Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

PEYGAMBER EFENDİMİZİN SÜNNETLERİ (1 Kullanıcı)

handan06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Şub 2007
Mesajlar
2,070
Tepki puanı
0
Puanları
0
1. hayırlı işlerde sağı, adi işlerde solu kullanmak.

2. yemekten önce ve sonra elleri yıkamak.

3. yemeğe besmele ile başlamak, allah’ın sonsuz ikram ve nimetlerini tefekkür ederek yemek, sonunda da hamd etmek.

4. yemekte tabağın kendi önümüze gelen tarafından yemek.

5. yerde bir sofra bezinin üstünde yemek. ihtiyaç olduğu takdirde masada da yenilebilir.

6. yemeğe sofradakiler ile beraber başlamak.

7. acıkmadıkça yememek, tam doymadan yemeği bırakmak.

8. tabağa az yemek koydurtup artık bırakmamak.

9. sofrada sağ dizi dikip, sol dizi yere yatırmak.

10. saf ipek ve saf altın ümmet-i muhammed’in erkeklerine haram kılınmıştır.

11. selamı yaymak. selam, kelamdan önce gelir.

12. eve girince ilk söz ev halkına selam vermek olmalıdır.

13. selamla birlikte samimiyetle, tebessüm ederek musafahada bulunmak.

14. musafaha ile birlikte, hürmet, samimiyet ve şefkate vesile olan kucaklaşmalar yapılabilir. süfli hisleri uyandıracak sarılmalar caiz değildir.

15. musafahada önce eli uzatan çekmelidir. biz çekersek buluşmadan memnuniyetsizlik manası çıkabilir.

16. ilmiyle amil din adamları ile adil devlet başkanlarının eli öpülür, beşeri hisleri yok olmuş yaşlı hanımlara selam verilebilir, gerekirse eli de öpülebilir. yeter ki fitneye sebep olmasın.

17. hediyeleşmek ve gelen hediyeye aynıyla veya daha güzeliyle karşılık vermek.

18. az gülmek, gülünce kahkaha ile değil, tebessüm ederek gülmek. mütebessim olmak.

19. çoğu zaman susmak, tefekkür etmek, ihtiyaç olunca konuşmak.

20. tane tane, orta bir ses tonuyla konuşmak. çok mühim şeyleri üç defa tekrar etmek.

21. konuşmaya allah’ın adıyla başlamak ve allah’ın adıyla bitirmek.

22. nefsi ve dünyalık bir şey için öfkelenmemek. bir hak zayi olduğunda ve uhrevi meselelerde, allah ve din hakkı için öfkelenmek.

23. doğru sözle şaka ve mizah yapmak.

24. boş işler (malayani) ile iştigal etmemek.

25. uyku için yatınca önce sağ tarafına yatmak, sağ yanağını sağ avucunun içine koymak ve o günün muhasebesini yapmak.

26. yüzükoyun yatmamak.

27. yatağa girdiğinde avuçları açık olarak birleştirerek ihlas, felak ve nas surelerini okuyup avucunun içine üfleyip sonra bütün vücudunu sıvazlamak, bunu üç defa tekrarlamak.

28. beyaz giymek.

29. mest giymek.

30. ayakkabı giyerken önce sağdan başlamak, çıkarırken de önce soldan çıkarmak.

31. takke ve sarıkla başı kapatıp namazı öyle kılmak.

32. soğan ve sarımsak kokusuyla mescid ve meclislere yaklaşmamak.

33. üzerinde kudsi kelimeler ve ayetler yazılı eşya ile tuvalet ve pis yerlere girmemek.

34. misafire elinde bulunandan ikramda bulunmak. misafir ve ziyaretçileri temiz bir kılık kıyafetle karşılamalı.

35. aksırınca sesi az yükseltip, “elhamdülillah” demek. böyle diyene de “yerhamükellah” demek. bize dediklerinde “yehdina ve yehdikümüllah” diye cevap vermek. bu üçe kadar böyle mukabele şeklinde devam edebilir. üç defadan fazla aksıran olursa, nezleden aksırmıştır ve mukabele gerekmez.

36. esnemeyi mümkün olduğu kadar gizlemek. ağzı elle kapayarak gidermeye gayret etmek. namazda iken esneme gelirse, ayakta ise sağ elin, diğer hallerde ise sol elin tersi ile ağzı kapatmak münasip olur.

37. davete icabet ve hediyeyi kabul etmek.

38. kapıyı üç defa vurmak, cevap verilmezse geri dönüp gitmek. “kim o?” diye sorulduğunda, “benim.” dememek, kendimizi açık bir şekilde tanıtmak, maksadımızı belirtmek. kapının tam karşısında durup içeriyi gözleme durumunda bulunmamak. biraz kenarda durarak, ailedeki mahremiyeti görmekten içtinap etmek.

39. ayakta bevletmemek. tuvalette idrar saçıntısından, korunmak. hadiste kabir azabının çoğunun idrar saçıntısından ileri geldiği bildirilmiştir. tuvalete ihtiyaç için oturduğu vakit ön ve arkanın kıbleye karşı dönük olmaması gerekir.40. banyo yapılan yere bevletmemek. çünkü vesvesenin çoğu bundandır.

41. insanların istifade ettiği gölgeliklere, yol ve yol kenarlarına, çeşme ve pınarlara bevletmemek, pisletmemek ve de tükürmemek. hadiste, bunu yapanların lanetlenmesinden korkulacağı bildirilmiştir.

42. kasık ve koltuk altı temizliğine titizlik göstermek. buralardan ayrılan parçalar temizken ayrılmasına da dikkat etmeli ve cünüp iken buraları tıraş etmemelidir. bu tür temizlik caiz olsa da sünnete uygun değildir.

43. büyük ve umumi banyolarda tesettürle yıkanmalı, peştamal kullanılmalı.

44. mümkünse her abdest alışta misvak (fırça) kullanmak.

diyanet işleri başkanlığının neşrettiği misvak hadisi tercümesinde şöyle bir hüküm mevcuttur: “misvaktan kasıt dişlerin temizlenmesi, ağız içindeki kötü kokunun giderilmesi ve mikropların yok edilmesidir. bunu temin eden erek ağacından başka fırçalar da varsa, o da misvak yerini tutar.”

45. emin ve muttaki insanlarla istişare etmek, neticedeki karara tevekkülle uymak.

46. cömertlik. “cömert allah’a yakın, cimri ise allah’a uzaktır. cömertlik kökü cennette olan bir ağacın dünyaya sarkmış dalıdır. kim o dala tutunursa o dal onu cennete çeker.”

47. çok tefekkür etmek. “tefekkür gafleti izale eder. ölümü tefekkür etmek fani lezzetleri acılaştırır. eşyanın üzerindeki fena damgasını gösterir.”

48. borçlanmalarda durumu yazıyla veya bir şahitle tevsik etmek. böyle bir tedbir asla itimatsızlık sayılmaz. anlaşmalarda değişik tevil ve tefsirlere yol açacak boşluklar bırakılmamalıdır. durumu net olarak tespit etmek lazımdır.

49. bir yakını vefat eden müslüman kardeşini teselli ederek taziyede bulunmak. “allah merhuma rahmet etsin.” şeklinde dua yapılır. taziye ziyareti vasati üç gün içinde yapılır. üç günden sonraki ziyaretlerde vefatı hatırlatıp hüznü deşmek uygun olmaz. evinden cenaze çıkan kimseler üzüntüden dolayı yemek hazırlayıp sofra kuramazlar. bunun için vefalı komşular bir müddet bu eve yemek getirirler. böylece hüzünlerine ortak olduklarını fiilen göstermiş olurlar. cenaze sahibi üç gün kendisine kolayca erişilebilecek bir ortam hazırlar ve böylece kardeşlerinin taziyede bulunabilmelerine imkan tanınmış olur

50. ölmüş kimseleri hayırla yad etmek.

51. mevtanın ardından yüksek sesle ve çırpınarak, saç baş yolarak ağlamamak. böyle yapmak kadere itiraz ve cenabı hakkın takdirini itham etmek olur. ayrıca bu mevtaya iyilik değil azaba vesile olur.

52. sekerat halindeki hastalara “la ilahe illallah, muhammedün rasulullah.” şeklinde telkinde bulunmak. hastanın dudaklarını temiz ve ıslak bir bezle sulandırıp kurumamasını sağlamak. ölüm vaki olup son nefes verilince, okumalar durdurulur ve cenazenin uzağında devam edilebilir. çenesinin açık kalmaması için mendil ve benzeri şeylerle başa bağlanır. gözleri açık ise kapatılır.

53. kabirleri ziyaret etmek. gafleti dağıtır ve uhrevi tefekküre vesile olur. kabristanın kapısına yaklaşınca, kabir halkına gizlice selam verilir. “ey kabir sakinleri, esselamu aleyküm. sizler bizden önce geldiniz, bizler de sizleri takip edeceğiz. size allah’tan af ve mağfiret dileriz.” şeklinde selam ifade edilebilir. sonra ziyaret edilecek merhumun ayakucu tarafından yaklaşılır. yüzüne müteveccihen veya kıbleye karşı durulur. kur’an ve dualar okunabilir. ziyaret esnasında mezarları çiğnemek mekruhtur. şayet geçip gitmek için başka müsait yol yoksa, merhuma sevap hediye edilerek, geçilebilir. mezar üzerindeki yeşillikler yolunmaz, bilakis çiçekler ekilir. kurumuş otlar ayıklanır.

54. hasta akraba, dost ve arkadaşları ziyaret etmek. onlara teselli ve ümit vermek. ziyareti uzun tutmamak. hastanın hoşa gitmeyecek hallerini başka yerde anlatmamak.

55. sıla-i rahimde bulunmak. “akrabayla alakayı kesen bir kimsenin bulunduğu meclise allah’ın rahmeti inmez.”

56. zemzem suyunu hürmeten ayakta ve kıbleye karşı dönerek içmek.

57. anne-babaya itaat etmek, onlara ihsanda bulunmak, kalplerini kırmamak ve hayır dualarını almak.

alıntıdır
 

RECEB-I KAMER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2007
Mesajlar
3,767
Tepki puanı
72
Puanları
48
Yaş
38
Konum
vakt-i seher
RE: PEYGAMBER EFENDİMİZİN SÜNNETLERİ

sıla-i rahimde bulunmak. ''akrabayla alakayı kesen bir kimsenin bulunduğu meclise allah'ın rahmeti inmez''

anne-babaya itaat etmek, onlara ihsanda bulunmak, kalplerini kırmamak ve hayır dualarını almak.

S.ALEYKÜM RABBİM RAZI OLSUN SİZLERDEN..ÇOĞU GÜNLÜK YAŞANTIMIZDA UYGULADIĞIMIZ,DAHA DOĞRUSU UYGULAMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ SÜNNETLER..UYGULAYAMADIKLARIMIZI DA UYGULARIZ İNŞAALLAH..
''ALLAHA MUHABBETİNİZ VARSA HABİBULLAHA İTTİBA EDİLECEK..İTTİBA EDİLMEZSE NETİCE VERİYOR Kİ ALLAHA MUHABBETİNİZ YOK..''
EĞER ALLAHI SEVDİĞİMİZİ SÖYLÜYORSAK ONUN EN SEVGİLİ VE EN ŞEREFLİ KULUNUN SÜNNETİNE TABİ OLMALIYIZ ELBETTE..ALLAHA(C.C.)EMANET OLUN..
 

handan06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Şub 2007
Mesajlar
2,070
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: PEYGAMBER EFENDİMİZİN SÜNNETLERİ

RECEB BOZKUS yazdı:
sıla-i rahimde bulunmak. ''akrabayla alakayı kesen bir kimsenin bulunduğu meclise allah'ın rahmeti inmez''

anne-babaya itaat etmek, onlara ihsanda bulunmak, kalplerini kırmamak ve hayır dualarını almak.

S.ALEYKÜM RABBİM RAZI OLSUN SİZLERDEN..ÇOĞU GÜNLÜK YAŞANTIMIZDA UYGULADIĞIMIZ,DAHA DOĞRUSU UYGULAMAYA ÇALIŞTIĞIMIZ SÜNNETLER..UYGULAYAMADIKLARIMIZI DA UYGULARIZ İNŞAALLAH..
''ALLAHA MUHABBETİNİZ VARSA HABİBULLAHA İTTİBA EDİLECEK..İTTİBA EDİLMEZSE NETİCE VERİYOR Kİ ALLAHA MUHABBETİNİZ YOK..''
EĞER ALLAHI SEVDİĞİMİZİ SÖYLÜYORSAK ONUN EN SEVGİLİ VE EN ŞEREFLİ KULUNUN SÜNNETİNE TABİ OLMALIYIZ ELBETTE..ALLAHA(C.C.)EMANET OLUN..

a.s.amin ecmain inş.evet inş.sünnetleri uygularız hiç aksatmadan sende a.e.o
 

imported_can_99

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ocak 2008
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamü aleyküm öncelikle bu siteyi hazırlayan buna vesile olan bütün kardeşlerimizden allah razı olsun.bu siteden her müslüman insan en güzel bir şekilde yararlanabilir.amacım sadece memnuniyetimi ifade etmekti.allaha emanet olun.rabbim bizi ilmi en güzel bir şekilde öğrenip onunla amel eden kullarından eylesin amin
 

paradise_angel

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2007
Mesajlar
300
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
esselamün aleyküm
allah razı olsun
rabbim tabi olabilmeyi nasip etsin inşallah
esselamün aleyküm
 

handan06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Şub 2007
Mesajlar
2,070
Tepki puanı
0
Puanları
0
amin allah hepimizden razı olsun
 

istikbal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ağu 2006
Mesajlar
1,236
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
Uzun ve düşünülmüş yoldan.
Selemu alaykum,emeğinize yüreğinize sağlık kardeşim,güzel paylaşımınızdan yararlandık.Allah c.c sizden razı olsun ve amallerinizi eksiksiz kabul eylesin.Allah c.c emanet olun,hayırlı akşamlar...
 

Ömer Faruk 1996

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
Teşekkürler.Allah hepimize peygamber efendimizin sünnetlerine uygun yaşamayı nasib etsin.
 

zam_siyah

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2008
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
selamün aleyküm öncelikle hepinizin geçmiş kurban bayramınız mübarek olsun
ve hepinizin bu siteye yapmış olduğu katkılardan ALLAH'A razı olsun
ALLAH'A emanet olmanız dileğiyle hayırlı cumalar.
 

A4TECH

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ara 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
26
BANA yardım ettiğin için allah razı olsun ayrıca be n yeni üye oldum
 

ceeren

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ocak 2009
Mesajlar
4
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Allah razı olsun kardesım...
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Sünnet-i zevaid: Peygamber efendimizin, ibadet olarak değil de âdet olarak devamlı yaptığı şeylere denir. Zevaid sünnetleri terk etmek mekruh değildir. Peygamber efendimizin giyiniş şekli, sarık sarması, iyi şeyleri yapmaya sağdan başlaması gibi şeyleri sünnet-i zevaiddir. (Redd-ül Muhtar)
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Farza bağlı olan ve olmayan sünnet vardır. Farzdaki sünnetin aslı Allah’ın kitabındadır. Bu sünneti, [sünnet-i hüda’yı] almak hidayet, terki ise dalalettir. Diğer sünneti
[sünnet-i zaide’yi] almak fazilet, terki ise günah değildir.) [Taberani]


Sual: Âdetle ilgili sünnetler nelerdir? Âdetle ilgili sünnetleri yapmak müstehap dediniz. Sol eli kullanmak yani müstehabın terki mekruh değil mi?


CEVAP
Mekruh değildir. Mübarek, şerefli ve temiz işleri yaparken sağdan başlamak müstehaptır. Bunlara zevaid sünnetler denir. Ayakkabı, gömlek giyerken, saç tararken, misvak kullanırken, tırnak keserken, el, ayak yıkarken, mescide girerken, tuvaletten çıkarken, sadaka verirken, yemek yerken, su içerken sağdan başlanır. Bunların zıddı olanları yaparken, mesela ayakkabı çıkarırken, taharetlenirken, sümkürürken soldan başlamak müstehaptır. Özürsüz, kasten bunların tersini yapmak tenzihi mekruhtur. Tenzihi mekruh, mekruh demek değildir.


Sual: Zevaid sünnet diyerek şeytan gibi sol el ile yiyip içmeye bile mekruh değil dediniz. Sadece tenzihi mekruh olur dediniz. Sağdan başlamak önemli sünnet değil midir?
CEVAP
Peygamber efendimizin ibadet ve âdet olarak yaptıklarının hükmü farklıdır. Âdetle ilgili sünnetler müstehaptır.

Sağın önemi elbette büyüktür. Sağın, sola göre üstünlüğü vardır. Mübarek, şerefli ve temiz işleri yaparken sağdan başlanır. Peygamber efendimiz, elindeki suyu, sağında bulunan bir köylüye uzatır. Köylü, (Ya Resulallah, solunuzdaki Ebu Bekir’e niçin vermiyorsunuz? O benden daha faziletli) der. Resulullah, (Suyu sağdan dağıtın!) buyurur. Yine, (Sağ elle yiyip için, sağ elle alıp verin; çünkü şeytan, sol eliyle yiyip içer, sol eliyle alıp verir) buyurmuştur. Bir yere giderken, yol ikiye ayrılır, soracak kimse de bulunmazsa, (Karşınıza iki yol çıkarsa, sağdan yürüyün!) hadis-i şerifine uymalıdır.



Sual:
Peygamber efendimizin her yaptığı sünnet deniyor. Mesela yatmak, yiyip içmek, yürümek gibi şeyler, sünnet midir, mubah mıdır?
CEVAP

Mubahtır, sünnet değildir. Sünnet iki türlüdür:
Sünnet-i hüdâ, ezan ve ikamet okumak gibi, İslâm dininin şiârıdır.
Sünnet-i zâide, Resulullah efendimizin kılık kıyafeti, elbise giymek, yatmak, yiyip içmek ve yürümek gibi işlerdeki âdetleridir. (Hadika)

Elbise giymek, yatmak ve yürümek ve benzerleri mubahtır. Bunların yapılış şekli sünnettir.

Yatmak sünnet değil ama sağ yanına yatmak sünnettir. Resulullah efendimiz, mübarek avucunun içini sağ yanağının altına koyup, sağ yanı üstüne yatardı. Yüzükoyun yatmak mekruhtur.

Yemek mubahtır. Üç parmakla yemek, sağ el ile yemek sünnettir. Su içmek mubahtır. Oturarak içmek sünnettir.

Tahrimen mekruh: Vacibin terkidir. Harama yakın olan mekruhtur. Bunları kasıtla işleyen günahkâr olur. Cehennem azabına layık olur. Namazda vacipleri özürsüz terk ederek tahrimen mekruh işleyenin, o namazı iade etmesi vaciptir. İmam-ı Muhammed, tahrimen mekruh haram demektir buyurdu. İmam-ı a’zam ile imam-ı Ebu Yusuf ise, harama yakındır dedi. Tahrimen mekruh işlemek, küçük günah olur. Küçük günaha devam edenin adaleti gider fasık olur.

Tenzihen mekruh:
Mubah, yani helal olan işlerine yakın olan, yahut, yapılmaması yapılmasından daha iyi olan işlerdir. Gayri müekked sünnetleri veya müstehapları yapmamak gibi. Mekruh tek başına kullanınca tahrimen mekruh anlaşılır.
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
İlim öğrenmenin fazileti çoktur. Kur’an-ı kerimde meâlen, (Bilmiyorsanız, zikir ehline sorun) buyuruldu. (Enbiya 7)
Âyet-i kerimedeki zikir, ilim demektir. Bu âyet-i kerime, bilmeyenlerin, İslam âlimlerini bulup onlardan sorup, öğrenmelerini emretmektedir.(Hadika)

Üç ayet-i kerime meali de şöyledir:

(Allah iman edenleri yüceltir; kendilerine ilim verilmiş müminleri ise, [Cennette] kat kat derecelerle yükseltir.) [Mücadele 11]
(De ki, hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir.) [Zümer 93]
(Kulları arasında Allahü teâlâdan en çok korkan, âlimlerdir.) [Fatır 28]

Bu konudaki hadis-i şeriflerden bazıları da şöyledir:

(İlim öğrenmek için yola çıkan, kırk yıl ibadet eden âbid gibi ecir alır.) [Deylemi]
(Bir âlimden bir saat ilim öğrenmek, bir âbidin 70 yıl ibadetinden hayırlıdır.) [Deylemi]
(Bir saat ilim öğrenmek, gece sabaha kadar ibadet etmekten kıymetlidir. Bir gün ilim öğrenmek, üç ay oruç tutmaktan kıymetlidir.) [Ebu Nuaym]
(Sabah-akşam ilimle meşgul olmak, cihaddan efdaldir.) [Deylemi]
(İlmî bir mesele öğrenmek, yüz rekat [nafile] namaz kılmaktan kıymetlidir.) [İbni Abdilber]
(Âlim olmayan veya ilim öğrenmeye çalışmayan bizden değildir.) [Deylemi]
(Bir kimse amel etmese de, ilimden bir mesele öğrenirse, bin rekat [nafile] namazdan efdal olur. Eğer öğrendiği ilim ile amel eder veya bunu başkasına öğretirse hem bunun sevabını alır, hem de kıyamete kadar onunla amel edenlerin sevabını alır.) [Hatib]
(En üstün sadaka, ilim öğrenip öğretmektir.) [İbni Mace]
(İlim öğrenirken ölen şehiddir.) [Hatib, Beyheki]
(İlim yoluna girene, Allahü teâlâ Cennet yolunu açar.) [Tirmizi]
(En üstün ibadet, fıkıh öğrenmektir.) [Taberani]
(Mümine, öğrendiği, yaydığı ilmin sevabı, ölümünden sonra da devam eder.) [İbni Mace]
(Beşikten mezara kadar ilim öğrenmeye çalışın!) [Şir’a]
(İlim, İslam’ın hayatı, imanın direğidir.) [Ebuşşeyh]

Bir saat ilim öğrenmek, [mesela ilmihal okumak] geceyi ibadetle geçirmekten daha çok sevaptır. (Dürr-ül-muhtar)



Öğrenmek için meşakkatlere katlanmak gerekir. Hayatımızın her alanında bu böyledir, örneğin bir meslek sahibi olabilmek ve dolayısıyla para kazanabilmek, ihtiyaçlarımzı temin edebilmek için senelerce çalışırız çeşitli meşakkate katlanırız. Dünya hayatımızı idame ettirebilmek kimseye muhtaç olmamak için…

İşte 50-60-70 sene ne ise dünya hayatı için bu zorluklara katlanabiliyorsak, sonsuz ahiret hayatı için neden katlanmıyoruz. Bakınız ilim öğrenmek insanı edebi seadete götürür. İlm öğrenmek hadisi şeriflerle medhü sena edilmiş. Biraz gayret ile anlaşılır hale gelir. Dünya çalışmak, ahiret ücret yeridir.


Estağfırullah…Bakınız eylemler yani yürümek, yemek, içmek mubah; bunları Rasullullah sallallahü aleyhisselam efendimizin yaptığı gibi yapmak sünnettir deniliyor. Yani uymak mubahtır, sağ tarafa dönüp uymak sünnettir. Yapılması, inanılmaması veya inanıp da yapılmaması ile ilgili bilgiler zaten içerikte mevcuttur.

Yazılar nakildir, bize ait tek kelime yoktur. İstifadeniz ehli sünnet alimlerinin bildirdikleridir. Allahü teala islam alimlerinin çalışmalarına bol bol hayırlı mükafatlar versin.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt