Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Said Nursi ve Necip Fazıl Kısakürek'in İbretlik Dostluğu (1 Kullanıcı)

Golden Rose

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
77
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
26
Necip Fazıl Kısakürek & Said Nursi​






Bütün hücreleriyle; oturmaya, yatmaya, durmaya, susmaya isyan eden ve sürekli hareketten, heyecandan, coşkudan, sözden, san’attan, edebiyattan, şiirden yana olan, bunlardan da öte “inanmak” çizgisini geçip “iman” etmeye demirlemiş mütefekkirimiz Necip Fazıl Kısakürek..

Malum bugünlerde Üstad Necip Fazıl Kısakürek hakkında; “iyi ...bilenler” “iyi” yazıyor. İyi bildiği halde “fitne ve fesattan” yana olanlar da “vazife-i fitneciliklerini” yerine getiriyor. Küçük bir gazetede bir yazar, sanki Bediüzzaman ile Necip Fazıl arasında nahoş bir durum varmış gibi, Necip Fazıl’ın İslam ve iman yolundaki hizmetini eleştirmiş.

“Doğrunun” olduğu yerde, elbet “eğriler de” olacak ki, şeytanın varlığının bir manası olsun. Söz konusu yazının muhtevasına girip, esastan uzaklaşmak istemem. Bu sebeple de Üstad Bediüzzaman Said Nursi ile Necip Fazıl Kısakürek arasındaki muhabbetin ve bağlılığın ne merkezde olduğunu, Necip Fazıl’ın kaleminden aktarmak en uygunudur:

“Bediüzzaman’ın İstanbul muhakemesi sırasında bende kendini yakından görmek ve İslâm yolunda çırpınan bu muhterem mücahidi göz ve kulak planında tanımak arzusu doğdu. Otel, kapısından itibaren Nur talebeleriyle doluydu. Kendimi haber verdim. Beni yukarı kata çıkardılar. O katta da hizmetine bakan talebeler… Bu gençlerin yüzlerinde ziyaretimden memnunluk duyduklarını ilan eden mânâlar… Beni, içinde, dar ve tek kişilik bir karyola bulunan bir odaya aldılar ve: “İşte Necip Fazıl” der gibi bir eda ile huzuruna çıkardılar.

Derinlerden bakan hummalı gözlerin hâkim olduğu sakalsız bir çehrede, içine kapanık bir hâl… Heybet hissinden ziyade, davasına teslim olmuş çilekeş bir insan intibaını aldım.Beni “Büyük Doğu” faaliyetimle tanıyorlar ve o tarihlerde henüz başlarında olduğum hapislerimi biliyorlardı. Bana iltifat ettiler ve aynen şu kelimeleri söylediler:

“-Seni Nur Risalesine 40 yıl hizmet etmiş (sene sayısını tam hatırlamıyorum; daha az veya daha çok olabilir) kabul ediyorum!” Kendi kıymet hükümlerine göre bu gayet cömert iltifata teşekkürle mukabele edip huzurlarından ayrıldım ve ondan sonra kendilerini bir kere daha görmek fırsatına eremedim.” (Son Devrin Din Mazlumları NFK)

Üstad Bediüzzaman “Büyük Doğu”yu yakından takip eder ve Zübeyr Gündüzalp ağabeye okutturarak dinler. Büyük Doğu’nun bir sayısında acı bir haber vardır. Gelecek sayının çıkması tehlikededir. Çünkü yayın için ayrılan para bitmiştir. Okuyucuları acilen yardım etmezse “Büyük Doğu” yayın hayatına son verecektir.

Bu mealdeki yazıyı dinleyen Bediüzzaman Hazretleri çok duygulanır ve “Zübeyr, Büyük Doğu’ya yardım edelim” der. Zübeyr ağabey, “Peki üstadım” diye cevap verir. Fakat “Bu yardım nasıl ve ne ile yapılacaktır?” diye düşünürken, Bediüzzaman Zübeyr ağabeye dönerek;

“İki yorganım var, biri bana kâfi... Diğerini satın, parasını Büyük Doğu'ya gönderin” der. Vehbi Vakkasoğlu bu yardım şeklini anlatır ve sözü şöyle bağlar: “Biri yazlık, ince; diğeri kışlık, daha kalınca iki yorgan... Ve biri “Büyük Doğu'ya kurban.”Bediüzzaman da Necip Fazıl’a şu mesajı iletecektir: “Biz bir ağacın meyveleriyiz. Aramızda ayrılık-gayrılık yoktur. Ders almak ve kaynak bakımından aynı yere gidiyoruz.”

Evet, Üstad Bediüzzaman Hazretleri’ni de Üstad Necip Fazıl Kısakürek’i de tekrar rahmetle anarken, sözü Necip Fazıl’ın şu müthiş nefis manifestosuyla tamamlayalım:

“Dünyanın ve her şeyin mutlak sahibini, has aynası olan gönüllerde, mutlak sahiplik tecellisine davet etmeyi bilecek miyiz, bilmeyecek miyiz? Bilmeyeceksek bilelim ki bir saniye ilerimizde, artık bir daha zerrelerimiz yan yana gelmemecesine müthiş patlama ânı var!.. Allah’ım! Seni istiyoruz!..” Necip Fazıl Kısakürek
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
ALLAH O'NLARI YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE BİNLERCE KEZ AFF..AFF.. BİZLERİ AFFETSİN..
pEYGAMBER EFENDİMİZE SAV. KOMŞU OLANLARDAN EYLESİN SİZLERİ..
ALLAH razı olsun..
İZNİNLE KOPYALAMK İSTİYORUM;)
 

ishakyakup

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Tem 2007
Mesajlar
549
Tepki puanı
21
Puanları
18
Yaş
44
Konum
Gebze
Necip Fazıl Kısakürek & Said Nursi​





“-Seni Nur Risalesine 40 yıl hizmet etmiş (sene sayısını tam hatırlamıyorum; daha az veya daha çok olabilir) kabul ediyorum!” Kendi kıymet hükümlerine göre bu gayet cömert iltifata teşekkürle mukabele edip huzurlarından ayrıldım ve ondan sonra kendilerini bir kere daha görmek fırsatına eremedim.” (Son Devrin Din Mazlumları NFK)

[/SIZE][/B][/COLOR][/FONT][/CENTER]

Alıntıladığım bölümün aslı yani sansürlenmemiş hali şöyledir..


Bana iltifat ettiler ve aynen şu kelimeleri söylediler:
“-Seni Nur Risalesine 40 yıl hizmet etmiş (sene sayısını tam hatırlamıyorum; daha az
veya daha çok olabilir) kabul ediyorum!”
Kendi kıymet hükümlerine göre bu gayet cömert iltifata teşekkürle mukabele edip
huzurlarından ayrıldım ve ondan sonra kendilerini bir kere daha görmek fırsatına eremedim.
İtiraf edeyim ki, beni 20 veya 40 yıl Nur Risalesine hizmet etmiş kabul etmelerindeki
tevcih biraz garibime gitmişti. Ben Nur talebesi değildim ve olmama imkan yoktu. Benim kendisinde taktir ettiğim tek nokta küfre karşı mücadelesi ve düşman kutuplar üzerindeki iştirakimizdi. İslâmî kemâl davası ayrı mesele…
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
tek nokta küfre karşı mücadelesi ve düşman kutuplar üzerindeki iştirakimizdi

Belki de aynı düşünce çevresinde oldukları için öyle söylemiş olabilir..Ve Necip Fazıl'ı da bu eksen etrafında gördüğü içindir bu kabullenişi..
Bahsettiği islami kemal davasının farkında olmayışındandır Said Nursi'nin..Belki de..bana bunu düşündürdü:)
 

ishakyakup

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Tem 2007
Mesajlar
549
Tepki puanı
21
Puanları
18
Yaş
44
Konum
Gebze
Belki de aynı düşünce çevresinde oldukları için öyle söylemiş olabilir..Ve Necip Fazıl'ı da bu eksen etrafında gördüğü içindir bu kabullenişi..
Bahsettiği islami kemal davasının farkında olmayışındandır Said Nursi'nin..Belki de..bana bunu düşündürdü:)

Olabilir..
benimde anladığım "nur risalesine 40 yıl hizmet etmiş" kabul edilmeyi gereksiz görmesidir ve hatta böyle bir rütbe'yi gereksiz görmesidir..

Benim sıkıntım. Nurcuların bu hadiseyi aktarırken kalem cambazlığı yapmalarıdır...
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
Yani; Necip Fazıl'ın "gereksiz görüyormuş/önemsemiyormuş gibi" olduğunun dikkatini çekmek adına mı cambazlık yapışları?
Ya da gereksiz gören Necip Fazıl mı?
İki yoruma da açık bir cümle olmuş benim anladığım kadarı ile..Biraz daha açarsanız,daha mantıklı düşünebilirim;)
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
501
Puanları
83
Yaş
43
Selamün Aleyküm.
Sevgili kardeşim Allah celle celalüh sizden razı olsun.
bu güzel ve ibretlik anıyı bizlerle paylaşıp nasiplendirdiğin için. çok büyük haz aldım okurken .

şunu söylemek isterim bazı şeyler yorum olduğu için kişisel fikir ve düşüncelere girecektir.
bizlere düşen gerek Üstad Bediüzzaman gerekse Üstad Necip Fazılın ibretlik hayatlarından dersler çıkarıp
onların yollarında ne kadar ilerleyip hizmet yolunda ne kadar yol alacağımızdır.
Allah hepsinden razı olsun. her biri bu NURU n tamamlanmasın bugünlere gelmesinde birer vesile ve mücahit.
Rabbimiz bizleri onların ve Salih kullarının gittiği yoldan gidenlerden SIRAT ı Müstakim den ayırmasın amin.

Selam ve Dua ile
 

ishakyakup

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Tem 2007
Mesajlar
549
Tepki puanı
21
Puanları
18
Yaş
44
Konum
Gebze
Yani; Necip Fazıl'ın "gereksiz görüyormuş/önemsemiyormuş gibi" olduğunun dikkatini çekmek adına mı cambazlık yapışları?
Ya da gereksiz gören Necip Fazıl mı?
İki yoruma da açık bir cümle olmuş benim anladığım kadarı ile..Biraz daha açarsanız,daha mantıklı düşünebilirim;)

Necip fazıl'ın ifadelerine dikkat ediniz.. "Kendi kıymet hükümlerine göre bu gayet cömert iltifata teşekkürle mukabele edip" Yani böyle bir kıymet'i necip fazıl'ın kendisi kabul etmediğinden kendi kıymet hükümlerine göre diyor.. bu cümleden anlaşılıyor ki necip fazıl nur risalesine hizmeti kıymetli bir rütbe görmüyor.. akabinde söylediği sözlere dikkat edilirse bu daha net anlaşılır..."İtiraf edeyim ki, beni 20 veya 40 yıl Nur Risalesine hizmet etmiş kabul etmelerindeki
tevcih biraz garibime gitmişti
" Garibime gitmişti diyor.. çok hoşuma gitti onur duydum demiyor.. nur risalesine hizmeti önemli bulsaydı..."Ben Nur talebesi değildim ve olmama imkan yoktu" Demezdi, pekâla bir "nur talabesi" olabilirdi..!

Mevzunun sonunda hususan bir meselenin altını çiziyor.. Benim kendisinde taktir ettiğim tek nokta küfre karşı mücadelesi ve düşman kutuplar üzerindeki iştirakimizdi yine dikkat ediniz.. taktir ettiğim tek nokta "küfre karşı mücadelesi" diyor.. İlminden, takvasından, eserlerinden, amellerinden ve görüşlerinden, takdir ile bahsetmiyor... son olarak üstüne vurgu yapmak için diyor ki' İslâmî kemâl davası ayrı mesele… artık bunu izah etmeye gerek varmı bilmiyorum...

umarım daha açık olmuştur..
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
Bir kaç araştırmam sonucunda şu bilgilere eriştim;


Son Devrin Din Mazlumları kitabında, sonunda Üstadın Said Nursi Hz.'ne ve Risale-i Nur'a bakış açısını özetleyen şu hüküm bildirici maddeler de yer alıyor:

"1 — «Sözler», «Mektubat», «Lem'alar», «Şualar» diye dört büyük kısımdan teşekkül eden ve 130 parça hâlinde bütünleşen Nur Risalesi, bu büyük ve son derece tesirli eser, Kur'an sırlarına dayalı bir İslâmî hikmet manzumesidir ve bu ölçüyle ele alınmalı ve değerlendirilmelidir.

2 — Nurculuk asla bir tarikat veya mezheb değildir; ve ruhanî terbiye yoliyle zevkini şeriat ve hakikattan almış muhterem bir zâtın etrafındaki vecd ve bağlılık halkasından ibarettir.

3 — Said Nursî Hazretleri, kisbî olanaktan ziyade vehbî bir ilim ve dehâ çapında bir zekâ ile nimetlendirilmiş kemâlli bir insan ve nihaî çapta muhterem ve muhteşem bir mücahid olup, sürdüğü hayata nispetle bir hâl ve ruhanî makam sahibi olması muhakkak bulunmakla beraber, asıl kıymeti tefekkürî sahada aranması gereken halis bir Müslüman ve örneklik şerefte bir mazlumdur."

Yani özetle ve anladığım kadarı ile;Üstad şahsa karşı büyük saygı ve hayranlık beslerken,isme takılmış durumda..(Nurculuk)..Buda yadırganılacak birşey değildir diye düşünüyorum..
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Kumandan Mirzabeyoğlu dedi ki: 'Gayet açık olarak söylüyorum. Bugün İBDA, Said Nursi Hazretleri'nin rüyasını gördüğü bir temsil planındadır
 

İPARHAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2010
Mesajlar
279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Üstadın Said Nursi Hz.'ne olan bakış açısını kendi kaleminden olan Son Devrin Din Mazlumları adlı kitabını okuyarak malumat edinebilirsiniz..
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
Son yazdığım kısım da ordan alıntılıdır kardeşim;)
 

Golden Rose

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
77
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
26
ALLAH O'NLARI YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE BİNLERCE KEZ AFF..AFF.. BİZLERİ AFFETSİN..
pEYGAMBER EFENDİMİZE SAV. KOMŞU OLANLARDAN EYLESİN SİZLERİ..
ALLAH razı olsun..
İZNİNLE KOPYALAMK İSTİYORUM;)

Ne demek tabi ki kopyala ablacım :)
 

ahmedyasin99

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2012
Mesajlar
110
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36

Olabilir..
benimde anladığım "nur risalesine 40 yıl hizmet etmiş" kabul edilmeyi gereksiz görmesidir ve hatta böyle bir rütbe'yi gereksiz görmesidir..

Benim sıkıntım. Nurcuların bu hadiseyi aktarırken kalem cambazlığı yapmalarıdır...

Necip fazıl da nurcuydu imajı vermek,nasıl bir prim toplama endişesidir...Anlayamadım..
 

ahmedyasin99

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2012
Mesajlar
110
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Bu mirzabeyoğlu da kimdir tanıtır mısınız biraz???
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt