RE: Kur'an-la Konuşan Kadın
RE: Kur'an-la Konuşan Kadın
Deveme bindirip kafilesine ulaştırma teklifinde bulundum.
"Hayır adına ne islerseniz Allah onu bilir"(Bakara:215) ayetiyle mukabele etti.
Devemi yanına getirdim, binecekken."Mü'min erkeklere söyle, bakışlarını sakınsınlar"(Nur:30)ayetini okudu. Gözlerimi çevirdim;binecekken deve ürküp kaçtı, bu arada elbisesi az yırtıldı.
"Başınıza musibet olarak ne gelirse,bu bizzat isleyip,onu hak etmeniz sebebiyledir"(Sura:30)ayetini mırıldandı.
Abdullah ibni Mübarek anlatıyor;
''Bir gün hacca gidiyordum,Irak;Suriye topraklarından geçerken yalnız bir kadına rastladım.Selam verdim;
Selamımı ''Söz olarak Rahim bir Rab'den selam sözüdür onların duyacağı''(Ya-sin:58) ayetiyle aldı.
''Buralarda ne yapıyorsun?' diye sordum.
"Allah kimi yoldan çıkarmışsa,ona yol bulduracak yoktur"(A'raf :186) ayetini okudu...
Anladım ki ,yolunu kaybetmiş.Nereye gittiği soruma ;
"Bir gece kulunu Mescid-i Haram'dan alıp Mescid-i Aksaya ****üren Allah(cc)'ı tespih ederim"(Isra:1) ayetiyle karşılık verdi…
Anladım ki, geçtiğimiz hac mevsiminde haccını tamamlamış, Kudüs'e gidiyor.
"Ne zamandan beri böyle yolunu kaybettin?" dedim.
"Tam üç gece (yani üç gündür)"(Meryem:1o)" dedi. Yiyecek verme teklifinde bulundum.
"Sonra orucunuzu gün batıncaya kadar tamamlayın"( Bakara:187) ayetini okudu.
"İyide Ramazan da değiliz" dedim.
"Kim Allah için nafile bir hayır yaparsa,Allah her hayrın karşılığını verendir ,her şeyi hakkıyla bilendir"(Bakara:158) ayetiyle cevap verdi.
"Yolculukta oruç açılabilir" dedim."Ama orucu tutarsanız, bu hakkınızda daha hayırlıdır"(Bakara :184) ayetini okudu.
Niye benim gibi konuşmadığını sordum.
"Ağzından tek bir söz bile çıkmasın ki, yanında onu gözleyen ve o sözü kaydetmeye hazır bir gözcü bulunmamış olsun" (Kaf:18) dedi.
"Kimlerdensin?"diye sordum."Bu konuda kesin bilgin yok(ailemi söylesem de tanımazsın).Sonra göz de kalp de(görmeden,kesin bilgiye dayalı olmadan verdiğin her hükümden) sorumludur."(Isra:36) ayetiyle cevap verdi.
"Hata ettim,hakkini helal et" dedim
"Bugün size kınama yok.Allah sizi bağışlasın"(Yusuf :92) dedi.
Deveme bindirip kafilesine ulaştırma teklifinde bulundum.
"Hayır adına ne islerseniz Allah onu bilir"(Bakara:215) ayetiyle mukabele etti.
Devemi yanına getirdim, binecekken."Mü'min erkeklere söyle, bakışlarını sakınsınlar"(Nur:30)ayetini okudu. Gözlerimi çevirdim;binecekken deve ürküp kaçtı, bu arada elbisesi az yırtıldı.
"Başınıza musibet olarak ne gelirse,bu bizzat isleyip,onu hak etmeniz sebebiyledir"(Sura:30)ayetini mırıldandı.
"Sabret,deveyi bağlayayım!"dedim."Bu hususta Süleyman'ı anlayışlı ve daha isabetli davranır kıldık"(Enbiya :79)ayetini okuyarak,devemi yönlendirme konusunda benim daha başarılı olduğumu kasdetti. Deveye bindi ve
"Bunu bize bas eğdiren Allah(cc)'i tespih ederim;yoksa bunu biz başaramazdık.Ve sonunda şüphesiz Rabbimize döneceğiz!"(Zuhruf:13-14)ayetlerini okudu
"Haydi!" diye deveyi hızlandırdım.
"Yürüyüşünde (ve davranışlarında) vakur ol ve sesini yükseltme.seslerin en çirkini eşeğin sesidir!"(Lokman:19) mukabelesinde bulundu.
Yürürken şiir okumaya başladım."Kur'an'dan kolayınıza geleni okuyun!"(Müzzemmil:20) dedi.
"Şiir okumak haram değil ki !"dedim.
"Bu hususu ancak idrak ve basiret sahipleri düşünür anlar!" (Bakara :269) cevabini verdi.
Bir süre gittik;sonra evli olup olmadığını sordum.
"Ey iman edenler!Cevabi verildiğinde sizi üzecek meselelerden sormayın!" (Maide :101)ayetini okudu.
Derken kafilesine ulaştık ve "kafile içerisinde kimsen var mi?" dedim
"Mal ve evlat dünya hayatinin süsüdür!"(Kehf:46) dedi.
Anladım ki ,evladı var.isimlerini sordum.
"Allah İbrahim’i dost edindi;Allah Musa ile konuştu;Ey Yahya ,Kitab'a kuvvetle tutun!" (Nisa:125,164; Meryem:12) Ayetlerini okudu.
"Ey İbrahim,ey Musa ,ey Isa! "diye kafileye seslendim.Nur yüzlü üç genç"Buyur!" diye çıkageldi.
Onlara para verip,
"Bununla içinizden birini şehre yollayın!Yemeklerin helal ve temiz olanına baksın ve size bir yiyecek getirsin.Dikkatli davransın!"(Kehf:19) dedi. Yiyecek gelince bana
"Geçmiş günlerinizde yaptıklarınızın karşılığında simdi afiyetle yiyip için!"(Hakka:24)dedi.
Çocuklara,
"Annenizin bu durumunu bana söylemezseniz bu yemekten yemem! "dedim. "Annemiz" dediler." Ağzından Cenab-ı Allah'ın gazabını çekecek yanlıs bir söz çıkar korkusuyla 40 yıldır böyle sadece Kur'an-la konuşur.
Ibn Mübarek,bu hadiseyi Kur'an'da her şeyin bulunduğuna delil olarak anlatırdı