Birbirini çok seven iki ahiret kerdeşinden biri dara düşüp diğer kardeşine gitmiş,durumunu anlatmış. Kardeşini dinleyen nesi var nesi yoksa kardeşine vermiş. Bir zaman sonra varını yoğunu veren nişanlanmış. diğer kardeşi gelip onun nişanlandığı kızı kendisinin daha çok beğendiğini nişanlısını kendisine bırakmasını istemiş adam ona da tamam demiş ve bir zaman sonra nişanlısı veren fakir düşüp varını yoğunu verdiği kardeşine gidip bana iş ver senin yanında çalışıp nafakamı çıkarayım demiş ama diğeri bunu kabul etmemiş,adamcağız canı sıkkın evine dönerken yoluna elinde bir reçete ile bir ihtiyar çıkıp ilaçlarımı alamadım bana ilaçlarımı alırmısın demiş. adam gidip ihtiyarın ilaçlarını borç edip eczaneden alıp kendisine vermiş. Aradan bir kaç ay geçip adamın kapısına bir avukat gelmiş ve demiş ki sana filan yerde miras kaldı gel onu teslim al. Bir hayırsever yüklü bir mirası bu adama bırakmış. Adam gidip kendine miras kalan yere yerleşmiş. Bir gün kapısına bir ihtiyar kadın gelip kimsesi olmadığını ve aç olduğunu söylemiş. Adam da bende yalnızım gel benimle kal deyip kadını evine almış.Bir zaman sonra kadın adamı evlendirmeyi teklif edip razı etmiş sıra düğüne geldiğinde çok sevdiği kardeşini de davet etmiş ve düğün esnasında davetlilere dönüp başından geçenleri bir bir sayıp anlatmış ve işte beni bu duruma düşüren kardeşim işte budur diye diğer kardeşini göstermiş.O kişi sözü alıp demişki;Ey davetliler bu kardeşim dara düştüğümde bana varını yoğunu verdi. neden sonra nişanlandı ben biliyordumki nişanlandığı kardeşimi üzecek cinsten biri idi o üzülmesin diye nişanlısını ben aldım, bana gelip iş istedi ben emrim altında kardeşimi çalıştıramazdım onun işin iş vermedim. ondan ilaç almasını isteyen benim babamdı babamı razı edip mirasını kardeşime bıraktırdım. onun kapısına gönderdiğim anamdı anamı onu evlendirmeye razı ettirdim. şu anda evlendiği de benim kız kardeşimdir ve çok iyi bir kızdır kardeşimi ancak kız kardeşim mutlu edebilirdi.işte durum bunlardan ibarettir.der işte her şey göründüğü gibi değil. değilmi!