Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sıkıntı Ve Üzüntü İçin Dua (1 Kullanıcı)

gulen76

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 May 2008
Mesajlar
360
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
48
allah razı olsun.. bugün nasıl sıkıntım var anlaamam bu ne tevafuk:)
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
41
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Sıkıntıdan kurtulmak için ne yapmalı

Sıkıntıdan kurtulmak için ne yapmalı

Sual: Sıkıntıdan kurtulmak için ne yapmalı?
CEVAP
Sıkıntıdan kurtulmak için sebeplere yapışmak gerekir. (Çalışmadan dua eden, silahsız savaşa giden gibidir) hadis-i şerifi de sebeplere yapışmayı emretmektedir. Kur'an-ı kerimde mealen, (Her zorluğun bir kolaylığı vardır) buyuruluyor. Sıkıntıdan kurtulmanın da çaresi vardır. Hiç boş vakit geçirmemeli, kendine faydalı bir meşgale bulmalıdır. (Sabır kurtuluşun anahtarıdır) sözüne uymalı, çalışıp sabrederek bir çıkış yolu aramalıdır.

Psikolog doktorlar, sıkıntının başlıca çaresinin meşgale olduğunu söylüyorlar. Kendinize severek yapacağınız işler bulursanız, rahatlarsınız. Ayrıca manevi yönden, bazı dualar okumanız da faydalıdır.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Her gün sabah akşam yedi kere, "Hasbiyallahü la ilahe illahü aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabb-ül arşil azim" okuyan, dünya ve ahiret sıkıntısından kurtulur.) [İbni Sünni]

(La havle ve la kuvvete illa billah okumak, 99 derde devadır. Bunların en hafifi sıkıntıdır.) [Hakim]

(Bir sıkıntıya düşünce, Bismillâhirahmanirrahim velâ havle velâ kuvvete illa billâhil aliyyil azim diyeni Allahü teâlâ, sıkıntı ve belalardan muhafaza eder.) [Deylemi, İbni Sünni]

(Rızka kavuşan çok Elhamdülillah desin. Rızkı azalan çok istiğfar etsin. Üzülüp sıkılan, la havle vela kuvvete illa billah desin.) [Beyheki, Hatib]

(Sıkıntıya düşen veya borçlanan, bin kere "La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim" derse, Allahü teâlâ işini kolaylaştırır.) [Şir'a]

(Sıkıntılı iken Hasbünallah ve ni'mel-vekil deyiniz!) [İ. Merdeveyhi]

(Yasin okuyanın sıkıntısı gider.) [Deylemi]

(La ilahe illallah kable külli şey'in, La ilahe illallah ba'de külli şey'in, La ilahe illallah yebka Rabbünâ ve yefni küllü şey'in diyen sıkıntıdan kurtulur.) [Taberani]

(Cuma namazından sonra, İhlâs, Felak ve Nas'ı yedişer defa okuyan, bir hafta, kaza, bela ve sıkıntılardan kurtulur.) [İ.Sünni]

("La ilahe illa ente, sübhaneke inni küntü minezzalimin" diyen, uğradığı beladan kurtulur.) [İ. Sünni]

(Sıkıntı için şu duayı okuyun: La ilahe illallahülazim-ül-halim la ilahe illallahü Rabbül-Arş-ilazim la ilahe illallahü Rabbüs-semavati ve Rabbül-Erdi Rabbül Arşil-kerim.) [Müslim]

(Sıkıntıya düşen 7 defa Allah, Allahü Rabbi, lâ üşrikü bihi şey'a desin!) [Nesai]

(Sıkıntı için, Allah, Allah Rabbünâ lâ şerikeleh deyin!) [Beyheki]

Sıkıntıdan kurtulmak için, Allahü teâlâya kalbinden yalvararak, 14 secde âyetini [ezberden, ayakta] okuyup, her birinden sonra, hemen secde etmelidir. (Nur-ül-izah)

(Bismillâhirrahmânirrahim ve lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ billâhil aliyyil'azim) okumak, sinir hastalığına ve bütün sıkıntılara iyi gelir.

İmam-ı Cafer hazretlerinin sıkıntıya düşünce, okuyup, sıkıntıdan kurtulduğu dua şöyledir:
(Yâ uddeti ınde şiddeti, ve yâ gavsi ınde kürbeti! Ührüsni bi-aynikelleti lâ tenâmü vekfini birüknike ellezi lâ yürâmü)
Anlamı şöyledir:
Güçlükte desteğim, sıkıntıda imdâdıma yetişen, her an görüp gözeten Rabbim, beni muhafaza et, sonsuz kudretinle, bana yardım eyle!

Hasan-ı Basri hazretlerine, kıtlıktan, fakirlikten, çocuğunun olmadığından şikayette bulunuldu. Hepsine de istiğfar etmesini söyledi. Sebebi sorulunca, şu mealdeki âyet-i kerimeleri okudu:
(Çok affedici olan Rabbinize istiğfar edin ki, gökten bol yağmur indirsin; size, mal ve oğullar ile yardım etsin, sizin için bahçeler, ırmaklar versin.) [Nuh 10-12]

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(İstiğfara devam edeni, Allahü teâlâ, her sıkıntıdan, üzüntüden, dertten, geçim darlığından kurtarır, ferahlığa çıkarır ve ummadığı yerden rızıklandırır.) [Nesai, Ebu Davud, İbni Mace]

Cepte altın taşımak da sıkıntı için faydalıdır. Sadaka vermek ve 70 kere (Estağfirullah min külli mâ kerihallah) demek, sıkıntıları giderir. Bu istiğfarın anlamı, Ya Rabbi, razı olmadığın şeylerden ne yapmışsam hepsini affet, yapmadıklarımı da yapmaktan koru demektir.

Sıkıntı için şunlara da riayet edilmelidir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Sıkıntıları sadaka ile önleyin.) [Deylemi]

(Tarak kullanmak, sıkıntıyı giderir.) [Deylemi]

(Güzel koku ve temiz elbise sıkıntıyı azaltır.) [Bostan]

(Abdestten artan suyu içmek sıkıntıyı giderir.) [Deylemi]

(Akik yüzük sıkıntıyı giderir.) [Ukayli]

(Başkasının sıkıntısını giderenin sıkıntısı gider.) [İ. Ahmed]

(Sıkıntıda duam kabul olsun diyen, genişlikte çok dua etsin.) [Tirmizi]

(En üstün ibadet sıkıntıya sabretmektir.) [Tirmizi]

Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:
(Sabır ve namazla Allah'a sığınıp yardım isteyin.) [Bekara 45]

(Ey iman edenler, sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Çünkü Allah elbette sabredenlerle beraberdir.) [Bekara 153]

([Doğru kılınan] Namaz, münker ve fahşadan [edepsizlikten, akla ve dine uymayan, esrar, içki, zina, livata gibi her türlü kötülükten, günahtan] alıkoyar.) [Ankebut 45]

Her sıkıntının ilacı beş vakit namazı doğru kılmaktır. Namaz doğru kılınırsa bütün sıkıntıları yok eder.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Allahcc yar ve yardımcınız olsun gönüldaşımız...BESMELE...SELAM...DUA...
 

belinay_nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2009
Mesajlar
62
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
"Allah sabredenlerle beraberdir."

"Allah sabredenlerle beraberdir."

YA SABIR

" Öyle zor bir zaman içinde

Bir ağır kelime bende

Girmedi mühürlü kalbe

Bana Nuh’ un sabrı düştü

Anlatamadım kimseye

Bugün bana sabır düştü."

Genç adamın radyosundan bu sözler dökülürken sigarasından derin bir nefes çekti. Kalktı radyosunun sesini biraz daha açtı. Sanki tüm apartmanın, sokağın, hatta şehrin bu sözleri duymasını istiyordu.

Radyodaki sunucu: Allah (c.c) Bakara suresi 155 ve 156. ayeti kerimelerde: "Andolsun ki sizi biraz korku, biraz açlık, birazda mallardan, canlardan ve mahsullerden imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele. Ki onlara musibet geldiği zaman; Biz Allah içiniz ve yine ona döneceğiz, derler."

Korku mu kaldı, mal mı kaldı, açlık mı kaldı? Diye söylendi kendi kendine. Beyni bir yıl önceki anılarını -belki de kabuslarını- hatırlamaya itiyordu onu.

Delikanlı 28 yaşındaydı. O zamanlar dünyadayken cenneti yaşıyordu. Dünyalar güzeli bir hanımı ve canı gibi sevdiği bir oğlu vardı. Ailem için dünyayı yıkarım diyordu. İyi bir işi vardı. Ve tüm zamanını, ailesini ölene kadar rahat ettirebilecek parayı kazanmak için işine ayırıyordu. İyi de kazanıyordu. Dünya yıkılsa umurunda değildi. Yeter ki onlara bir şey olmasındı. Tüm gayreti dünyalık işler üstüneydi. Uhrevî hiçbir olayla iştigal etmezdi.

Bir gün Ramazan ayında bir arkadaşının yoğun ısrarı sonucunda Cuma namazına gitmişti. Hutbedeki Hoca: " Oruç tutun ki açların ya da evlerine ekmek götüremeyenlerin hallerinden anlayabilesiniz." demişti. Hoca böyle demişti demesine de delikanlının başına hiç aç kalmak gibi bir olay gelmediği için "Hadi canım sende" demişti kendi kendine.

Bu hal tâ ki bir adamla tanışana kadar devam etmişti. Adam onu çeşitli hilelerle kandırmış ve delikanlının üzerine titrediği başta evi ve arabası olmak üzere tüm malını mülkünü elinden almış onu perişan bir vaziyette bırakmıştı. O adama karşı tam 14 tane dava açmıştı. Bu davaların 13 tanesini kaybetmiş 14. dava ise halen devam ediyordu. Delikanlının unuttuğu bir şey vardı: " Bu ülkede parası olanlar iş yaptırıyordu." Ve iyi hatırladığı bir şey daha vardı:" Delikanlının hiç parası yoktu." Günübirlik kazanıyor, ailesiyle birlikte bin bir zorluk içinde, güç şartlarda yaşıyordu. Bir yılda tam iki kat yaşlanmış, tüm umutsuz insanların yaptığı gibi Allah’ a biraz daha yaklaşmıştı. Ama bu yaklaşma basit bir yaklaşma değildi. Bu yaklaşma radyodaki sunucunun da dediği gibi " Biz Allah’ tan geldik ve O’ na döneceğiz." Ayetini tam anlayan ve uygulayan bir yaklaşmaydı.

Önceleri ne kadar da yobazca bir düşünce dediği düşüncelerin aslında hayatın bir gerçeği olduğunu şimdi daha iyi kavrıyordu. Belki diyordu, arkadaşlarımı iyi seçebilseydim doğru yola daha önce ulaşırdım. Hepsi dünya için çalışıyordu. Ah! Dedi. Neden bunları bana daha önce anlatan olmadı.

Şimdi biliyordu ki "Allah sabredenlerle beraberdir ve Allah kendisine güvenenlerin güvenini boş çıkarmaz." Ya sabır!..
Delikanlı bu düşünceler içindeyken radyodan yükselen: " Sabır gülleri filizlendi, gönüller vuruldu zalimce" sesleriyle kendine geldi. Bu programı her zaman takip etmeliyim kendimden bir şeyler buluyorum, dedi.

Hanımına :"Ayşe, çay koysan da içsek olmaz mı? diye seslendi."

Hanımının ismini söyleyince birden aklına "Gönülleri zalimce vurulduğu halde sabredenler" geldi. Ne de çok örnek vardı hafızasında... "Başörtülerinden dolayı okula alınmayan genç kızlar ya da dini vecibelerini yerine getirdiği için önce fişlenen sonra görevlerine son verilen memurlar, subaylar, basiretsiz yöneticiler sonucu bir gecede yüzde altmış fakirleşen insanlar..." Ya sabır!..

Tüm bu insanlar haklarını başvurabildikleri tüm hukuki yollardan arıyor gerisini Allah’a havale ediyorlardı. Kimilerine göre bu bir çaresizlik olabilirdi. Ancak delikanlıya göre öyle değildi. Bu Yüceler Yücesine duyulan bir güvendi. Ne yapabilirlerdi ki? Ne yapabilirdi ki? Hakkını arayıp gerisi âlemlerin yaratıcısına bırakmaktan başka? Kalksa o adamı vursa mıydı yani?

Artık bu dünyanın imtihan yeri olduğunu, belâ ve musibetlerin insanları sınamak için Allah’ tan geldiğini biliyordu.

Dün akşamki dost sohbetinde anlatılan olayı hatırladı.Hudeybiye antlaşmasından sonra malum olan maddeden dolayı Mekkelilerden biri Müslüman olup Medine’ ye gelirse geri gönderilecekti. İşte geri gönderilenlerden birisi de Ebû Cendel idi. Anlaşmanın imzalandığı sırada Ebû Cendel ayağındaki zincirleri sürükleyerek Resûl-i Ekrem’ in yanına gelmişti. Çünkü babası Ebû Cendeli Müslüman olduğu için işkencelere tabi tutmuş, en sonunda kaçmasın diye ayağından zincire vurmuştu. Babasının Mekke’de olmadığı bir zamanda kaçıp kurtulmuş ve Medine’ye sığınmıştı. Ancak Allah Resulü anlaşma gereği Ebû Cendel’i, bu gerçek esaret zincirlerini kırarak Müslüman olan gencecik fidanı, babasına teslim etmek zorunda kalmıştı. Ebû Cendel babası tarafından götürülürken :

- "Ey Allah’ın Resûlü! Ey Müslümanlar! Ben Müslüman olup yanınıza geldim. Beni dinimden döndürsünler diye mi müşriklere teslim ediyorsunuz, bana neler yaptıklarını görmüyor musunuz?" diye feryat ederken Allah Resûlü onu şöyle teselli etmişti:

- "Ey Ebû Cendel! Biz onlarla anlaşma yaptık. Kendilerine Allah adına söz verdik. Verdiğimiz sözden dönmek bize yakışmaz. Sabret! Allah senin ve senin gibiler hakkında bir çıkış yolu gösterecektir." Ya sabır!..

Gerçekten de öyle olmuştu sabır gülleri filizlemiş ve binlerce taze tomurcuk vermiş, Müslümanların gönüllerini ferahlatan nice başarılar gelmiş, nice gönüller ve ülkeler fethedilmişti.

Sonra Yasir ailesine Peygamberler sultanının söylediği söz geldi aklına: "Ey Yasir ailesi! Sabredin! Çünkü gideceğiniz yer cennettir!"

Hafızanı her yoklayışında aklına yeni bir olay geliyordu.

Hanımının demlediği çayı getirmesiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Şekerini attı, karıştırdı. Daha bir yudum içmişti ki telefon çaldı. Ahizeyi kaldırdı. Karşısında ki:

- Ahmet bey, ben avukatınız Necati,

- Merhaba Necati bey,

- Müjdemi isterim Ahmet bey, sonunda davayı kazandık. Tüm malınınız mülkünüz size iade edilecek.

- .....

- Ahmet bey orda mısınız?

- Te... Teşekkür ederim, dedi ve ahize yerine koydu.

Önce şükür secdesi yaptı, sonra ağlamaya başladı. Şükürler olsun Allahım sana... Hanımı geldi yanına o da ağlamaya başladı.

Bu arada radyodaki sunucunun dediklerini hayal meyal duyuyorlardı :

"Allah sabredenlerle beraberdir."[/COLOR]
 

muberra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
527
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Konum
İSTANBUL
Üzüntü ve Sıkıntı İçin Dua

Üzüntü ve Sıkıntı İçin Dua

Allahım ben Senin kulunum. Sana iman etmiş bir anne ve babanın evladıyım. Benim varlığım Senin elindedir/kudretindedir. Hakkımda vereceğin hükme razıyım. Biliyorum ki,vereceğin hüküm en adil olandır. Senin yüce isimlerinie,indirdiğin kitabındaki isimlerinle,kullarından her hangi birine öğrettiğin isimlerle,Senin katında saklı tuttuğun gayb ismindeki isimlerinle,Senden şunu talep ediyorum:
KURAN'I GÖĞSÜMÜN, YÜREĞİMİN NURU,KALBİMİN NEŞESİ VE KEDERLERİMİN SEVİNCE DÖNÜŞ VESİLESİ VE HÜZÜNLERİMİN GİDERİCİSİ KIL
KURAN'I GÖĞSÜMÜN, YÜREĞİMİN NURU,KALBİMİN NEŞESİ VE KEDERLERİMİN SEVİNCE DÖNÜŞ VESİLESİ VE HÜZÜNLERİMİN GİDERİCİSİ KIL
KURAN'I GÖĞSÜMÜN ,YÜREĞİMİN NURU,KALBİMİN NEŞESİ VE KEDERLERİMİN SEVİNCE DÖNÜŞ VESİLESİ VE HÜZÜNLERİMİN GİDERİCİSİ KIL
AMİN.AMİN.AMİN.
 

muberra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
527
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Konum
İSTANBUL
Hayırlı cumalar arkadaşlar. Cumanız mübarek olsun. Dualarınız hayırlısı ile kabul olsun. Amin.
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
27
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
"selamun aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü"
allah razı olsun.sizinde cumanız mübarek olsun.allah razı olsun.selametle kalın.
 

muberra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
527
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Konum
İSTANBUL
Aleykum selam rahmetullahi ve berakatuhu. Allah razı olsun hepimizden.amin.
 

SAYG

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Nis 2008
Mesajlar
181
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Başımıza Bir sıkıntı geldiğinde....

Başımıza Bir sıkıntı geldiğinde....

İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
ifâde Kur'an'da şöyle geçer. "O sabredenler, kendilerine bir musîbet/belâ geldiği zaman: İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn (Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz)' derler." (2/Bakara, 156)
Ümmü seleme validemiz, şöyle anlattı:
Peygamber efendimiz, (Sıkıntıya düşen, “İnna lillahi ve inna ileyhi raciun [âyetini okuduktan sonra], Ya Rabbi, başıma gelen musibetin ecrini ver ve bana bundan daha hayırlısını lutfet” diye dua ederse, Allahü teâlâ onu o sıkıntıdan kurtarır ve ona daha hayırlısını verir) buyurdu.
Sonra,
“Ben, Ebu Seleme ölünce böyle dua etmiştim. Allahü teâlâ da bana Ebu Seleme’den daha hayırlısını, yani Resulullahı verdi” dedi. (Müslim)


rabbim cümlemizin sıkıntılarına ferahlık versin inşallah...
 

ya mucib

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
1,037
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
33
ALLAH razı olsun kardeşimm
emegine saglıkk
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamun aleyküm, emeğine sağlık kardeşim. Okuduğum bir kitapta bu sabır konusu öyle güzel işlenmişti ki... Hatırlattın, sağlıcakla kal..
 

muberra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
527
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Konum
İSTANBUL
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
Ya Rabbi, başıma gelen musibetin ecrini ver ve bana bundan daha hayırlısını lutfet.Amin.
 

SAYG

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Nis 2008
Mesajlar
181
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
38
Selamun aleyküm, emeğine sağlık kardeşim. Okuduğum bir kitapta bu sabır konusu öyle güzel işlenmişti ki... Hatırlattın, sağlıcakla kal..


İnna lillahi ve inna ileyhi raciun
Ya Rabbi, başıma gelen musibetin ecrini ver ve bana bundan daha hayırlısını lutfet.Amin.

aminn kardeşlerim..
rabbim başımıza gelen müsibetin sabrını versin...
ve daha hayrlısıyla lütuflandırsın inşallah...
 

erva42

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 May 2009
Mesajlar
38
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
stres sıkıntı, bunalım anında okunan dua:

1-"Allahü, allahü, Rabbi la üşrikü bihi şey a"

manası : benim Rabbim ( sahibim) Allahtır Allah O na hiç bir şeyi ortak tanımam.

2-" Ya Hayyü ya Kayyum, birahmetike estegıysü"

manası: Ey Hayy ve Kayyum olan Allahım rahmet ve merhametinle yardımını diliyorum.(Efendimiz var gücüyle dua ettiği zamn " ya Hayyu ya Kayyum" derdi"

kederli anlarda

" Allahü Rabbi la şerikeleh"

manası: Benim Rabbim (sahibim koruyucum) Allahtır onun şeriki ( ortağı) yoktur.

allah yardımcımız olsun
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt