Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Islam'la Evrimi bağdaştırmaya çalışmak -2- (1 Kullanıcı)

kaanansay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
23
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Allah, Evreni ve Canlılığı Evrimle Yaratmamıştır

Allah Kuran'da, canlılığın ve evrenin yaratılışı hakkında pek çok ayet indirmiştir. Fakat bu ayetlerde, canlıların birbirlerinden türediklerine, aralarında evrimsel bir bağ olduğuna dair hiçbir bilgi ya da işaret bulunmamaktadır. Elbette Allah dileseydi canlıları evrimle de yaratabilirdi. Ancak Kuran'da bu yönde bir işarete rastlanmamakta, evrimcilerin öne sürdüğü gibi türlerin aşama aşama oluşumunu destekleyecek hiçbir ayet bulunmamaktadır. Eğer böyle bir yaratılış şekli olsaydı, bunu, Kuran ayetlerinde detaylı açıklamaları ile görmemiz mümkün olurdu. Ancak tam tersine Kuran'da canlılığın ve evrenin Allah'ın "Ol" emriyle mucizevi şekilde var edildiği bildirilmektedir:


Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "Ol" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117)


Eğer iddia edildiği gibi, gerçekten Hz. Adem'den önce yarı maymun-yarı insan canlılar yaşamış olsalar, canlılığın yaratılışında mutasyonların, doğal seleksiyonların etkisi olsa, Allah bunu bize Kuran-ı Kerim'de açık, net ve kolay anlaşılır bir biçimde haber verirdi. Ancak, Kuran'ın hiçbir ayetinde böyle bir bilgi bulunmamaktadır. Tam tersine bir çok ayette, insanın yoktan, en güzel biçimde yaratıldığı bildirilmektedir:

Doğrusu, Biz insanı en güzel bir biçimde yarattık. (Tin Suresi, 4)

Gökleri ve yeri hak olmak üzere yarattı ve size düzenli bir biçim (suret) verdi; suretlerinizi de güzel yaptı. Dönüş O'nadır. (Tegabün Suresi, 3)


Darwinizm'i Kendilerince Müslümanlaştırmaya Çalışanlar, Meleklerin ve Cinlerin Yaratılışını Açıklayamazlar

Üstün güç sahibi olan Rabbimiz, dilediğini dilediği şekilde ve zamanda, örnek edinmeksizin yoktan var edendir. Allah birşeyin olmasını dilediğinde, sadece ona "Olmasını" emreder:

Onu istediğimizde herhangi bir şey için sözümüz, ona yalnızca "Ol" demekten ibarettir; o da hemen oluverir. (Nahl Suresi, 40)


Allah her türlü eksiklikten ve noksanlıktan münezzeh olan, hiçbir şeye ihtiyacı olmayandır. Dolayısıyla Allah'ın yaratması için de hiçbir sebebe, araca, aşamaya ihtiyaç yoktur. Dünyada herşeyin belli sebeplere, doğa kanunlarına bağlı olması kimseyi yanıltmamalıdır. Allah, tüm bu sebeplerin Yaratıcısı olarak bunlardan tamamen münezzehtir.

Ancak bu gerçekleri gereği gibi düşünmeyenler, çeşitli yanılgılara kapılabilirler. Kendilerince Darwinizm'le İslam arasında bir uzlaşma oluşturmaya çalışanlar da bu düşünme eksikliği nedeniyle yanılmaktadırlar. Allah'ın üstün yaratma gücünü, yaratma sanatındaki mükemmeliği takdir edemedikleri için "İslami evrim" gibi olmadık yorumlarda bulunmaktadırlar. İnsanın evrimle gelişim gösterdiğini iddia eden bu kişilere, meleklerin ve cinlerin nasıl yaratıldığı sorulduğunda ise cevapları "Allah yoktan yarattı" olacaktır. Cinleri ve melekleri Allah'ın yarattığını bilip kabul eden bu kişilerin, Allah'ın, insanı da aynı şekilde yaratmış olduğunu düşünememeleri, bunu akledememeleri oldukça vahimdir. Meleği "Ol" emri ile bir kerede yaratan Yüce Rabbimiz'in, insanı da aynı şekilde yaratmış olduğunu görememeleri çok şaşırtıcı bir durumdur.

Allah Kuran'da cinlerin, insanlardan farklı olarak, ateşten yaratıldıklarını haber vermiştir:

İnsanı, ateşte pişmiş gibi kuru bir çamurdan yarattı. Cann'ı (cinni) da 'yalın-dumansız bir ateşten' yarattı. (Rahman Suresi, 14-15)


Kuran'da haber verildiği gibi, meleklerin yaratılışı da insanın yaratılışından çok farklıdır. Ayette meleklerin yaratılışı şöyle bildirilmektedir:


Hamd, gökleri ve yeri yaratan, ikişer, üçer ve dörder kanatlı melekleri elçiler kılan Allah'ındır; O, yaratmada dilediğini arttırır. Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Fatır Suresi, 1)


Ayette yer alan ifadeden açıkça anlaşıldığı üzere melekler görünüm olarak da insanlardan çok farklıdırlar. Ayrıca Kuran'da hem meleklerin hem de cinlerin insanlardan önce yaratıldığı haber verilmektedir. Allah ilk insan olan Hz. Adem'i yaratacağı zaman, önceden yaratmış olduğu meleklere ve bir cin olan İblis'e Hz. Adem'e secde etmelerini emretmiştir. Ayette şöyle bildirilmektedir:


Hani meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik; İblis'in dışında (diğerleri) secde etmişlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı. Bu durumda Beni bırakıp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düşmanlarınızdır. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) değiştirmedir. (Kehf Suresi, 50)


Allah için yaratmak çok kolaydır. Rabbimiz hiçbir sebep olmadan yoktan var edendir. Cinleri ve melekleri nasıl farklı şekillerde ve yoktan var ettiyse, insanı da evrime gerek olmadan, ayrı bir varlık olarak yoktan var etmiştir. Aynı durum hayvanlar ve bitkiler gibi diğer canlılar için de geçerlidir. Kuran'da bildirilen açık gerçek şudur: Allah bu canlıların hiçbirini evrimleştirmeden, yani türleri başka türlere dönüştürmeden bir anda yoktan var etmiştir.

Evrimi Savunan Müslümanlar, Hz. Musa'nın Asasının Yılana Dönüşünü, Hz. İsa'nın Üflediği Çamurun Kuş Olup Uçmasını Açıklayamazlar

Kuran'da Hz. Musa'nın elindeki asayı yere attığında, Allah'ın dilemesiyle bu asanın canlı bir yılana dönüştüğü bildirilmektedir. Hz. Musa asasını yere attığında, cansız bir ağaç dalı canlı bir yılana dönüşmekte, eline aldığında yılan tekrar cansız bir ağaca dönüşmektedir, sonra tekrar yere attığında yine can bulmaktadır. Yani cansız bir madde, canlanmakta, sonra ölmekte, sonra yine canlanmaktadır. Böylece Allah bu mucizesiyle insanlara, sürekli Yaratılış'ı göstermektedir. Ayetlerde şöyle buyrulur:


Böylece, onu attı; (bir de ne görsün) O HEMEN HIZLA KOŞAN (KOCAMAN) BİR YILAN (OLUVERMİŞ).

Dedi ki: "Onu al ve korkma, Biz onu ilk durumuna çevireceğiz." (Enbiya Suresi, 20-21)

"Sağ elindekini atıver, ONLARIN YAPTIKLARINI YUTACAKTIR; çünkü onların yaptıkları yalnızca bir büyücü hilesidir. Büyücü ise nereye varsa kurtulamaz." (Enbiya Suresi, 69)

"Asanı bırak;" (Bıraktı ve) ONUN ÇEVİK BİR YILAN GİBİ HAREKET ETTTİĞİNİ görünce, geriye doğru kaçtı ve arkasına bakmadı. “Ey Musa, korkma; şüphesiz Ben(im); Benim yanımda gönderilen (elçiler) korkmaz." (Neml Suresi, 10)


Hz. Musa elindeki asasını yere attığı anda, Allah'ın lütfuyla, cansız bir odun parçası, hızla hareket eden, diğer şahısların ortaya koyduklarını yutan, yani sindirim sistemi de olan tamamen canlı bir varlığa dönüşmektedir. Böylece Allah insanlara canlılığın nasıl yoktan var edildiğinin bir örneğini göstermektedir. Cansız bir madde, sadece Allah'ın dilemesiyle, yani "Ol" emriyle can bulmaktadır. Allah'ın Hz. Musa'ya lütfettiği bu mucize, eski Mısırlıların batıl evrim inanışlarını bir hamlede yerle bir etmiş, Hz. Musa'nın karşısına olan insanlar dahi hemen o an gerçeği kavrayıp, batıl inanışlarını bırakıp, Allah'a iman etmişlerdir.

Hz. İsa da putperest düşünceye, pagan inanışlara ve tahrif olmuş Museviliğe karşı mücadele yürütmüş, doğruyu ve hakkı anlatmış, ama o da asıl olarak ilk önce Yaratılış'ı ispat etmiştir. Kuran'da Hz. İsa'nın da çamurdan kuş biçiminde birşey yaptığı, sonra bunun içine üflediğinde, Allah'ın dilemesiyle, bu kuşun hayat bulup canlandığı haber verilmiştir:


Allah şöyle diyecek: "Ey Meryemoğlu İsa, sana ve annene olan nimetimi hatırla. Ben seni Ruhu'l-Kudüs ile destekledim, beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana kitabı, hikmeti, Tevrat'ı ve İncil'i öğrettim. İZNIMLE ÇAMURDAN KUŞ BIÇIMINDE (BIR ŞEYI) OLUŞTURUYORDUN DA (YINE) IZNIMLE ONA ÜFÜRDÜĞÜNDE BIR KUŞ OLUVERIYORDU... (Maide Suresi, 110)


Bu kuş, hiçbir sebebe bağlı olmadan, Allah'ın dilemesi ve mucizesiyle, can bulmaktadır Cansız bir maddeden can sahibi olan kuş, Yüce Allah'ın örneksiz, sebepsiz, üstün yaratışının örneklerinden biridir. Hz. İsa da, Allah'ın lütfettiği bu mucizeyle, evrimci düşüncenin mantıksızlığını ve geçersizliğini gözler önüne sermektedir.

Kendilerince İslamla evrimi bağdaştırmaya çalışanların ise Rabbimiz'in bu mucizelerini açıklayabilmeleri mümkün değildir.

Sonuç: Darwinizm Yıkılmıştır, Son Çırpınışların Faydası Yoktur

Bilim evrimin geçersizliğini ortaya koymuştur. Bu gerçeği gösteren eserler, belgeseller, konferanslar, sergilerle halkımız tam anlamıyla bilinçlenmiş, gerçeği görmüştür. Güneş bir kere doğmuştur, bazı kimseler kendilerince propagandalarla ve masallarla Güneş'in doğduğunu saklamak isteseler de, bu doğuşu geri çevirmeleri mümkün değildir. Halkımız lokantalarda, eczanelerde, alışveriş merkezlerinde fosilleri kendi gözleriyle görüp incelemiş, evrimin yaşanmadığına bizzat tanıklık etmiştir. Bundan sonra Darwinistler istedikleri hikayeleri anlatsınlar, istedikleri kadar aralıksız propaganda yapsınlar, istedikleri kadar baskı oluşturmaya çalışsınlar, evrimi ayakta tutmaları mümkün değildir. Evrim çökmüştür, Darwinizm ölmüştür. Devir, Darwinizm'in cenazesinin kaldırılması devridir. Evrimcilere tavsiyemiz, beyhude çabaları bir yana bırakıp, akılcı ve mantıklı davranıp, bilimsel verileri gözardı etmeyip, Darwinizmin yok olduğunu kabul etmeleridir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt