Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

İslam'dan Çıktıkları Halde Kendilerini Müslüman Zannedenler (1 Kullanıcı)

ayşe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Şub 2006
Mesajlar
182
Tepki puanı
0
Puanları
0
İslam'dan Çıktıkları Halde Kendilerini Müslüman Zannedenler


Günümüze gelmeden önce bu tür olayların Rasulullah (s.a.s.) vefatından sonra farz olan zekatı vermeyerek kafir olan mürtedler , yaptıkları işe kılıf olarak Kur'an-ı Kerim'den delil getirmeye kalkıştılar. " Onların mallarından onları temizleyecek ve onarlın (sevaplarını) artırıp yüceltmek için sadaka al ve onlara dua et. Çünkü senin duan onlar için bir sekinettir." (Tevbe 103)
" Allah (c.c.) bize ancak duası bizim için sekinet olan şahsa zekat vermemizi emrediyor.duası sekinet olan zat ise yalnız Rasulullah 'dır.O da vefat ettiğine göre artık zekat üzerimize farz değildir" demişlerdi. Zekatı vermemek için bu ayeti delil gösteren mürtedler her şeyden önce imanın ne demek olduğunu anlamış değillerdi.Onlar nefislerin ve malların temizlenmesinin ancak zekatın verilmesiyle mümkün olabileceğini ve fakirlere zekat vermenin , maldaki Allah'ın hakkını vermek olduğunu anlamış değillerdi. Onlar , imanın; Allah'ın sistemini tam olarak hayata uygulamak manasına geldiğini kavrayamamışlardı.Onlar Muhammed (s.a.s.)'e verilen zekatı , tıpkı kabile reislerine verilen bir vergi gibi görüyorlardı.
Onlar zekatı vermemenin , imanı bozup , kişiyi İslam milletinden çıkaracağını ,namazla zekatın araını açmak olduğunu ve Allah'ın bir emrini inkar etmek anlamına geleceğini anlamamışlardı. Zekat vermenin ise Allah'a ibadetin bir parçası olduğunu kavrayamamışlardı.
Bunu gören cennetle müjdelenmiş Ebu Bekir (r.a.) , sadece zekata karşı çıkan bu kimselere İslam'ın bütün hükümlerini reddeten hükmünü vererek mürtedlere savaş açarak onları katletmiştir.
Bu sapıkça tevile benzer bir olayda Hz. Ömer (r.a.) zamanında da olmuştu. Kudame b. Abdullah ve beraberindekiler delilleri şöyle idi :
"İnananlara ve yararlı iş işleyenlere ; sakınırlar, inanırlar, yararlı işler işlerler sonra haramdan sakınıp iyilik yaparlarsa yadiklerinden dolayı bir sorumluluk yoktur.Allah iyi davrananları sever " (Maide 93)
Halbuki bu ayet, içki haram kılınmadan önce içki içmiş ve bu hal üzere ölmüş sahabeler hakkında inerek onlar için bir günah olmadğını bildirmişti.
Kudame b. Abdullah ve beraberindekilerin bu ayeti delil alarak içki içtikleri haberi Ömer b. Hattab'a ulaşınca Ömer ve diğre sahabeler , onlar hakkında şöyle hüküm verdiler :
"İçkinin haramlığını kabul ederlerse celdedilir (sopa vurulur), bu ayeti tevil edip içkinin helal olduğunu iddia ederlerse mürted olarak öldürülürler "(taberi)
Gelelim zamanımıza ; aynı zekat vermeyenlerin ve içkiyi helalleştirenlerin yaptığı gibi Allah (c.c.)nun ayetlerini saptıran ve tahrif eden kimseler vardır. Bunlar şöyle yapmaktadırlar:
İslam şeraitini uygulamadan kaldırıp insan ürünü şeraitlerle insanlara hükmeden tağutlar , saltanatlarını sürdürmek ve insanların kendilerini tekfir etmelerini önlemek için , İslam alimi olarak öne çıkardıkları bel'am ları kullanmaktadırlar. Onlar , televizyon uleması olarak her sıkıştıklarında bu prof. ettiketli kendi yetiştirdikleri bel'amlar vasıtasıyla şu sapık düşünceleri yaymaya çalışmaktadırlar:
La ilahe illallah diyen bir kimse , namaz kılarsa ve İslam'ı açık bir şekilde reddetmezse , İslam kanunlarıyla hükmetmediği taktirde ya zalim ya da fasık olur. Fakat kafir olmaz. Çünkü Allah (c.c.) şöyle buyurmaktadır: "Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse işte onlar zalimlerdir" (Maide 45)
"Kim Allah'ın indirdiğiyle hükmetmezse işte onlar fasıklardır" (Maide 47)
Hakim ancak açık bir şekilde:" Ben İslam dininden vazgeçiyorum " derse kafir olur. Fakat İslam şeraitini bir kenara atıp Fransa ve İsviçre gibi küfür devletlerinden alınan beşer ürünü kanunları tatbik ederse , " ben müslümanım " dediği müddetçe kafir olmaz.
Şüphesiz tağutlar bu sapık tevilleriyle ancak la ilahe illallah 'ın gerçek manasını bilmeyen zavallı ve cahil kimseleri kandırabilirler. Çünkü islamı bilen bir mümin , öncelikle tağutu ; yani İslam'ın dışındaki bütün kanunları , sistemleri , hayat nizamlarını reddetmedikçe ve bunları pratik hayatta uygulamadıkça , ister fert ister hakim olsun o kimsenin ne kadar İslam iddiasında bulunsa da Müslüman olmayacağını bilir.
Müfessirler maide suresi 44, 45, ve 47 ayetini bu üç ayeti birleştirerek açıklarken şöyle derler. Allah'ın indirdiğiyle hükmetmeyenler kafir , zalim aynı zamanda fasık kimselerdir. Çünkü üç özelliklte kafirlerin sıfatlarıdır.Allah c.c. pek çok ayette : " ….onlar cehennemlik zalimlerdir , ….cehennemlik fasıkların ta kendileridir , ,,, cehennemlik kafir olanlar işte bunlardır ." gibi nitelendirmelerde bulunmuştur.
Allah (c.c.)'nun hakkında kesin hüküm verdiği ; katilin öldürülmesi, hırsızın elinin kesilmesi , zina edenin sopa veya recm edilmesi , faizin ve içkinin yasak olması , kadınların tesettüre riayet etmesi gibi konularda hükme uymayıp tam tersine ; katili öldürmeyip hapsetme , faizi , zinayı, içki içmeyi serbest bırakması ve kadına istediği gibi giyinme özgürlüğü tanıma , hırsızlık yapanı hapsetme gibi başka hükümler veren , kendini aynı firavun gibi görerek ben buranın rabbiyim diyerek ilahlığa soyunup Allah yerine koymuş olur.Böyle kimseler , ne kadar Müslüman olduklarını iddia etseler de amelleri iddialarını yalanlamaktadır. Bu konuyu bu şekilde anlamayn kişi , İslam'ın temel meselelerinden olan , hükmün yalnız Allah'a ait olduğu ve hayatta yalnız Allah'ın koyduğu şeriatın uygulanması gerektiği meselelerini anlamamış demektir. Temel meseleyi anlamamış kişinin de Müslümanlık iddiası boş ve geçersizdir.
 

SUMRU

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
1 Ağu 2006
Mesajlar
578
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İslam'dan Çıktıkları Halde Kendilerini Müslüman Zannedenler

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM ELLERİNİZE VE YÜREĞİNİZE SAĞLIK ÇOK DOĞRU BİR BAKIŞ AÇISI. A.E.O

-ZAMANIN İMAMINI TANIMAYAN CEHALET ÖLÜMÜ İLE ÖLÜR -SADAKA RASULLULLAH.
 

DUN_SURGUNU_YA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Nis 2006
Mesajlar
1,019
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İslam'dan Çıktıkları Halde Kendilerini Müslüman Zannedenler

Allah razı olsun kardeşim. Elinize sağlık.B)
 

Muslima

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
204
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: İslam'dan Çıktıkları Halde Kendilerini Müslüman Zannedenler

Allah razi olsun kardesim!
 

dagasancem1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2007
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
kimin müslüman olup olmadığının hükmünü allah cc verir kulları olarak biz aciziz bu konuda lütfen insanlara doğru bildiği yanlışlar yüzünden hüküm vermeye kalkmayın allah cc herkesi hepimizi doğru yola ulaştırır inşallah
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Elbette kimsenin bir başkasının Müslümanlığı hakkında ahkam kesmeye hakkı yoktur
Ama karşımdaki bir papaz olsa ve ben Müslümanım diyerek dinimi ifsad etmeye çalışsa- ki bugün aynen öyle yapıyorlar- , İslamın , İmanın şartlarından dışarı çıksa ben buna "Müslüman "diyemem...! böyleler hem kendilerini hemde başkalarını kandırıyorlar.
Müslüman kör ve sağır değildir , hoşgörü yüzünden sağduyu yoksunu değildir!
Herşeyin bir sınırı vardır. Müslümanların sınırları İmanın ve İslamın şartlarıdır.
 

Hakendiş

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Nis 2008
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Güzel bir yazı... Allah razı olsun.
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
eeeveeet , demin yazdıklarımla ilgili. kurnaz papazlar dinimizin içini boşaltıp kendi çıkarları doğrultusunda bir dolma yapmak istemişler. ve bunu yapa yapa oldu şu 72 sapık fırka..


Msiyonerlerin metodu şu : Müslüman kıllığına girip hoşgörü kalkanıyla hareket edip içten çürütmektir . bakın bu onların öğretilerdir. :


Misyonerlikte iki yüzlülük esastır. Bunu bendeniz değil, bugünkü Hıristiyanlığın kurucusu olan Saint Paul

(Aziz Pavlus) söylüyor.

İşte Kitab-ı Mukaddes’te yer alan Pavlus’un misyonerlik öğretisi: Pavlus’un Korintlilere birinci mektubu Müjde’yi yaymazsam vay halime! Eğer Müjde’yi gönülden yayarsam, bir ödülüm olur; gönülsüzce yayarsam, sadece bana emanet edilen görevi yapmış olurum.

Peki ödülüm nedir? Müjde’yi yayarken bunu karşılıksız olarak bildirmek, böylece Müjde’yi yaymaktan doğan hakkımı kullanmamaktır. Ben özgürüm, kimsenin kölesi değilim. Ama daha çok kişi kazanayım diye herkesin kölesi oldum. Yahudileri kazanmak için Yahudiler Yahudi gibi davrandım. Kendim Kutsal Yasa’nın denetimi altında olmadığım halde, Yasa altında olanları kazanmak için onlara Yasa altındaymışım gibi davrandım. Tanrı’nın Yasasına sahip olmayan değil de Mesih’in Yasası altında olan biri olarak, Yasa’ya sahip olmayanları kazanmak için Yasa’ya sahip değilmişim gibi davrandım. Güçsüzleri kazanmak için güçsüzlerle güçsüz oldum. Ne yapıp yapıp bazılarını kurtarmak için herkese her şey oldum. Bunların hepsini Müjde’de payım olsun diye Müjde’nin uğruna yapıyorum. ( Kitab-ı Mukaddes, Pavlus’un Korintlilere birinci mektubu, Bölüm : 9/16-23 )
Buna göre, bir hıristiyan misyoner müslümanı hıristiyanlaştırmak için müslüman gibi görünebilir. Tabii, bu olayın sadece bir yönü.

Bir de tarihte misyonerlik ile emperyalizmin kol kola çalıştığını görüyoruz, özellikle de Afrika ve Yakın ve Uzak Doğu’da. Bu durum misyonerliğin sadece dini bütünlüğümüz açısından değil “milli bütünlüğümüz” açısından da büyük bir tehlike ve

hatta tehdit niteliğinde olduğunu göstermektedir. Endonezya ve Nijerya’daki ve daha önceleri Lübnan’daki hıristiyan-müslüman çatışmalarını göz önüne alırsak Türkiye’nin geleceği için yüreğimizin titremesinin sebebi yeterince anlaşılır sanırım. Osmanlı Devleti’nin parçalanması için hıristiyan ve yahudi azınlığın nasıl kullanıldığını ne çabuk unuttuk. Hafıza-i beşer nisyan ile maluldur ama tarih affetmez.


Peki Müslümanların buna karşı panzehiri yok mudur ? Vardir tabi Peygamberimiz (sav) buyurdu : "Size iki emanet bırakıyorum bunlara sımsıkı sarıldıkça asla dalalete düşmezsiniz . Bunlar Kuran ve benim Sünnetimdir"

ve....
"
Eğer birisinin havada uçtuğunu görürsen, onun gerek sözlerini gerekse fiillerini Allah’ın hüküm terazisinde tartıp uygunluğunu görmedikçe, kendisine itibar etme. Kim ki, İzzet ve Celal sahibi Allah ile teşerrüf ederse, izzet sahibi olur. Kim de, Allah’tan başkası ile izzet sahibi olmaya kalkışırsa zillet bulur."
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt