı iyi veya kötü (özellikle kötü olan) bir davranışı, temsil ettiği din ile bağlantılı olarak değerlendirilmektedir. Bu yüzden insanların en nazik davranışlı olanı Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), Müslüman’ın davranışlarına dikkat etmesi, kendini daima kontrol altında tutmasını ve başkalarına tiksinti verebilecek şekilde ağzının içini göstermemesi gerektiğini vurgulamıştır. Bunun yanı sıra, ağzını alabildiğine açıp yayarak esneyen bir insanın, o anda kısmen müdafaasız kaldığını bildiği için, içeri girebilecek mikroplara ve diğer istenmeyen şeylere karşı da bu hadisi şerifi ile uyarmıştır.
[marq]ALINTIDIR...........................................B)
[/marq]
Değerli Kardeşimiz;
Peygamberimiz aleyhissalatü vesselamın iki yönü vardır. Allahın elçisi olara Resül olması ve Onun kulu olarak abd olmasıdır. Resul olarak Allahtan aldıklarını kullarına ukaştırır, kul olarak da bunu en güzel şekilde önce kendisi yapardı. Bu nedenle esnemeyi uygun görmeyen ve bundan ümmetini sakındıran bir Peygamberin bunu yapması düşünülemez.
Özellikle namazdayken esneme uygun görülmemiş ve esneme halinin uygun bir şekilde geçiştirilmesi tavsiye edilmiştir.
Özellikle namaz kılan bir kişinin esnemesi veya gerinmesi, onun namazdan bir şey anlamadığını ve ne yaptığını bilmediğini göstermeye yeter. Böyle şuursuzca kılınan bir namaz, çevresindekileri rahatsız edeceği gibi, insanı da Kuranda belirtilen, “fuhşiyat ve münkerattan” da alıkoymaz. Yani insanın yapabileceği kötülüklerden ve çirkinliklerden engellemez. Bu sebeple, hadisi şeriflerde belirtildiği gibi, vakti girer girmez, ertelenip yorgunluk ve tembellik basmadan o vaktin namazı kılınmalıdır. Nitekim, şeytanın insanı oylayıp namazı ertelettiği hususunu daha önce belirtmiştik. Böyle, kendisine gaflet gelmiş ve rehavet çökmüş olarak namaza duran bir kişinin, önce kimin huzuruna çıktığını çok iyi bilmesi ve namazını da bir o kadar uyanık ve dinç kılması gerekir.
Binaenaleyh, Peygamberimizi (s.a.v.), insanın böyle, gafilce namaz kılmasını hoş görmediği için değişik şekillerde ikaz etmiş ve namazda esnemenin şeytandan olduğunu belirtmiştir. Nitekim, Ebu Hureyre (r.a.)’den rivayet edilen bir hadisi şerifte, normal zamanda bile esnemenin şeytanından olduğunu belirterek şöyle buyurmuştur:
“Esnemek şeytandandır. Binaenaleyh sizden herhangi biriniz esneyeceği zaman gücü yettiği kadar onu tutsun.”(1)
Ebu Saidi’l-Hudri kanalıyla gelen bir hadiste ise, Rasül-i Ekrem (s.a.v)’in; “Biriniz namazda iken esneyeceği zaman gücü yettiği kadar esnemeyi hapsedip tutsun, çünkü şeytan girer.”(2) buyurduğu rivayet edilmektedir.
Hadisi şeriflere bakıldığı zaman, her iki halde de insanın esnemeyi hapsetmesi, gerek namazda gerekse, içinde bulunduğu toplumda, ağzını sonuna kadar açarak esnemekten kaçınması emredilmektedir. Müslüman her yerde âdâbı muaşeret kurallarına uyan, nazik ve kibar bir insan olmak durumundadır. Çünkü kişinin yaptığı iyi veya kötü (özellikle kötü olan) bir davranışı, temsil ettiği din ile bağlantılı olarak değerlendirilmektedir. Bu yüzden insanların en nazik davranışlı olanı Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), Müslüman’ın davranışlarına dikkat etmesi, kendini daima kontrol altında tutmasını ve başkalarına tiksinti verebilecek şekilde ağzının içini göstermemesi gerektiğini vurgulamıştır. Bunun yanı sıra, ağzını alabildiğine açıp yayarak esneyen bir insanın, o anda kısmen müdafaasız kaldığını bildiği için, içeri girebilecek mikroplara ve diğer istenmeyen şeylere karşı da bu hadisi şerifi ile uyarmıştır.
[marq]ALINTIDIR...........................................B)
[/marq]