Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Üstad'ın Bir Komüniste Cevabı (1 Kullanıcı)

Golden Rose

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
77
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
26
Bir gün bir komünist güya düşünme istidadında biri, bana dedi ki:

“-İslam’ı takdir ediyorum, her şeyiyle harika…”

“-Eeee!….”

“-Ama iktisadi doktrini yok!…”

O komüniste dedim ki:

“-Sana birşey söyleyeceğim şimdi, herşeyi anlayacaksın. Tıpkı bir elmadaki erimiş lezzet gibi… İslamda bütün iktisadi dava (ama onu çözebilmek, lifini bulabilmek lazım) maden suyunda demir gibi; bünyede erimiş olarak mevcuttur. Ne mutlu onu görebilene!…

“Beninki benim, seninki de senin!…” Bu ŞERİATTIR.

İkincisi “Seninki senin, benimki de senin!…” Bu TARİKATTIR.

Üçüncüsü:”Ne seninki senin ne benimki benim… Herşey Allah’ın..” Bu da HAKİKATTIR.

Komünist muhatabım o kadar tahassüs sahibi oldu ki, gözleri yaşla doldu. Fakat, ne inceleyen, ne soran, ne ayıklayan, ne bakan, ne eden var bu memlekette. Sadece mağrur bir cehalet.



((Necip Fazıl Kısakürek Dünya Bir İnkılap Bekliyor eserinden alıntı.))
 

Golden Rose

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
77
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
26
ÜSTAD'IN VASİYETNAMESİ



VASİYET

1 — Bu vasiyet, çoluk-çocuğumun ve şahsî yakınlarımın dar ve hususî kadrosundan ziyade, onların da içinde olduğu geniş ve umumî zümreyi muhatap tutuyor. Başta gerçek Türkün ruh köküne bağlı yeni gençlik, şu kadar yıllık mücadele hayatımda beni okumuş veya_ dinlemiş her fert, kısaca Allah ve Resulüne perçinli herkes... Onlara hitap ediyorum ve dileklerimin yerine getirilmesi için gerekli çalışmayı işte bu yeni gençliğe ısmarlıyorum! Eğer üzerilerinde bir hakkım varsa, Hesap Gününde tek tek sorumludurlar. Emanetim, beni seven ve İslâm dâvasında bir hak sahibi olduğumu kabul eden herkese...

2 — Fikir ve duyguda vasiyete lüzum görmüyorum. Bu bahiste bütün eserlerim, her kelime, cümle, mısra ve topyekûn ifade tarzım vasiyettir. Eğer bu kamusluk bütünü tek ve minicik bir daire içinde toplamak gerekirse söylenecek söz «Allah ve Resulü; başka her şey hiç ve bâtıl» demekten ibarettir.

3 — «Büyük Doğu -b.d. Yayınları-» kitabem kuruluncaya kadar şunun bunun neşrettiği eserlerim arasında mukaddes ölçülere karşı küçük ve hafif çapta laubali, dikkatsiz ve ciddiyetsiz, hürmet ve haşyetten mahrum ne varsa —isterse nokta veya virgül olsun— onları reddediyor, malım olmaktan çıkarıyor ve bütün sorumluluğumu, bundan böyle kendi idare, murakabe ve firmam altında çıkaracağım eserlere bağlıyorum. İnşallah Hak bana onları dünya gözüyle bütünleşmiş ve tamamlanmış gösterir, arkamdan gelecekler de bu örneklere göre devam ederler, virgül oynatmaktan bile çekinirler. İslam’a pazarlıksız ve sımsıkı bağlamadan önceki şiirlerim ve yazılarım arasında hattâ küfre kadar gidenler ise, çoktan-beri eser çerçevem dışına çıkarıldığı, her birinden ayrı ayrı istiğfar edildiği ve çöp tenekesine atıldığı için, nereden nereye geldiğimi göstermekte bile kullanılmamalı ve onlarla müminleri benden çevirmek isteyeceklere —çok denenmiştir— şu cevap verilmelidir: «Koca Hazret-i Ömer bile Allah'ın Resulünü öldürmeye davranmış ve peşinden bütün sahabîlerin, derecede ikincisi olmak gibi bir şerefe ermiştir. Hiç ona bu ilk davranışından ötürü sonradan dil uzatan olmuş mudur? Belki o noktadan bu noktaya gelmekte faziletlerin en büyüğü vardır.»

Eserlerim mevzuunda vasiyetim kısaca şu: İlk yazılarımdan birkaçı asla benim değil; sonrakiler de, en dakik şeriat mihengine vurulduktan, yani nasib olarsa tarafımdan bütünleştirildikten sonra benim... Bir kısmını şimdiden tamamlamış bulunduğum eserlerim üzerinde bu ölçüyü devam ettirmek ve en titiz murakabeyi sürdürmek borcu ise, mirasçılarımın ve manevî mirasçım gençliğin... Ben öldükten sonra kim ve ne suretle eserlerim üzerinde gizli bir tasarrufa kalkar da ölçüyü hafifçe bile olsa örselerse, tezgâhını başına yıkınız! En büyük korkularımdan biri, nice müellifin başına geldiği gibi, ölümümden sonraki tahriflerdir.

4 — Beni, ayrıca hususî vasiyetimde gösterdiğim gibi, İslâmî usullerin en incelerine riayetle gömünüz! Burada, umumî vasiyette de belirtilmesi gereken bir noktaya dokunmalıyım: 1935 yılında, Mürşidim ve Kurtarıcım Esseyyid Abdülhakîm Efendi Hazretlerine, bir yazımı okumuştum. Bu yazı, kendilerini tanıdıktan sonraki dünya görüşüme ait olarak, zamanenin bize aykırı, meşhur bir gazetesinde çıkmıştı ve Türkün tarih muhasebesini İslâmî tefekkür noktası etrafında çerçeveliyordu. Yazıyı ellerine aldılar, kalem istediler ve üstüne öz elleriyle «altın ile yazılacak yazı» buyurdular. İşte hususî zarfında duran bu kesilmiş makaleyi, bütün eserlerimin tasdiknamesi olarak kefenime iliştirsinler...

5 — Nasıl, nerede ve ne şekilde öleceğimi Allah bilir. Fakat imkân âleminde en küçük pay bulundukça, biricik dileğim, Ankara'da, Bağlum Nahiyesindeki yalçın mezarlıkta, Şeyhimin civarına defnedilmektir. Elden gelen yapılsın...

6 — Cenazeme çiçek ve bando muzika gönderecek makam ve şahıslara uzaklığımız ve kimsenin böyle bir zahmete girişmeyeceği malûm... Fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa, ne yapılmak gerektiği de beni sevenlerce malûm... Çiçekler çamura ve bando yüzgeri koğuşuna...

7 — Cenazemde, namazıma durmayacaklardan hiç kimseyi istemiyorum! Ne de, kim olursa olsun, kadın... Ve bilhassa, ölü simsarı cinsinden imam! ... Ve «bid'at» belirtici hiçbir şey! ... Başucumda ne nutuk, ne şamata, ne medh, ne şu, ne bu... Sadece Fatiha ve Kur'ân...

8 — Mezarımda ilâhî ve ulvî isim ve sıfatlardan ve benim beşerî ve süfli isim ve sıfatlarımdan hiçbir iz bulunmayacak... Mevlid de istemem! ... Onu, uhrevî rüşvet vasıtası yapanlara bırakınız! Sadece Kur'ân...

9 — Şimdi sıra en büyük dileğimde... Müslümanlardan, eğer bu dâvada hizmetim geçtiğine inanan varsa, şunları istiyorum: Her ferdin, herhangi bir kifayet hesabına yanaşmaksızın, benim için «Necip Fazıl'ın kaza borcuna karşılık» niyetiyle bir günlük (5 vakit) namaz kılması ve yine bir gün oruç tutması... Mevtanın ardından, onun için kaza namazı Şafiî içtihadınca caizdir ve aynı içtihat Hanefilerce de rahmettir.
Her ferdin, en aşağı 100 Tevhid kelimesi okuyup sevabının mislini bana hediye etmesi... 70 bine dolması lâzım... Bir de, üzerimde hakkı olanların bunu Allah rızası için helâl etmeleri...
Ölünceye dek, üzerimdeki Allah ve kul haklarından mümkün olanını ödeyebilmek için elimden geldiği kadar cehdetmek azmindeysem de ne olacağını, nereye, hangi noktaya varabileceğimi bilmiyorum ve yardımı müslümanlardan bekliyorum. «Şey'en lillâh» tabiriyle bana Allah için bir şey veriniz! Yardımınızı esirgemeyiniz!

10 — Allahı, Allah dostlarını ve düşmanlarını unutmayınız! Hele düşmanlarını! ... Olanca sevgi ve nefretinizi bu iki kutup üzerinde toplayınız!

11 — Beni de Allah ve Resul aşkının yanık bir örneği ve ardından birtakım sesler bırakmış divanesi olarak arada bir hatırlayınız!

1973 NFK

Necip Fazıl Kısakürek
 

**RaNa**

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Haz 2011
Mesajlar
3,597
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
31
Selamun aleykum golden rose hergun bir kişiye dua edilim listemizde sende vardım dua edildi amın dersen çok sevinirim...:)
 

Golden Rose

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
77
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
26
Selamun aleykum golden rose hergun bir kişiye dua edilim listemizde sende vardım dua edildi amın dersen çok sevinirim...:)

Çok teşekkür ederim. Allah razı olsun. Leyla ablama msn aracılığıyla anlattım bu aralar vakit ayırabilmem pek mümkün olmuyor. Yine de çok sağol. Allah'a emanet ol. :) :)
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Allahı, Allah dostlarını ve düşmanlarını unutmayınız! Hele düşmanlarını! ... Olanca sevgi ve nefretinizi bu iki kutup üzerinde toplayınız!
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt