Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Filistin kurutuluş savaşı..(içimdeki savaş birgün ..) (1 Kullanıcı)

beyruHa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2011
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
25

Bu bir Deneme Romandır. Alıntı değildir.

****

Bölüm 1.

Bismillahirrahmanirrahim..
Yazan : beyruHa

Yer: Filistin güney nehmar çölü ..
Tarih:20.04.yıl bi yıl işte..
Konu : İçimdeki Savaş ve bir gün...

**Filistin tarafı**

Filistinde hareketli bir gün.. gazze sokakları çok sessiz. Ne olucaktı şimdi. Filistin yüksek askeri komite ve istişiare komutanının aldığı bu savaş kararı filistinde kimi çevrelerce sevinç kimi çevrelerce hüzünle karşılanmıştı..
Zaten hep savaş halindeyiz diyen el-fetih grubu bu büyük savaşı istemiyorken , hamas ve sevgilileri bu savaş için Dünyaya müslümanlarına bir çağrı yapmayı düşünüyor ve bu çağrıya güveniyoordu..
Bir çağrı ki kutlu bir çağrı..

**israil tarafı**
israil ,kendilerine savaş açan filistinliler için alaycı konuşmalarının yanında müttefik ülkelerinden de yardım almayı sürdürüyordu. kapısını çaldığı ilk ülke tabiki ABD olmuştu. ABD israil için 200.000 askerini israile göndermeye hazırlanıyordu..
israil askeri komutanı Yema Yemri birleşmiş milletlerin ortadoğu savaş gözlemcisi Antonyh Fibere savaşta hava kuvvetlerini kullanmayacaklarına dair sözünü yinelemiş , sadece piyade ve topcu kanadımızla savaşa girecekelrini dile getirmişti..


**filistin tarafı..
filistinlilerin BM'e bir mektubu yoktu. Ne tankı vardı ne topu . Zaten hava kuvveti yok filsiitn ordusununun. BM filistinin bu kararını geri alması konusunda ne kadar uğraşsada fayda vermemişti..

Günlerden cuma.Filistinliler Mescidi Aksa'ya akın etti.220 bin Filistinlinin bugün Cuma namazını eda etmek için Mescidi Aksa'ya geldi..bugün bir başka kalabalık kudüs..
El-Aksa Müessesesi cuma namazı öncesi yaptığı yazılı açıklamada şunları ifade etti: “dostlarım. Bu büyük savaşı yaparsak herşeyimizi kaybederiz. Bize kimse yardım etmiyor. Müslümanlar bizi yalnız bıraktı. Hala Anlamıyormusunuz.. Gelin vazgeçin Bu savaştan. el-Hamas ı kardeşlerimize hükümete çağrımızdır. Savaşı yapmayın.. mücadeleye devam edelim. gelin Büyük intifadamızı gerçekleştirelim..bu son sözlrim. bugün belkide son cumamız.Biz bu Büyük savaşı istemiyoruz. ne ile savaşacağız..''

kudüste müthiş sessizlik. el-aksa müessesi el fetih gibi savaşı istemiyordu. HaMas ise bu savaşı Bir kurutuluş Savaşı olarak görüyordu..

Cuma namazı kılındıktan sonra el hamas-ı ın istişiare yazıları komutanı Dr.Rasimi Kutbi.'nin konuşması aynen şu şekildeydi..

'' Bismillahirrahmanirrahim. Esselamu aleyke .( kutbi nin gözleri şimdiden dolmuştu. ağlamaklıydı!!) sözlerine;inna fetahna leke fetham mübina ,Li yagfira lekellahü ma tekaddeme min zembike ve ma teahhara ve yütimme ni'metehu aleyke ve yehdiyeke siratam müstekiyma ,Ve yensurakellahü nasran aziza ,Hüvellezi enzeles sekinete fi kulubil mü'minine li yezdadu imanem mea imanihim ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü alimen hakima ..Sadakallahülazim.. (bu fetih süresinin ilk 4 ayetiydi. ayette şunu söylüyordu:Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik.Ta ki Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlasın, sana olan nimetini tamamlasın, seni doğru yola iletsin ve Allah sana, şanlı bir zaferle yardım etsin. O, inananların imanlarını kat kat artırmaları için kalplerine huzur ve güven indirendir. Göklerin ve yerin orduları Allah ordularıdır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.)

Kardeşlerim. komutanımız Abdullahayk Burre israil'e savaş ilan ettiğini açıkladı..( meydanda tekbir sesleri ardı ardına tekrarlanıyordu) az önce okuduğum feth süreinde Allah cc Zafer inananlarındır dediğini bliyoruz. bize bazı kkesimler bu savaş kararının yanlış olduğunu söylüyor. soruyorum size bizi ne ile avutuyolar. bize bu zamana kadar ne verdiler . hiç bişe. tam tersi kudüsümüzüde aldılar. bombalar yağdırdılar üzerimize. yaktılar bizi..
Daha ne kadar dayanıcaz israilin zulmüne söyleyin. 1967 den beri 3 milyondna fazla filistinli şehit olmadımı. Bacılarımız analarıımız çocuklarımız daha ne kadar zulüm görücek söyleyin..Evet yalnız kaldık. Dünya bize sırtını döndü. siyonizmin esiri oldular ama bizi gören müslüman kardeşlerimiz de var. çok olmasada var. biz ÖZGÜRLÜK için savaşıcaz.
Kardeşlerim biz bu savaşı yapmak zoruundayız. bu bizim bedirimiz uhudumuz hendeğimiz hudeybiyemiz olucak..
biz buna inandık.. savaşa çocuklar gelmicek. gazzenin çocukalrı ramallahın çocukları kudüsün çocukları gazzede ramallahta kudüste kalıcak.. annelerine bacılarına bakıcak. Savaşa aldığımız bi kararla kimseyi zorla getirmicez. Biz cihad tebliğimiz her gü zaten yeniliyoruz.
Dünyadaki müslüman kardeşlerimize çağrımızı yineliyoruz. bizimle savaşa gelin. bize katılın.siz ibekliyoruz.Biz size güveniyoruz.Sayımız düşmanınkinden çok çok az.
Çağrımı tekrarlıyorum. Bizim cihadımıza ortak olurmusunuz..
velahmdüriiialhirabbilalemin..
....

Dr. rasimi kutbi bu açıklamdan sonra mendili ile gözyaşalrını sildi. meydanda tekbir sesleri çoğaldıkça israilli askerler tedirgin oluyordu. mescidi-i aksa onların kontrolunde olduğu için etrafta onlar vardı. peki şimdi ne olucaktı..
dünyadaki müslümanalr bu çağrıya cevap vericek miydi?
kim gelicek kim gelmicekti...
savaş kararını veren komutan kimmdi?
Dünya bu savaşa ne diyordu.?
Savaşa katılan filistinli sayısı ne kadardı.?


Bölüm 1 son..
 

beyruHa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2011
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
25
Bölüm:2

Günlerden cuma
saat : 04:00

Gazzedeki Güney hamas askeri karargahında ışıkları gece booyu hiç sönmedi içerde inanılmaz bir gün yaşandığı aşikardı.
akşam saatlerinde izzettin kassam tugayı 1. komutanı muhammed ebu selimi karargaha gelmişti.

04:22
karargah içi:
eğer bu savaş için çağrımıza cevap gelmezse çok zor durumda kalıcağımızı biliiyorsunuz değil mi. her nekadar hava kuvvetleri savaşa girmeyecek olsada biz onların hiç bir szöüne güvenemeyiz. Allah onları lanetlemedimi. nasıl güvenebiliriz .
- selimi doğru söylüyor. güvenemeyiz. istişiareden geri dönülmez.Bu savaşa girceğimiz Kesin. kesin olmayan bize gelecek takviye kuvvetler.
bu sözler hamas liderleinden Dr. salah el-bedrevil'e aitti. Hamasın 3. büyük lideri bu savaşı en çok isteyendi. ve sölerine devam ettti..
'' eğer hava kuvvetlerini kullanmazlarsa piyade gücümüzle ve küçük roket atarlarımızla cihadımızı yapıcaz. destek kuvvetleri gelirse savaş meydanında yeni bir istişiare yapılcak. komutanlar atancak.. eğer kimse gelemzse plan yok. cihad için savaş var..Allah yardımcımız olsun..'2
hep ağızdan amin kelimesi çıktı.

kuzey Hamas karargahı
saat 04:13,

kuzey karagahta da aynı görüşmeler sürüyordu. kuzey karargah komutanı;Adnan USFER şu sözleri söylüyordu..
'' uhud savaşından önce Hz. peygamber a.s.s Savaş öncesi şunları söyledi.. '' merak etmeyin. Canla başla savaşın.Allahın yardımı bizimle olucak.. Bizde Allahın yardımını umarak giricez savaşa''
allah yardımcımızdır. amin.''

bölüm 3

***
Günlerden pazar
Gazzede olup bitenlerden sonra refahiye da hareketlenme var.. israil mısıra sınır kapısının kapalı tutulaması için her türlü baskıyı yapıyor ve başarılı da oluyordu..
peki refahiye sınır kapısı kapalı olursa filistine yardıma gelecek müslümanlar nerden giriş yapacaktı..
Dr. Rasim kutbi bir basın açıklaması ile refahiye sınır kapısının açık kalması gerektiğni söylüyordu.Bu hiç te iyi olmamıştı.'

''mısıra burdan sesleniyoruz. kapımızı kapamayın. bu kapı bizim kurutuluş kapımız ne olur ..''
mısır da ki maşa hükümet ve kukla mubarek bu sözlere kulak asmıyordu. Kapı sonuna kadar kapatıldı...

çağrı yapılalı 3 gün olmuştu.

Merkez karargahta hiç bir hareketlenme yoktu. ufak tefek telefon görüşmeleri.bazı müslüman gruplar savaşa gelcekelrini bildiriyorlardı. sayıları ise çok azdı belki 400 belki 1000 kadar..
muahhemed ebu selimi bir yekün çıkarmaya çalşıyordu. sayı şimdilik 179 binlerdeydi. ki bu sayının savaşta şehit olduğunu düşünürsek filistinde eli silah tutacak çok az kişi kalıyordu..

Güney karargah komutanı Hafız Rafet Nurullah bugün bir yazılı açıklama ile tüm müslümanlara tekrar seslendi. ve refahiyede ki durumuda bu yazısına eklemişti..

peki şimid ne olucaktı.Refahiye sınır kapısı kapalı ise yardıma gelecek olanalr nasıl giriş yapıcaktı filistine..
tek yol deniz yoluyla gazzeye giriş yada dağlardan israil toprakalrından ...
ürdün ise 2 yıldır kapalı tuttuğu ramallah kapsını savaş nedeniyle daha bi kuvvetlendirmişti. yani müslüman ürdün devleti dünden kapısını kapamıştı.


****

Savaş öncesi tansiiyon her iki taraftada yüksekti.Gece çıkan bazı olaylarda gazede 4 filisitnli şehit olmuştu
Filsitin Devleti başbakanı ismail haniyye halkı sakin olmaya , sadece savaşa hazırlanmaya davet etti.. Büyük acımız artık son bulacağını da sözlerine ekledi''
bu sözlerde aslında çok şey gizliydi.

Geceleri bu sokaklar hiç bu kadar sessiz olmuyordu. sanki her iki tarafta kendini savaşa hazırlıyordu..
el halil ilk defa bu kadar sessiz bir gece geçiriyordu..

Yer:gazze
Kuzey karargah:
komutan Adnan USFER'in masasında 4 önemli harita vardı. bu savaşın yapılacağı güney nehmar çölü haritasıydı.
çöl denilmesine bakmayın aslında orası yeşilliktir. ağaçlar ve kayalıkalrın çok olduğu yerdir. israilin oraya çöl demesi ,oranın dünyaya çölmüş gibi göstermeye çalşmasından başka bir şey değildir..
nehmar çölünün kuzey ve batı tarafı çok sarp olmayan dağlarla çevrili güney kısmı olabildiğince açıktır ve toprakalr verimli sulaktır.
komutan USFER 1. ve 2. haritaı masanın üzerine serdi ve çivilerle orduyu böldü..
yahudi ordusunuda küçük mavi toplu iğnelerle belli ettririyordu. son gelen israil ordusununu sayısının 700 bine yaklaşması Komutan Adnan usfer için içinden çıklmaz bir hal alıyordu..
HERŞEY GELECEK TAKVİYELERE BAĞLIYDI.
sonra 3. ve 4. haritaı serdi birleştirdi haritaları. yaklaşık 15 dk haritalardan gözünü çevirmemişti..
Adnan usfer çok zeki bir komutan ve liderdi. eğer o bir şey düşünüyorsa mutlaka bu önemli ve olumlu bir şeydi.
dediği gibi safımıza katılacak olan müslüman gruplar önemliydi..

Küçük sayıların haricinde herhangi bir katılım yoktu. zaten gelen o müslüman gruplarda filistin askeri kıyfetler giydirilerek filisitn safına dahil ettiriliyordu..

günler ilerliyordu. yarın son hazırlıklardan sonra savaş meydanına doğru gidilecekti..
meydanda kap kurulacak ve savaş hazırlığı orda yapılacakatı. yani 2 gün sonra filistini terk edecekelrdi bu mücahitler..

bu arada gazzedeki çocuklarda kendi aralarında savaşa girip girmeme konusunda istişiare yapıyolardı. Dr. kutbi çocuklar savaşa gelmicek demişti ama onlar bu savaşa girmeyi çok istiyolardı. Bir yandan da annelerini ablalarını kim koruyacaktı bunuda düşünüyolardı..

sessiz geçen bir gece daha..

Günlerden çarşamba saat 21:30
safak vakti ile meydana doğru hazırlık yapılacak.
Güney karargahta bir harektlenme var. komutan Hafız Rafet Nurullah yaptığı bir telefon görüşmesinden sonra efrafındaki askerkerlere emir üzerine emir yağdırıyordu..
- yusuf yusuf!!
- emirleriniz ?
- bu yeşil zarfı el hailde ki ibrahim hamid 'e ulaştırın.
- tamam efendim..

yeşil zarf?

nablus sokakları gazze sokakllarına nazaran daha bi hareketli.. nablusdaki gençler birbir izzettin kassam tugayının kıyafetlerine bürünüyordu. el fetih hala savaşa girmemeye kararlıydı.

**israil tarafı***

onalr için herhangi bir korku yoktu. tek çekindikleri çok fazla israil askerinin ölmesi idi..
dünyanın bu savaşa sessiz kalması ise israili bin kat daha sevindiriyordu..
savaşa az kalmıştı ama filistine yardım amaçlaı hiç bir ülke asker göndermemişti.
halbuki israile bugünde fransa da 100 bin kişilik bir topçu biirliği gelmişti.
sayı yaklaşık 1 milyona ulaşıyordu..
israil gelen orduyu güney nehmar çölüne yönlendiriyor hazırlığı orda yapıyordu..


**filistin tarafı**

çok zor günler bekliyordu mucahitleri..
hele hele israilin ordu sayısının haberleri geldikçe daha bi moraller bozuluyordu..
***bölüm 3 son ***
 

beyruHa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2011
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
25



**Bölüm 4**

hafız rafet nurullahın yeşil zarf içindeki mektubu komutan ibrahim hamid'e ulaşmıştı. Zarfın içindeki not u okur okumaz notu kibritle yakan komutan ibrahim ne yapacağı düşünmeye başlamıştı.
notta ne yazıyordu acaba?

komutan ibrahim karargahtaki özel telefonundan birini aradı
ve şu konuşmalar geçti.
-yeşil zarfı aldım. içinden kırmızı bir not çıktı. nottaki siyah yazılar beyaz bir güvercinin kıpkırmızı bir bayrağa konduğunu ve sapsarı bir bayrağa döndüğünü söylüyor.. ne yapcağımı bilmiyorum. her yer kapalı. tek yol dağlar mı ???

-dağlar günler sürer.. sanırım durmumuz çok iyi değil. söyle onlara tek yolu. ve onlara bizden bir müjde ver..

müjdemizi biliyorsun.
-Biliyorum komutanım.
-Allaha emanetsin ve emanetiz ibrahim selamealeyke..
-aleyna ve aleyketullahu selam..

kimse telefonun diğer ucundaki komutanı bilmiyordu..

***

perşembe
saat 03:00
şafak vaktiyle yola koyulmaya az kaldı. gazzede askerler yavaş yavaş illerlemeye başladı..
ramallahdaki filsiitn askerleri nin gazzeye geçisine israil izin verdi. .

***
El-halildeki büyük karagaha israil 2 ay önce hava saldırı yapmıştı. o yüzden burdaki karargah kapatılmış küçük bir karargah kurulmuştu.El-Halil 2. komutanı el- sadr el hail kentindeki mücahitleri yavaş yavaş gazzeye gönderiyordu.. el halil şehirler içinde en yetim olanıydı. el- halil kentlerin öksüzüdür.peygamberler diyarı Filistin'in güzide bir şehri. Bu şehir anıldığında etrafında Rabbani ışıklar yayılmış olan ve birbirlerinin ardından insanlığı aydınlığa yönelten Peygamberler dizisi akla gelir. Orası temiz insanların şehridir. O insanlar yalandan hoşlanmaz, gerçeğin bütün güzelliklerine sarılırlar. el-Halil kutsal vatanın bir parçasıydı..
1994 de Ramazan ayının onbeşine denk gelen Cuma günü sabah namazının kılındığı andı. Yani 25 Şubat 1994 sabahı... Camii şerife toplanan pırıl pırıl insanlar tertemiz bedenleriyle Rablerine yönelmiş tam bir huzur ve huşu içinde O'na rüku ve secde ediyorlardı ki, arkalarından gelen bir kurşun yağmuruna tutuldular. Yahudi kininin saçtığı o kurşunlar huşu ile Rablerinin önünde eğilmiş olan o pırıl pırıl insanların temiz bedenlerine saplanmaya başladı...
allahuekber sesleri tek tek kesiliyordu. arkadan vurma kalleşliğini apaçık yapan yahudiler el-Halili öksüz yetim bırakıyorlardı..
70 tane rabbani şehidi..
bunalrın içinden ibrahim hamid kurtulanlardandı. ve o El-halilden o olaydan sonra hiç ayrılmadı.

***
saat 05:15 gün açıyordu. yol uzundu. NehMar çölüne akın akın filistinli akıyordu. tek akmayan filistinli dışında bir başka müslüman millet..
savaşa çok az kalmıştı ama nehaber vardı ne gelen .. dünya yine yalnız bırakıyordu bu cihad da filistini..
***
saat 11:22
ordu meydanda..
suvarilerin üzerine yeşil kırmızı ve siyah pelerin örtüldü. atların sağ ve sol gözlerinin kenarları kapatıldı..
piyadelerin üzerinde siyah ve yeşil elbiseler var..
yaklaşık 1000 kadar atlı suvari birliği ,geri kalan ise piyade idi..
toplam 180 bin kadardı filistin ordusu..
yarısı meydana gelmeden kamp kurmuştu.savaş meydanına 5 km ilerdeydi..
israilde 5 km geriisnde kamp kurmuştu..
yarısı da hala yolda akın akın geliyordu meydana..

meydana ggelen ilk komutan izzettin kassam tugayı komutanı aynı zamanda hamas'ın askeri kanadı komutanı MUHAMMED EBU SELİMİ . şöyle bir meydanı süzdü. atıyla ileri hamle yaptı çok daha ilerde düşman safları vardı..
ardından gelen komutan ise HAMAS'ın 2.lideri olan KERİM EL-TARIK idi. o ne heybet ey tarık. sende Hz hamza gibi Heybetini Gizli tut Düşman heybetinden korkacak.komutan tarık aslında bu savaşın arkasındaki kişiyidi
savaşı aslında o istemişti.irice vucutlu heybetli bir yapıya sahip olan el-tarik yemyeşil perenli atıyla meydanyadı. Atından indi. Eğildi. Topraktan biraz eline aldı.. Yere oturdu. Ellerini açtı ve ...
'
' Allahım!.Sen kitabında "insanlar arasında müminlere karşı en şiddetli düşman olarak yahudileri bulursun" diye buyurdun; bu azgın ve canavar tabiatlı yahudiler dün peygamberlerini katlettikleri gibi, bugün de masum ve savunmasız kardeşlerimizi katlediyorlar; tam bir azgınlık içerisinde, yurtlarımızı işgal edip ölüm saçan bombalarını Filistin'in üzerine yağdırıyorlar! Filistin'de dökülen kanların, akan gözyaşların dinmesi için mazlumların, sığınaksızların, yetimlerin yüzlerinin gülmesi için, esirlerimizin kurtarılması, siyonistlerin yuvalarının dağıtılması için,amerika ve İsrail ordularının düzenlerini boz, güçlerini darmadağın et; ellerini kollarını bağla, gözlerini kör et! Bu haçlı müstekbirlerin, tağut yahudilerin soylarını kurut, dünya hayatını onlara cehennem et! İçtikleri suyu, soludukları havayı, yedikleri yemeği onlara zehir et! Onları en ağır bela ve musibetlere düçar et! En aşağılık şekilde onları zelil et!
Allahım ; bugün burda bu meydanda bizi yalnız bırakan müslümanlardan da şikayetimi bugün savaş sonrası şehit olduğumda sana yapıcam..
bu dileğimizde kabul et!!1

Allahım;Kudüs'e giden bu yolda tüm komutanlarımız ve komutanlığımızı aziz ve mübarek kıl!

amin..
*** 4. bölüm son***

--beyruHa'nın kaleminden--
 

beyruHa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2011
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
25
Bölüm 5
***
evet komutanalr gelmeye devam ediyordu meydana.. işite Dr.SALAH BEDREVİL ve ardından EL-SADR da meydana gelmişti..
İlerde bembeyaz atıyla HAFIZ RAFET NURULLAH ve arkasından İBRAHİM HAMİD..
komutan DR. RASİMİ KUTBİ ,ADNAN USFER VE diğerleri
ama bir başka komutan daha geliyor..
Hamas'ın 1.lideri geliyor...
halid meşal geliyor..
biraz üzgün halid meşal.. biraz morali bozuk sanki. ama Bir komutan edasıyla geliyor. hemen arkasında ABDULHAYK BURRE..

meydan yavaş yavaş doluyordu. hemen 2 tane karargah yapıldı.. savaş planalrı yapılacaktı. Halid meşal atıyla meydana doğru yavaş yavaş ilerliyordu. bunu gören komutan ibrahim 20 kadar atlıyla birlikte arkasından gitmişti. başına birşey gelmemeliydi..
halid meydan az kala atından indi .. ve yürümeye başladı. ileriye baktı baktı bi süre. 20 dakkaya yakın hep ileri baktı..
ibrahim hamid ve 20 yeşilli kırmızılı siyahlı perenli at hemen arkasındandaydı..
birşey dicekti . diyemedi. ağzı bi açıldı ama kapandı. ağlamaklı oldu. zor tutuyodu kendini. ağladı ağlıcaktı. dudaklarının üst kenaralrı bi yukarı bi aşağı bi türlü tutamıyordu. ve olduğuyere çöktü . hıçkıra hıçkıra ağlıyordu halid..
hıçkıra hıçkıra..
ibrahim hamid atından indi ve 20 atlıya
-Geri dönün haydi geri dönün..!!! emrini verdi . ATlılar kampa geri dönüyordu.
meydanda ibrahim ile halid kalmıştı. ibrahim hamid. Halid meşal İbrahimi bir başka seviyordu. ibrahime baktıkça El Halil e bakıyormuş gibi hissediyor ve hoşnut oluyordu.
o yüzden ibrahim Hamid de halid meşale kolay ulaşabiliyordu. zaten arakasındaki ibrahim hamidden başaksı olamazdıı.

komutan ibrahim halidin yanına geldi boynuna sarıldı. halid meşal şimdi ibrahimin koynunda ağlıyordu..
_ neden ağlıyorum biliyomusun ibrahimim??
_ Biliyorum komutanım!!
_ neden ,neden..
_ Ben Onların Oteki tarafta çekeceği azaba ağlıyorum. Ben Ben onların samimiyetsizliğine ağlıyorum..
Ben onların gerçek Filistin dostu olmadığına ağlıyorum. Bugün burda filsitin devletini kaybedebilir. Biz devletimizi ortaya koyduk onlar ise 2 kişi savaşa göndermedi biizm yanıımızda .. .
...

oysa ki kutlu bir çağrı yaptık..
oysa ki ...

daha sonra bu iki komutan ve lider kampa geri döndüler..

***

az önce ulak geldi efendim..
düşman saflarından yaklaşık 1 milyon kişi olduğu ,israil ve amerika bayrakalrından başka fransa ,ingiltere avusturya ve almanya bayraklarıda dalgalandığını söyledi..
yaklaşık 500 bin kişilik suvarileri 300 bine yakın topcuları geri kalanınında piyade grupları olduğuraporladı efendim..

Dr. SALAH EL BEDREVİL bu haberi alınca suratı çok fena asıldı..
karargahtan dışarı çıktı. içi sıkılmıştı...

***plan***
hemen bir plan yapılmalıydı. ve vakit kaybetmeden planın detayları konuşulmaya başlandı..

önce piyade kısmı gidicekti.öncü birlik ile birlikte piyadeler 3 kısma ayrılacak . her bir kısmın komutanı ayrı olacak..
öncü birlikler önce gidecek ve ilk saldırıyı gerçekleşitrecekti. ardından 1. ve 2. piyadeler gidicekti. karşı taradın hareketine görede suvari birliği veya 3. ve en büyük piyade grubu saldırıacakdı.

suvariler topçu kısmı karşılıcaktı.Çünkü topların suvarileri vurması biraz zordu..
plan buydu..
planı yapan MUAHAMMED EBU SELİMİ idi..

ordu komutanı MUHAMMED EBU SELİMİ. düzen komutanı İBRAHİM HAMİD idi.. 2. komutan ADNAN USFER di..

***
***

Az ilerden bir ezan sesi geldi ..okuyan hafız salih mustafa
akşam ezanını okuyordu.
tüm ordu akşam ezanına saf tutmak içim hazırlığını yapıyordu. ..


**
1.karagahta KERİM EL-TARIK HALİD MEŞAL MUHAMMED EBU SELİMİ ve DR.RASİMİ KUTBİ 4 lü istişiare yapyordu.
ama ne olursa olsun durum dğişmiyecekti. komutanların tek güvendiği şey imanlarıydı. Allahın yardımını ummamayı hiç düşünmediler..
..
amkşam namazı safları yavaş yavaş oluşuyordu. muazzam bir saf olucaktı..atının üzerinde düzen komutanı İBRAHİM HAMİD atıyla bir ileri bir geri safları kontrol ediyordu....
...
...
*** 5. bölüm sonu***
 

beyruHa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2011
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
25


6. bölüm
***
Düzen komutanı ibrahim orduyu muazzam bir saf haline getirdikten sonra Halid Meşal imamlığa geçti. o güzel akşam namazını akşamın muhammmedi kokusuyla kıldırdı.
Namaz bittikten sonra Halid meşalin Duası vardı ;
----
Ya Rab!! Ya Rab!!
Ey imdada koşacak kimsesi olmayanların imdadı, Halimizi ancak sen biliyorsun imdat et ki kurtulalım. korunacak yeri olmayanların koruyucusu sen değilmisin ya rab..

Dergahına sığındık bizi muhafaza eyle...

Kendisinden inayet isteyenlere inayet eden, Bizede inayet et ki yıkıldığımız yerden doğrulalım.Kendisinden yardım isteyenlere yardın eden,Ne olur ism-i Cebbarinle, bize bir heybet ve celal giydir, giydir ki safak vaktinde düşmanı zelil edelim..
Allahım,düşmanlarımızın ellerini bizden çektir..Ya ilahi sana yalvarıyorum!! bizim ümidimiz ve seyyidimiz yalnız sensin.
Bizi tahkir etmek isteyen ordunun düzenini dağıt !

Ab-ı ruyi Habibi Ekrem için, Kerbela'da revan olan dem içi, Şeb-i
fırkatte ağlayan göz için, Rah-ı aşkında sürünen yüz için, Ne olur Ya rab Ne olur İslam'a zafer ver ya Rabbi..
Amin.. Amin..amin.

Namaz Bitti..Halid Meşal 1.karargaha doğru gitti. Ve diğer komutanlarda karargahlarına savaş istişiaresi için çekilmişlerdi..


***
saat 22:30
ulaklar durmadan haber getiriyordu.8.ulakda geldi. Raporu alan Dr. SALAH EL BEDREVİL her rapor sonunda olduğu gibi yıkılyordu..ordu komutanı MUHAMMED EBU SELİMİ son gelen rapuru inceleiyor bir yandan da eliyle çenesini biir ileri bir geri gerdiriyordu.

selimi sessiz bi şekilde -Allahım ne olur bize yardım et.Başka birşey diyememe noktasına geldim.Bana şehitliği vericeksen eğer ülkeme de özgürlüğü ver .Ne olur burdaki kullarına Esareti yaşatma ne olur..

Zaman çok yavaş geçiyordu. gazzenin güney nehmar bölgesinden bazen sessizlikten yahudilerin naraları duyuluyordu. nedense filistinliler çok sessizdi. komutanlar bile daha planı orduya tebliğ etmemişti. ne yapılacak askerler bilmiyordu.
Acaba ne bekleniyordu??

yatsı namazı için komutan ibrahim namazların gruplar halinde kılınmasını emretti.
tüm ordu istirahate çekildi..

saat 03:00 dolayları

2 atlı ulak çok hızlı bir şekilde kamp a geldi. o kadar telaşlıydılar ki atlarından inip koşa koşa 1.karargahın önüne geldiler.

-Halid Meşali kaldırın.Çok önemli!!!. ortalık bir anda hareketlenmişti. Halid meşalden önce komutan Adnan usfer ve İbrahim hamid olayın ceryan ettiği 1. karargahın önüne geldiler. uyumamışlardı..
- ne oluyor bu seslerde nedir?
tam bu sırada Halid meşal de dışarı çıkmıştı.

ulak ;

-Efendim kuzeyde bir harektlenme gördük. önce düşman kuvvetleri sandık . Saldırı ateşini yakıcaktık. Sonra emin olmak için gelen hareketli kesime biraz daha yaklaştık. Beyrakları kırmızıydı. ATlıları çok fazla . hepisinin üzerinde kıpkırmızı pelerin var..sancaklarını göremedik.Çok kalabalıklar efendim.. yaklaşık yarım gün uzaklıkttalar.Kim olduklarını kesin olarak bilmiyoruz.3.4.ve 5. ulaklar şuan gözlemlerine devam ediyorlar.

tam bu sırada arkadan bir ses geldi. bu ses KERİM EL-TARIK 'a aitti. hani Allahım;Kudüs'e giden bu yolda tüm komutanlarımız ve komutanlığımızı aziz ve mübarek kıl! diye dua etmişti ya..

-'' o gelenler müslüman Türk ordusu olabilir..Kıpkırmızı bayrakların sahibi onlardan başkası olamaz...Allahım şükürler olsun sana ..''

- peki komutanalrı kim ? dedi ibrahim hamid.
- ahmet talha..ona cihangir talha diyorlar..

- ulak sayıyı görebildin mi ?
- hayır komutanın çok fazla çok .
- elhamdürillah..

- ibrahim !! Adnan!! kardeşlerimiz karşılayın..

**
komutan ibrahim ve Adnan usfer yaklaşık 30 atlı alarak kuzey az sarp dağlara doğru yola koyuldular.

müslüman türk ordusu dağlardan geliyordu. ibrahim ve Adnan oyle bir hızla atlarını sürüyolardıki sevin abidesi olmuşlardı..

***

saat:04:20

Gün ışıdı.. ibrahim ve adnan ile 30 kadar atlı ulağın gözlemledği o dağğın en doruk noktasında gelen şanlı orduyu seyrediyolardı..az daha gelebilirse dağlığın en düz yerine gelmiş olucaklardı..İbrahim hamidin gözleri yaşlarla doldu.
'' allahım bu ne nizam bu ne hız . Allahım bu senin ordun.Şükürler olsun. Kardeşlerim geliyor''

ordu gidgide yklaşıyordu.Yaklaştıkçça ibrahim ve komutan adnan bir başka heycanlanıyordu..

***
halid meşal ve ordu komutanı selimi yeni bir plan üzerinde çalşmalara başlamıştı. gelen sayı kaçtı ?
piyade , atlı ve başka hangi donanım geliyordu? busayılar çok önemliydi. Ve en önemli soru bu Müslüman Türkler buraya nasıl nerden geldi? Başka gelen var mıydı?

****
6.bölüm son
 

beyruHa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2011
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
25
bir şiir molası..
***

Benim adım Filistin!
Adı tüm meydanlara yazılan Filistin!
Adı beni saran ve kuşatan Filistin!
Ruhumun en derinliklerine işleyen Filistin!
Topraklarının beni, benim de onu tanıdığım Filistin!
Onu değil beni parçalayın dediğim vatanım!
Geçmişten beni her an çağıran Selahattin..
Beni, binlerce esiri ve mahkumuyla;
Her zaman yardıma çağıran Mescid-i Aksa.
Ey Aksa, ümmetin ilk kıblesi..
Siyonistleri kahreden edanla paramparça et..
Siyonistlerin ruhunu söndüren akşam,
Gökyüzünü Filistin bayrağıyla donat..
Filistinim.. Filistinim.. FİLİSTİNİM!
 

beyruHa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2011
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
25

veee 7. bölüm

***
Halid meşal .-Yiğit komutan- ordunun kamp yaptığı bölgedeki çadırları dolaşıyordu meşal.Biraz sohbet biraz moral veriyor dua ediyor dua alıyordu..bu arada orduyuda takımlara ayırmıştı meşal. Her takıma birde takım komutanı yerleştirilmiş hiyeraşik bir düzen sağlanmış oluyordu.Meşal soluklanmak için çadırlardan birine girdi.çadırda 50 refahiyeli filistin askeri kalıyordu. zaten bölge refahiyeli çadırların oldugu bölgeydi..Çadırdaki askerler hemen meşale biraz su bi kaç tanede hurma ikram edilmişti. meşal yarım hurma yiyip diğer yarım hurmayı bir poşete sarıp cebine koydu. elhamdürillah diyip çadırdaki askerlerin alnından tek tek öpüp gezintisine devam etti. çadırdan tam çıkıyordu ki 20-22 yaşlarında beyaz tenli siyah gözlü hafif kalın kaşlı bir genç meşalin çıktığını görünce içeri girmekten vazgeçip kenarda durdu.. Meşal genci görmüştü. hafif biir tebessüm edip yanından geçti. bir kaç adım sonra durdu. geri gence baktı. gencin kafası önünde eli bağlıydı. meşal geri döndü. Genç hala orda hazırda bekliyordu.
gence yaklaşıp;
-esselama aleyken mücahid.
genç ne olduğunu anlamamıştı selam kendisine mi yoksa bir başkasına mı verilmişti diye sağına soluna baktı !
- aleyke selam efendim dedi. evet selam kendisine verilmişti..
meşal gencin yüzüne dikkatlice bakıyor bakıyor ..birisine benzetiyor ama !!! . elini gencin sağ omuzuna koydu . biraz daha yaklaşmıştı gence.
-ismini bağışla mücahidim.
-Efendim ismim DArim efendim.. muhammed darim..
Halid meşal bir kaç saniye durdu.. sessizce ağzından darim!!
ismi çıktı..ileri baktı tekrar gence baktı..
-nerden katıldın orduya muhammed ?
-refahiye sinecz kasabasından efendim.
meşal biraz bekledi. elini çenesine götürdü. çenesini okşadı biraz..ve sonra ;
-Salih Darim neyin olur ? meşal bu sorunun cevabının olumlu olması için şimdiden dua ya başlamıştı..
genç biraz durdu gözleri hafif ıslandı.. ağladı ağlıcak gibi oldu..ağzından kelime çok zor çıktı!!

- salih darim benim Babamdı.!!!

meşal yanılmamıştı. bu cocuk salihin oğluydu. Salih darim.!!

Meşal ile Salih darim çocukken beraber büyümüş davaya beraber sarılmış ve lübnanda kasser islam üniversitesinde beraber okuyup hatta üniversite birinciliğini paylaşmış beraber gazzeye gelmişlerdi. filistin islam kurutuluş ordusunun kuruculuğunu beraber yapmışlardı. ve en önemlisi şeyh Ahmet YAsin 'nin imtihanalarında en büyük başarıyı gösteren yine ikisiydi..onları ayıran ise kahpe bir suikastı Salih DArime kurulan....

Dr.Salih Darim önemli bir toplantı için refahiden el halil şehrine gelmek için evinden çıkıp otomobiline doğru ilerliyordu...Arkasından küçük kızı zeynep de babasının peşinden gelmiş arabaya binmek istiyordu. zeynep koşunca eşi rabiyah da cilbabını giyip , zeynebin peişinden otomobilin yanına kadar gelmişti. salih darim otomobile binmesi ile otomobilin patlaması bir olmuştu...
hain tuzak hain pusu.. alçakca bir hareketti bu. kalleşlik az dı buna.. rabiyah zeynep ve salih darim oracıkta şehit olmuşlardı..işte evde birde muhammed darim vardı. üzerlerine bomba atıldığını sanan ve aklına dışardaki ailesi gelen muhammed darim kapıdan dışarı çıkınca ne olduğunu anlayamamış annesini babasını ve zeynebi arıyordu..
-zeynep -annee -babaa!!
yerler kan ve et parçaları
- muhammed anlamıştı ..
evet anlamıştı.

filistinde çocuklar 7 yaşında gencleşir 14 yaşından olgunlaşmaya başlardı. 25 yaşından sonrada yaşlanmaya başlarlar..
işte muhammed 17 yaşından olgun bir adamdı. ortalıkta ne annesini ne zeynebi nede babasının cesed parçalarını görebiliyordu..yoktu hiç birşey yok.. biliyordu ne olduğunu muhammed. elleri ile bazı parçalrı birleştirmeye çalşıyoru başaramıyordu ağlıyoordu kendini yerden yere atıyordu.. komşuları gelmişdi. herkes koşmuştu oraya bir andan kalabalk oldu olay yeri. muhammed darim her yeri kan. ellerini yüzüne götürdü..ne yapabilirdi ki söyleyin!!!

***
işte o muhammed bu muhammed idi. meşal o olaydan sonra muhammedin izini kaybetmişti. Sonra muhammedin ordu için lübnana eğitime gitti bilgisini alınca aramaktan vazgeçmişti..

intikam yenilen bir şey miydi
intikam neydi
intikam bir yağmur tanesi değildi.

meşal muhammed darime sarıldı ve kokladı onu.
aynı baban kokuyorsun dedi. muhammedin yüzü hala yere bakıyordu..
kaldır kafanı darim. Gün senin ve bizim günümüzdür. Baban senin burda olduğunu biliyor ve mutlu.
seni bekliyor cennette.
haydi hazırlan benimle geliyorsun..
-efendim ben burda çaçdırda kardeşlerimle kalmak istiyorum.
-bu bir emirdir asker. çabuk hazırlan.
meşal hayatta kalan tek darim ailesi olan muhammedin yaşaması için ne vermezdi ki. gazzeye mi yolasa darimi diye düşünmüştü..

saat: 05:00
2.düzen komutanı el-sadr orduyu belkide son kez kılınacak sabah namazına hazırlmaya çalşıyordu..ibrahim hamid burda olmadığı için bu iş ona düşmüştü. islam ordusu bu hazırlanma safhasını okadar güzel gerçekleştiriyordu ki namazı zaten bir başka muhammedi bir eda ile kılıyordu .. hele hele o secdeye gidiş anı . muazzam bir ses ..
hep beraber aynı anda bir ses.. Rabbe bir Anda binlerce Secde..
İmamlığa yine Halid Meşal Geçmişti. O bÜyük imamdı.. müezzin ise gazzenin gülü diye tabir ettğimiz bir kişi ordunun en genç ismi Hafız SadUbade..Annesi meryem ona sahabe olan ve aynı zamandan hz. peygamberin(a.s.s) süt kardeşler diye ilan ettği sahabelerden Sad bin ebi Vakkas ile Sad bin ubade r.a ların isimlerini koymuştu..SAdUbade 17 yaşındaydı. piyade takımında görev alıcaktı..
Sad okudu Halid Allahüekber diyerek Orduyu SECdeye görtürdü..

***
müslüman türk ordusuda yaklaşıyordu.. onlarda namaz için mola vermişlerdi. komutan aDnan dürbünüyle baktı
- Durdular!
ibrahim hamid;
- evet durdular. Namaz hazırlıkları yapıyorlar.
o sırada kuzey batı tarafındaki ulaklardan biri bir haber için karargaha rapor sunmaya gidiyormuş.
başka bir ulak tarafından yolda çevrilerek komutan ibrahime yönlendiriildği için yanlarına gelmişt.
ulak nefes nefese kalmıştı. Atından indi..

-Efendim bizde kuzey batı tarafına kırmızı bayraklı ve kırmızı -beyaz perelinli bu orduyu gördük . dedilerki bunlar müslüman türk ordusu . Efendim biz ordunun en arkadaki takımını gördük . ama ordunun aRka saflarından Sarı bayraklı bir başka grup daha var!!
ibrahim komutan ve adnan komutan bir anda şaşrımışlardı. şuan onların bulunduğu tepeden ordunun diğer kısmı görünmüyordu..
Sarı bayraklı ..Bunlarda kimdi ? neden bir bilgi gelmiyordu kendilerine . savaşa az kalmışştı neden geç kalmışlardı?

***
karargahta bir hareketlenme var ..
özel karargah telsiiznden yankılanan ses aynen şöyleydi.

-şaşkınız. nerden geldiklerini söylemiyorlar.arapçayı zor konuşuyorlar.. Ordu komutanı yada halid meşal ile görüşmek istedikelrini söylüyorlar. Sayıları yaklaşık 5000 kadar.Bir kısmı atlı ama çoğu piyade şeklinde. kılıçları var. ATların üzerinden yeşi perelinler var. sancakalrı var.. sancakalrından beyz kırmızı ve yeşil renk var aynı biizm bayrak gibi..

efendim size geliyoruz..
- - - dıııttt..

halid meşal bu habere sevinirken . ulaklar halid meşale türk ordusun arkasındaki sarı bayraklı grubun haberini vermişlerdi ..

meşal ve komutanalr neye uğradıklarını şaşrmışlardı..

kimdi bunlar.
sarı bayraklılar ve yeşil kırımızı bayraklılar kimdi.._?

gazzeden verilen cihad çağrısına cevap mı geliyordu.?
planlar altüst olmuştu..
islam ordusunun son sayısı ne olmuştu acaba. Dr kutbi yerinden doğruldu. ve ,
sarı bayraklıların kim olduğunu biliyorum da acaba gazzeye ulaşan bu yeşiil bayraklı müslümanalr kim ?

***
7. bölüm sonu
 

beyruHa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2011
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
25
8.bölüm karşınızda..

***
saat :06:15

Müslüman türk ordusunun nehmar çölüne kavuşmasına saatler vardı. komutan ibrahim dürbünü nü elinden hiç bırakmıyor sürekli onları izliyordu..
ordunun arkasındaki grubu merak edip duruyordu. bayraklaarını görebilse bi fikir edinebilirdi ama daha görüş alanına girmemişlerdi. şua tek gördüğü kırmızı ve üzerinde hilal yıldız olan bayraklardı...

Acaba kararghataki komutanlar savaşa dair yeni planlar yapıyor muydu? Bi ara aklına islam ordusu sayısının ne olursa olsun yahudi ordusunu geçemeyeceği için burukluk yaşadı ama çabuk toparladı kendini. içindeki iman ateşi dahaçok alevlenmişti şimdi.. bediri düşündü uhudu hendeği..ve hudeybiye yi.!!

***

kargahta komutan hafız nurullah tüm komutanlarla istişiare toplantısı yapıyor ordunun durumunuu gözden geçiriyordu..
-planlarımızı tekrar gözden geçirmeliyiz .fikirleri olan buyursun ?
ordu komutanı selimi;
-gelen sayıyı bilmiyoruz. tek bildiğimiz gazzede konuçlanan 5000 kadar bir ordu. birde müslüman türk ordusu..
sarı bayraklılar hakkında yeterince bilgimiz yok. bence ordu burda toplandıktan sonra onlarında komutanlarını istişairemize dahil edip yeni atamalar yeni komuta merkezleri ve yeni taktikler belirlemeliyiz. çünkü strateji sayının çokluğu ile şekillenir.
komutan abduhayk burre ;
- strateji belirlemek sorun değil. sorun zaman. bir kaç saat sonra ikili görüşmeler için meydanda olmalıyız..
gazzedeki 5000 kişilik ordu şuan yola çıksa yaklaşık 1 saat sonra burda olur. önmli olan türk kardeşlerimizin gelişi,gelen haberler çok güzel. ordunun sonunu hala görememişler. çok kalabalııklarmış çok..

tam bu sırada karargah telsizi ;
dıtt.. dıtıtıt. dıtt
- sd22 55 28 27
-komutan Selimi telsize bir hışımda sarıldı. ve
- olamaz!!!
-sd 2-2 5-5 2-8 2-7
-selimi karşlık verdi
- 22552827 .. kimsin !!!! ;Parolanın karşılığını bildir.
- dııtı dıtt dıt
....
....

- parolanın karşılığı bize bildir 10 sn içinde aksi takdirde telsiz kapatılacaktır.
- 22552827 .. R-A-C
-dıt zızz dıt.

komutan selimi şaşkınlıktan sandalyeye düşmüştü.
içerdeki komutanlar birşey anlamadı. karşılığı doğruydu. R A C..
-R A C devam et ..Ben Komutan MUhammed ebu Selimi
...
dıtt dıt
Biliyorum efendim.

-mısır port said limanından çıktık . refahiye sınırı yaklaşık 1 saat. gazze yaklaşık 1 buçık saat . nehmar a yaklaşık 2 saat 20 dakikalık uzaklıktayız.
tüm komutanlar ne olduğunu tam çözemişlerdi.
- 22552827 -R A C bu parıolayı sana kim verdi. sen kimsin tanıt kendini kimsiniz ??? bu parola bildiğine göre !!!
-dıt zızızı dıt

- mısır pelezyumda refaha doğru geliyoruz. Bizler İran islam ordusundan seçilmiş ve cihadınıza teşrif etmeye gelen 200 bin kadar gönüllü müslüman kardeşleriniz. Benim Adım Albay Ahmet Migahni
-evet devam et albay..

- emri size kim verdi.parolayı nerden biliyorsun . bu telsize nasıl ulaştın albay ahmet?

-Emri bize siz verdiniz efendim!!. Geç kaldık biliyoruz.geç kalmamızın bir çok nedenleri var. Mısır karıştı efendim. iskenderiye ve merimda da ölümler var. Tek kapımız olan mısırdan sizin çağrınıza engel koyan amerika ve israil lobisi yandaşları mağlesef başarmadılar.. burda ççatışmalar oluyo mısır ordusu müslüman türk askerlerine müdahale etti ..ölenler oldu yaklaşık 1000 kadar müslüman türklerden ölü olduğu sanılıyor. komutanları ahhmet talha mısıra mudahel ettirmedi askerlerine . Ben müslüman bir orduya Kurşun atmam ve attırmam diyerek..

- dııt zızı dıt..
...

- ahmed !! Albay Ahmed devam et..

- efendim. Türk komutan Ahmet talha ordusunu mısırın kuzey doğu dağlarına sürmek zorunda kaldı. gazzeye ulaşmak için. çok yara aldılar. Talha sol kolundan ağır yaralandı. şuan dağlarda size geliyorlar.
Hemen arkalarında Hasan Nasrallahın ASkerleri mücahitleride var. Sarı bayraklılar efendim !!!!!

- Sarı bayraklılar Hizbullah ordusu . elhamdürillah dedi Selimi..
Gazzeye gelmiş olması gereken müslüman grup ise Afgan ve çeçen mücahitler. onların geçişine izin vermelerini inannın bizde anlamadık efendim.Sayıları çok fazla değil. Ama duyduğumuza Göre Onları cesed olarak şimdiden görmeye başlamışlar.. ve alay ediyorlarmıiş.


-dııt zıır dıt
efendim telsizim bataryası bitiyoor..

bizler oraya geliyoruz efendim..

...
bu Albay AHmedin son sözleriydi.

evet artık gelen grupları tüm komutanlar duymuştu. Müslüman türkler , Nasrallahın mücahitleri , çeçen ve afgan mücahitler , ve iraniler yani Albay ahmet in ordusu.

içlerinde kendilerine en yakını çeçen mücahitlerdi... sahi nasıl giriş yapmışlardı refahiyeden..

herkes komutan Kerim - el Tarık'ın ağlama sesiyle yaşanınlan bu şok haberlerden bir andan sıyrılmışlardı.
KErim komutan oyle bir ağlıyordu ki çoçuk gibi.. yağmur gibi gözyaşı dökülüyordu.. Hafız nurullah yanına yaklaştı.Sarıldı boynuna
-neden bu gözyaşların ve hıçkırığın tarık ?
- biz bi gaflete düşdük . Dedik ki bizi yalnız bıraktılar . Halbu ki bizim için mısırda ne mucadeleler yapmışlar nurullah. Ahmet Talha nın sol kolu na ağlıyorum 1000 kadar şimdidden verdğğimiz şehidlerime ağlıyorum nurullah. bizim için geliyo bunlar. Tanımıyoruz onları . Bizim için anlıyormusun bizim için..

- kerim el tarık 6 yıl türkiyede kalmıştı. onların nasıl bir yapıya sahip olduklarını biliyordu. Zaten müslüman türklere çağrıyı bilhassa o yapmıştı.. müslüman türklere karşı hayranlğı o kadar fazlaydı ki , ahmed talhanın sol koluna bu gözyaşlarını döküyordu. o engamede o 1000 e yakın ölen müslüamn türklerin o an da ahmedin hali neydi . ordusunu alıp dağlara hangi duygularla götürmüştü..
aslında cevabını biliyordu.
Ağlayarak götürmüşüt. Bizi düşünerek. .. içlerindeki Filistin Davasını biliyordu TArık komutan türklerin.

evet artık herşey şeklleniyordu. Dağlardan gelen müslüman türkler ve hizbullahdı..
gazzede koluçlanan mücahitler çeçen ve afganlardı.. ve şuan mısırda olan ve gazzeye doğru gelen iranilılar..

şimdi durum daha da karıştı..

saat 07: 21

***

8. bölüm sonu
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt