Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ey nefsim (1 Kullanıcı)

ufaklik00

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Haz 2007
Mesajlar
20
Tepki puanı
0
Puanları
0
EY NEFSİM
Yıllardır beni uyuttun. Hep yarına bıraka bıraka koca bir ömür
heder oldu.Gecelerim teheccütsüz heyecansız gündüzlerim semeresiz
başarısız geçti. Acaba yarın yarın diye uyuttuğun yarınlarımı, meçhul bir
yarında nasıl doldurabileceksin

Ne zaman beni çevreleyen basitliklerle bağımlılıklara civciv
misali küçük bir darbe vurup hür dünyaya açılmak istesem, granitten dağlar gibi karşıma dikildin.Bitmeyen isteklerle beni aldattın. Yıllardır yemek,kelam (konuşma) menam (uyku) hapisanesinde, inim inim inlettin, ızdıraplarımı, bana ney gibi dinlettin.
İrademi, rehavet, meskenet zincirleriyle sımsıkı sardın.

Bana sunulan saat altınlarını değerlendiremedin.Kimbilir, içinde ne hediyeler saklayan günlerin ve ayların zarfını açamama bile müsaade etmedin. Hepsi boşa gitti. İçlerinde neler sakladığını anlayamadan.

Söyler misin; ALLAH aşkına, senin yaşayan bir cenazeden ne farkın
var?İnsan suresini ağlaya ağlaya okudun. Amma o muhteşem sarayın
kapılarını bir türlü aralayamadın. Kendini, kendi çevreni tanıdığın kadar
tanıyamadın.Kendi içinde kendine yabancı kaldın. Kendi kendine hapisane yaptın.

Fetih süresini okudun, bırak dışarıyı, içinde bir tek fetih
bile yapamadın.Konuşma, yemek, uyku esaretinden kurtulamadın. İradeni feth edemedin.Namazla cenneti takas etmeyi çalıştın, ayetleri bir teyp gibi ezberledin amma uyguladıkların hep adetlerin oldu.

Peygamberimizin saçlarını ağartan Hud süresiyle karanlık
gecelerin bir türlü aydınlatamadın. Gayreti hep birilerinden bekledin. Senin de birileri olduğunu hep unuttun.

Bir fikir uğruna hayatı hakir gören peygamberlerin hayatını, uzun
kış gecelerinde kıssa niyetiyle okudun. Fakat hayatındaki kışları,
bir türlü baharlara çeviremedin. Çünkü onları anlayamadın.

Yusufu düşündün mü hiç? Kuyu diplerini sultanlığa sıçrama
rampası yaptığını, hapisaneleri nasıl medreseye çevirdiğini anlayabildin mi?Dünya ve içindeki her şey ayaklarının ucundayken hayatı istihkar edip ölümü özlemesini anlayabildin mi? Anlayamadın evet anlayamadın... onun içindir ki Yusufta boğulan dünyada, boğulmak üzere ölüm çığlıkları atıyorsun.
Ateşler içindeki İbrahimin ateşleri bir baharistana çevirdiğini, bıçak altındaki İsmailin yeniden doğduğunu, Sefine-i Nuhu batırmak isteyen tufanların ancak sahili selametle çıkmasına hizmet ettiğini suikastlar içinde İsanın denizler ortasında, Musanın nasıl vuslata erdiğini anlayabildin mi?

Anlayamadın ...

Ya çelikten duvarlara çarpmış gibi bir örümcek ağı karşısında beyinleri dumura uğrayan müşriklerin düştüğü perişan halde yatan gizli hikmeti çözebildin mi?

Bir gergef gibi ömrünün her anın çile yumağıyla dokuyan Hz.
Muhammed (S.A.V) Ümmetim derken sen nefsim dedin. O davam derken sen hevam dedin.O davasını yüceltirken sen hevanda cüceleştin.

Dünyanın oyuncaklarıyla evcilik oynarken, dünyanın elinde, oyuncaklaştığının farkında bile olamadın.

Bir adet halinde getirdiğin beş vakit namazın aynı safta omuz
omuza namaz kıldığın kardeşini gıybet etmekten seni kurtaramadı. Kalbine gözüne kulaklarına el ve ayaklarına tutturamadığın oruçların sadece midene münhasır kaldı. Oruç tuttuğunu zannettin amma, aç kaldığını anlayamadın.

Başına taç ettiğin başörtüsü sadece başını örtebildi.Başının altındakiler ne yazık ki başörtüsünden nasibini alamadı. Çünkü başörtüsünü takva örtüsüyle birlikte örtmedin. Gözlerin, kalbin ve duyguların çıplak kaldı.
Kendini fark ettirebilmek için aynanın karşısında çeşit çeşit
kılıklara girdin. Yapmacık gülüşlerle, hırsızlama bakışlarla
başkalarının duygularını çalmaktan utanmadın. Ruhunun çığlıklarına bedel sen gülüyordun. Düştüğünü ve düşürdüklerini anlayamadın.

Aynı camii de birlikte namaz kıldığın kardeşinin fakr-u zaruretini
görmezden geldin. Onu ihtiyaçları pençesinde kıvranırken, zevkle
seyrettin. O kuşların dondurucu soğuklarını kemiklerinde ısıtırken, sen
buğulu camların arkasında tesbih çekiyordun. Dünya cennetkevserlerine
denk bir lezzeti, kardeşinin acılarını dindirme lezzetini tadamadın. O
lezzeti falan duayı şu kadar okuyarak alacağını zannettin. Aldandın. Elindeki elmasları birkaç şekerlemeye değişen ahmak çocukları gibi aldandın.

Hani hepimiz mümindik, hani birimizin ızdırabı hepimizin ızdırabıydı.Hani şarkta bir müminin ayağına diken batsa, garptaki mümin rahatsız olacaktı.Hani bir mümin öldüğü zaman, sema ve arz onun ölümüne gözyaşı dökerdi. Hani mümin yeryüzünün zinetiydi. Hani müminler bir vücudun azaları gibiydi. Hani göz ağrısa, bütün vücud o acıyı içinde hissedecekti.
Hani Hz. Ebubekirin teslimiyeti? Hani Hz. Ömerin destanlaşan
adaleti? Hani Hz.Osmanın dillerden düşmeyen hayası? Hani Abdurrahman gibi zenginler? Hani Ebuzer gibi fakirler hani Ensar Muhacır gibi kardeşlikte yarışanlar nerede, nerede hani? Anlayamadın. Ne yazık ki bunları anlayamadın!

Anla artık!... Ne olur anla!
Anla ki, cennet ucuz değil, cehennem dahi lüzumsuz değil!
Anla ki; cennete giden yol asfaltla döşenmemiş!
Anla ki; bedelini ödemediğin hiçbir şeye sahip olamazsın!
Anla ki; dünyayı bize bizler zindan ediyoruz.. ihmallerimiz,
enaniyetimiz, samimiyetsizliğimiz ......
Anla ki; Eyüp gibi sabır erbaini doldurmadan, Yusuf gibi kuyu
diplerinde yıllarca çile çekmeden, Yakuplar gibi gözlerini hasrete kurban
etmeden olmaz!
Anla ki; İsmailler gibi bıçak altına yatmadan, İbrahimler gibi
YA ALLAH deyip kendine ateşlere atmadan olmaz. Sefine-i Nuh gibi tufanları yara yara hedeflere gitmeden olmaz!
Ve Anla ki; bir ömür boyu gözyaşlarını ceyhun edip alın teriyle
mecz ederek ümmeti için an be an, dem be dem, çile çeken Hz. MUHAMMED(s.a.v.) gibi çekmeden olmaz!

Ve şunu çok iyi anla ki; başkalarının hayata Aşık olduğu kadar
Ölüme Aşık olmadan Olmaz!!!!!!
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt