Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İmam-ı Rabbânî Ahmed Farukî (k.s.) (1 Kullanıcı)

HAKERi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Mar 2007
Mesajlar
59
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Konum
Dünya
Web Sitesi
www.imamhatipkardesligi.com
İmam-ı Rabbânî Ahmed Farukî (k.s.)


Uzun boylu buğday benizli, gökçek yüzlüydü. Kaşları siyah ve hilal biçimindeydi. Gözlerinin beyazı oldukça beyaz, siyahı daha siyahtı. Bakışları canlı ve keskindi. Çekme burunlu, dudakları ince kırmızı renkliydi. Ağzı orta büyüklükteydi. Dişleri inci gibi düzgün ve parlaktı. Sakalı gür ve büyükçeydi. İkinci hicrî bininci yılın yenileyicisi yani "Müceddid-i elf-i sanî." Nakşî, Kadirî, Suhreverdî, Çiştî ve Kubrevî tarikatlarından icazetli Rabbani imam ve Rahmani mürşid.


Altın silsilenin 24. halkası "İmam-ı Rabbanî" lakabıyla anılan mürşidimizin asıl adı Ahmed b. Abdülahad el-Farukî. "Farukî" nisbesi, ikinci halife Hz Ömeru'l Faruk'un soyundan olmasından "İmam-ı Rabbani" Allah(c.c.) adamı imam,demek Müceddid-i elf-i sanî" şöhreti, Hz Peygamber'in "Allah(c.c.) her yüzyılın başında bu ümmete dinini yenileyen (müceddid) gönderecektir." (Ebu Davud, Mışkat, l, 82) hadis-i şerifi gereği, ikinci bin yılın başında gelen "müceddid" sayılmasından.

Babasının vefatından sonra hac vesilesiyle memleketinden ayrıldı. Hac dönüşü Delhi'ye geldiğinde Nakşbendi ulularından Muhammed b. Baki billah'a intisab etti. İki aydan biraz fazla bir zaman içinde seyr ü sülukunu tamamladı

İmam-ı Rabbani, Hind-Moğol hükümdarlarından Ekber-Şah'ın başlattığı, karma yeni bir din, ihdası fikrine karşı "saf ve temiz İslam"ı bütün güzellikleriyle savundu ve Ekber'ın oğlu Cihangir'in ve ona tabi olanların İslamî vasata ermelerini sağladı. İrşad, tebliğ ve mücadelelerle geçen ömrünü 63 yaşında noktaladı ve Serhind'de 1034/1625 yılında vefat etti. Serhind kabristanında medfundur. Türkçe telaffuzu bazan 'Serhend" şekliınde ifade edilen bu yerin doğru adı Serhind'dir. Hindistan sınırı demektir.

Denizin Denize Kavuşması Gibi

İmam-ı Rabbanî, Nakşî yolunu öğrendiği şeyhi Muhammed Baki billah île Delhi'de karşılaştı. Ancak bu karşılaşma, tesadüf eseri meydana gelmiş değildi. Belki de Bakibillah'ın Delhi'ye gelişi, ilahî kaderin "Muceddid-i elf-i sanî" olarak takdir buyurduğu Ahmed Farukî'yi yetiştirmek içindi. Şeyhi Hacegî Muhammed Emkenegî tarafından İmam-ı Rabbanî'yi irşad için gönderilen M. Bakibillah ile İmam-ı Rabbani'nin buluşması iki denizin birbirine kavuşması gibiydi

Ahmed Farukî, sahip olduğu üstün kabiliyet sayesinde iki ayda şeyhinin yanında sülukunu tamamladı. İmam-ı Rabbani, bunu bizzat kendisi Mektubat'ında (l,333 vd 190 Mektup) ve ondan naklen el-Hanî, el-Hadaiku'1-Verdiyye adlı eserinde anlatmaktadır. Mektübat'ın verdiği bilgilere göre İmam-ı Rabbani, "lafza-i celal" zikriyle başladığı sülukunu gaybet, fena, cem', sahv ve sekr hallerinden geçerek "müşahede"ye erdiği şeklinde anlatır.

Müşahede halinde bütün zerreleri Hakk Teala'nın görüldüğü aynalar olarak tanımlar. Onun ardından Hakk'ı, varlığının bütün zerreleri ile beraber görür. Bunu, Hakk'ı kainata bitişik, ya da ayrı olmayarak, içinde veya dışında bulunmayarak müşahede hali izler. Bunun ardından, Hakk Teala'yı kainat île ilişkisi olmayan ve keyfiyeti bilinemeyen bir ilgi içinde bilir. Nihayet keyfiyet, ya da tenzih ile de olsa müşahede edilen Hakk'ın tekvîn (yaratma) sıfatıdır


Bu halleri anlattıktan sonra şeyhi tarafından kendisine irşad icazeti verildiğini ve bu emre uyarak irşada başladığını anlatmaktadır

Yaşadığı Dönem

İmam-ı Rabbanî'nın yaşadığı dönemde Hindistan bölgesinin idaresi Moğol hükümdarlarının elindeydi. Bunlardan özellikle imam ile çağdaş olan Ekber Şah, sapıklığın, dalaletin zirvesindeydi. O, Hinduizm, Hristiyanlık ve Müslümanlık gibi dinlerin, beğendiği taraflarını alarak yeni bir din kurma gayreti içindeydi

Ancak onun kurmaya, çalıştığı din, en çok Hinduizmden etkileniyordu. Sultan, hindulara yaranmak, onların gönüllerini kazanmak istiyordu. Mecüsîlerden ateşe tapmayı, hristiyanlardan çan çalmayı, istavroz çıkarmayı, hindulardan dini gün ve bayramları, merasim ve törelerle ruh göçünü, tenasüh inancını aldı

Devrin tasavvuf mensubu sayılan bazı kimseler filozofların özellikle işrakiyye ve Revakiyye felsefelerinin varlıkla ilgili görüşlerini Hind felsefesiylede karşılaştırarak anlatıyordu. Böylesine karışık ve sultanların uluhiyet iddiasına kalkıştığı bir dönemde yetişen İmam-ı Rabbani, çok büyük bir mücadele verdi. Silahsız ve kimsesiz bu gönül mücahidi, tek basına güzellikler dini İslam'ı savundu

Sultan; hapis, işkence, her türlü sindirme politikalarını izlediyse de başarılı olamadı. Hükümdarın uydurduğu din, bütün sapıklıklarıyla tükendi. İmam-ı Rabbani ezilen, yara alan islam'ı yeniden dirilik ve güzelliğiyle hayata koydu. Tasavvufa, ruhbanlık ve felsefi cereyanlardan sokulmak istenen "hulul, ittihad ve tenasüh" gibi düşünceleri atıp onu asıl kaynağı olan Kur'an ve Sünnet çizgisine getirdi.

Halk arasında yayılan bid'at ve cahiliyye adetlerini temizleyerek şeriata bağlılığı perçinledi. İmam-ı Rabbani'nin terbiye anlayışıyla yetişmiş binlerce halife, mürid ve müntesihi, bu düşünceleri Orta Asya, Anadolu, Irak ve Suriye taraflarına da taşıdı.

Eserleri ve Mektubat'ı:

İmam-ı Rabbani, gençlik yıllarında bir takım eserler ve risaleler kaleme almışsa da, şeyhlik yıllarında gönül sohbeti ve mektupla irşad usülünü benimseyerek, eser telifini bıraktı ve Mektup'la irşad, Hz. Peygamber'le başlayan bir tebliğ yöntemiydi

Asr-ı saadetten sonra pek çok ilim ve gönül adamı, bunu benimsedi. İmam-ı Rabbanî'nin gerek talebelerine ve halifelerine, gerekse halktan kendisine soru soran kimselere yazdığı mektuplar bir eser haline gelmiş, muhtelif dillere terceme edilerek kaynak eser niteliği kazanmış, tasavvuf ve ahlakta müracaat kitabı olmuştur.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt