Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Fen bilgisinin önemi (1 Kullanıcı)

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Çok kimse, İslamiyette fen bilgisinin önemini bilmemektedir. Bilmedikleri için de “İslâmiyet, fenne önem vermediği için, Müslümanlardan Edisonlar, Pastörler çıkmamıştır” deniyor. İslâm dini, bütün yenilikleri emreden bir dindir. Bunun için ilim adamlarına çok önem verilmiş, teknik araştırmalar yapılmış, Müslümanlar tıbda, kimyada, astronomide, coğrafyada, tarihte, edebiyatta, matematikte, mühendislikte, mimarlıkta ve bunların hepsinin temeli olan, güzel ahlâk ve sosyal bilgilerde, en üstün dereceye varmıştır. Müslümanlar, Batının bugün bile büyük saygı ile andığı kıymetli bilginler, mütehassıslar, üstadlar yetiştirmiş, dünyanın hocası, medeniyetin önderi olmuşlardır. O zaman; yarı vahşî olan Avrupalılar, en modern bilgileri İslâm üniversitelerinde öğrenmişler, hatta Papa Sylvester gibi, Hıristiyan din adamları da Endülüs üniversitelerinde okumuştur. Bugün bile, hâlâ Avrupa’da cebir’e [Arapça al-cebir kelimesinden] al-gebra adı verilmektedir. Çünkü bu ilimler, önce Müslümanlar tarafından dünyaya öğretilmiştir. İslâm kültürü ile yetişen ilim adamları çoktur:
Ali Kuşcu, büyük astronomi âlimi, ilk defa Ay’ın şekillerini anlatan kitap yazdı.
Ammar, ilk defa katarakt ameliyatını yaptı.
Battanî, dünyanın en meşhur astronomi âlimi ve trigonometrinin kâşifidir.
Birunî, dünyanın döndüğünü ve yerçekimini Newton’dan önce ispat etti.
Cabir bin Hayyan, atom bombası fikrinin ve kimya ilminin babasıdır.
Cezerî, 8 asır önce otomatik sistemin kurucusu ve bilgisayarın babasıdır.
Demîrî, Avrupalılardan 400 sene önce zooloji ansiklopedisini yazmıştır.
Ebu Bekir Razî, o zamana kadar aynı hastalık sanılan kızıl, kızamık ve çiçeğin ayrı hastalıklar olduğunu ilk defa bulan tabiptir.
Ebu Kâmil Şuca, Batıya matematik öğretti.
Ebül-Vefa, trigonometride tanjant, kotanjant, sekant ve kosekantı bulan matematikçi.
Farabî, ilk defa ses olayını fizikî yönden açıklayan fizikî izahını yapmıştır.
F. Sultan Mehmet, havan topunu keşfetti.
Gıyasüddin Cemşid, matematikte ondalık kesir sistemini ilk defa bulmuştur.
İbni Cessar, cüzzamın sabebini ve tedavilerini 900 sene önce açıklamıştır.
İbni Firnas, Wringt kardeşlerden bin yıl önce, ilk uçan aracı yapıp uçmuşlardır.
İbni Haldun, tarihi ilim hâline getirdi.
İbni Hatib, vebanın bulaşıcı bir hastalık olduğunu ilmî yoldan açıklamıştır.
İbni Karaka, 900 yıl önce harika bir torna tezgahı yapmıştır.
İbni Sina, hastalıkların mikroplardan geldiğini ilk bulan hekimdir.
Kadızade Rumî, yaşadığı asrın en büyük matematik ve astronomi bilginidir.
Kambur Vesim, verem mikrobunu R. Koch’tan 150 sene önce keşfetmiştir.
M. Akşemseddin, Pasteur’den 400 yıl önce mikrobu buldu.
Nurüddin Batruci, Endülüs İslâm üniversitesinde astronomi profesörü idi. Güneş merkezli sistemi Kopernik’ten önce o kurdu.
Piri Reis, 400 sene önce bugünküne çok yakın dünya haritasını çizmiştir.
Uluğ Bey, çağının en büyük astronomu. Lagari Hasen Çelebi, füzeciliğin atasıdır.
Avrupalı, fen bilgilerinin çoğunu ve hepsinin temelini İslâm kitaplarından aldı. Avrupalılar, dünya tepsi gibi düz, etrafı duvar çevrili zannederken, Müslümanlar dünyanın yuvarlak olup, kendi etrafında döndüğünü biliyorlardı. Hatta Musul’un Sincar sahrasında, meridyenin uzunluğunu ölçerek, bugünkü gibi buldular. Galile, Kopernik, Newton, dünyanın döndüğünü, Müslüman kitaplarından öğrenip söyleyince, suç sayıldı. İslâm hekimlerinin eserleri Ortaçağda ders kitabı olarak dünya üniversitelerinde okutulmakta idi. Batı’da akıl hastaları şeytan tarafından tutulmuş kimseler olarak canlı canlı yakılırken, Müslüman ülkelerinde özel akıl hastaneleri kurulmuştu. İslâm ilimleri iki kısımdır: 1- Din bilgileri, 2- Fen bilgileri. İslâm âlimi olmak için her ikisini de öğrenmek gerekir. Din bilgilerini öğrenmek ve yapmak, her Müslümana farz-ı ayndır. Fen bilgilerine, sanata ve en modern harp silahlarını yapmaya uğraşmak, farz-ı kifayedir. Bu iki farzı yerine getiren millet, muhakkak ilerler, medenî olur.
 

mertmurat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eki 2006
Mesajlar
53
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Fen bilgisinin önemi

Cok degerli bilgiler icin eline saglik kardes. Ben de yukarida adi gecen Batruci ile ilgili bir kac bilgi derledim. Insaallah faydali olacak.


Nureddin Batruci

Modern astronominin kurucusu. Asıl adı, Ebu Cafer Nureddin Ebu İshak el-Batruci el-İşbili'dir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Kurtuba'nın kuzeyinde, Pedroches şehrinde doğduğu tahmin edilmektedir. İspanya'daki İşbil'de (bugünkü adıyla Seville) yaşadığı için, El-İşbili lakabıyla meşhur oldu. Meşhur tabiplerden İbn-i Tufeyl'in talebeliğini yaptı. Hayatı hakkında daha fazla bilgiye kaynaklarda rastlanamamıştır. 1217 (H. 614) yılına kadar yaşadığı bilinmektedir.

El-Batruci, İslam ve Latin dünyasının astronomi sahasında büyük bir alimi olarak tanınmıştır. Avrupalı bilim adamları üzerindeki tesiri çok olduğundan, Batı dünyası onun ismini; Latince olarak, Alpetrazius şeklinde değiştirdi ve bu isimle tanıdı.

El-Batruci'nin tek bilinen kitabı Kitab fi'l-hey'e (Astronomi Prensipleri) olup, Arapçadır. Eserini, 1185 yılından kısa bir süre sonra bitirdi. Tesiri asırlarca devam eden bu kitap, Hıristiyan ve Yahudilerce kaynak kabul edildi.

El-Batruci'nin eseri incelendiğinde, onun geniş bir tarih ve astronomi bilgisine sahib olduğu görülür. Astronomiyi; zamanın önde gelen Müslüman astronomi bilginlerinden El-Bettani, Ez-Zerkali ve Cabir bin Eflah'ın kitaplarından öğrendi.

Batruci, Kur'an-ı kerimdeki astronomi ile ilgili ayetlere hususi bir ilgi gösterdi. İbn-i Bacce ile başlayıp, Zerkali, Cabir bin Eflah, İbn-i Tufeyl ve İbn-i Rüşd ile devam eden Batlemyüs astronomisinin tenkidi, Batruci ile olgunluk noktasına ulaştı. Bu büyük astronomi alimi, yalnız Batlemyüs'ü tenkidle kalmamış, bugünkü modern astronominin temeli kabul edilen Kopernik'in ve daha pekçok batılı bilim adamının faydalandığı birçok yeni esaslar koyup, nazariyeler geliştirmiştir.

Batruci, astronomi tarihinde bir devir açan eseriyle, modern astronominin temeli olan Helyo Sentrik Gezegen Sistemini ilk defa kuran kişi oldu. Geçerli trigonometrik ispatlamalarda bir üstad idi. Bunları açıklamak için, onun sistemi şöyle özetlenmektedir:

1. Bütün gezegenlerin iki kutuplu olduğunu açıkladı. Batlemyüs ise, tek kutuplu kabul ediyordu.

2. Gök cisimlerinin hareketlerinin, doğudan batıya doğru olduğunu kabul etti. Batlemyüs ise, gezegenlerin hareketlerinin batıdan doğuya doğru olduğunu söylemişti.

3. Bütün gök cisimleri, gerçek ve aklın ereceği biçimde mevcuttur dedi. Batlemyüs ise, gök cisimlerini gerçek olmayan varlıklar olarak farz ediyordu.

4. Gök cisimlerinin hareketinin kutuplar etrafında cereyan ettiğini söyledi. Batlemyüs ise, hareketin merkez etrafında olduğunu söylüyordu.

5. Az yoğun gök cisimlerinin, çok yoğun gök cisimlerine göre daha hızlı döndüğünü açıkladı.

6.Yıldızların bulunduğu gök tabakalarının değişken olduğunu söyledi. Batlemyüs ise, sabit olduğunu kabul etmişti.

7. Gezegenler günlük dönüşe sahiptir. Batlemyüs, gezegenlerin günlük dönüşlerini kabul etmemişti.

8. Yıldızların, eşit zamanlarda eşit olmayan kavisler yaptığını, yıldızlar küresinin üç hareketinin bulunduğunu bildirerek bunların birincisini boylam, ikincisini enlem, üçüncüsünü günlük olarak vasıflandırdı. Batlemyüs, sadece boylam hareketi olduğunu kabul etmişti.

9. Hareketi, yer değişimi yanında, hız ve enerjinin bir fonksiyonu olarak ifade etti. Batlemyüs'e göre hareket, sadece bir konum değişimi idi.

10. Gezegenleri yeniden tarif etti. Merkür'ü güneşin üstünde, Venüs'ü güneşin altında düşündü. Platon onların her ikisini de güneşin üstünde kabul etmiştir. Batlemyüs ise, onların her ikisini de güneşin altında düşünmüştür.

Bütün bunları dikkate alan Yahudi fen adamı ve astronomi bilgini Levi B. Gerson Milhamot Adanai (ölm. 1344) Wors of the Lord kitabında, onu astronominin kurucusu olarak vasıflandırırken; başka bir Yahudi bilgin Yehuda bin Salamon Kohen de, Batruci'yi, fizik prensipleri ile, fezada düşmeyen astronomik modeller inşa ettiği için övmüştür. Kopernik'in De Revolit ionibus Arbium Coelestium adlı eseri, Bettani ve Batruci'ye dayanmaktadır. O, bu eserinde Batruci ve İbn-i Şatır'ın Latinceye tercüme edilmiş eserlerinden etkilenmiş ve Latin bilginlerinden de faydalanmıştır. Keza, Batruci'nin güneş ve ay teorisini muhtemel bir Latince tercümesinden okuyup öğrenmiştir. Onun, kimsenin inkar edemiyeceği gibi, Batruci'nin fikirlerini çok iyi bildiğini, Venedik'te 1496 senesinde basılan Regionontanus adlı kitabı isbat etmektedir.

Kopernik, Batruci'den dolaylı olarak etkilenmiştir. Onun istifade ettiği batılı kaynaklar, Batruci'nin tesiri altında kalıp, astronomi konusunda onun görüşlerinden faydalanmışlardır. Bu bakımdan; Kopernik, Arapça bilmez, eserleri okuyup anlayamaz görüşü isabetli değildir. Batruci'nin; Latin, Hıristiyan ve ortaçağ bilginleri üzerinde etkisinin dolaylı yoldan Kopernik'e etkisi aşikardır. Bütün bunlar, modern astronominin kurucusu olarak Kopernik'i değil, Batruci'yi kabul etmek mecburiyetinde olduğumuzu gösterir.

Batruci, hem İslam aleminde hem de batıda çok tesirli oldu. Batı ilim dünyasında, Batruci'nin etkisi altında kalan bilginlerden bazıları şunlardır: Albertus Magnos, Roger Bacon, Robert Grasseteste, Müller, Regiomontanus, Michael Scot, İlliam the Englishman, Petrus de Abane, Donte, Copernicus, Yehuda bin Salamon Kohen, Tıbbon, Leviben, Gerson, Issaac İsraeli, Vicent Benaudis, Dus Skot.

Batruci'nin yeni sistemi, Batlemyüs'ün sisteminin yerini aldı ve modern çağları hazırladı. Onun bu yeni sistemi, yalnız astronomiyi değil, ortaçağ boyunca, tabiat ilimlerini ve batı felsefesini etkiledi. Tesirleri çok derin oldu. Öyle ki, sonraki asırlarda batılı bilim adamlarının dikkat nazarlarını, tam manasıyla İslam alemindeki fen, matematik ve astronomi ilimlerine teksif etmelerine yol açtı.
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
RE: Fen bilgisinin önemi

Allahü teala Razı olsun saolun abi araştırmanız güzel olmuş.Ondan sonra medeniyet bizde demiyolar mı çıldırmamak içten deil yaw.


Aldatmasın Seni Diktatörün Sarayları Kumaşı Saray Bahçelerini Sular Daim Mazlumların Gözyaşı...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm,
Emeğinize sağlık kardeşim..Değerli bir çalışmaydı yine, ilgiyle okudum.. Rabbimiz c.c'nin, kullarına ''oku'' buyurduğu üzere, zahiri ilimleri bile O'nun rızası için, ''Oku'' emrinin sırrına vakıf olmak için öğrendikçe, kainatı, eşyayı ve mahlukatı okumaya başlar, sebeb-i halklerinin hamdına, lüzumuna erişmiş oluruz..
Fiziki özellikleri itibariyle, muazzam bir yaratılışta olan dünyaya gönderiliş sebeplerimizden biri de bu güzelliklerin ve mucizeviliklerin farkına varmak, bir ''halife'' olarak, 3 İ kuralını uygulamaktır.. ''İrşad, imar ve inşa..''Öncelikle ahiretimizi kurtaracak ilimlere yönelmek ve ahiret saadetini hedefleyecek bilgileri öğrenmek ve hayata geçirmek elzemdir.. Ama Müslüman, pozitif bilimlerden de kesinlikle geri durmamalı, Ortaçağdaki altın çağını şimdiye de taşıyabilmelidir inşallah..
O'nun rızası için..
Allah c.c razı olsun kardeşim. Selam ve Dua ile, Rabbimize emanet olunuz.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt