Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Halk Ozanlarımızdan (1 Kullanıcı)

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
GELDE BANA SOR

Adım adım gezdim gurbet elleri
Gezdim ama kardaş gel de bana sor
Ömrümün yükünü dert sıraladım
Dizdim ama kardaş gel de bana sor

Genç yaşımda terk eyledim yurdumu
Geri dönüp gözlemedim ardımı
Gönül defterine gizli derdimi
Yazdım ama kardaş gel de bana sor

Hüdai hastayı eylerim nazar
Ben kendi içimde kurdum bir pazar
Bu kötü nefsime kazmışım mezar
Kazdım ama kardaş gel de bana sor

Aşık Hüdai



KİM BİLİR?

Katra idim ummanlara karistim
Kac bulandim, kacduruldum kim bilir?
Devre edip alemleri dolastim
Bir sanata kac sarildim kim bilir?

Bulut olup agdigimi bilirim
Boran ile yagdigimi bilirim,
Altı anadan dogdugumu bilirim,
Kac ebeden kac soruldum kim bilir?

Kac kez gani oldum, kac kere fakir,
Kac kez altin oldum, kac kere bakır,
Bilmem ki kac katip ismimi okur?
Kac defterde kac dürüldüm kim bilir?

Bazı nebat oldum toprakta sürdüm,
Bilmem kac atanin sulbünde durdum,
Kac defa Cennet-i alaya girdim?
Cehenneme kac sürüldüm kim bilir?

Kac kez alet oldum elde bakıldim,
semadan kac kere indim, cekildim,
Balcik olup kerpic kerpic döküldüm,
Kac bozuldum, kac kuruldum kim bilir?

Dünyayi dolastim hep kara batak,
Görmedim bir karar, bilmedim durak,
Üstümü kac örttü bu kara toprak,
Kac serildim, kac dirildim kim bilir?

Gufrani'yim tarikatım bos degil,
Iyi bil ki kara bagrim tas degil,
Felek ile hic hatirim hos degil,
Kac baristim, kac darildim kim bilir?


Gufrani
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Gafil Kalma Şaşkın Bir Gün Ölürsün

Gafil kalma şaşkın bir gün ölürsün.
Dünya dolu malın olsa ne fayda.
Ettiğin işlere pişman olursun.
Pişmancalık ele geçmez ne fayda.

Bir gün seni götürürler evinden.
Hak-kın kelamını kesme dilinden.
Kurtulmazsın Azrail'in elinden.
Türlü türlü yolun olsa ne fayda.

Söylersin de sen sözünden şaşmazsın.
Helalini haramından seçmezsin.
Kesilir kısmetin suda içmezsin.
Akan çaylar senin olsa ne fayda.

Sen söylersin söz içinde sözüm var.
Çalarsın çırparsın oğlun kızın var.
Hiç demezsin üç beş arşın bezim var.
Bedestanlar senin olsa ne fayda.

Kul Himmet Üstadım çöksem otursam.
Türlü varlığımı ele götürsem.
Dünya benim diye zapta geçirsem.
Bütün dünya senin olsa ne fayda.


Kul Himmet
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ah Bu Memleket

Yüreğimde Dert! ..
Ah! .. Bu Memleket!
Mahkum masumlarıyla
Serbest malumlarıyla
Kirli kurumlarıyla
Sessiz durumlarıyla
Yanlış yorumlarıyla
Yüreğimde dert! ..
Ah! .. bu memleket.

Temelsiz çatısıyla
Ruhsuz batısıyla
İbresiz tartısıyla
Eksi'si Artı'sıyla
Tükenmeyen yasıyla
Yüreğimde dert! ..
Ah! .. bu memleket.

Sabahsız gecesiyle
Dağılmayan sisiyle
Horlanan incisiyle
Devleşen cücesiyle
Ve daha nicesiyle
Yüreğimde dert! ..
Ah! .. bu memleket.

Zehri bal sanmasıyla
Abdalca kanmasıyla
Çok zor uyanmasıyla
Kolay inanmasıyla
Donmuş kafatasıyla
Yüreğimde dert! ..
Ah! .. bu memleket.

Çiğnen niğmetiyle
Soysuza rağbetiyle
Sarsılan iffetiyle
Müzmin cehaletiyle
Nice garabetiyle
Yüreğimde dert! ..
Ah! .. bu memleket.

Yuvasız kuşlarıyla
Kanlı gözyaşlarıyla
Sökülen dişleriyle
Yolunan kaşlarıyla
Allahsız başlarıyla
Yüreğimde dert! ..
Ah! .. bu memleket.

Hayati Vasfi Taşyürek


 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Azizim Sultanım Sen Safa Geldin

Kaynat muhabbetin kazanın kaynat
Bir nasihat eyle dostlara dinlet
Gevher deryasında gevher al da sat
Azizim sultanım sen safa geldin

Sohbette hezaran muhabbet açar
Mümin kullarına Hak rahmet saçar
Yari olan yarinden geçer
Azizim sultanım sen safa geldin

Yari olan arar yarini bulur
Eser bad-ı saba gönlüm de farır
Yükün katerlenmiş Nevruz'dan gelir
Azizim sultanım sen safa geldin

Abdal olan giyer hırkayı şalı
Yar için çekeriz ah ile zarı
Er irfan ceminde süreriz demi
Azizim sultanım sen safa geldin

Pir Sultan Abdal'ım ağladım güldüm
Yardan ayrılalı dar halde kaldım
Çok şükürler olsun cemalin gördüm
Azizim sultanım sen safa geldin

Pir Sultan Abdal



 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ne dikene dokun ne gülü incit

Ne dikene dokun ne gülü incit

Gönül çalamazsan aşkın sazını
Ne perdeye dokun ne teli incit
Eğer çekemezsen gülün nazını
Ne dikene dokun ne gülü incit

Bülbülü dinle ki gelesin coşa
Karganın namesi gider mi hoşa
Meyvesiz ağacı sallama boşa
Ne yaprağa dokun ne dalı incit

Bekle dost kapısın sadık dost isen
Gönüller tamir et ehli dil isen
Sevda Sahrasında Mecnun değilsen
Ne Leyla'yı çağır ne çölü incit

Rızaya razı ol hakka kailsen
Ara bul mürşidi müşkülde isen
Hakikat şehrine yolcu değilsen
Ne yolcuyu eğle ne yolu incit

Gel haktan ayrılma hakkı seversen
Nefsini ıslah et er oğlu ersen
Hüdai incinir inciden versen
Ne kimseden incin ne eli incit

Aşık Hüdai





 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Dinle sana bir nasihat edeyim
Hatırdan gönülden geçici olma
Yiğidin başına bir iş gelince
Onu yadellere açıcı olma

Mecliste arif ol kelamı dinle
El iki söylerse sen birin söyle
Elinden geldikçe iyilik eyle
Hatıra dokunup yıkıcı olma

Dokunur hatıra kendisin bilmez
Asilzadelerden hiç kemlik olmaz
Sen iyilik, et de o zayi olmaz
Darılıp da başa kakıcı olma

El ariftir yoklar senin fendini
Dağıtırlar tuzağını bendini
Alçaklarda otur gözet kendini
Kattı yükseklerde uçucu olma

Muradım nasihat bunda söylemek
Size lâyık olan onu dinlemek
Sev seni seveni zay etme emek
Sevenin sözünden geçici olma

Karacoğlan söyler sözün başırır
Aşkın deryasını boydan aşırır
Seni bir mecliste hacil düşürür
Kötülerle konup göçücü olma


Karacaoğlan



Kaynak:turkuler.com
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Güvenmem

Böyle midir dünya senin bütün işlerin
Var git dünya daha sana güvenmem
Kâr yerine çoktur bana zararın
Var git dünya daha sana güvenmem

Biçare Kerem'i yandırdın nara
Arzu, Kamber için kaldı avara
Ferhat az mı külünk vurdu dağlara
Var git dünya daha sana güvenmem

Çok yiğidi sen caydırdın ahdından
Çok güzele ah çektirdin bahtından
Çok sultanı sen indirdin tahtından
Var git dünya daha sana güvenmem

Çobanoğlu arzuhalin bildirdin
Çok yiğidin gül benzini soldurdun
Aşıkları gurbet elde öldürdün
Var git dünya daha sana güvenmem



Murat ÇOBANOĞLU
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Üryan geldim gene üryan giderim
Ölmemeye elde fermanım mı var
Azrail gelmiş de can talep eyler
Benim can vermeye dermanım mı var

Dirilirler dirilirler gelirler
Huzur-ı mahşerde divan dururlar
Harami var diye korku verirler
Benim ipek yüklü kervanım mı var

Er isen erliğin meydana getir
Kadir Mevlâ'm noksanımı sen yetir
Bana derler gam yükünü sen götür
Benim yük götürür dermanım mı var

Karac'oğlan der ki ismim öğerler
Ağı oldu yediğimiz şekerler
Güzel sever diye isnad ederler
Benim Hakk'dan özge sevdiğim mi var


Karacaoğlan
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yağmurlar Islanmasın....

Ben türkü saplarım aşkın bağrına
Ta ki derinlerden yanasın diye
Haykırsan da kulak vermem çağrına
ısmimi yürekten anasın diye

Tariften mahrumdur bendeki çile
Her çile yol almaz bu hasret ile
Tebessüm ederim ölüme bile
Azrail sevdamı sınasın diye

"Aşk ki aşktır varsa sonunda ziyan
ıstemem vuslatı olsa da ayan
Sevdamı tarihe eyledim beyan
Mecnun'u Leyla'yı kınasın diye..."


Uğur IŞILAK

 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Veremem

Bana derler aşık derdini söyle
Bu bir sırdır emanettir veremem
Belki dağlar kadar büyümem amma
Cevizin de kabuğuna giremem

Hasta odur sabır ile inleye
Evlat odur nasihati dinleye
Bundan sonra zevkle bakmam aynaya
Çünkü onda iç yüzümü göremem

Kulaksız işitmek dilsiz ifade
Canım cananındır edem iade
Vücut bir camidir vicdan seccade
Onun bunun çıkarına seremem

Reyhani'yim zamanım yok gülmeye
Doğar iken boyun eğdim ölmeye
Azrail gelmesin canım almaya
Bir canım var cananındır veremem



Aşık Reyhani
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Besmele geçsin başına
Gelsin mü'minler hoşuna
Geçirme ömrün boşuna
Kur'anına devam lâzım.


ALLAH'a hamdeder kulu
Peygamber göstermiş yolu
Şükre devam eyle, ulu
Bu nimeti bilmek lâzım.


Gelip kıldırdı dumanı
Kula öğretti imanı
Resul'dür etme gümanı
Salavata devam lâzım


Bilin Muhammed Mustafa (a.s.)
Vazifeyi etti îfa,
Al-i Ashab ruha safa
Yollarından gitmek lâzım.


Namaz, İslâm'ın binası
Şahâdet oldu hanesi
Tenvir etti, uyan nası
Tehvid'e çalışmak lâzım.


Savm ile kır nefsin belini
HAK sever zekat veren kulunu
Hacc et, gör Mekke ilini
Farz olana gitmek lâzım.


Evvelâ ilim olmalı
Amel nehrinden dolmalı
İhlâs bahrine dalmalı
Bu işe ihtimam lâzım.


Tarikat temeli bunlar
Rabıtayla kalbi dinler
Teslim olup işi anlar
Meyyit gibi olmak lâzım.


Tarifeye hile etme
Eksik yahut fazla gitme
Kendi fikrin sözün tutma
Başını indirmek lâzım.


Letâif dersini alan
Mahsun olma, geri kalan
Riyakârlar bela bulan
Yokluğa atılmak lâzım.


Kardeş gel benliği bırak
Gerek gayet temiz yürek
Yakın sanma, yol çok ırak
Tedarikin görmek llâzım.


Kalbin zikri soldan başlar
Ruh'un dahi, sağdan işler
Sır çalışır, olur üçler
Tarifeyi tutmak lâzım.


Hafî, sağ memenin üstü,
Ahfa'nın, Muhammed dostu
İhvanın tez geçmek kasdı
Lâkin burda durmak lâzım.


Beşini bir eyle burda
Daima kalbinden kur da
Çok durdukça şifa derde
Temel muhkem olmak lâzım.


Söylemeden tez tez geçme
Tarifçiye yara açma
Her arkın suyundan içme
Menbaını bulmak lâzım.


Beş'den sonra alna çıkan
Adû nefse zincir takan
Zikrin aleviyle yakan
Rabıta çok olmak lâzım.


Şeytan, dünya hücum eder
Meyledersen zikir gider
Yetişen var etme keder
Hazrete çağırmak lâzım.


Bundan sonra zikr-i kül'e
Bir sızı çökmeli bele
Zikir hiç gelemez dile
Cemi' âza demek lâzım.


Zikr-i sultanî'ye dönen
Mâ, hevâ, nâr, turab binan
Bütün vücud bir dil sanan
Yarenlarla sohbet lâzım.


Bundan sonra nefy-ü isbat
Gelir tevhid, gider zulmez
Lâkin çok istermiş gayret
Fikren buna devam lâzım.


Nefesini çeken içe
Tek olacak, varın üçe
Yirmi bire yol aça
Maksut, matlub, rıza lâzım.


Yazmakla bu iş bilinmez
Sadr'a yazılır silinmez
Bu ders herkesde bulunmaz
Lâkin tarif etmek lâzım.


Gir murakabe içine
Katın ebrarlar göçüne
Bunlar gelmesin hiçine
Hedefin gözetmek lâzım.


Kalbin arşa tam açmalı
ALLAH'ın feyzini içmeli
Fena ahlâktan geçmeli
Nefsini çiğnemek lazım.


Üç şey bu derslere zarar
Hasta, derde deva arar
Üstazımız vermiş karar
Reçetesin tutmak lâzım.


Şeriatsız işi yapmak
Fenalık ardına kopmak
İğne kadar haktan sapmak
Zararını bilmek lâzım.


Şeriatsız tarîk olmaz
Cahil sofu dinin bilmez
Belki camiye de gelmez
Bu kavimden kaçmak lâzım.


Kadınla zikre oturur
'Helâl' der, dînin yitirir
Girdiği köyü batırır
Namusu korumak lâzım.


Ekserî cahil toplanır
Varır ilmeye saplanır
Yumurta olsan kulplanır
Cahillerden kaçmak lâzım.


Böyle olur kerametten azan
Şeriat, elde bir mizan
Aldatır, 'sen de keramez kazan'
Her şahsı bir tartmak lâzım.


İkinci, gafille sohbet
Aman, bu işten et nefret
Sana lâzım gözüm uzlet
Halvete çekilmek lâzım.


Üçüncü, dünyayı sevmek
Kalbine sevgisin koymak
Daima lâfını etmek
Bu sözlerden hazer lâzım.


Kalemdar, kusurun dolu
Bu üç şey sende var, belî
Öyle ise niden eli
Kendini düşünmek lâzım.

Kalemdar

 

Ahmet_YAZICIOGLU

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Şub 2010
Mesajlar
73
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
hayattan kesitler sunan ozanlarımıza ve

paylaşan yüreğinize selam olsun
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Muhabbet Yelleri

Hak yoluna gidenlerin
Asa olsam ellerine
Er, pîr vasfin edenlerin
Kurban olsam dillerine

Torunuyuz bir dedenin
Tohumuyuz bir bedenin
Mûnkir ile cenk edenin
Silah olsam ellerine

Bir üstada olsam çirak
Bir olurdu yakin irak
Kemigimi yapsam tarak
Yar saçinin tellerine

Vücudumu kavursalar
Yönüm yare çevirseler
Harman edip savursalar
Muhabbetin yellerini

Vakit kalmadı dermagin
Kaldır SEYRANI parmağın
Deryaya akan ırmağın
Katre olsam sellerine

SEYRANİ
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
GÖNÜL

Evvel sen de yücelerden uçardın
Şimdi inginlere indin mi gönül
Derya deniz dağ taş demez geçerdin
Karadan menzilin aldın mı gönül

Yiğitliğim elden gitti yel gibi
Damağımda tadı kaldı bal gibi
Hoyrat eli değmiş gonca gül gibi
Bozulmuş başlara döndün mü gönül

Hasta oldun yastığını istersin
Kadir Mevlâ'm sağlığını göstersin
Cennet-i âladan bir köşk dilersin
Boynunun farzını kıldın mı gönül

Karacaoğlan der ki söyle sözünü
Hakk'a teslim eyle kendi özünü
Nâs işine karalama yüzünü
Yolun doğrusunu buldun mu gönül


KARACAOĞLAN
 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
Çok Güzel Çalışmalar Bunlar ;) eline sağlık ..kolay gelsin :)
 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
memleket soğuk ama en azından şiirden anlıyoruz :) :)
 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
Şiirden anlamak, şiir yazmak, okumak, dinlemek ne güzel...Herkes için değil tabi..Bazıları içinde bunlar çok sıkıcı gelen şeyler.

malesef öyle...ee bu durumda bu gibi paylaşımları çoğaltmak lazım malum net zamanı :)

ben de kolları sıvamaya başlasam fena olmaz...satürnde de böyle bi aktivite yapmak lazım :a01:

hayırlı geceler
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt