Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Furkan 53. Ayeti kerime ve yeraltı nehirleri (1 Kullanıcı)

hakkulbeyan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ocak 2010
Mesajlar
21
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
BİSMİLLAH İR RAHMAN İR RAHİM

Furkan 53. ayet
Ve huvellezi meracel bahreyni haza azbun furatuv ve haza milhun ucac, ve ceale beynehuma berzehav ve hicram mahcura.
Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir serhat koyan O'dur

ŞİMDİ BU AYETLE ilgili olan tefsirleri yazacağım sonra İSE BİR BAŞKA BOYUTTAN AÇIKLAMAYA ÇALIŞACAĞIM ;

TEFHİMUL KURAN

68. Bu olgu, denizde ve karada pekçok yerde görülmektedir, yani tatlı suyla acı su yanyana bulunmaktadır. Türk amirali Seydi Ali Reis, "Meratü'l-Memalik" adlı eserinde (16. yüzyıl), İran Körfezi'nde, denizin acı sularının altında tatlı su kaynaklarının bulunduğunu ve donanması için bunlardan faydalandığını yazar. Amerikan Petrol Şirketi de içme suyu için Zahran yakınında kuyular kazmadan önce İran Körfezi'ndeki aynı kaynaklardan su almıştı. Bahreyn yakınında da, deniz yatağında halkın son zamanlara kadar su aldığı tatlı su kaynakları vardı.

Allah'ın birliğinin ve kainatın yegane rabbi olduğunun akli delillerinden olan zahirdeki bu anlamın yanısıra, ayet ince bir anlam daha sunmaktadır: Allah dilediği zaman, nasıl denizin tuzlu sularının altından tatlı, içilebilir su kaynakları fışkırtıyorsa, aynı şekilde büyük ve kirli bir toplumdan takva sahibi, temiz bir toplum çıkarabilir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
FİL ZİLALİ KURAN

Yüce Allah birinin suyu tatlı ve içmeye elverişli, öbürünün suyu acı ve tuzlu iki denizi birbirine saldı. Bunlar akıyor ve birbirleriyle karşılaşıyorlar. Ama birbirlerine karışıp yok olmuyorlar. Çünkü yüce Allah'ın yarattığı şekliyle herbirisinin özlerinden kaynaklanan bir engel, aşılmaz bir duvar vardır aralarında. Bilindiği gibi nehir yatakları genellikle deniz yüzeyinden yüksekte olur. Bu yüzden tatlı su ırmakları suyu tuzlu olan denizlere dökülür. Bazı istisnalar dışında bunun tersi görülmemiştir. Bu ince planlama sayesinde daha büyük ve daha geniş olan denizler, insan, hayvan ve bitkilerin hayat kaynağı olan nehirlere taşmazlar. Böylesine düzenli ve sürekli işleyen bu planlama kendiliğinden ortaya çıkmış bir tesadüf olamaz. Bütün bunlar evreni bir amaç için yaratan ve evrene hükmeden ince ve sağlam yasaları, bu amacı gerçekleştirecek özelliklere sahip kılan yüce yaratıcının iradesi ile meydana gelmektedir.

Evrene hükmeden yasalarda okyanusların tuzlu sularının nehirlere ve karaya taşmaması gözönünde bulundurulmuştur. Bu husus, yeryüzündeki suları etkileyen ve büyük ölçüde kabarmalarını sağlayan ayın çekim gücünün neden olduğu (med-cezir) gel git olayı için de geçerlidir.

"İnsan yalnız değildir" (İlim iman etmeye çağırıyor) kitabının yazarı şöyle der: "Ay bize 240.000 mil uzaklıktadır. Günde iki kere gerçekleşen med olayı bize ayın varlığını gayet latif bir şekilde hatırlatır. Ayın çekim gücü sonucu okyanuslarda meydana gelen kabarma bazı yerlerde yaklaşık olarak 18 m'ye kadar çıkar. Hatta ay çekimi sonucu .yer kabuğu bile günde iki kere dışa doğru birkaç santim kayar. Bütün bunlar bir dereceye kadar bize düzenli görülür. Ve biz, bütün okyanusun düzeyini birkaç metre kabartan ve son derece sert görünen yer kabuğunu birkaç santim dışa doğru kaydıran korkunç gücü kavrayamayız.

"Merih gezegeninin de bir ayı vardır. Küçük bir ay. Bu ay sadece gezegene 6000 mil uzaklıktadır. Bunun gibi dünyamızın uydusu olan ay da şu andaki uzaklığı yerine söz gelimi 50.000 mil uzaklıkta olsaydı, ay çekimi sonucu sularda meydana gelen kabarma o kadar güçlü olurdu ki, deniz yüzeyinin altında bulunan bölgeler günde iki defa, dağları aşındıracak güçte tazyikli bir suyun altında kalacaktı. Bu durumda belki de gerekli çabuklukta derinliklerden yükselen dağlar olmayacaktı. Bu basınç sonucu yer kabuğu çatlayacak, havadaki kabarma hergün kasırgaların kopmasına neden olacaktı.

"Dağların tamamen silindiğini varsayarsak, o zaman bütün yerküresinin üstündeki suyun derinliği bir buçuk mil dolaylarında olacaktır. O zaman da hayat, muhtemelen uçsuz bucaksız bir okyanusun derinliklerinde bulunacaktı.

Ne var ki, bu evreni yönlendiren el, iki denizi salıvermiş, ama bu iki denizin arasına hem onların hem de evrenin yapısından kaynaklanan aşılmaz bir engel koymuştur. Her yönüyle uyum içinde hareket eden evrenin planları, her işini yerinde ve bir hikmete göre yapan, herşeyi hikmetle yönlendiren yüce yaratıcının eliyle önceden belirlenmiş, özenle düzenlenmiş olarak uygulanmaktadır.

Gökten yağan suyun, deniz ve nehir sularının yer aldığı sahneden insan hayatının kaynağı olan meni (nufte) suyunun sunulduğu sahneye geçiliyor.


--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Şimdi bu tefsirleri yazdıktan sonra şunu belirtmek gerekir ki ;
Denizlere tatlı suyun HEMEN KARIŞMADIĞI MESELESİ HENÜZ İLK YÜZYILDAN BERİ BİLİNMEKTEDİR ;

Gaius Plinius Secundus diye Romalı bir alim var yaşadığı dönem 23-79 yılları arası yani 1. yüzyıl. Bakınız Plinius Secundus yazdığı "Naturalis historiae" eserinde ne diyor: "...Denize bir borudan akar gibi karışan tatlı suyun özellikleri daha da ilginç ve harikadır. Çünkü suda hayret edilecek özellikler vardır. Kendisi daha ağır olan deniz suyu, kendisinden daha hafif olan Tatlı suyu üzerinde taşır. Dolayısıyla tatlı su, deniz suyundan hafif olduğu için deniz suyuna karışmaz ve denizin üzerinde yüzer. "

İlk etapta bu su birbirine karışmasada zamanla birbirine karıştığı bilinmektedir ;
AMA bu karışma olayı asla tatlı suyu tuzlu , tuzlu suyu da tatlı hale getirmemektedir ; Milyonlarca yıldır denizlerin tuzluluk oranı sabit ve bir denge halindedir ; dolayısı ile DENİZE AKAN TATLI SU SÜREKLİ DENİZDE ZEYTİNYAĞI YADA PETROL GİBİ KALMAZ ; SONUÇTA O DA TUZLU SUYA KARIŞIR ;

(BU AYETİ KERİME YUKARIDAKİ ANLATILANLARADA İŞARET ETMEKTEDİR BEN BUNU İNKAR ETMİYORUM YANLIŞ ANLAŞILMASIN )

Buradaki BERZAH VE HİCRAM MAHCUR kavramının bir anlamıda FİZİKSEL KURALLARDIR ; Yoğunluk farkı ve ısı farkı bu olaya neden olan etkenlerdir ;
Sonuçta Allah'ımız imtihan aleminde her olayı bir ilme bağlamış yani bir melekeye bağlamıştır ; Bizde bu ilimleri yeni yeni ÖĞRENİYORUZ .
Ama burada GÖRMEMİZ GEREKEN İLİMİN GERÇEK SAHİBİDİR YANİ ALLAH'IMIZIN KUDRETİDİR ;

Şimdi kelime manası olarak bahreyn bahr kelimesinden gelmektedir ve
bahr kelimesi # (C.: Bihâr - Ebhâr - Ebhur - Buhur) Deniz.
# Âlim. Çok bilen.
# Büyük göl veya nehir.

Bu HERKES TARAFINDAN HEP YERÜSTÜNDEKİ KAYNAKLAR ÖRNEKLENDİRİLEREK AÇIKLANMAYA ÇALIŞMIŞTIR ;
YANİ DENİZLER ,GÖLLER VE NEHİRLER ;

BU KONUDA NİL NEHRİ DELTASI ÖRNEK VERİLMİŞ TATLI SU İLE TUZLU SUYUN KARIŞMADIĞI İFADE EDİLMİŞTİR (YANLIŞ DEMİYORUM)

Oysaki birde yeraltında nehirler vardır ; Ve bu nehirlerde denizlere akarlar ;

Bakınız ÖNEMLİ BİR ÖRNEK VEREYİM ;
Dünyanın bugüne kadar tespit edilebilen en büyük yeraltı nehİRLERİNDEN BİRİ, Mısırda Nil nehrinin altındadır.
1958 yılında, radyo izotoplar aracılığı ile bulunan,bu gizli yeraltı nehrinin akıttığı su,Nil nehrinin akıttığı suyun yaklaşık olarak altı misli, yani 560 milyar metreküptür.

Bakın bu bile BU SİSTEMLERİN NE KADAR ÖENMLİ VE BÜYÜK OLDUĞUNUN GÖSTERGESİDİR ;
ÇOK ARAŞTIRMAMA KARŞIN BRANŞIMDA OLMADIĞI için bu yeraltı nehirlerinin İLK NE ZAMAN KEŞFEDİLDİĞİNİ BULAMADIM ; AMA BULDUĞUM KADARIYLA 100 YILLIK BİR GEÇMİŞİ VAR ;

Demek ki bu nehirler pek fazla bilinmiyordu ; hele hele bu nehirlerin denizlere açıldığı hemen hemen hiç bilinmiyordu ;

Oysaki KURANI KERİMDE BUNA DA İŞARET VARDIR VE tatlı ve tuzlu su aralarına bir engel bir PERDE VARMIŞ GİBİ BURALARDA birbirlerine karışmamaktadır ;

İŞTE BU BİR KURANI KERİM MUCİZESİDİR ;

Bu konuyla ilgili BBC PLANET EARTH MAĞARALAR (CAVES) BELGESELİNDE GÜZEL BİR BÖLÜM VAR ;
Aslında baştan aşağı izlemenizi öneririm ama ben konumuzla ilgili 25 saniyelik bölümünü eke veriyorum ;

İNANANLARIN İMANI ARTSIN ,İNANMAYANLAR İSE GAYZİNDEN ÇATLASIN ;

Şüphesiz en doğrusunu ALLAH'IMIZ VE RESULALLAH'IMIZ BİLİR.

link rapidshare.com /files/ 350569345/4.maae_aralar.wmv

alıntı www . ehliaba . com
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt